Gönderen Konu: ZANGBERG’İN TÜRK, SİLİFKE’NİN ALMAN HEYKELİ  (Okunma sayısı 3581 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı YALNIZKURTKARAGÜLLE

  • GÖKBÖRÜ SİNOP
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1345
  • Mekanı Uçmağda!




1975 yılında Federal Almanya Cumhuriyeti’nin davetlisi olarak bu ülkede uluslararası bir seminere katıldım. Organizasyon, çeşitli Alman şehirlerinde 3 ay sürdü.


İlk günler Münih (Almanca: München) yakınlarında Zangberg isimli köyde, eski bir manastırda misafir edildik. Manastır, uluslararası kongre, seminer gibi toplantılar için otel olarak da kullanıyordu. Otel hizmetlerini rahibeler yapıyordu.


İlk gece yattığım odada yatağımın başucunda kocaman bir haç üzerinde, küçük bir çocuk büyüklüğünde, çivilendiği el ve ayaklarından kanlar akan, bir Hz.İsa heykeli vardı. Bu kanlı haçın altında uyuyamadım. Bu nedenle, haçı duvardan çıkarıp kapının önüne koydum. Sabah odayı temizlemeye gelen rahibelere haçı almalarını söyledim. Yüz ifadelerinden kızdıklarını anladım, fakat bir şey söyleyemediler.


İkinci akşam, manastırın büyük salonunda bir konser vardı. Bir koro, büyük bir orkestra eşliğinde çeşitli ülkelerin halk şarkılarını söyledi. Programda bir tek Türk halk şarkısı yoktu.


Benim için bundan üzücü olanı, sahnenin üstünde gördüğüm bir heykeldi. Üstü çıplak, saçları atkuyruğu toplanmış, elleri arkadan bağlı, diz üstü çökertilmiş, sert bakışlı, başını öne doğru uzatmış palabıyıklı bir erkekti bu.


Sonraki günlerde bu heykelin öyküsünü öğrendim. Heykelde gördüğüm, 1683 Viyana Bozgunu’ndan sonra esir alınan askerlerimizden biri imiş. Zangberg’e getirilen Türk esirlerden din değiştirmeyenler kafaları kesilerek idam edilmiş. Almanya ve Avusturya’da gezerken, Türklerin Viyana kuşatmasına ait çeşitli olumsuz obje gördüm. Almanlar Türklerin Viyana kapılarına kadar gelmelerini hiçbir zaman affetmedi.


Bu eserler olumsuz Türk imajını geçmişten günümüze canlı tuttu. Zangberg manastırında vatanı ve imanı için canını veren bu isimsiz Türk askerinin heykelini ve acılı öyküsünü unutamadım…


Son günlerde Türk basınında okuduğum bir heykel haberi bana ’’gaflet mi, hıyanet mi? ‘’ dedirtecek kadar, hayret ve acı vericiydi.


Geçtiğimiz aylarda Almanya’da değil, Mersin Silifke’de Mukaddes Roma Cermen İmparatoru Friedrich Barbarosso’nun heykeli dikilmişti.


Tarihten bildiğimize göre; Alman imparatoru Barbarosso, 1198 yılında 3.Haçlı Seferi’ne Fransız kralı Philip ve İngiltere kralı Aslan Yürekli Richard’la katıldı. Sefere çıkarken, Alman imparatoru ordusunu göklere çıkartıyordu. Askerlerinin ‘’demir ırkından gelme, iri kıyım askerler olduğunu, gözlerinden alev fışkırdığını, kan akışı ile su akışını aynı kayıtsızlıkla seyredebileceklerini’’ söylüyordu.


190.000 kişilik bu ordu, Anadolu’ya girdi. Yaktı, yıktı ve öldürdü. Türkler vatanlarını savundular. Ani baskınlarla Haçlı ordusunu erittiler.


Barborossa Türklerden kaçarken Göksu nehrinde boğuldu.


İşte bu adamın heykeli, âdeta yaptıklarının ödülü olarak, Akdeniz Türk Alman İş Adamları’nın girişimi, Alman Elçiliği’nin desteği, Kültür Bakanlığı’nın izni, Karayolları Müdürlüğü’nün taşeronluğu, Silifke Belediyesi’nin de desteği ile dikilmiş.


Heykelin kaidesine de tarihi gerçeklere uymayan, bozuk bir Türkçe ile şu satırlar yazılmış; ‘’ SELÇUKLU SULTANI KILIÇ ARSLAN II. İLE ÜLKESİNDEN BARIŞ İÇİNDE SERBEST GEÇİŞ İÇİN BİR ANLAŞMA OLAN ROMA-GERMEN İMPARATORU FRIDERICH I. BARBAROSSA 10 HAZİRAN 1190 TARİHİNDE ORDUSUNUN BAŞINDA FİLİSTİN’E GİDERKEN BU CİVARDA GÖKSU IRMAĞI’NDA BOĞULMUŞTUR.’’


Aymazlığa bakın.


Adam sanki Anadolu'ya geziye gelmiş. Kudüs'e giderken serinlemek için girdiği nehirde boğulmuş havası içinde bir kitabe yazılmış.


Haçlı Seferleri, Hıristiyan Batı’nın yüz karasıdır. Bu seferlerde batılıların yaptıklarını tek kelime ‘’şenaât’’(kötülük, fenalık, alçaklık) anlatabilir.


Bu şenaâtlerden yalnız birisini yazalım; Haçlılar Antakya kuşatması sırasında yamyamlık yapmış, ölü ve canlı Türkleri keserek, kızartıp yemişlerdir.


Bana göre; bu uygun olmayan heykelin kaidesine şu yazı yakışırdı; '' Alman İmparatoru Barbarossa ve onun vahşi ordusu, cinayetleri ve harabe bir hale getirdirdikleri vatanımızdan Türklerin kahramanca vatan savunması ile defedildiler.''


Bir tarafta; yıllar önce Zangberg’de gördüğüm, esirken din değiştirmeyen Türk’ün katledilmesinin heykeli, diğer tarafta; vatanımızı çiğneyen, Türkleri katleden katiller sürüsünün başının heykeli.


Tarihimize bir saygısızlık olarak gördüğümüz ve atalarımızın ruhunu inciteceğine inandığımız, bu heykeli vatanımıza dikenlere, destek olanlara, sesini çıkarmayanlara yazıklar olsun!


Haziran / 2012
Zeki Önsöz
www.zekionsoz.com


[ALINTIDIR]
10 EYLÜL 2022'DE UÇMAĞA VARDI..!
TANRI DAĞINDA...
ATSIZ ATA OTAĞINDA, ULU ATALAR HUZURUNDA DİZ VURMAKTA!


Dört yanım soru, Tanrı'm
Hepsi en zoru Tanrı'm
Soruların zorundan
Soyumu koru Tanrı'm

Sen Tanrı değil misin, adını yargılatma
Sana Tanrı deyince, dinimi sorgulatma
Ya adam et bunları, ya beraber yaşatma
Kanı bozuk olanlar "Türk'üm" diyemesinler
Ve Türk'ün dik başını yere eğemesinler.

Çevrimdışı kuzey kurtları

  • H U N
  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 60
    • Tüm Turan Burada




iş te oheykelcik ve altındaki açıklama
Kişi her zaman dinini değiştirme imkanına sahiptir ama SOYUNU ve KAN’ını DEĞİŞTİREMEZ.