Gönderen Konu: Mağcan Cumabayev  (Okunma sayısı 21695 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı 4_hilal

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 401
Ynt: Mağcan Cumabayev
« Yanıtla #10 : 04 Ocak 2014 »
Zevkle okudum bu başlık bana denk gelmediydi daha evvel, yani duygulandım, sevindim, üzüldüm, övündüm, hepsini birarada yaşadım hissettim okurken.
Ruhu şad olsun Mağcan Cumabayev'in. Cevaben yazılan son şiirde muhteşem olmuş, imrendim.
TTK

Çevrimdışı yuceltanay

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 24
25 Haziran 1893 yılında Kuzey Kazakistanın Petropavlovsk bölgesinde dünyaya gelen Kazak edebiyatçısı, gazeteci, pedagog ve Türkolog olan Mağcan Cumabayın Türkiye Türklerinin gönlünde özel bir yeri ve önemi vardır. 11 Şubat 1938 tarihinde inandığı değerlerden taviz vermediği için kurşuna dizilerek öldürüldü.

Kazakistan'da doğup Türkistanı kucaklayan, ateşli yüreğinin tutuşturduğu kalemiyle büyük Turan ülküsüne hizmet eden bahtsız yiğit. Bu ülkünün neferleri Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkiye, Azerbaycan, Kırım, İran, Doğu Türkistan, Kerkük, Tataristan hasılı Türklerin anayurdunun her bucağında aynı kaderi paylaşmıştır: Zulüm, sürgün, iftira, işkence, yalnızlık ve ölüm...
Mağcan Türkistan'ın değişik şehirlerinde farklı aydın hareketlerinin içerisinde yer alır. Türklerin hürriyet mücadelesine destek verir şiirleriyle. Hapse girer, Gorki'nin çabalarıyla kurtulur. Sürgün cezası yer. Yanına hiç bir dostunun yaklaşmasına izin verilmez ve yapayalnız bırakılır. Geçimini sağlayamayacak hale getirilir. Bu durumda bile sadece "Ey yüreğim benim ne suçum var/Bu milleti sen sev dedin, ben de sevdim" serzenişinde bulunur. Sonunun ölüm olacağını biliyordu. Stalin kasabı karar verdikten sonra Türk aydınlarının susturulması için gerekçe mi yoktu? Mağcan da "Japon casusu" olduğunu kabul etti işkencede ve 1938 Mart'ında şehadete yürüdü... Adının anılması bile yasaklandı. 1993 yılında Nursultan Nazarbayev devlet töreniyle doğumunun 100. yılında Mağcan'ın çalınan itibarını ait olduğu yere, Turan ülküsüne inananların gönlüne iade etti...
Çanakkale Şavaşları sırasında yazdığı Uzaktaki Kardeşime (Alısdaki Bavırıma) şiiri Mağcan'ın gönlünün genişliğinin ve Türk ülküsüne inancının mührü gibidir. Şiirinin bir kaç dörtlüğü Mağcan'ı anlatmamızı gereksiz kılıyor... Rahmet ve dua ile anıyoruz.
UZAKTAKİ KARDEŞİME
Uzakta ağır azap çeken kardeşim!
Kurumuş lale gibi çöken kardeşim!
Etrafını sarmış düşman ortasında
Göl kılıp göz yaşını döken kardeşim!
Önünü ağır kaygı örtmüş kardeşim!
Ömrünce yaddan cefa görmüş kardeşim!
Hor bakan, yüreği taş, kötü düşman
Diri diri derini soymuş kardeşim!...
Ey pirim! Değil miydi Altın ALTAY
Anamız bizim? Bizlerse birer tay,
Bağrında, yürümedik mi serazat?
Yüzümüz değil miydi ışık saçan ay?
Alaca altın aşık atışmadık mı?
Tepişip bir döşekte yatışmadık mı?
Anamız olan ALTAY'ın ak sütünden
Beraber emip beraber tatışmadık mı?
ALTAY'ın altın günü nazlanarak
Gelende, sen pars gibi bir er olarak,
Akdeniz, Karadeniz ötelerine,
Kardeşim, gittin beni bırakarak!...
Ben kaldım yavru balaban, kanat açamam,
Uçam diye davramsam bir türlü uçamam,
Yön bulduran, yol gösteren can kalmadı;
Yavuz düşman koyar mı şimdi beni vurmadan?
Görmüyorum artık gece gezdiğimiz kırı,ovayı,
Gündüz güneşi, gece gümüş nurlu ayı;
Nazlı nazlı ipek kundaklara sarmalayıp
Bizi büyüten altın ANAM ALTAY'ı
Ey pirim! Ayrıldık mı ulu bütünden?
Dağılmayıp yılmayan yağan oklardan
Türk'ün pars gibi yüreği varken
Gerçekten korkak kul mu olduk sinip düşmandan?
Kudretli olmak isteyen Türk'ün canı
Gerçekten bitap düşüp kalmadı mı hali?
Yürekteki ateş söndü mü, kurudu mu
Damarlarında kaynayan atalar kanı?
Bavırım, sen o jakta, ben bu jakta Kardeşim, sen o yanda, ben bu yanda
Kaygıdan kan jutamız. Bizdin atka Kaygıdan kan yutuyoruz. Bizim adımıza
Layık pa kul bop turuv? Kel ketelik Yaraşır mı kul olup durmak. Gel gidelim
Altayga, ata mıras altın takka Altay’a, ata mirası altın tahta
Rahmet ve minnetle anıyoruz u Turan şehidimizi
yücel tanay

Çevrimdışı Sencer Atmaca

  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 102
Türkistan iki dünya eşiğidir;
Türkistan Er Türk’ün beşiğidir.
Görkemli Türkistan da doğmak
Tanrı’nın Türk’e verdiği nasibidir.

Tarihte Türkistan’a Turan denildi
Turan da Er Türk’üm doğup büyüdü
Turan’ın kaderi çok dalgalıdır
Başından çok ilginç günler geçdi.

Tin'in şad, kurganın Uçmağ ! Durağın Tanrı Dağları  olsun .

Ad gün'ü kutlu olsun kutlu kişi .


Tengri Biz Menen

 :asker: :prbay :asker:
Bütün yazılarımın, fikirlerimin ve yaptıklarımın sorumluluğunu üzerime almaktan bir an bile çekinmem.. Fikir ve kanaatlerimde samimiyim.. Olayların pundunu bularak yaşamadım.. Esen rüzgara göre dönmedim... Yalnızlıktan korkmadım..Namert köprüsünden geçmemek için selde boğulmayı tercih ettim..