Gönderen Konu: Eğitim:Andımızdır Türk Birliği:Ne Yapmalı?  (Okunma sayısı 2560 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Abbas Karakaya Bozkurt

  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 102
  • Memleket Millet Haini Olanlarla Aram Serin Bilinir
ANDIMIZDIR TÜRK BİRLİĞİ: NE YAPMALI?

Peyami Safa’nın Tercüman’da yayınlanan 9 Kasım 1959 tarihli ‘Maarifimizin Geçirdiği Buhran ‘ yazısında yer alan ‘Mücadelesiz hayat, buhransız mücadele olmaz.” (Safa, 2008, s. 145) sözü, 21. yüzyılın Türk Çağı olması için çalışan gençlere rehber olan sözlerdendir. Ekonomik kriz, kadın cinayetleri, pedofili vakaları, doğa katliamı ve salgın hastalıkla boğuştumuz bu çağda, üretken gençlerin varlığını bilmek Türkiye Cumhuriyeti başta olmak üzere Türk Dünyası’nın yetimliğinin son bulacağına dair umutlarımı diri tutuyor. Peki bu yetimliği sonlandırmak için ne yapmalıyız?
2020-2021 Eğitim Öğretim Yılında Türk Dünyasından Türkiye Cumhuriyeti’ne okumak için gelen öğrencilerin Türk Birliğine Bakışları konusunda proje yürüteceğim. Eğitim öğretim yılı başlamadığından henüz soru hazırlamakla uğraşıyorum. Görüşme yapacağım kurum ve kuruluşlar sayesinde çalışmamın Türk dünyası’nın geleceği için önemli bir boşluğu dolduracağını düşünüyorum. Okulamalarım ve araştırmalarım sonucunda fark ettiğim bazı eksiklikleri sizlerle paylaşmak isterim. Önereceğim 6 maddeden bazıları devlet politikalarıyla (°) bazıları ise bizlerin atacağı adımlarla (•) gerçekleşecektir.
1 – ORTAK ALFABE°•
26 Şubat 1926 – 5 Mart 1926 tarihleri arasında Bakü’de gerçekleşen BİRİNCİ TÜRKOLOJİ KURULTAYI’NDA Latin alfabesine geçiş, katılan delegelerin büyük bir kısmı tarafından kabul edildi.
Kurultaya katılan delegelerden Umar Aliyev, kabul edilecek ortak alfabenin özelliklerini:
● Herhangi bir fenom için tek bir damga (harf) kullanılmalı.
● Bu damga Latin harfli olmalı.
● Rusça harfler kullanılmamalı.
● Yerel dile yabancı olan sesler için ayrı bir harf eklenmeli (özellikle Rusçaya özgü sesler için).
● Aynı ses için birden çok harf kullanılmamalı (Arapça’da olduğu gibi).
● Harf üstü işaretlerden kaçınılmalı.
● Bir ses için çift harflerden kaçınılmalı.
● Yumuşak, kalın, uzun ünlü sesler için özel işaretlerden kaçınılmalı.
şeklinde belirtmiştir ( Kocaoğlu, 2017: s. 59).
18-20 Kasım 1991 tarihleri arasında Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü’nde gerçekleşen Türk dünyasında ortak dil ve alfabe sempozyumlarından birincisinde 34 Harfli Ortak Alfabe (a, b, c, ç, d, e, ä, f, g, ğ, h, x, ı, i, j, k, q, l, m, n, ñ, o, ö, p, r, s, ş, t, u, ü, v, w, y, z) kabul edildi (Rustamov, 2017, s. 81).
Alfabe değişikliği devlet politikaları ile ilgili olsa da ortak alfabe meselesi hakkında okumalar yaparak yazdığımız şiirleri, yazıları, çıkardığımız matbuatları Türk dünyası ortak Latin alfabesi ile yayınlamalıyız. Başlangıçta yazmakta zorlansak da okumalarımız ve pratikler sayesinde zamanla daha kolaylaşacaktır. “Bizler ortak alfabeyle yazsak ne değişir?” demeyin. Haykırışlarınızın Tuva’dan, Hakasya’dan, Kazakistan’dan okunmasını istemez misiniz? Ben isterim. Bu yüzden de ortak alfabe kullanarak kısa yazılar yazmaya başlıyorum. Gelin hep beraber 2020 yılı bitmeden yazılarımızı Türk dünyası ortak Latin alfabesi ile yazalım.
2- ORTAK MEDYA•
Kimilerinin “deccal” dediği internet sayesinde birbirimizden haberdar oluyor, düşüncelerimizi paylaşıyor, gündemdeki olaylara karşı tepkimizi sıcağı sıcağına veriyoruz. Akademik belgelere, fotoğraflara, baskısı biten kitapların pdflerine internet sayesinde ‘bir tıkla’ erişebiliyoruz.
Rumeli’ndeki, Gagauzya’daki bir Türk neden Kazakistan’daki Özbekistan’daki soydaşının derdinden haberdar olmasın? Eş zamanlı bir Doğu Türkistan eyleminin dünya çapındaki yankısını düşünebiliyor musunuz? Aynı göğü paylaştığımız, kilometrelerce ötemizdeki soydaşlarımızın hislerini aktardıkları dizeleri okumak istemez miyiz? Bu ve bu gibi sorulara cevabınız olumluysa ortak medya fikrime de olumlu bakacağınıza eminim. Şiir, makale, deneme, karikatür, müzik, kitap önerileri ve aklınıza gelebilecek her alandan bilgilerin olduğu, fikirlerimizi paylaştığımız ortak bir medya oluşturacağız. Bu medyada da ortak Latin alfabesi kullanacağız. Ortak alfabeye geçiş aşamasına kadar, sitedeki haberleri bilgileri Türk Cumhuriyetlerinde kullanılan alfabeler ile yayınlayacağız. Bu konuda, öncelikle Türk dünyasından ülkemize okumak için gelen öğrencilerle sonra da Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatı bölümü okuyan öğrencilerle iş birliği yapacağız. Uruslaşan, asimileyi özümsemiş gençler var. Onları kazanmak için ortak medya fikri güzel bir fırsat.
3- ORTAK MATBUAT•
Hazırlayacağımız matbuatta da ortak Latin alfabesi kullanacağız. Matbuat kelimesini, başlangıçta internet üzerinden yayınlanacak derginin/gazetenin önümüzdeki süreçte, tıpkı İsmail Gaspıralı’nın Tercüman Gazetesi gibi, Türk dünyasında eş zamanlı basılacağını düşündüğüm için kullanmak istedim. Ortak bir matbuat hazırlamak için öncelikle Türk dünyasındaki fikri mücadeleleri iyi bilmemiz gerekiyor.
Hem Sovyetler dönemindeki hem de Sovyetlerin dağılışından sonraki Türk Dünyası Bağımsızlık Mücadelelerini en az o coğrafyada yaşayan Türkler kadar iyi bilmeliyiz.
Ne kadar okursak okuyalım o dönemleri ve sonuçlarını yaşamadığımız için bilgileri aktarmamız eksik kalır. Haberlerin ve bilgilerin ilk ağızdan anlatılması gerektiği gerçeğini göz önüne alarak Kırım-Tatar Sürgünü’nü okumalarımla ne kadar anlatsam da medyada/matbuatta yazan Kırım Tatar Türk’ü arkadaşımız bu sürgünü ve etkilerini ilk ağızdan anlatacaktır. Başka bir örnek vermem gerekirse Kafkas İslam Ordusu’nun Bakü’ye girmesinin nedenlerini ve sonuçlarını yaşayan Azerbaycan Türk’ü bu konuyu gerçeğe daha yakın olarak anlatacaktır. Bu örnekler ile anlatmak istediğim, Türk dünyası ortak medya sayesinde konuları hem ilk ağızdan öğrenmiş olacağız hem de birbirimizle bilgi alışverişi yaparak eksiklerimizi kavrayacak, atacağımız adımları ise daha iyi analiz etme şansımız olacak.
4 – YOUTUBE KANALI•
Kimi zaman yemek tarifi öğrendiğimiz, kimi zaman boş vakitlerimizde gezindiğimiz Youtube’un hayatımızdaki yerini inkâr edemeyiz. Belgeseller, vloglar, müzikler derken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyoruz. Belli bir izlenmenin üzerine geçildiği zaman para kazandığımız bu sosyal mecrada da faaliyet göstermeliyiz. Hem maddi kaynak olması için hem de Turan Eller başta olmak üzere dünyaya sesimizi duyurmak için Youtube kanalı açmalıyız. Bilgilendirici konular, ders anlatımları, soru cevaplar, röportajlar, kitap önerileri, açık oturumlar vb. birçok konuda videolar çekmeliyiz.
5 – KONUŞTUĞUMUZ LEHÇE HARİÇ EN AZ 1 TÜRK LEHÇESİ ÖĞRENMEK•
Türk Lehçeleri konusundaki eksikliğimiz hepimizin bildiği bir gerçek. Bu yazıyı okuyan kişi eğer Oğuz Türkçesi konuşuyorsa Oğuz Türkçesi grubundaki lehçeleri anlayabilir ancak Kazak Türkçesi’ni anlamakta zorlanabilir. Sosyal Bilgiler Öğretmenliği okuyan bir Türk genci olarak söylemek isterim ki her Türk gencinin konuştuğu lehçe hariç en az 1 Türk lehçesi öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum. Hem tanışmak, sohbet etmek hem çeviri yapmak hem de diplomasi alanında faaliyet göstermek için lehçe bilgimizin olması gerek. Türkiye Cumhuriyeti’ndeki mevcut üniversitelerde Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları bölümü okuyan öğrencilerin vereceği derslerle, birlikte öğrenip ileriki zamanlarda birlikte öğretebiliriz. Türk Dili ile ilgilenen arkadaşlarımızla iletişime geçerek lehçe öğrenimimizi hızlandırabiliriz. Burada dikkat etmemiz gereken mesele, lehçelerin seçim aşamasıdır. Örneğin 100 kişilik ekipte 80 kişi Kazakça’yı seçip diğer lehçelere 20 kişi kalırsa hataya düşeriz. Tabii ki lehçe öğreniminde sınırlama yok. Bu konuda bir şeyler üretmek isteyen gençlerimiz istedikleri kadar lehçe öğrenebilirler. Söylemek istediğim, fikri mücadelemizi sürdüreceğim ortak medyalarda her Türk Lehçesinden yazılar olmasıdır.
6- KÜTÜPHANELERDE SÖZLÜK/GRAMER KİTAPLARI BULUNDURMAK•
5. maddede anlattığım gibi Türk lehçelerini öğrenmek için ilk aşama sözlük ve gramer kitapları almaktır. İkinci aşama, öğrenilen bilgilerin pekiştirilmesi yani konuşmaktır. Bir dili/lehçeyi kağıt üzerinde öğrenme ne kadar etkili olursa olsun sahada bu dile dair çalışmalar yapmazsak -konuşmak, okumak, pratik yapmak- öğrendiklerimizi de unuturuz. Öğrendiğimiz lehçelerle yazılmış kitapları, yazıları okuyarak ve her gün en az yarım saat o lehçede konuşarak bilgilerimizi sağlamlaştırmış oluruz. Aslında bir dili nasıl öğrenmeniz gerekiyorsa aynı adımları lehçe öğrenirken de uygulamamız gerekir. Sorularınız olursa paylaşın hep birlikte çözüm bulalım. Sözlerime İsmail Gaspıralı’nın yolumuzu aydınlatan “Dilde, Fikirde, İşte Birlik.” düşüncesiyle son verirken atacağımız her adımın Türk Dünyası için kutlu olacağını biliyor ve yeni çalışmalara yöneliyorum. Esen kalın.
Selin ÖZGÜL
Editör: Merve Vural
| KAYNAKÇA |
KOCAOĞLU, Timur. 2017. “Türk Ülkelerinde Ortak Türk Latin Alfabesinin Onaylanması Konusundaki Son Gelişmeler ve Çözüm Arayışları” Türk Dünyasında Ortak Alfabe: Uygulamalar, Arayışlar, Teknikler İçinde, İstanbul: Ötüken Neşriyat.
RUSTAMOV, Rıfat, 2017. “Ortak Türkçe’nin Oluşumunda Ortak Alfabenin Yeri.” Türk Dünyasında Ortak Alfabe- Uygulamalar, Arayışlar, Teknikler içinde, 85-86. İstanbul: Ötüken Neşriyat.
SAFA, Peyami, “Eğitim, Gençlik, Üniversite”, Ötüken Neşriyat, İstanbul 2018...
TAMGA