Gönderen Konu: HEDEFİMİZ YALNIZ KÜRT DEĞİL, KÜRTLERİ ÖNE SÜRENLERİ UNUTMA..!  (Okunma sayısı 22234 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Atçeken Beği

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 227
Afşar Beyi;
Tespitlerinizde haksız olduğunuzu savunmak imkansız ancak,maşayı tutan ele nasıl vuracağız?Habur sınır kapısını bile kapatmaya çekinen zihniyet,hala barzaniye elektrik sağlayan bir hareket nasıl olurda maşayı bırakır da tutana tepki koyar?Biz tepkimizi koyarız o ayrı konu ama bence şu daha önemlidir;maşaya bile kardeşiz demeye çalıştığımız bir ortamda,maşayı tutan eli düşman ilan etmemiz bana imkansızmış gibi geliyor.İstemesekte maalesef onlara bağlı bir ekonomi sistemimiz,onlara göre yürüyen bir dış politikamız var.Ben size can-ı gönülden katılmaktayım ama bunu birilerine anlatmamız çok zor olacaktır.Türkçülüğü salt bir kürt düşmanlığı haline getirip,nasyonal sosyalizm yoluna itenler çok fazla.Bunları benim kadar sizde iyi tanıyorsunuz.
Demek istediğim şudur:
Belirttikleriniz doğrudur ama bizi bunu anlatmamız zor olacaktır.Daha dünkü kölelerimizi muhatap almamız zaten ayrı bir soru işaretidir.Kürtleri tek muhatap alanlarda kendine Türkçüler diyenler olduğu sürece çok çaba sarf etmemiz gerekecek.

Tanrı yardımcımız olsun.
Oturup düşündüğümde yetim olmadığımı gördüm! Oğuz Han gibi atası, Dede Korkut gibi muallimi, Köroğlu gibi ağabeyi, Mahtumkulu gibi akıl hocası olan birisi hiç yetim olur mu?
Saparmurat Türkmenbaşı

Çevrimdışı topuz

  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 89
İstemi Yagbu kandaşım;
Görüşlerinize katılıyorum.

Evet ortada maşa olarak kullanılan bir etnik azınlık var. Ama böyle bir azınlık bulunduğu müddetçe, birilerinin bu azınlığı kullanmak istemeyeceğini kim nasıl garanti edebilir?..

Bu soruyu kendimize sormamız lazım.
Kızıl Elmada Buluşalım!..

Çevrimdışı tanri dagli

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 22
hedefimiz Türkten baska her sey diplomasi agziyla konusmayalim icratin kralini yapalim

Çevrimdışı tanri dagli

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 22
TÜRKÜN TÜRKDEN BASKA DOSTU YOK BUNU KAFALARIMIZA SOKALIM GIRMESSE KAFALARIMIZI KESELIM IS BU KADAR ACIK

Çevrimdışı Afsar Beyi

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 146
Afşar Beyi;
Tespitlerinizde haksız olduğunuzu savunmak imkansız ancak,maşayı tutan ele nasıl vuracağız?Habur sınır kapısını bile kapatmaya çekinen zihniyet,hala barzaniye elektrik sağlayan bir hareket nasıl olurda maşayı bırakır da tutana tepki koyar?Biz tepkimizi koyarız o ayrı konu ama bence şu daha önemlidir;maşaya bile kardeşiz demeye çalıştığımız bir ortamda,maşayı tutan eli düşman ilan etmemiz bana imkansızmış gibi geliyor.İstemesekte maalesef onlara bağlı bir ekonomi sistemimiz,onlara göre yürüyen bir dış politikamız var.Ben size can-ı gönülden katılmaktayım ama bunu birilerine anlatmamız çok zor olacaktır.Türkçülüğü salt bir kürt düşmanlığı haline getirip,nasyonal sosyalizm yoluna itenler çok fazla.Bunları benim kadar sizde iyi tanıyorsunuz.
Demek istediğim şudur:
Belirttikleriniz doğrudur ama bizi bunu anlatmamız zor olacaktır.Daha dünkü kölelerimizi muhatap almamız zaten ayrı bir soru işaretidir.Kürtleri tek muhatap alanlarda kendine Türkçüler diyenler olduğu sürece çok çaba sarf etmemiz gerekecek.

Tanrı yardımcımız olsun.


Sn İstemi Yabgu

Tedavinin ilk şartı teşhistir. Teşhiste birleşirsek tek sesli olabiliriz.

Tek sesliliğe geçebilirsek birlik ve beraberliğimizi kurabiliriz. Ancak böyle birbirimiz anlamaya başlar ve ne yapabileceğimizi konuşmaya başlayabiliriz.

Önceliğimiz dünkü tebaları muhatap almaktan vazgeçmemiz ve büyüklüğümüze yakışır tavırlara geçebilmemizdir. Biz kendimizi küçük görürsek, herkes bizi küçük görür.

İkinci önceliğimiz hayalperest değil, gerçekçi olmamızdır. Olmayacak hayaller peşinden koşmak bizi hedefimizden uzaklaştıracaktır. Hedeften uzaklaşmak ise her seferinde daha uzun yollar yapmamıza neden olacaktır. Doğa boşluk kabul etmez. Bizim her boş bıraktığımız alan başkalarınca doldurulacaktır. "Neden böyle" diye
ağlanacağımıza, "neyi yanlış yaptık" dememiz gerekiyor. Olan olmuştur. Kontrol edilemez. Sadece "olacaklar" kontrol edilebilir.

Biz Türkçüler birilerinin zannettiği gibi az değiliz. Ama dağınığız ve tek sesli olamıyoruz. Bu nedenle de görünmüyoruz. Önceliğimiz birliktelikler kurmak, gür ama uyumlu sesler çıkarabilmek ve bu gür ama uyumlu seslerle diğerlerine derdimizi anlatabilmektir. Sayılarımızı önce binlere, sonra onbinlere, sonra da yüzbinlere taşımak gereklidir. Ancak böyle insanların korktuğu, ciddiye alabildiği sesler çıkarabiliriz.

Bu yolda ilerlerken, bizi yolumuzdan ve gerçeklerden çevirecek her sese de kulaklarımızı kapatmak zorundayız. Hayal kurmadan, partileşme sevdalarına tutulmadan ilerlemek zorundayız. Dernekler kurmak, mitingler yapmak, dergi ve gazeteler çıkarmak zorundayız.

Bunları yaparken Başbuğumuzun yolundan yani gerçekçilikten sapmamalıyız. Anadolu Türklüğüne güvenmeyi öğrenmek zorundayız. Koşullarımızı ağlamadan, sızlanmadan kabullenmeli ve Gençliğe Hitabede denildiği gibi "Damarlarımızdaki Asil Kanın" gücünü kullanmayı öğrenmeliyiz.

Sizde sızlanmayın ve başınızı önünüze eğmeyin. Siz TÜRK'sünüz. 40 kişi ile bir çin ordusuna saldırmayı göze almış, 17 kişi ile yola çıkıp imparatorluk kurmuş, tüm dünyaya karşı savaşıp, yokolmuş bir imparatorluktan, 80 yaşına gelmiş bir devleti kurabilmiş bir Irkın, değerli evladısınız. Birleştiğimiz gün yeni bir ateşle dünyayı kavururuz. Silkinin üzerindeki ölü toprağını ve haykırın dünyaya TÜRKLÜĞÜNÜZÜ..!!!!

Silkinin üzerinizdeki ölü toprağını diyorum. Çünkü şimdi silkinmezseniz, öldüğünüzde üzerinize örtülecek toprağınız olmayacak. Silkinin ve gücünüzü yeniden keşfedin. Düşmanlarımız bu güçten korktukları için parçalamaya çalışıyor bizi. Önce bunu anlayın.

Afşar Beyi
sü:kä tılıkang bugukgu tuktang (savaşa çıkın, Buguk'u tutun!)

Çevrimdışı tanri dagli

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 22
DEVLET DEMEK 50SENE ILERISINI GÖRMEK DEMEKTIR ASKER DEMEK NAMUS VE SEREF DEMEKTIR ÖNÜNÜ BARI GÖREMEDIN AMA SEREFIMIZI NASIL KORUYAMASSIN SEREFSIZ TAYYIBLER ALEMININ CIRKIN MAHLUKU RECEP BU CEVAP VERILMEDEN KÜRTLER KARDESIMIZ OLACAKMIS ÖYLEMI DIPLOMASINIZE SO:::::   :turan:  :asker:

Çevrimdışı Atçeken Beği

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 227
Sayın Afşar Beyi;
Son yazdıklarınıza da tamamen katılıyorum.Anadolu Türklüğüne güveniyorum.Türkçülerin birleşmesi gereğinede inanıyorum.Yani benim düşündüklerimi yazmışsınız bir şekilde ancak; biz bunları ''Nasıl yapacağız?'' diye kendime sorduğumda afallıyorum.Küçük şeyler için o kadar çok incir çuvalını devirmişizki;şimdide incirleri toplamaya çalışıyoruz.İncirleri toplamak bizim görevimiz ama nasıl?Benim demek istediğim buydu.
Esenlikler.
Oturup düşündüğümde yetim olmadığımı gördüm! Oğuz Han gibi atası, Dede Korkut gibi muallimi, Köroğlu gibi ağabeyi, Mahtumkulu gibi akıl hocası olan birisi hiç yetim olur mu?
Saparmurat Türkmenbaşı

Çevrimdışı savasansahin

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 7
MERHABALAR,


SOYDAŞLARIM BU SİTEYİ FIRSATIM OLDUKÇA TAKİP ETTİM VE KISA SÜRE ÖNCE ÜYE OLDUM. FORUMLARDA AÇILAN KONULARIN TAMAMINA YAKININDA SÜREKLİ KÜRTLERİN KAHPELİKLERİNDEN VE ŞEREFSİZLİKLERİNDEN BAHSEDİLİYORDU VE BUNLARA TAMAMEN KATILIYORDUM. BUGÜN FORUMA GİRDİM VE BU BAŞLIĞI GÖRÜNCE ŞAŞIRDIM. DAHA ÖNCEDE BİLİYORDUK KÜRTLERİN MAŞA OLDUĞUNU AMA HİÇ BÖYLE BİR BAŞLIK AÇILMADI ZANNEDİYORUM. KADINLARIMIZIN NAMUSU VE ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ İÇİN BU ŞEREF YOKSUNU NAMUS YOKSUNU TOPRAK AĞASI KÖPEK SÜRÜSÜ OLAN KÜRTLERİ TEMİZLEMEMİZ GEREKİYOR.

KÜRTLER HİÇBİR ZAMAN KARDEŞİMİZ DEĞİLLERDİR. BEN BUGÜNE KADAR KONUŞTUĞUM KÜRTLERİN HİÇBİRİNDEN  ŞEREFSİZ PKK İÇİN  KÖTÜ BİR SÖZ DUYMADIM. İSTERSENİZ BURDA BİRDE SAĞDUYU ÇAĞRISI YAPALIM TAM OLSUN O SALAK SÜRÜSÜ MHP PARTİSİ GİBİ ????  BENİM SEKİZ ASKERİM O ŞEREFSİZLERİN ELİNDE VE BİZ KLAVYENİN BAŞINDA YAZI YAZIYORUZ.
BU BURAYA SON YAZIM..ARTIK İCRAAT ZAMANI..HAYIR DİYORSANIZ BEN YOKUM BU İŞTE..

KANA KAN  İNTİKAMM.. :x

Maşalardan ancak maşa olur. Kardeş sadece Türkten olur. Size katılıyorum ve aynı şeyleri söylüyorum. Kana kan-İNTİKAM. Ama sadece vatansız bayraksızlardan değil, asıl maşaları tutan ellerden intikam...!!!!

Afşar Beyi

Çevrimdışı Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2289
Türklüğün Son Savaşı ve Haçlı Batının Çirkin Yüzü!

Türk Milleti, üçüncü bin yılın başında, adı konulmamış bir savaşın içindedir.
Her ne kadar bir çok kişi sorunu Kürt  terörünün azgınlaşması, PKK’nın siyasallaşma taleplerinin "dünya kamuoyunun dikkatini çekmesi" olarak yorsa da, durum bu ve bundan ibaret değildir.

Bu düpedüz bir savaştır ve maalesef henüz adı bile konulmamıştır.

Yaşadıklarımızı anlayabilmek için çok eski devirleri hatırlamaya gerek yok. Daha bundan yüzyıl önce başlamış ve neredeyse 20-30 yıl sürmüş olan Birinci Dünya Savaşı öncesi ve sonrasındaki gelişmeleri hatırladığımızda bunu anlamakta güçlük çekmeyeceğiz.
Birinci Dünya Savaşının hemen öncesinde Türk Devleti, aynen bu gün olduğu gibi, bir etnik kalkışmayla uğraşmakta, binlerce insanını, sözde vatandaşı olan hain Ermenilerin vahşetine kurban vermekteydi.
Ermeni kalkışmasını, başta Rusya olmak üzere, diğer emperyalist devletlerin tezgahlayıp ortaya sürdüğü tarihi kayıtlarla sabittir.

Birinci Dünya Savaşından yenik çıkan Türk Devleti Sevr antlaşmasıyla, tarihte bir benzerinin daha olmadığı şekilde, tarih sahnesinden silinmek istenilmişti. Sevr antlaşmasına dayalı olarak yapılan işgallerin görünen yüzünde her ne kadar Yunanlılar olsa da, Yunanlıları tezgahlayıp karşımıza diken perde arkası devletler günü geldiğinde birer birer arz-ı endam edip fiili işgallere koyulmuşlardı.
Anlaşılacağı gibi ne Ermeniler ne de Yunanlılar tek başlarına ve kendi iradeleriyle Türklüğe saldırmış değillerdi. Bunlar Türklük üzerinde tarihi düşmanlık ve hesapları olan emperyalist ülkelerin, tanım yerindeyse, paralı taşeronluğunu yapan öncü birlikleri durumundaydı.

Şimdi günümüze bakalım. Kürt kalkışmasının gerek Ermeni ve gerekse Yunanlıların yaptığından farkı var mıdır? Bunun farkının olmadığını anlamak için tarihçi ya da uzman olmaya gerek yok, elbetteki.

Şimdi biraz da pkk yı ele alalım:

Birkaç kürt ayrımcı faşistinin bir araya gelerek oluşturdukları yapı, Türkiye üzerinde emperyalist emelleri olan ülkelerin dikkatlerini çekip, bulunmaz bir fırsat olarak ağızlarını sulandırmıştır. Bu ülkelerin başında ta ilk günden itibaren ABD gelmekteydi. Peki ABD Türkiye’den ne istiyordu? Şimdi tekrar geriye 1920 li yıllara dönelim:

1920 de zamanın ABD başkanı Wilson o meşhur “Wilson Prensipleri” denilen Türk Milletini yok etme ve Türk vatanını parçalama projesini öne sürüp hazırlattığı haritayla Türkiye’yi Lazistan, Ermenistan, Kürdistan ve diğer etnik toplulukların yer alacağı dört parçaya bölmüş bu projeye Avrupa ülkeleri de iştirak etmişti. ABD ve Avrupa’nın bu projeyi uygulamaya koymaları için, görünürde, hiçbir engel yokken hiç beklemedikleri bir oluşumla, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde ki, Anadolu Milli Direnişiyle karşılaşmışlar, bütün hesaplarını alt üst eden bu kutlu direniş,verdiği Milli Kurtuluş Savaşıyla  top yekun yok edilmek istenilen Türk Irkını yeniden var etmiş, lokma lokma paylaşılmak istenilen Türk Yurdunun sonsuza dek Türklerde kalmasını sağlayıp Dünya emperyalizminin eli kanlı ve kalpleri kirli temsilcilerini dize getirerek Lozan’da, barış imzalamaya mecbur bırakmıştır.

İşte katil ruhlu haçlı batı ve batının gayr-i meşru çocuğu ABD bunu hiçbir zaman hazmedemeyip ve unutmamıştır.

Çoğu kişi ABD’nin Lozan Anıtlaşmasını kabul etmediğini ve altına imza atmadığını bilmez bile. Hukuki manada ABD, zımmen, Türkiye’yi tanımamış sayılmaktadır ki, öyledir de.
ABD ve Avrupa o günden itibaren seksen yıl yarım kalmış hesabını kendi isteğince gerçekleştirmek için beklemiş ve Türkiye’nin altını oyacak her türlü ihanet şebekesiyle el ve işbirliği yapmaktan geri durmamıştır.

Şimdi karşımıza dikilen  PKK eşkıyalarının saldırı tekniklerine ve silah donanımlarına bir göz atalım. PKK bir gerilla örgütü müdür? Yoksa gayr-i resmi öncü bir askeri birlik midir?

Yakalanan ya da ölü olarak ele geçirilen PKK’lı teröristlerin üzerinden çıkan silahların % 70 i Amerika , % 20 si Avrupa Birliği , % 10 Rusya menşelidir.

Tam otomatik silahların yanında ağır silahlar, havan topları ve roketatarların da  olduğu bilinmektedir.PKK'nın son günlerde yaptığı terör eylemlerinde farklı silahlar kullandığı görülüyor. Bunlardan birisi gece dürbünü ve termal kameralardır. Termal kameralar , en ileri teknolojiye sahiptir ve tamamı ABD menşelidir. Amerikan ordusunun elinde bulunan termal kameraların bire bir aynısı PKK’nın elindedir. Bu termal kameralar uzun mesafede vücut ısısı değerindeki ısıyı ve insan bedeni büyüklüğündeki hareketli her canlıyı nokta olarak tespit edebilmektedir. Yine PKK’nın elinde olan gece görüş dürbünleri de bilinen gece görüş dürbünlerinden çok daha yeni ve ileri bir teknoloji ile üretilmiştir. Bu dürbünlerin görüş menzili diğerlerine göre 3 kat fazla ve görüntüsü 5 kez daha nettir. Bu tip gece dürbünleri ; dünyada sadece amerikan ordusunda bulunmaktadır.
Son günlerde PKK’nın özellikle gece yaptığı terör eylemlerinde çok sayıda zarar vermesinin nedeni ; ellerinde bulundurduğu ağır ve ileri teknolojik silahlardır. Bu silahların tamamı ABD ve Avrupa menşelidir.

Bir diğer konu ise, bu ileri teknolojik silahların kullanılmasıdır.

Bu silahları kullanabilmek için çok iyi bir eğitimden geçirilmek şarttır.
PPK’lı teröristlere bu eğitimi, hem Kuzey Iraktaki eğitim kamplarında ABD subayları tarafından ve hem de en az on yıl öncesinden beri ABD’nin ileri karakolu olan İsrail ordusunca verilmektedir.
Anlaşılacağı gibi PKK’nın elindeki silah da, bu silahı kullanacak bilgi kaynağı da  ABD ve Avrupa’ya aittir.

Sonuç itibariyle bu savaş bir avuç kürt eşkıyasıyla Türkiye arasında değil bizzat, ABD-Avrupa koalisyonuyla Türkiye arasındadır. Tıpkı Milli Kurtuluş savaşı yıllarında olduğu gibi. Değişen tek şey öne sürülen piyonlardır. Önce Ermeni, sonra Yunan ve en son olarak da Kürt, bu kirli oyunun piyonluğunu yapmaktadır.

ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin, Türk Ordusunun sınır ötesi harekatına şiddetle karşı çıkmalarının altındaki tek neden, hazırladıkları kirli ve kahpe oyunun bozularak, çirkin yüzlerinin açığa çıkacak olmasıdır.

Türk Milleti sabırlı olduğu kadar öfkesi ve intikamı da şiddetli bir millettir. Tamamen yok edildiği sanıldığı zaman bile Tanrı’nın mayasına kattığı gizli gücüyle içinden çelik iradeli bükülmez bilekli bir Bozkurt oğlunu çıkartıp, üzerinde döndürülen bütün kalleş ve kahpe kuşatmaları yararak onurlu ve hür olma vasfını korumayı bilmiştir.Tıpkı son Bozkurt oğlu Mustafa Kemal Atatürk gibi…

Türk Milleti tarihinde buna benzer, belki daha şiddetli ve ölümcül, nice badireleri atlatabilmiş; binlerce yıllık bir tarihi birikime, askeri tecrübeye ve devlet geleneğine sahip bir ırktır.
Bu gün yaşadıklarımız Türk Milletinin çağdaş ve yeni bir büyük badireyle karşı karşıya olduğunun göstergesidir.

Türk Milletinin, önce, kendi istiklal ve istikbalini teslim ettiği kadroları iyi teşhis edip, daha sonra da uluslararası alanda geliştirdiği ilişkileri yeni baştan dizayn ederek dostunu ve düşmanını belirlemesi yaşamsal bir zorunluluktur.

Yeryüzüne insanlığın en iyi niteliklerini korumak, göstermek, yaymak için gelmiş Türk Milleti, önce hainleri, işbirlikçileri tanıyacak, Ordusunu daha da büyütecek, iktidarını özgür iradesi ile kendi evlatlarından olan kadrolardan seçecektir.

Türk Milleti, icazetlerini Amerika’dan, Avrupa’dan alanları bilmektedir, bu kez dezenformasyonlar etkili olmayacaktır, silkelenip, kalkması an meselesidir, çünkü bizim tarihimiz köklüdür, son Başbuğumuz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün yol göstericiliği, her anlamda başöğretmenliği önümüzdedir, hain amaçlar gerçekleşmeyecektir, Türk Milleti’nin tüm tarihi buna kefildir.

Yeryüzünde Türk Bozkurtları yürümeye, gökyüzünde Türk Kartalları uçmaya başlamıştır, bunun sonu bellidir, önce işgal edilmeye, Sevr uygulanmaya başlayan topraklarda Yol Gösterici Mustafa Kemal ATATÜRK’ün izinde yürüyüşe başlamak, daha sonra Ata’mızın da hedefinde olduğu gibi tüm Türk Devletlerin birleşmesi yolunda yürümektir, doğru olan da budur.
Türk Birliği adını verdiğimiz bu yapılanma tüm düşmanlarının korkularını gerçekleştirmek, saldırıları kökten çözmek olacaktır

Diğer Türk Devletleri, gerçek anlamda bağımsızlıklarına kavuşmadıkça, Türk Milleti’nin 5 milyon yiğidinin canı pahasına kurduğu, “Türkiye Cumhuriyeti” adını taşıyan kalesi büyük saldırı altında kalacaktır. Çünkü uç kaledir. Unutulmamalıdır ki, hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır; hat Türkiye Cumhuriyeti’dir, satıh ise tüm Türk Devletleridir.

Türk Milleti askerine, kundaktaki bebeğine duyduğu sevgi ve şefkatin ifadesi olan Mehmetçik adını vererek, O’nu canından aziz bilmiştir.
Vatan savunması için kanını ve canını feda eden her Mehmetçik Türklüğün yüreğine düşen ateştir. Yüreklerimiz yangın yerine dönmüş ve bu acı dayanılmaz bir hal almıştır.

Mübarek kanlarıyla toprağı vatan kılan aziz şehitlerimizi rahmet ve şükranla yad eder, Büyük Türk Milletine başsağlığı dileriz.

Aziz şehitlerimizin ruhları şad ,mekanları Türk uçmağı ve Tanrıdağı olsun!

TÜRK IRKI SAĞOLSUN!!!

TTK.

igdirhan


Kaynak : http://www.hunturk.net/haber-182-turklugun-son-savasi-ve-hacli-batinin-cirkin-yuzu.html
Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!

Çevrimdışı gurturk

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 330
Kürtler her zaman ,tarih boyunca diğerlerinin uşaklığını yapmak istemişlerdir,hep kendilerini kullandırmışlardır.Aslında  şehitleri şöyle anmak gerekiyor,ŞEHİT OLAN TÜRK KÖKENLİ ASKERLERİMİZİN MEKANI CENNET OLSUN.