Gönderen Konu: ERGENEKON'DAN ÇIKIŞIMIZ ve YENİGÜN TÜRK BUDUNU'NA KUTLU OLSUN!  (Okunma sayısı 103384 defa)

0 Üye ve 5 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KökTürk

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 53
Türk Yurdu Var Olsun,
Türk Irkı Sağ Olsun,
Budunumuzun Nevruz'u kutlu olsun.

Tanrı Türk'ü Korusun. Ne mutlu Türk'üm diyene !
“Öd tengri yaşar. Kişi oglı kop ölgeli törümüş.”
(Zamanı Tanrı yaşar. İnsanoğlu hep ölmek üzere türemiş.)

- Bilge Kağan

Üstte mavi gök, altta yağız yer kılındıkta, ikisi arasında insan oğlu kılınmış.
İnsan oğlunun üzerine ecdadım Bumin Kağan, İstemi Kağan oturmuş.
Oturarak Türk milletinin ilini töresini tutuvermiş, düzenleyivermiş.
Dört taraf hep düşman imiş.
Ordu sevk ederek dört taraftaki milleti hep almış, hep tâbi kılmış.
Başlıya baş eğdirmiş, dizliye diz çöktürmüş...

Çevrimdışı Kurtkaya

  • Otağ Sorumlusu
  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 412
Türklüğün bu ulu gününü ite, kürde, soysuza terk etmek Türklüğün binlerce yıllık köklerini koparmak demektir. Bu kutlu günü it, kürt kendilerince uydurdukları şekilde kutluyor diye gocuntuya kapılmadan her yıl tazelediğimiz yaşam sevincimizin başlangıç günü olarak ısrarla, etkin bir şekilde kutlamak, var olmanın ve var kalmanın gereğidir.
Doğudan-Batıya, Güneyden-Kuzeye Dünya üzerinde yaşayan bütün Türk soyluların Yenigünleri hayırlı ve uğurlu olsun!

Türk Yurdu Var Olsun,
Türk Irkı Sağ Olsun,

Tanrı Yüce Türk'ünü Korusun.

Çevrimdışı Yüzbaşı Sançar

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 246
4650. yılın Türk Milletine birlik, dirlik ve bolluk getirmesini dilerim.
Her karanlığı bir aydınlığın parçaladığı gibi Türklük; önünde Gökbörüsüyle her dem Ergenekondan çıkmaya hazırdır.
Her dem yeniyiz, her dem diriyiz...
Tanrı Türkü ve Türk yurtlarını korusun.
Yüzbaşı Sançar Uçmağa varalı on üç yüz yıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hâlâ ıztıraplı kahkahalar ve şeref ilahileri işitilir. Bu ilahiler rüzgârın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ıztıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağı’nın odu yanan gönüller sezer. Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar’ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek…

Çevrimdışı Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2301

Değerli arkadaşlar konu ile ilgili cahilliğimi bağışlayın. Bu 4650 yılı nereden geliyor? Saatlerden beri arıyorum bir bilgi bulamadım. Ergenekon her ne kadar destan da olsa çok çok önemli bir konu hakkındaki bilgilerin sağlıklı olması gerekir diye düşünüyorum.

Ben bu konuyu biliyorum diyen bir arkadaşımız var ise aydınlatıcı bir cevap yazarsa memnun kalırız. Esenlikler diliyorum.


Sayın Osman Beğ Hocam,
Bir kaç gündür işlerim oldukça yoğun olduğundan size ancak yanıt verebiliyorum. Gecikmeden ötürü kusura bakmayın.
Sorunuz çok yerinde ve bu vesileyle de Türkçü camiaya doğru bilgilerin ulaştırılmasına olanak sağlamaktadır. Bilim ve eğitim insanlarına has araştırmacı ve ilmi şüphecilik (septizm) bu demektir.
Şahsınızda belirginleşen bu üstün vasfın bütün Türkçülerde de gelişmesi hamaset edebiyatı yapmamak ve Türkçülüğü olması gereken ilmi, tarihi ve kültürel dayanaklarıyla sağlamlaştırmak bakımından çok önem taşımaktadır. Bu nedenle size bir teşekkür borcumuz doğmaktadır. Sağ olun, var olun!
Konuya dönersek, bu konuda Uluğ Bilge Atsız Ata'nın öğrencilerinden olan değerli Türkçü büyüğümüz Erk YURTSEVER Beğ'in 12 HAYVANLI TÜRK YILLIĞI adlı çalışması bize konuyla ilgili en sağlam ve doyurucu bilgileri vermektedir. Sayın Erk Beğ'in kişisel olarak sahibi olduğu ve şu sıralarda yayında olmayan www.tonyukuk.net adlı sanal ağelinde bu bilgiler yer almaktaydı ve ben oradan alarak arşivlemiştim. Çok şükür ki kişisel arşivime almayı akıl etmişim. Şimdi başvurup kullanmaktayız.
Ben Erk Beğ'in çalışmasını bölüm bölüm ekleyerek konuya açıklık getirmeye çalışacağım. Şayet üzerinde bir takım görüşmeler ve fikir alış-verişleri yapmak gerekirse konuya vakıf arkadaşlarla hep birlikte yaparız.

Sağlık ve esenlik dileklerimle...
TTK.
Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!

Çevrimdışı Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2301
Alıntı

12 HAYVANLI TÜRK YILLIĞI / Erk YURTSEVER
 
TÂRÎHÇE:
 
12 hayvanlı Türk yıllığı, bir Ay-Güneş yıllığıdır. Çinliler Türk’lerden aldıkları bu yıllığı doğumdan önceki (D.Ö.) 1437nci yılın 31 Ocak günü, saat 18:13den bu yana yazılı kaynaklarında kullana gelmişlerdir. Buna ek olarak, Yazılı Çin Târîhi'nin öncesindeki 1200 yıllık Sözlü Çin Târîhi'nin de bu yıllık ile târîhlendirildiği göz önüne alınırsa, yıllığın yalnız Çin’de (D.Ö.) 2637nci yılın 7 Şubat günü, saat 18:10dan beri kullanılmakta olduğu gerçeği ortaya çıkar.*
 
YILLIK NEDEN ÇİN KÖKENLİ DEĞİLDİR?

Türk yıllığı, matematikçi ve gök bilgini Fatin GÖKMEN Hoca’nın 1936 yılında ileri sürdüğü görüşe göre en az 10000 yıllıktır (100 asır). Hoca, 1936 yılında yazdığı ve Târîh Cemiyeti’ne Tez olarak sunduğu “Eski Türklerde Hey’et ve Takvim” adlı eserde (Yayın Târîhi 1937 yılıdır) kısaca şöyle demektedir:
“Doğu’nun en büyük gökbilimcilerinden Nâsireddîn-i Tûsî (1201-1274),  Zîc-i İlhânî adlı eserinde Hıtay (Kıtay) ve Türk Takvimi adıyla Mogulların kullandıkları bir ay-güneş  takviminden bahsetmektedir. Tûsî, bu takvimin usullerini ve dayandığı yıldız topluluğu esaslarını açıklamasız ve dayanaksız  olarak sadece nakletmişti. Ben bu esasları îzâha çalışırken gördüm ki Tûsî'nin bize aktardığı takvim, Batlamyus hey’eti adını verdiğimiz (Hâmil-i merkez) topluluğundan önce yaşayan bir hey’et esâsı üzerine kurulmuştur; ve kuruluşun zamânı da 206 yüzyıl kadar öncedir. Kuvvetli bir varsayım ile kuruluşta, geometrinin ana teoremi olan Pisagor teoreminin de dâhil olduğu bir düzlem geometrisi ve oldukça ilerlemiş bir hesap usûlü kullanılmıştır.
Eski Çin yıldız toplulukları bilimine dair yazılan ve incelememden geçen batı eserlerinde, 206 yüzyıl önce kurulmuş olduğu kanaatine vardığım, yıldız topluluklarının esaslarına dâir bir ize rastlamadım. Çin yıldız toplulukları ve takvimi olarak ileri sürülen bilgilerin, batı kaynaklarına, perâkende ve yetersiz olarak aktarılmış olduklarını gördüm; ve şu neticeye vardım:
Kuvvetle muhtemeldir ki bu matematik ve yıldız toplulukları bilgileri, eski Orta Asya (Türk) ilimlerinin bir parçacığıdır.
Konu ile ilgili yararlandığım doğu eserleri şunlardır
Nâsireddîn-i Tûsî  (1201-1274)    Zîc-i İlhânî
Nizâmeddîn-i Nişâbûrî    Zîc-i İlhânî şerhi (Keşfülhakâyık)
Uluğ Bey  (1394-1449)    Zîc-i Gürgânî
Ali Kuşcu  (?-1474)    Zîc-i Gürgânî şerhi
Bercendî    Zîc-i Gürgânî şerhi
Miren (Mirân) Çelebi    Zîc-i Gürgânî şerhi
Abbas Vesim  (?-1759, 1761?)    Zîc-i Gürgânî şerhi
İbn-i Ebilfethissûfî    Risâletün fî Târîh il Hita vel' Uygur
İbn-i Ebilfeth’in bu risâlesi Marâga Rasathânesinde Tûsî'nin çalışma arkadaşı olan Muhiddîn-i İbn-i Ebî Şükrülmağribî'nin Türk takvimi hakkındaki Takvîm-ül edvâr adlı eserine dayanmaktadır. Takvim hakkındaki mâlûmâtı Tûsî gibi asıl kaynağından aktarmış olan bu yazarın eserine üzgünüm ki rast gelemedim. Istanbul kütüphânelerinde yok. Fakat Ebilfeth'in risâlesinde, Tûsî'nin verdiği bilgileri doğruladığını gördüm.“

* * *
Yukarıdaki kısaltılmış yazının özü de şöyledir:
Tûsî bir eserinde, Mogulların (Çingizli’lerin), Kıtay ve Türk Takvimi adlı bir ay-güneş takvimi kullandıklarını bildirmektedir.
Eseri inceleyen Fatin Hoca, bu takvimin, 3üncü yüzyılda Batlamyus’un düzenlediği (merkeze yüklü) sistemin 206 yüzyıl öncesine dayandığına kânî olmuştur.
Hoca, Çin yıldız bilimlerini toplayan batı kaynaklarını incelediğinde bu bilgilerin derme çatma ve yetersiz olduğunu görmüştür.
Çin kaynaklarında da takvimin çalışma sisteminin ne olduğunu, gök cisimlerinin hangi hareketlerine dayandığını bildiren bir açıklama ve anlatım yoktur.
Buna karşılık konu ile ilgili pek çok Türk kaynağı bulunmaktadır
.



Devamı bir sonraki iletidedir.
Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!

Çevrimdışı Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2301
Bir önceki iletinin devamıdır.

Alıntı

NEDEN D.Ö.Kİ (İsa'nın Doğumundan önce)2637 YILI?

Türk takvimi günümüzde de Asya ülkelerinde kullanılmaktadır. Takvim bugün de Türk topluluklarından Türkmen’ler, Kazak’lar, Kırgız’lar, Kıpçak’lar, Uygur’lar, Saka’lar (Yakut?), Tıba’lar (Tuba, Tuva), Altay’lar, Şor’lar ve Teleüt’ler… Çingizli topluluğu ve buna bağlı olan Buryat’lar ve Mançu’lar… Çinli’ler… Koralı’lar… Vietnamlı’lar ve Japon’lar tarafından bilinmekte, bâzıları tarafından kısmen de olsa kullanılmaya devâm edilmektedir.

Bu saydıklarımız kullandıkları takvimin ilk yılının D.Ö.ki 2637nci mîlâdî yıl olduğu konusunda mutâbıktırlar.

Takvimin başlangıç yılı olarak küçük bir topluluk D.Ö.ki 2649 yılını, Tibetli’ler D.Ö.ki 127 yılını, türlü boyların  mensûbları olan Budist’ler ise D.Ö.ki 543 yılını kabûl etmektedirler.

Son zamanlarda yayılan bir söylentiye göre ön Türk’ler D.Ö.ki 2637 yılına rastlayan bir Sıçan yılının yenigününde 400 yıldır yaşayıp çoğaldıkları Ergenekon’dan çıkmışlar, bu çıkışın anısına da yüzyıllardır kullanageldikleri takvimlerini 1 sayısı ile adlandırmışlardır. Her ne kadar Ergenekon bir Kök Türk destanı ise de destanların türlü zamanlarda yaşanmış benzer olaylar için kullanılmalarının da mümkünlüğü göz ardı edilmemelidir.

Sonuç olarak;
1-D.Ö.ki 2637 yılından daha eski çağlarda mâdene ya da taşa kazınmış bir târîhin bulunmasının imkânsızlığı,
2-Söylenti de olsa Türk’lerin Ergenekon’dan çıkışlarının D.Ö.ki 2637 yılına denk düşürülmeye çalışılması, düşünülmesi,
3-Günümüzde Türk takvimini kullanmayı sürdüren Asya topluluklarının, büyük oranda takvimin başlangıç yılında hem-fikir olmaları


12 Hayvanlı Türk Takvimi’nin başlangıç yılının, D.Ö.ki 2637nci mîlâdî yıla rastladığı inancını desteklemektedir.


Devamı bir sonraki iletidedir.
Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!

Çevrimdışı Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2301
Bir önceki iletinin devamıdır.

Alıntı

YILBAŞI:
 
12 hayvanlı Türk yıllığında yeni yıl, Güneş'in Kova Burcu'na girmesinden sonra görünen ilk hilâl ile başlar. O andan i'tibâren yeni yılın birinci ayının birinci günü başlamış olur.
Dolayısı ile, Türk yıllığı yılbaşısı mîlâdî yıllığa göre 21 Ocak gününün gün batımı saati ile 20 Şubat gününün gün batımı saati arasındaki herhangi bir güne isâbet edebilir.

Konunun îzâhı şöyledir:
20 Ocak gününün akşamında görünen hilâl, yeni Türk yılının başlangıcı olarak kabûl edilemez. Çünkü o gün Güneş henüz kova burcuna girmemiştir.
21 Ocak gününün akşamında görünen hilâl, yeni Türk yılının başlangıcıdır. 22 Ocak gününün gündüzü ise Türk yılının birinçayının birinci gündüzüdür.
21 Ocak günü başlayan ve 29 gün süren bir ay ayından sonra;
19 Şubat gününün akşamında görünen hilâl, o Türk yılının ikinçayının başlangıcıdır. 20 Şubat gününün gündüzü ise ikinçayın birinci gündüzüdür.
21 Ocak günü başlayan ve 30 gün süren bir ay ayından sonra;
20 Şubat gününün akşamında görünen hilâl, o Türk yılının ikinçayının başlangıcıdır. 21 Şubat gününün gündüzü ise ikinçayın birinci gündüzüdür.


Devamı bir sonraki iletidedir.
Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!

Çevrimdışı Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2301
Bir önceki iletinin devamıdır.

Alıntı
YIL SÜRESİ:

Güneş yılı süresi 365.24218979 gündür. Bu süre içine 12 adet Türk ayı girer. Birinci Güneş yılı, 13üncü ay ayının yaklaşık 11inci, ikinci Güneş yılı, 25inci ay ayının yaklaşık 22nci ve üçüncü Güneş yılı ise 38inci Ay Ayı'nın yaklaşık 3üncü günlerinde tamamlanırlar. Kısacası 3 Güneş ıılı süresi içerisine 37 ay ayı ve yaklaşık 3 gün girer. İşte bu sebepten ötürü Türk yılı süresi, bâzen 12 bâzen de 13 ay ayı olur. Gün sayısı olarak Türk yılı bâzen 354 veyâ 355 bâzen de 384 gün olabilir.
Hilâl, yer yüzünün her noktasından mutlakâ aynı gün görünmeyebilir. Bu bakımdan herhangi bir Türk yılı yer yüzünün batısında 355 gün çekerken doğusunda 354 gün çekebilir. Bir başka deyimle, herhangi bir Türk yılı yer yüzünün batısında, Güneş yılı'nın farazâ 32nci gününde başlarken, doğusunda 33üncü gününde başlayabilir.


Devamı bir sonraki iletidedir.
Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!

Çevrimdışı Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2301
Bir önceki iletinin devamıdır.

Alıntı
AY SÜRESİ:
 
Ay süresi, o ayı başlatan hilâli tâkîb eden ilk hilâlin görünümünde biter. Yeni hilâlin göründüğü ân, süren ayın son gününün ve son gündüzünün bittiği, yeni ayın ilk gününün ilk akşamının başladığı ândır.
Ay, Yer çevresini 29.5305845830903 günde dolaşır. Bu sebepten Türk ayları bâzen 29, bâzen de 30 gün çekerler. 
Hilâl, yer yüzünün her noktasından mutlakâ aynı gün görülemeyeceğinden herhangi bir Türk takvim ayı, yer yüzünün batısında 30 gün çekerken doğusunda 29 gün çekebilir. Bir başka deyimle, herhangi bir Türk takvim ayı yer yüzünün batısında, Güneş yılının farazâ 175inci gününde başlarken, doğusunda 176ncı gününde başlayabilir.



Devamı bir sonraki iletidedir.

Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!

Çevrimdışı Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2301
Bir önceki iletinin devamıdır.

Alıntı
GÜN SÜRESİ:
 
Hilâlin göründüğü andan itibaren başlayan yeni ayın birinci günü, ertesi günün Güneş batımına kadar devâm eder. Güneş batımından i'tibâren ayın ikinci günü başlar ki o gün de ertesi günkü Güneş batımına kadar devâm eder ve bu böylece yeni ayın hilâli görününceye kadar sürer gider. Burada Güneş'in batması demek, deniz ufkuna göre Güneş'in tepe noktasının ufukta tamâmen kaybolması demektir.



Devamı bir sonraki iletidedir.
Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!