(https://www.hunturk.net/forum/rsm/3190-gaip-44-1311033572.jpg) (http://www.hunturk.net)
17 Temmuz 2011 Pazar günü Ankara Kızılay Meydanında yapılan etkinlikte, Gökbörü Türkçüler Teşkilatının konuğu olan ve Türkiyede bir dizi görüşmeler yapmak üzere bulunan; İran diktatörlüğünün zulmü ve can emniyeti nedeniyle Kanada'da sürgünde yaşayan GAİP (Güney Azerbaycan İstiklal Partisi) Genel Başkanı Sayın Salih YILDIRIM Beyefendi ve parti yöneticileriyle, yine İran diktatörlüğünün zulmünden kaçarak Türkiye'ye gelen Güney Azerbaycanlı soydaşlarımız da bizlerle birlikte oldular.
(https://www.hunturk.net/forum/rsm/3190-gaip22-1311022622.jpg) (http://www.hunturk.net)
Yürekleri Türklük aşkıya atan ve gerçek birer Bozkurt olarak tanıdığımız GAİP genel başkanı Salih Beğ, Parti yöneticisi Oğuz Beğ, Kartal Beğ, Behnan Beğ, Dr. Arif Beğ, Asena Kızımız ve isimlerini sayamadığım bütün Güney Azerbaycanlı soydaşlarımız sağolsunlar, varolsunlar!
(https://www.hunturk.net/forum/rsm/3190-gaip11-1311022438.jpg) (http://www.hunturk.net)
Bu yiğit Türk oğulları Güney Azerbaycanın bağımsızlığı ve Uluğ Elçibey'in "Bütov (Birleşik) Azerbaycan" Ülküsünün gerçekleşmesi için her türlü çile ve zorluğa katlanarak ve hatta bu uğurda yurtlarından kopup Kanada ve dünyanın dört bir köşesine savrulma pahasına varları-yoklarıyla mücadele ediyor; gündüz hayallerini ve gece de rüyalarını Güney Azerbaycan'ın bağımsızlığı ve Bütov (Birleşik) Azerbaycan süslüyor.
Başaracaklarına eminim!
Çünkü inanıyor ve bu imanın gereklerini, bütünüyle, yerine getiriyorlar.
Kendileri tanımak büyük bir mutluluk, konuk etmekse bir onurdu...
TTK.
GAİP (Güney Azerbaycan İstiklal Partisi) resmi web sitesinde yer alan haber ve resimler için:
http://www.gaip.biz/index.php/7-xbr/197-ankarada-13-shidimiz-anld
ilişimini ziyaret edebilirsiniz.
(https://www.hunturk.net/forum/rsm/3190-17-temmuz-1311033949.jpg) (http://www.hunturk.net)
17 Temmuz 2011 Günü Ankara'da yapılan etkinlikte GÖKBÖRÜ TÜRKÇÜLER TEŞKİLATI adına yapılan konuşma metni ve basın bildirisi aşağıdadır.
Aziz Soydaşlarım,
Hain ve kahpe kürt terörüne kurban verdiğimiz genç Türk evlatları askerlerimize Yüce Tanrıdan rahmet; ailelerine ve Büyük Türk Milletine başsağlığı dilerim.
Türk demek, topyekûn, asker demektir.
Türk için ölümün en kutlu olanı; vatan için şahadet şerbetini içmektir.
Türk, bu toprakların her bir karışını kanlarıyla sulayarak kendisine vatan kılmıştır.
Vatan uğruna ölmek Türk için düğündür, bayramdır.
Yeter ki Türk yurdu ve Türk ırkı sağolsun!
Haçlı batının yarım kalmış hesaplarını tamamlamak üzere başlattığı gizli savaş artık açığa çıkmış, Türk Milleti ve devleti içten ve dıştan kuşatmalara maruz bırakılmıştır.
Öteden beri Türk Milletine saldırırken öncü ve taşeron kullanan haçlı bir zamanlar vatandaşımız olan ermeniyi, hemen peşinden yunanı Türk’ün üstüne salmış ve şimdi de Türklüğe kürt terörünü musallat etmiştir.
Biz haçlı batıyı da, haçlı batıya uşaklık eden taşeronlarını da, çok iyi bilir ve tanırız.
Haçlı batıya taşeronluk yapan ve bu ülkenin vatandaşı(!) olan kürtleri de biliriz.
O kürtlerin Türk’ün ateşle imtihanı günlerinde yaptıklarını da unutmuş değiliz.
Büyük Türk Milleti Milli Kurtuluş Savaşını hem işgalci haçlı batıya karşı vermiş ve hem de içinde isyanlar çıkartarak Türk Milletini haçlıya boğdurmak isteyen kürt soysuzluğuna karşı da vermiştir.
Saygıdeğer Soydaşlarım!
Tarihe yalan söyletmek en büyük namussuzluktur.
Olmayan bir kardeşliği tesis etmek için; Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da, bir ve beraber olarak, omuz omuza, düşmana karşı, birlikte savaştık yalanları, tarihe yalan söyletmek namussuzluğundan başka bir şey değildir.
Bu yalanları, o büyük yalancıların, yüzlerine çarpıyoruz.
Biz Kurtuluş Savaşında haçlı batıyla vuruşurken bize kardeş yapılmaya çalışılan soysuzlar sürüsü oturdukları İngiliz kucağından Türk’ün toprakları üzerinde hesaplar yapıyorlardı.
Aziz Türk Milleti!
Türk’ün kardeşi sadece ve sadece Türk’tür.
Ve kardeşlik de sadece ve sadece kan bağıyla olandır.
Kan bağı dışında icat edilen kardeşliklerin hepsi kocaman bir yalan ve Türk’ü sırtından hançerlemek için hazırlanan birer tuzaktır.
Ey Türk Milleti!
Mezopotamya çöplüğünün sürüngenleri senin kardeşin değildir, olamazlar!
Senin kardeşlerin:
Güney Azerbaycan’da İran zulmüyle inin inin inleyenlerdir.
Senin Kardeşlerin:
Kerkük’te, Musul’da kürt ve arap cellâtlarınca kurbanlık koyunlar gibi boğazlananlardır.
Senin kardeşin:
Azerbaycan Türküdür, Kırım Tatarıdır, Türkmen’dir, Özbek’tir, Kırgız’dır, Kazak’tır, Uygur’dur, Yakut’tur, Gagavuz’dur…
Yani senin kardeşin aynı kan ve soydan geldiklerindir.
Türk milletinin ekmeğini yiyip onu sırtından hançerleyen hain kürt kim? Türk’e kardeş olmak kim?
Bu yalanların hepsini ayaklarımızın altına alıp çiğniyoruz.
Bu nasıl kardeşlikmiş böyle?
Büyük Türk Milleti!
Onlarca yıldır tırmanan bir tempoyla; yurdumuzun doğu ve güneydoğusu üzerinde hain ve kahpe emellerin gerçekleşmesi için sistematik bir savaş yaşanmakta.
Bu ülkenin vatandaşı olan ve vatandaş olmanın sağladığı bütün hakları tepe tepe kullanan hainler güruhu, iktidarı işgal edenlerin basiretsizlik ve korkaklıklarından cesaret alarak, pervasızlıklarını had safhaya vardırmışlardır.
Yıllardır Türk Askerine karşı doğrultulmuş olan namluların varacağı hedef: Türk topraklarını bölmek ve parçalamak değil midir?
İmralı'da yatan katil köpeğin sözcüsü bir fahişe çıkıyor ve özerklik ilanı yapıyor.
Bu, Türk Yurdunun bölünmesi ve Türk Devletinin parçalanması demek değil midir?
Bu memleketin iktidarını işgal edenler nerededir?
Neden görevlerini yapmazlar?
Aynı zamanda anayasal bir suç olan özerklik ilanını yapanlar neden tutuklanmazlar?
Kahpe kürt terörüne karşı kahramanca savaşan Türk subaylarına karşı yapılan kanuni(!) işlem kürt hainlerine karşı neden yapılmaz?
Ey Başbakan!
Ey bakanlar kurulu!
Ey devletin üst yönetiminde bulunanlar!
Ey Türk Silahlı Kuvvetleri!
Sizler bu gelişmeler karşısında ne yapmaktasınız?
Daha neyi beklemektesiniz?
Yoksa bir avuç kürt eşkıyasına karşı durma iradenizi mi yitirdiniz?
Korkuyor musunuz?
Çekindiğiniz bir yerler mi var?
Yoksa kapalı kapılar ardında yaptığınız antlaşmalar mı var?
Ya görevinizi yapacaksınız, ya da Türk Milletinin önünden çekileceksiniz!
Siz bu işi halletmezseniz millet bu işi halledecek ve inanın görevlerini yerine getirmeyenleri de, Türk’e kasteden alçaklara verecekleri cezaya, eş edeceklerdir.
Ya görevinizi yapın, ya da çekilin!
Bu olup, bitenler Türklüğe karşı açılmış bir savaştır.
Bu savaşta Türk gençleri, askerlerimiz ölmekte,
Türk anları ağlamakta,
Türk çocukları yetim kalmakta,
Türk gelinler dul kalmakta..
Türk’ün yüreği yanmakta…
Olanları görmüyor musunuz?
Türk’ün sesini duymuyor musunuz?
Yoksa yine Ankara’nın şerrinden haçlı batının yeni başkenti Brüksel’in şefaatine mi sığınmaktasınız?
Söyleyin amacınız, niyetiniz nedir?
Bu size son uyarıdır!
Bu uyarıya kulak asmazsanız Türk Milleti meşru bir hak olarak:
“YA DEVLET BAŞA, YA KUZGUN LEŞE”
Diyecektir.
Filistin’e ağıtlar yakıp, İsrail’i yaptığı zulümler için protesto edenlere de bir çift sözümüz var!
Sizler ki; uluslararası bir tezgâhın uygulanması uğrunda, İsrail tarafından Mavi Marmara gemisinde öldürülenler için, günler geceler boyu, sokaklara dökülüp, savaş çığlıkları attınız.
Mavi Marmara’da ölen Müslüman, öldürense yahudiydi değil mi?
Peki, hain kürt terörünün kıydığı canlar Müslüman değil mi?
Türk askeri değil mi?
Şehit edilen Türk çocukları ana kuzusu, vatan evladı değil mi?
Vatan için tutulan bir saatlik nöbet; bin yıllık ibadetten daha makbul değil miydi?
Filistine ağıtlar yakanlar sorarım sizlere! Bu sessizliğiniz, bu vurdumduymazlığınız niye?
Tarih sizin yaptığınız ikiyüzlülüğe ne geçmişte şahit oldu ne de bundan sonra şahit olacak.
Sizin riyakârlığınızdan iğreniyor ve Türk Milletinin milli mukaddesatına karşı sergilediğiniz haysiyetsizliği lanetliyoruz!
Bütün dünyaya bir kez daha ilan ediyoruz!
Türk Milleti bu toprakları, bedelini kanlarıyla ödeyerek, vatan kılmıştır!
Türk’ün vatanına göz dikmek; Türk’e yapılacak en büyük düşmanlıktır!
Kim ki Türk’ün vatanına göz diker, o noktadan itibaren, artık söz biter!
Ne yazık ki sözlerin bitmek üzere olduğu bir sona yaklaşmaktayız.
Son sözümüz!
Ey devleti idare edenler!
Ya görevinizi yapın, ya da önümüzden çekilin!
Yegâne görevi; Türk İstiklal ve istikbalini korumak, Türk vatanını müdafaa etmek olan Türk Ordusu sizi de görevinizi gereğince yapmaya davet ediyoruz.
Sizler Türklüğün gözbebeğisiniz!
Lakin ya göreviniz yapın, ya da Türk Milletinin önünden çekilin.
Çekilin çünkü çekilmezseniz, Türk Milleti bir avuç alçağı tepelerken sizi de çiğneyip geçecek.
Bunlar son uyarılar ve son sözlerdir.
Türk Milleti gerekirse, Türlüğün; çelik iradeli, tunç yürekli, bükülmez bilekli Bozkurt oğlu Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı gibi yeni baştan bir Kurtuluş Mücadelesi vermek karar ve azmindedir.
Türklüğün kutlu sinesinden daha nice Gazi Kemal Atatürk’ler çıkacaktır.
Bizim için her zaman: 19 Mayıs 1919 dur!
Yine çıkarız Samsun’dan!
Yine ineriz düşmanın başına, yıldırım gibi!
Yeni görürüz, birikmiş bütün hesapları!
Kimse Türk’e kefen biçmeye kalkmasın!
Kim ki Türk’e kefen biçmeye kalkar, ölümü korkunç olur!
Aziz şehitlerimize Yüce Tanrı’dan rahmet, büyük Türk Milletine başsağlığı dileriz.
Nerede bir Bozkurt, nerede bir Kür’şat isyanı görürseniz hep orada olacağız!!!
TÜRK IRKI SAĞOLSUN!
TANRI TÜRK’Ü KORUSUN!
GÖKBÖRÜ TÜRKÇÜLER TEŞKİLATI