Türkçü Turancı Otağ

GENEL KONULAR OTAĞI => SORU-CEVAP => Konuyu başlatan: İsimsiz - 23 Aralık 2007

Başlık: Caferiler?
Gönderen: İsimsiz - 23 Aralık 2007
Türkiye'deki Caferiler Türk müdür, yoksa farklı bir ırktan mı gelmektedirler?
Başlık: Ynt: Caferiler?
Gönderen: motun yabgu - 23 Aralık 2007
    

Caferiler: Biz Türkiye'ye göç etmedik, toprağımızla beraber geldik

21/06/2005 16:23:39

Dünyadaki Müslüman nüfusunun yüzde 12'sini oluşturan, Caferi olarak da adlandırılan Şiiler'in Türkiye'deki nüfusu resmi kayıtlara göre üç milyon. Kökenleri Azerbaycan'a dayanan, Şii mezhebine mensup olan Türkiyeli Caferiler, kamuoyunda çoklukla her sene 1 Mart'ta gerçekleşen kalabalık Aşura günü, Kerbela Şehitleri'ni anma törenleriyle akla geliyor.

Öte yandan, Irak'ta süren iç çatışmalar ve Amerika'nın bölgedeki varlığı, Irak'ın yüzde 65'ini oluşturan Şii nüfusun durumunu etkiliyor. Amerika'nın Irak'a müdahalesine karşı çıkanların başında gelen Şiiler'in, Türkiye'deki lideri Selahattin Özgündüz ile Türkiyeli Caferileri daha yakından tanımak ve Irak'ta yaşanan gelişmeleri konuşmak üzere görüşüyoruz.

Halkalı'daki Zeynebiye Camii'nin kütüphanesinde ziyaret ettiğimiz Özgündüz ile Türkiyeli Caferilerin sorunlarını, dini eğitim taleplerini ve Irak'taki Şii nüfusun Amerikan işgaline olan tutumu üzerine konuşuyoruz.

- Türkiye'deki Caferilerin kökenleri nereden geliyor?

Türkiye'de eski Kültür Bakanı sayın Namık Kemal Zeybek'in Meclis konuşmalarında kayıtlara geçen rakama göre üç milyon civarında Caferi yaşıyor. Caferiler genelde Azeri kökenlidir ve Kars, Iğdır, Ağrı illerinde yaşarlar. İstanbul'da 500 binin üzerinde Caferi yaşıyor. Bursa, Ankara, Manisa, İzmir gibi büyük şehirlerimizde de kayda değer ölçüde hemşehrilerimiz var.

Biz Türkiye'ye göç ederek gelmedik, biz Azeri Türkleri bu ülkeye toprağımızla beraber geldik. Yani buraya yama gibi gelip kimsenin üzerinde oturmadık. Rus, Ermeni egemenliği altında kalmaktansa kendi dindaşımız, kardeşimiz, soydaşımız olan Türklerle beraber olmayı, bu ülkede yaşamayı, bu ülkeyle birlikte olmayı tercih etmişiz. Ve hiçbir zaman camia olarak bu ülkede milli birliğe, toprak bütünlüğüne yönelik fesat ya da fitne unsuru olmamışız. Mezhep farkını da bir sorun olarak görmeyiz. Mezhep ve içtihat farklılığı bir milletin kökten farklılığı değil; renkliliği, kültürel zenginliği, güzelliğidir.

Caferi nüfusu olarak çoğunluğun mensubu olduğu Sünni mezhebinden farklı olan dini eğitiminizi nasıl sağlıyorsunuz?

Mesela ben, ülke içerisindeki dini eğitimimi beş-altı yıla yakın ilkokul döneminden de başlayarak, yurt içinde ama illegal olarak aldım; legal değildi. Bölgedeki hocalardan ders alarak sağladım. Çünkü legal olarak yok. Burada bir kısım Farsça, Arapça okuduk. Daha sonra beş altı sene de Irak'ta, Necef'ül Eşref'te kaldık. Orada gittik okuduk ama o da legal değildi. Turist olarak gittik, talebe olduk. Pasaportumuzu onaylatmaya giderken de bin bir yalan uyduruyorduk. 'Biz burada okuyoruz' diyemezdik, desek pasaportumuz onaylanmazdı. Çalışıyoruz diyorduk, geziyoruz diyorduk, ne bileyim bir şeyler uyduruyorduk; yalan, caiz olmamasına rağmen. Başka çare yok ne yapacaksın?

Din adamı yetiştirmeye ihtiyaç var, yurt içinde bu imkan sağlanmıyor, oraya da gitmek zorundayız, başka çaremiz yok. Şu anda Türkiye'de yüz binin üzerinde din adamı yetiştirilmiş genel bütçeden, buna rağmen azımsanıyor, 'Daha da kadro lazım. En az on beş yirmi bin daha kadro verilmeli' deniliyor. Peki bu üç milyona din adamı lazım değil mi? Bunların da cenazesi var, bunların da nikahı var. Yani, Sünni'nin din adamına ne kadar ihtiyacı varsa, Şia'nın da en az onun kadar ihtiyacı vardır. Bu nasıl karşılanacak? İçeride legal eğitimini yapamıyorsun, dışarıda da pasaport verilmiyor.

Şu anda dini eğitim almak isteyen Caferiler de mi Irak'a gidiyor?

Ben orada okuduktan sonra ülkemizde hizmete başladım. Bizden sonraki kuşak ise Saddam rejimi baskılarını arttırınca, Irak'ta okuma şansını kaybetti, İran'da okumak daha kolay oldu. Benim dönemimde Necef'e gitmek serbestti gittim, okudum. Üst düzeyde din eğitimimi bir yerde almak durumundayım. Yarım doktor candan, yarım hoca imandan eder derler ya...

Ondan sonra İran'da okuyup gelenler, "İran ajanı" oldu. Almanya'da okuyup gelen, Amerika'da okuyup gelenler ülkeyi devleti yönetiyor. Bir ülkede gidip okuyup gelen ajanlaşıyorsa...

İran'da ajan olsanız ne yazar? İran'dan buraya ne getireceksiniz? İran buradan daha güçlü bir ülke değil ki; buranın üzerinde emelleri, hesapları olsun, burayı sömürsün. Böyle bir şey olamaz. Ama Amerika için bunu diyebiliriz. Amerika'nın bu ülke üzerinde emelleri var, hesapları var, etkileri var. Öyleyse orada okuyanlar daha çok Amerika ajanı veya Fransa ajanı. Ama biz öyle düşünmüyoruz. Birileri bizi böyle görüyorsa, demek ki kendisi gibi düşünüyor, ama vallahi biz farklıyız. Hiçbir ülkenin kuklası, ajanı olmak da karakterimize uygun değil. Ajanlık bize göre değil, biz din adamıyız ve Türk'üz, bu ülkenin insanıyız. Bu ülke bizimdir, bizden daha fazla bir başkasının değildir. Hiç kimse bizden daha fazla buralı değil. Slogan olarak demiyorum, altı dolu olan bir söz olarak diyorum.

Türkiye'deki Caferiler, İran'da eğitim alanlar, son yıllarda da aynı şekilde mi görülüyor? "İran ajanı" olarak mı algılanıyor?

Bu hiçbir zaman çok yoğun olmuyor ama yani "Şii, Caferi misin? İran yanlısısın" deniyor. Azeri demek, Azerbaycan'a mensup, Azeri kökenli demektir. Peki, niye Azerbaycan'a değil de, İran'a yakın görülüyoruz? İrani değiliz ki, Azeriyiz. Çünkü konjonktürel açıdan, Türkiye ile İran bir millet, bir devlet iken bölünmüş. Bölgenin iki güçlü ülkesi olarak aralarında rekabet var. Mantıklı mıdır, değil midir o ayrı bir olay. Hangisi haklı, hangisi haksızdır o da ayrı bir olay. Ama biz Türk'üz ve Türkiyeliyiz. Ne diye Azeri'yi İrani diye niteliyorsun? İşte psikolojik etki yaratacak, böylece asimilasyonu kolay olacak.

Bunu diyanet içerisine sızmış, bağnaz bir takım unsurlar bilinçli olarak yapıyor. Diyanet neticede bir devlet kurumu, cumhuriyetin kurumu. Devletin, cumhuriyetin kurumu olması nedeniyle de devletin diğer kurumlarına buradan giden raporlar ister istemez etki yapıyor. Diyanet cumhuriyetin ilk kurumlarındandır, Atatürk'ün kurduğu kurumlardandır. Ben korunmasından yanayım, ama ne yazık ki bu güzide kurumumuza her kurumdan daha fazla bağnaz, mezhebi bağnazlığı milli duyarlılıklarının üzerinde olan unsurlar sızmıştır. Bu ülke için herkesten çok sorumluluk hissi taşıyan insanları kendi ülkesine yabancılaştırmak, kendi ülkesinde ötekileştirmek ne zamana kadar devam edebilir? İster istemez eziklik hissedecek, teslimiyet ruhu gelişecek ve asimilesi kolay olacak. Herhalde böyle düşünmüş olmalılar.

Bu davranışın nedeni nereden kaynaklanıyor, sizce? Bu devletin politikası mı, yoksa diyanetin içinden mi kaynaklanıyor?

Bizim gördüğümüz, şahit olduğumuz bir takım şeyler var. Diyanet, 'Bize daha 20 bin kadro lazım" diyerek yüz binlerce kadrosuna, katrilyonluk bütçesine, yan kuruluşlarının gelirlerine rağmen hala bütçe koparmaya çalışıyor ve başarıyor. Buradan Caferilere de düşen paylarını vererek, onların da dinlerini tam bir rahatlık, huzur içerisinde yürütmelerine katkı yapmalıyız. Hürriyet'e bir ara manşet olmuştu, "Türkiye'de 300 bin cami İran'ın kontrolünde" diye. Bu gene Diyanet Baş Müfettişinin raporuydu. Bir takım kurumlara da aynı raporu sunmuştu. Biz bunları görüyor ve biliyoruz. Devletin laik, demokratik cumhuriyet olduğunu da biliyoruz.

Peki, bir çözüm bulunamaz mı? Bulunur. Bize çözüm diretirler, biz de kabul ederiz. Türkiye Cumhuriyeti'nde böyle bir şey telaffuz etmek bile ayıp. Ben çözeceğim, ben sana çözüm empoze edeceğim, sen kabul edeceksin. Bir de benle konuşman gerekmez mi, el insaf... Benim haklarımı, sınırlarımı sen mi tayin edeceksin, bir kurum olarak, benim fikrimi almak küçültür mü sizi?

Şimdiye kadar sizin Caferiler olarak devletten bir talebiniz oldu mu?

Biz talepte bulunduk ama ne yazık ki, Diyanet'teki bazı yöneticiler bağnazlıklarına kendilerince bir de şark kurnazlığı ilave ederek işi geçiştirmeye çalışıyorlar. Mesela her devlet kurumu gibi diyor ki 'Biz kimsenin dinine, mezhebine bakmıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gelip imam hatipte okumuş, ilahiyat fakültesini bitirmiş kadro talebinde bulunuyor, imtihanlardan geçiyorsa biz de alıyoruz. Biz ayrım yapmıyoruz ki...'

Eskiden Hanefi olmayan kadroya alınamazdı, şimdi onu düzeltmişler; yabancılar, diretince o maddeyi çıkarmışlar. Biz bir din farkından, mezhep farkından bahsediyoruz. Ben senin memurun olacağım, sen de beni Adıyaman'a, Mardin'e göndereceksin. Mardin'de benim yorumladığım şekilde, ben "Allah u ekber" deyip kolu açık namaz kılacağım, arkamdaki insanlar bakacak ki, hoca kolunu sarkıttı, bunların kolu bağlı. Böyle bir şey olmaz. Uyum sorunu yaşanır. Demek ki bu çözüm değil. Şafi veya Hanefi hocayı da benim köyüme göndereceksin, ya o ona uyacak, ya öbürü ona uyacak. Bizim meselemiz zorla milleti birbirine uydurmak değil. Herkesin kendi inandığını, rahat, huzurla, ekonomik sıkıntı da olmadan yaşaması gerekir.

Siz açık olarak, Caferilere bir ayrımcılık yapıldığını düşünüyor musunuz?

Kesinlikle; Bundan daha güzel ayrımcılık olur mu? Mesela bir tane Caferi, Diyanet İşleri Başkanı olabilir mi? Cumhuriyet kurulalı beri bir Caferi başkan yardımcısı olmuş mudur?

Diyanet'te hiç Caferi görevli yok mu?

Bizden yok, hayır. Kendilerine benzemediği için Alevi'den de yoktur. Bu kurumun içinde bu ülkenin üçte biri yok, o zaman yediğiniz maaşın üçte biri helal değil size kardeşim. Diyor ki, 'Din hizmetlerini bizden istesinler, onlara da biz götürelim.' Kardeşim, din hizmeti dediğin nedir; benim cenaze namazım mı, Cuma namazım mı, bayram namazım mı? Ben sana bedava yapıyorum, sen benden aldığın maaşla yapıyorsun. Senin cenazeni ben kaldıracağım, kabul eder misin? Diyecek ki, 'Kardeşim olmaz, içtihadımız farklıdır, bana Hanefi imam namaz kıldıracak." Öyleyse, Caferi'ye de bırak Caferi imam namaz kıldırsın.

Caferilere ait bir dernek kurma projeniz var değil mi?

Biz, bir Caferi-Der oluşturacağımızı geçen sene Aşura'da deklare ettik. O sene devletin bazı yetkilileriyle bir iftar yemeğinde bir araya gelip konuştuk, 'Arkadaş bizim de haklarımızı verin, insaf edin' dedik. 'Siz kimsiniz, tüzel kişilik değilsiniz. Tüzel kişiliğinizi oluşturun, devlet kimi muhatap alacağını bilsin, bize öyle gelin, biz de sizi muhatap alalım' dediler. Baktım haklı, ben de camiamın önde gelenlerini topladım. Bir şemsiye oluşturalım, tüzel kişiliği olan bir Caferi Federasyonu olarak, gidip devlete 'bizim payımıza düşeni de ver' diyelim kararını aldık. Yurt içinden yurt dışından heyecanla delegeler katıldı. Caferi toplumundan da, tabiri caizse sosyolojik anlamda icazet alarak bu hareketi başlattık. Ama şu anda prosedürlere hiç uymayarak bizi hala sallıyorlar.

Dünyadaki Şii nüfusunun büyük çoğunluğu Irak'ta yaşıyor. Amerika'nın Irak'ta devam eden varlığı hakkında Türkiye Caferilerinin tutumu nedir?

Amerika'nın orada kalmasını isteyen bir Iraklı var mı? Herkes Amerika'nın çıkmasından yana ve baştan sona kadar biz de girmemesi için direndik, Ayetullah El Sistani de 'Ülkenin işgali noktasında işbirliği haramdır' der ve bugüne kadar da hiçbir Amerikalıyı huzuruna kabul etmemiştir. Saddam'ın yanlışları yüzünden ülke işgal edilmiş, ne yapmak gerekiyor? Kendimizi Iraklının yerine koyalım. Dünyanın ne yazık ki alternatifi olmayan tek gücü bizim ordumuzu dağıtmış, ülkemizin üzerine çullanmış. Ben diyorum ki, siyasi süreci hemen başlatıp, hükümetimizi, devletimizi hemen oluşturup; 'Amerika'ya, 'Kardeşim çık git, biz artık kendi güvenliğimizi kendimiz temin edebiliriz' diyelim. Savaşla atalım yerine önce barışçıl yollarla çıkarmayı tercih edelim. Iraklı olarak bunu düşünürüm.

Iraklı Şii liderler de bu şekilde mi düşünüyor?

İşgalden sonra Şia ve Irak'ın aydınları, siyasileri, liderleri El Hekim'in ortaya koyduğu bu fikir etrafında birleşti. Ama Saddam ve El Kaide unsurları, savaşacağız diyor. Savaşın, kendi halkınıza saldırırsınız. Onlar Amerika'nın işini kolaylaştırıyor, orada daha uzun kalmasını sağlıyor. Keşke girmeseydi, keşke olmasaydı ama olmuş.

Amerika Irak'tan hemen çıkıp gitsin mi? Daha bu ülke kendi milli ordusunu, emniyet teşkilatını oluşturmadan giderse bu bağnazlarla ülkede kan, su yerine akacak. Öyleye ülkede emniyet sağlanana kadar Amerika'nın sorumluluğu sürecek. Bir alternatif de komutayı Birleşmiş Milletler'e bırakması. El Kaide ise Amerika derhal çıksın' diyor. Hemen çıkarsa sen yok olursun.

. Türkiye'de legal eğitimimizi yapamıyoruz, dışarıda da pasaport verilmiyor

. İran'da okuyup gelenler, "İran ajanı" oldu; Almanya'da, Amerika'da okuyanlar devleti yönetiyor.

. Birileri bizi İran ajanı olarak görüyorsa, demek ki kendisinin olduğu gibi düşünüyor, ama vallahi biz farklıyız.

Azeri'yi İrani diye niteliyorlar. Bunu Diyanet içerisine sızmış, bağnaz bir takım unsurlar bilinçli olarak yapıyor.

Diyanet her kurumdan daha fazla bağnaz; mezhebi bağnazlığı, milli duyarlılıklarının üzerinde olan unsurlar bu kuruma sızmıştır.

"Türkiye'de 300 bin cami İran'ın kontrolünde" dediler, bu gene Diyanet Baş Müfettişinin raporuydu.

Diyanet'in içinde bu ülkenin üçte biri yok, o zaman yediğiniz maaşın üçte biri helal değil size kardeşim.

"Baskıyla din olmaz oldu mu, dinsizliği bana zorla diretilen dine tercih ederim"

Anlattıklarınızdan camilerinizdeki imamların kendi içinizde yetişenler olduğunu anlıyoruz, doğru mu?

Camilerimizin arsası kendi malımızdır, binası kendi paramızla yapılır. Bu kıt imkanlarla imamın maaşı, personel gideri, camiinin diğer hizmetleri camianın kendi cebinden karşılanır. Sonunda dönüp uyduruk haberlerle, raporlarla Camiler Kanunu çıkarırsınız, 'Bu camiler de bizimdir, bizim yönetimimizde olacak' dersiniz. Yönetimi nasıl sizin olacak? İmamı biz atayacağız, imam bizim memurumuz olacak. Alevilere böyle yaptınız işte, dinini kendi anlayışına göre öğrenmesine müsaade etmediniz. İbadethanesini "Devletin emri altında olacak" diyerek elinden aldınız. Dinini öğrenemiyor, ibadetini yapamıyor. Üstünden bir asır geçince de işte böyle oluyor. Ondan sonra da; 'Kardeşim Müslüman'san gel camiye, Hırıstiyan'san git kiliseye, Yahudi'ysen git sinagoga' diyerek adama yol göstermeye başlıyorsun. Bizi de o duruma mı düşürmeye çalışıyorsunuz? Baskıyla din olmaz. Öyle oldu mu, dinsizliği bana zorla diretilen dine tercih ederim.

 
Degerli anda,Isimsiz,bende merak ettim bu,caferleri,ve böyle bir yazi buldum,ne olduklarini,kendi agizlarindan anlatiyorlar,bir nevi paralel din toplumu,ileride basimiza sikinti acmaya,aday bir olusum gbi algiladim.Bizdeki tarikatlar yetmiyormus gibi birde bunlarla ugrasiriz,umarim bu baslik yüzünden otagdan azar isitmeyiz TTK
 
   
Başlık: Ynt: Caferiler?
Gönderen: İsimsiz - 23 Aralık 2007
Sağol motun yabgu kandaşım... Aile büyüklerimiz (ana tarafım) eskiden Caferi olduğumuzu söylüyor. Azeri olduğumuzu biliyordum, fakat emin olmak amacıyla sormuştum, sayende emin oldum artık, sağolun...

Fakat Caferiler ile bir sorun yaşamayacağımızdan eminim. Caferilik sadece bir mezhep, Alevilik, Sünnilik gibi. Bizim başımıza sorun açacak bir topluluk varsa o da Kürtlerdir.
Başlık: Ynt: Caferiler?
Gönderen: TÜRK-KAN - 23 Aralık 2007
 Kars, Iğdır ve Ağrı'da yaşayan Caferilerin çoğu Azerbaycan Türkleridir.

 Caferilik İran İslam Cumhuriyeti'nin resmi dini inancıdır. İran nüfusunun büyük çoğunluğu(Farslar, Farslarla akraba olan Mazenderanlılar, Gilanlılar ve Deylemliler tamamı ile Azerbaycan Türkleri'nin büyük kısmı) Caferidir. 

 Ancak Azerbaycan Türkleri ile Farslar'ın Caferilik inançları arasında ibadet ile uygulama noktalarında büyük farklar bulunmaktadır.

Başlık: Ynt: Caferiler?
Gönderen: İsimsiz - 23 Aralık 2007
Verdiğin bilgiler için sağol TÜRK-KAN kandaşım. Fakat Caferilik hakkında bilgi vermenize gerek yoktu. Caferiler hakkında yeteri kadar şey biliyorum. Bilmek istediğim, Türkiye Caferilerinin kökenleriydi, çünkü ana tarafım Iğdır'lı Azeriler, fakat eskiden Caferi olduklarını söylüyorlar, ben de her olasılığa karşı, kökenimden tamamen emin olmak istedim. Hepinize çok teşekkür ederim.
Başlık: Ynt: Caferiler?
Gönderen: kızıltamu - 23 Aralık 2007
Verdiğin bilgiler için sağol TÜRK-KAN kandaşım. Fakat Caferilik hakkında bilgi vermenize gerek yoktu. Caferiler hakkında yeteri kadar şey biliyorum. Bilmek istediğim, Türkiye Caferilerinin kökenleriydi, çünkü ana tarafım Iğdır'lı Azeriler, fakat eskiden Caferi olduklarını söylüyorlar, ben de her olasılığa karşı, kökenimden tamamen emin olmak istedim. Hepinize çok teşekkür ederim.

Caferiler hakkında soruyor sonra gerek yok biliyorum diyorsun kandaşım sen sordun ve Andalar en ince ayrıntısına kadar anlatmış geri kalan kısmını sen çıkaracaksın .
Köklerini mezheplerde arama hanifi hambeli maliki ve yahut ortodoks yada budist ne farkeder önemli olan Türk olmak kökü caferi olan birinin etnik yapısı ise ortadoğudaki herhangi bir millet olabilir ama andalarımın dediği gibi Türkiyede caferi nufus çoğunlukla Kafkas Türkleri Azerbaycanlı kandaşlarımızdır.
Başlık: Ynt: Caferiler?
Gönderen: Çağrıbey - 24 Aralık 2007
Caferilik Şia'nın hemen en büyük kolu olup, Şia'da ki 12 imam silsilesinin 6. imamı olan İmam Cafer Sadık'ın ölümünden sonra, taraftarlarının İmam Cafer Sadık'ın söz ve eserlerini derleyerek oluşturdukları, başlangıçta politik yapıda olmasına rağmen daha sonraları bir takım eklerle, itikadi ve ameli hüviyet kazanmış bir mezheptir.
İran'ın resmi inanç sistemi olup, hukuk ve anayasasının esasını teşkil eder.
Azerbaycan Türklerinin büyük çoğunluğu tarafından da kabul görmüştür. Oldukça katı taassuplara sahip olan Caferilik, hemen diğer bütün mezhepler gibi, milliyet kavramını dışlamakta ve hatta diğer İslam mezheplerinin büyük çoğunluğunda olmayan etnodini yapısıyla mensuplarını Farisileştirmektedir.
Ülkemizde Caferi mezhebine mensup Iğdır ilindeki soydaşlarımızda gözlemlediğim durum vahamet vericidir. Şöyleki:
Eskiye dayalı kürt çekişmesi nedeniyle Türklük bilincine sahip olmalarına rağmen; sözkonusu İmam Humeyni, İran ve Caferilik olunca Türklüğe ve Türkiyeye dair bütün değerleri ikinci plana itmektedirler. Bu refleks Farisiliğin, adeta milli inancı haline gelmiş  ve Farisilikle özdeşleşmiş olan Caferliğin etnodini karekteriyle diğer milletleri ağır ama sistematik bir şekilde asimile ettiğinin kanıtıdır.
Herşeye rağmen Caferiliğe mensup soydaşlarımızın içerisinde soy bilincine mensup Türkçüler oldukça çoktur. Bunu çatışma boyutuna kadar varmış olan kürt-Türk gerginliğinin doğal sonucu olan reaksiyon psikoloji tetiklkiyor olsada, yine de sevindiricidir.

Ne Mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana...

Saygılarımla.

Çağrıbey

Başlık: Ynt: Caferiler?
Gönderen: İsimsiz - 27 Aralık 2007
Verdiğin bilgiler için sağol TÜRK-KAN kandaşım. Fakat Caferilik hakkında bilgi vermenize gerek yoktu. Caferiler hakkında yeteri kadar şey biliyorum. Bilmek istediğim, Türkiye Caferilerinin kökenleriydi, çünkü ana tarafım Iğdır'lı Azeriler, fakat eskiden Caferi olduklarını söylüyorlar, ben de her olasılığa karşı, kökenimden tamamen emin olmak istedim. Hepinize çok teşekkür ederim.

Caferiler hakkında soruyor sonra gerek yok biliyorum diyorsun kandaşım sen sordun ve Andalar en ince ayrıntısına kadar anlatmış geri kalan kısmını sen çıkaracaksın .

Köklerini mezheplerde arama hanifi hambeli maliki ve yahut ortodoks yada budist ne farkeder önemli olan Türk olmak kökü caferi olan birinin etnik yapısı ise ortadoğudaki herhangi bir millet olabilir ama andalarımın dediği gibi Türkiyede caferi nufus çoğunlukla Kafkas Türkleri Azerbaycanlı kandaşlarımızdır.

Eğer dikkatlice sorumu okuduysan kandaşım, ben Caferiler hakkında bilgi istemedim, Türkiye'deki Caferilerin Türk kökenli olup olmadıklarını öğrenmek istdim. Zaten sen de son cümlende sorumun cevabını vermişsin (Benim ana tarafım eskiden Caferi olduklarını söylediler, zaten onlar da Azerbaycan Türk'ü, sadece emin olmak istedim). Teşekkür ederim.
Başlık: Ynt: Caferiler?
Gönderen: ERGENEKON10_34 - 18 Şubat 2008
ben halkalıda oturduğum için bilirim burada birçok caferi vardır genelde kürtleri fazla sevmezler ama çok yobazdırlar eşleri ve çocukları hep kara çarşaflıdır ama tabi istisnalarda vardır
Başlık: Ynt: Caferiler?
Gönderen: azer - 03 Temmuz 2011


Selamun Aleyküm arkadaşlar İnternette gezerken şans eseri gördüm sayfayı bir AZERBAYCANTÜRKÜ VE CAFERİ olarak bu konu

hakkında bişeyler yazmak istedim... bu gün türkiyede yaklaşık 2-3 milyon arası CAFERİ vardır (Allaha Şükür)...Bu insanlar İRAN DA caferi olmadı türkliye caferisidir...  İRA büyük bi kısmının sempatisi vardır tüm samimi müslümanlarda olduğu gibi ama şuda varki CAFERİ inançına göre samimi müslümanları memnun ettiği gibi TÜRKİYEDEKİ CAFERİLERİDE MEMNUN ETMİŞTİR .Artık İnsanlar onu bir rehber bir önder,lider gibi görüyor.Sizin BAŞBUĞ ULU ÖNDER ddediğiniz kişileri Bİ AZERBAYCAN TÜRKÜ ASLA KABUL ETMEZ VE şüpesizdirki bu ülkenin gerçek sahiplerindendirsözde değil özde  milliyetçidir buda doğrudur bayrağımızla,vatanımızın toprak bütünlüğüyle sorunu olmayanlarla sorunu yokdur yok eğer bunun tam tersi ise en büyük düşmanı Caferilerdir nitekim IĞDIRDA  MHP kazandı ama bun parti için değildipartiler bizim için sadece araçtır  amaç içimizden birilerini meclise sokmak şükür ki 2 tane vekilimizi meclise soktuk

 

Sadece bu foruma giren arkadaşlara şu soruyu soruyorum hangimiz doğarken TÜRK-KÜRT-ARAP-FARS Vbb. doğmayı seçtiniz ??? Bide şunu sormak istiyorum sizin için  ARAP,FARS,KÜRT müslümanmı önemli yoksa hristiyan olmuş yahudi olmuş bi TÜRK MÜ ????[/color]


[/quote]
ben halkalıda oturduğum için bilirim burada birçok caferi vardır genelde kürtleri fazla sevmezler ama çok yobazdırlar eşleri ve çocukları hep kara çarşaflıdır ama tabi istisnalarda vardır
   

   Yukardaki yazıyı yazan arkadaşa söylüyorum bende HALKALIDA-ZEYNEBİYEDE oturuyorum yobaz fln demişsin de eğer birilerinin bi yerlerinini açarak bu millet ilerleyecekse durmayın herkes sokaklarda çıplak gezsin örtü allahın emridir bunuda kadın ygular  eğer HALKALININ eskilerindensense bilirsin koministlerin kurtarılmış bölgesi olarak nitelendirilen yer olan HALKALI bugün o beğenmediğin CAFERİLER sayesinde o kominsitlerin elinden alınmıştır bunuda unutma !!!
Başlık: Ynt: Caferiler?
Gönderen: Atsız Gök-Börü - 04 Temmuz 2011
   Söz gene dönüp dolaşıp başladığımız yere geliyor.... Keşke biraz sitede gezinip , bilgi almaya çalışsaydın..

  "IĞDIRDA  MHP kazandı ama bun parti için değildipartiler bizim için sadece araçtır  amaç içimizden birilerini meclise sokmak şükür ki 2 tane vekilimizi meclise soktuk"

      Bu sözün çok alçakçadır... Sizin maksadınız , meclise kürtler gibi milletvekili yerleştirip , Caferilik davasını güderek , Caferiliği yayma gayretinde misiniz ? Yani MHP araçsa , meclise girmekte sadece işi resmiyete dökmek mi oluyor ? Yani sözün açığı , mecliste Türk Devletinin ve Türk Milletinin hayrına karar versin diye giren vekillerden iki tanesi , gizli bir cemiyetin müdavimi gibi , bir Yahudi kalpazanlığında Caferilik için mücadele edecek ?

        Koca Türk Milletinin derdi bitti , Caferiliği yaymak için MHP'yi araç olarak kullanıp Caferiliği meclise sokmak davası mı kaldı ? Bu Türk Milletinin , canını yakan sorunları ikinci plana itip , kendi cemiyetini temsil ve yayma davasıdır ve bunu İstiklal Harbinde , Türk olmayan azınlıklar yapmıştır. Bu aleni bir vatan hainliğidir.

   "Sadece bu foruma giren arkadaşlara şu soruyu soruyorum hangimiz doğarken TÜRK-KÜRT-ARAP-FARS Vbb. doğmayı seçtiniz"


    Yeri gögü yaradan Allah, yeryüzünde hiçbirşeyi sebepsiz ve nedensiz yaratmamış. Eğer Türk olarak gelmişsek şu dünyaya , bu Allah'ın takdiridir. Türk doğmasaydık ne olacaktı ? Öldükten sonra Türklük ne işine yarayacak vesailre vesaire..
 
           Peki , erkek doğmuşsun... Genetik bir hastalık olarak , kadın hormonlarıyla doğsaydın. Yani eşcinselde olabilirdin değil mi ? Pek ala , Taksim sokaklarında Travestilik yapan bir yaratıkta olabilirdin. Hatta kendin gibi bir eşcinsel daha bulur , onunla evlenedebilirdin. O yüzden travestilere , lezbiyenlere varsa böyle başka yaratık türü onlarıda hürmetle ve doğal karşılamamız gerekmez mi ?

      Oturup uzun uzadıya Türk tarihinde ki , o arap , kürt , çerkez dediğin azınlıkların ihanetlerini saymaya benim zamanım yetmez ama biraz kitap okursan eğer akli bir geriliğin yoksa , birkaç örnekle ne denildiğini kavrayabilirsin sanırım.

     Örtü Allah'ın emri falan değil , düpedüz Arap- Fars kültürü.... Karşı olunduğumuz kadınların " başkasını tahrik edecek" yerlerin örtülmesi , Türk kızının , Türk'e yakışır şekilde sosyal hayatını devam ettirmesi , Türkçü ahlakın gereğidir. Sen bu sözlerini , solaklara söyle.. Burada bu sözünün muhattabı yok.  ;

     Kadının saçından ve yüzünden tahrik olacak kadar hastalıklı bir cinsi hayatın mahsülü bu kara çarşafı Türk'ün veya Türkçünün midesi kabul edemez. İstanbul'un o söz ettiğin semtlerinde kara çarşafla gezerek " bak ben cümlenizden daha müslümanım , şu sıcak altında simsiyah yüzüme kadar örtündüm " diyenlerle , Anadolumun herhangi bir köyünde yaşanan ve anlaşılan İslamiyet çok farklı. Çünkü Türk'ün köyünde kaç göç yoktur.Fakat kimse kimsenin ırzına bakmaz.

      Bir araştırıcı , Türkleri ve Arapları tanıdıktan sonra şu sözleri diyebilmiştir ;

    " Arapların ve Türklerin Allah'a bakışları çok farklı. Arab'ın Allah'ı sadece cezalandırırken , Türk'ün Allah inancında Allah koruyucu ve sevicidir" demektedir. İnanılan Allah ayn Allah olmasına rağmen " milli kültürün farklılıklarından dolayı bunda bile uçurumlar vardır.

       İkincisi sorduğun soruya ; ARAP,FARS,KÜRT müslümanmı önemli yoksa hristiyan olmuş yahudi olmuş bi TÜRK MÜ diye sormuşsun...

       Arap , Fars ve Kürt ve unutulan bir hain topluluk Çerkezler ve hatta üstüne yeni yeni filizlenen Lazlar , Türk olmadığını bildikleri , Türk vatanına ve Devletine gönülden bir bağlılık duyamıyorlar. Siyasi İslamcı olmuşlardır , kendi soylarının yararına çalışmışlardır. Komünist olmuşlar , kendi soylarının yararına çalışmışlar ve burada zararlı çıkan tek millet Türk olmuştur. Bir kürt çıkıp " kürdistan " için seferber olur ama bir Hristiyan Gagauz çıkıp İseviliği yaymaya çalışmaz üstüne üstüne  Sevgi Erenerol gibi yiğit bir Türk kadını çıkıp ;

      - Bizler Fener Rum Patrikhanesinden millyet açısından ayrılmaktayız. Onlar kendilerini Bizansın devamı olarak görmektedirler , bizler ise özbeöz Türk soyundanız , demektedir.

       Ve bunu nerede söylemiştir biliyor musun ? Ülkü Ocakları Dergisinin 2005 Şubat ayındaki söyleşisinde. Şimdi bu özbeöz Türk soyundanız diye övünen bir Hristiyan Türk kadını , Arap , Kürt , Çerkez , Boşnak vb. gibi azınların kaçına bedeldir ?

       O müslüman azınlıklar ki , Türk'e ihanet kazanları kaynadığı zaman Hristiyan Yunanla , İngilizle , Ermeniyle ortaklık yapmaya kalkışmışlardır. Arap Şeyh Hüseyin kaç İngiliz altınına , Türkleri katletti ? Kürt Şeyh Said kaç İngiliz altınıyla ayaklandı ? Çerkezler kaç Yunan parasıyla çeteleştiler ? Ve dahi Çerkezlerin Yunan ordusu safında katlettiği Türkler ve Kürtlerin kurtardığı Ermeni asiler...

      Zira bu meselenin dini yoktur. Mesele Türk'e geldiğinde her dinden Türk olmayanlar , ortak bir düşmanlık bulabiliyorlar. Bir Gagauz Türk'ü nazarımızda , İsevi olduğu için değil , Türk olduğu için kıymetlidir. Keza Türkleri dini olarak bölmek gibi bir amaça düşseler işte o zaman gene en sert tepkiyi gene Türkçülerden göreceklerdir.

        Velhasıl genç adam bu gece yatağına yatmadan önce biraz düşün... Dindar olmak Türkçü düşünceye engel değildir. Eğer yarın birgün Türk Milleti zora düşerse eğer bilinki , bunun mesuliyeti Türkçülerin değil , Türk olupta , ümetçiliğin , eşitliğin , sosyalizm gibi düşüncelere kapılıp gidenlerin olur. Çünkü bunların zararı zaten görülmüştür. Türk ırkının geleceği kumar değildir. Kimse kendi oğlu üzerinde kumar oynatmaz. Bir Türk olark bende , gelecek nesillerim için " ümmetçilik kumarı , sosyalizm kumarı , bir daha deneyelim kumarı "  OYNATMAM....

      

        
Başlık: Ynt: Caferiler?
Gönderen: İsmail İpek - 04 Temmuz 2011
Azer üyeliğin iptal edilmiştir.
Burası Türkçülerin Otağı.
Hadi başka kapıya.
Başlık: Ynt: Caferiler?
Gönderen: Çağrıbey - 04 Temmuz 2011

Selamun Aleyküm arkadaşlar İnternette gezerken şans eseri gördüm sayfayı bir AZERBAYCANTÜRKÜ VE CAFERİ olarak bu konu
hakkında bişeyler yazmak istedim... bu gün türkiyede yaklaşık 2-3 milyon arası CAFERİ vardır (Allaha Şükür)...
Tanrı selamıyla gelmişsin selamını aldık ve Türk olduğunuzu belirttiğiniz için Türk Töresinin gereği olarak da hoş geldiniz diyoruz.
Türkiyede 2-3 milyon Caferinin varlığına niçin şükür ediyorsunuz ki? Bu sayı daha az olsa şükür etmeyecek veya daha çok olsaydı şükrünüz artacak mıydı?
Bize mezhep taassubuyla yaklaşmanız sizinle kuracağımız bağı peşinen kopartma sebebidir. Çünkü biz Türk Milletini şu veya bu adlarla ayırmayı değil bir bütün olarak görmeyi esas alan Türkçü bir anlayışa sahibiz.

ama şuda varki CAFERİ inançına göre samimi müslümanları memnun ettiği gibi TÜRKİYEDEKİ CAFERİLERİDE MEMNUN ETMİŞTİR .Artık İnsanlar onu bir rehber bir önder,lider gibi görüyor.
Neye inanıyor olursan ol, kimi sevip baş tacı edersen et ama bunu gelip buralarda bizlere dayatmaya kalkışma.
Anlaşılan o ki sen mezhebin dinin bir şubesi olduğunu bile hiçe sayıp mensubu olduğun mezhebi dinleştirerek milliyetini bile ikinci plana itmişsin. Bu neresinden bakarsan bak arızadır, tutarsızlıktır, milli kimliğin kaybedilmesidir.

Sizin BAŞBUĞ ULU ÖNDER ddediğiniz kişileri Bİ AZERBAYCAN TÜRKÜ ASLA KABUL ETMEZ
Bak orada duracak ve haddini bileceksin.
Sen mezhep taassubuyla milli modellerini Farslaştırıyorsun diye bütün Azerbaycanlı ve Şii soydaşlarımızın da senin gibi düşündüğü varsayımıyla onlar adına sözcülüğe kalkışamazsın.
Bu sözlerinden anlaşılıyor ki sende ciddi bir milli bilinç yoksulluğu var.
Bizim için Türk Milleti bir bütün olduğu gibi Türklüğe hizmet eden bütün ulularda değerlidir, başımızın tacıdır. Tabii kastettiğin Başbuğ Atatürk özel bir istisnadır.
Bizim Mehmet Emin Resulzadeyi, Ebul Feyz Elçibeyi, Bahtiyar Vahapzadeyi, Şah İsmail Hıtayiyi, Rüstem Behrudiyi ve daha nice Türklük hizmetkârlarını bilmediğimizi, sevmediğimiz mi sanıyorsun.
Özbeğiyle, Türkmeniyle, Uyguruyla, Tatarıyla, Kırgızıyla, Azerbaycanlısıyla bütün Türkler bir ulu çınarın dallarıdır. Bu ulu çınarın dallarını her ne ad ve iddiayla olursa olsun birbirinden ayıramazsın.
Sana tavsiyem Türklüğün en büyük evlatlarından birisi olan Başbuğ Atatürk'ü iyi öğren ve kendine örnek al.
Türklüğün en büyük evlatlarından birisi olan Başbuğ Atatürk sadece Batı Türkili (Türkiye) nin değil dünya üstünde yaşayan bütün Türklerin atasıdır. Çünkü Başbuğ Atatürk varlığını Türklüğe adamış bir ulu kişiliktir.
Başbuğ Atatürk'ten herhangi bir kişiden bahseder gibi bahsetme. Seninle hiçbir sebepten kapışmasak bile bu sebepten kapışır ve çok fena paylarız ki bu sözlerimizi bir tehdit olarak değil bir tavsiye olarak al.

Sadece bu foruma giren arkadaşlara şu soruyu soruyorum hangimiz doğarken TÜRK-KÜRT-ARAP-FARS Vbb. doğmayı seçtiniz ??? Bide şunu sormak istiyorum sizin için  ARAP,FARS,KÜRT müslümanmı önemli yoksa hristiyan olmuş yahudi olmuş bi TÜRK MÜ ????
Evet, doğuştan ırk seçmek gibi bir olanağımız yoktu. Bizleri Türk olarak bütün milletlerden üstün olarak Yüce Tanrı yarattı. Bunun için Tanrımıza şükürler olsun.
Biz kişileri inançlarına göre değil soylarına göre değerlendirdiğimiz için bir kişinin Müslüman, Hıristiyan veya herhangi bir dinden olması o kişinin daha üstün kişi olması anlamına gelmez.
Biz üstünlüğü kanda ve soyda görür ve bütün ırkların üstünde de Türk Irkını görürüz.
Türk, tercih ettiği inançlarıyla değil, taşıdığı kanıyla üstündür!
Bu aynı zamanda Tanrının iradesidir.

Bilmem anlayabilecek misiniz?

Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana...
Başlık: Ynt: Caferiler?
Gönderen: Antepli Bozkurt - 08 Ağustos 2011
Azer denen kişi senin bir Azerbaycan Türkü olman yazılarından anlaşıldığına göre zayıf bir ihtimal! eğer gerçek bir azeri'isende bozulmuş,Türk'e fitne fesattan başka bişey getirmeyecegin apaçık belli yazdıklarından açıkca anlaşılıyor. Türk'e en çok darbeyi senin gibi dost görünen ahmaklar vurmuştur. Sen iyice paranoyak olmuşsun iki millet vekilini  partiyle aracı olarak meclise girdi diyerek Sinan Oğan gibi Türklükle yoğrulmuş birine caferilik peşinde koşuyor iması yaparak,büyük bir iftira attığının farkındamısın İrandaki milyonlarca Azerinin Adına  konuşma hakkını nerden alıyorsun?
Başlık: Ynt: Caferiler?
Gönderen: TÜRK-KAN - 08 Ağustos 2011
 Sayın ANTEPLİ BOZKURT,

 İletinizde şahsa yönelik doğrudan hakaret içeren bölümü sildim. Zaten malum şahsa gereken cevap verilmiş ve Otağ Yöneticimiz tarafından atılmıştır. Gökbörülerin Otağı olan Huntürk'te TÜRKLÜK ve TÜRKÇÜLÜK gibi  en büyük kutlu dava dururken tarikat, cemaat peşinde koşanlara yer yoktur.

 ULU BİLGE ATSIZ ATA biz Türkçü olmaya çalışanlara yol gösteren bir sözünde: "Öfkelenip hicvettiğin zaman bile asaletini korumakla görevlisin" demektedir. Bizde Türkçüler olarak bu çizgiye sadık kalmakla mükellefiz.

Başlık: Ynt: Caferiler?
Gönderen: ULUKAY - 09 Ağustos 2011
Mezhep aşkıyla gelmiş mezhebinin reklamını yapmaya koçum hiç merak etmiyoruz Türk Tanrısı ve onun asil yolundan başkası bizi bozar .
Yüzyıllardır uyduruk inanç öğretilerinizle uruğumuzun ruhunu kirlettiğiniz yeter .Giderken o mezhebini de al gitde budunum sami oğullarının uydurmalarını konuşarak kendini yormasın .
Başlık: Ynt: Caferiler?
Gönderen: Aze Bozkır Savaşçısı - 07 Aralık 2011
(AZƏR) demişki:

Alıntı
"Sizin BAŞBUĞ ULU ÖNDER ddediğiniz kişileri Bİ AZERBAYCAN TÜRKÜ ASLA KABUL ETMEZ"
                                                                                                                                 

Şexsen men və bütün Azeri türkleri qəbul eləyir. Atatürkə və digər ulu öndərlərin hamısına böyük hörmət və rəğbət bəsləyirəm.

Bizim sünni qardaşlarımızla heç bir sorunumuz yoxdur!! Qaldı ki, eyni yolda yürüdüyümüz yoldaşlarımızın, qandaşlarımızın dini məzhəbi məni heç ilgiləndirməz. Azərbaycanda çoxlu dostlarım var. Xəzər, Azəri və Osmanlı Türk dostlarım! Türkçü dostlarımla internetdə, forumlarda tanış olur, bir araya gelir görüşürük. Və kimsə Kimsəyə də hansı dinə, hansı məzhəbə, hansı inanca mənsub olduğunu belə sormaz! AZƏR kimi insalar aramıza sızan, Türkçülüyü, İslamı bölməyə çalışan, öz millətini ayaqlar altına atan ikiyüzlü insanlardır.

Belə hərəkətlər türklərdə bağları güçləndirmək yerinə zəyiflədir. Tanrı belə insanlara lənət eləsin!!!!