Gönderen Konu: BİR ŞEHİDİN HATIRA DEFTERİ :YOSUN GÖZLERDEN ,UÇMAĞA YOLCULUK  (Okunma sayısı 3898 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İgdirhan

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 325
“Ve………………………
Kahramanlar can verir;
Yurdu yaşatmak için….”


“Bir şehidin hatıra defterinden esinlenerek kaleme aldığım bu yazım bütün vatan şehitlerinin aziz hatıralarına ithaf olunur”

YOSUN GÖZLERDEN ,UÇMAĞA YOLCULUK

Ayakları altında kayıp giden dünya ,çamurdan oyuncakları olan çocukların şen gülüşleri altında ,devranına devam etmekteydi.
Mesuttular,şen ve gamsız.
Habersizlerdi ,kendi dışındakilerden..
Hallerinin mukayesesi olmayınca dünya ondan ibaretti çocuklar için.
Çelik-çomak,kocabaştan yapılma telli arabalar,kışın kalpleri kadar beyaz karlardan yapılma havuç burunlu,kömür gözlü kardan adamlar,kabara çivili ağaç fırıldaklar ,dünyanın devranına uygun döndükçe süslüyordu hayallerini,rüyalarını.
Yavan ekmeklerin suyla birlikteliği bütün hazlardan müstağniydi.
Bezle sarılmış lastik topların yuvarlanışı dünyanınkinden pekte farklı değildi.
Dünya ayakları altındaydı bu günahsızların.
Ta ki taze bedenlerin serpilip yeni terleyen bıyıklarla uzak mahallenin  selvi boylu, yosun gözlü masum güzeline takılan gözlerinden akan iki damla yaşa kadar.
Ve büyü bozulmuştu…!
İlk gözyaşı damlamıştı iri siyah gözlerinden.
Daha önceleri de ağlamıştı ama ya komşu çocuğuyla yaptığı kavgada yediği yumruğun acısıyla,yada yaptığı yaramazlıklar için annesinin verdiği cezalar içindi ağlamaları.
Bu iki damla gözyaşı ile başlayan acı bir başkaydı.
Bedeni değil kalbi,ruhu acıyordu…
Çok acıyordu…
Nasıl geçtiği bilinmeyen günler hafta,haftalar ay,aylar yıl oluvermişti. Kaçamak bakışlarla cumbalı pencerelerde aranan uzak mahallenin yosun gözlü güzelinin bakışlarında da ümit vardı,ama bu yosun gözler dünyasını alt-üst edivermişti bir anda.
Neler oluyordu yoksul mahallenin masum çocuğuna?
Şimdi rüyalarda ;gündüz oynanan heyecanlı oyunların sayıklamaları yer değiştirmişti.
Hayaller ,düşler ve sayıklamalar hep ona sadece ona aitti.
Uzak mahallenin yosun gözlü güzeline…
Bu girift bilmecenin cevabını kim verebilmişti ki,yoksullar mahallesinin masumu verebile.
Üç öğün yemek,beş vakit namaz gibi kaçamak bakışlarla uzak mahallenin
cumbalı penceresinde yosun gözleri aramakta değişmez huy oluvermişti .
Belki günde onlarca kez.
İki masum gözün birkaç saniyelik buluşması en büyük vuslattı ve galiba vuslat ta bundan ibaretti.
Zira ötesi, sonu  yoktu bu gidişin.
Öylede olmuştu zaten.
Yoksul mahallenin masum gencinin elleri kınalıydı ,davullar çalıyor, halaylar çekiliyor,arkadaşları omuzlarında taşıyorlardı “en büyük asker bizim asker” diye hep bir ağızdan bağırarak..
Şimdi bir başka sevda daha sarmıştı acılı kalbini.
Vatan sevdası…
Vatana kurban olmak gerekti.
Anası iri siyah gözlü kuzusunu iyi yedirememiş,iyi giydirememişti ama iyi yetiştirmişti.
Vatana  kurban olsun diye.
Yasinler,fatihalar,dualarla onlarca arkadaşıyla vatana kurban için yolcu edilmişti.
O şimdi askerdi.
Gurbetteydi,anasını özlüyor,elini eline değdiremediği,bir çift kelam bile edemediği yosun gözlü güzeli düşünüyordu.
Anası kuzusunu düşünüyordu bu muhakkaktı da , yosun gözlü güzel düşünüyor muydu.
İşte bu bilinmez,anlaşılmazdı.
Adları Ali,Hasan,Hüseyin,Ahmet ….
Bütün hepsi Mehmet olmuştu, Mehmetçik olmuştu.
O şimdi askerdi,Mehmet’ti,Mehmetçik’ti.
Vatana kurban Mehmetçik,vatan Mehmetçik’tiler o ve hepsi…
Bizim Mehmetlerimizdi…
Ülkemin doğusunda,güney doğusunda geçit vermez sarp dağlar kartallara değil Mehmetlere yuva olmuştu.
Vatan uğruna,ayyıldızlı bayrak uğruna..
Hain ve kahpe bir oyun vardı cennet vatan üstüne. Bozulacaktı,bozulmalıydı bu oyun .
Varsın Mehmetler kurban olaydı.
Zaten ellerini kınalanıp vatana kurban göndermişti Ayşe,Fatma,Hatice… analar.
Yoksul mahallenin masum çocuğunun gönlünde vatan sevdası her şeyden öne geçmişti.
Ana sevdasından da,bir çift yosun gözden de…
Ve kahpe düşmanın hain pususu …
Yoksul mahallenin masum çocuğunun tertemiz alnından akan kan vatan toprağını sulamıştı.
Mehmetçik olan adı şehit’ti artık.
Aziz hatıraları önünde diz çöktüğümüz milyonlarca vatan şehitleri kervanına katılmış,kucağını açıp bekleyen peygamberine cennet bahçelerine uçmağa varmıştı .
Adı yok tu.Şehitti…

Ebedi yiğit!
Adı yok şehit!
Kefenin:Vatan..
Tabutun:Cihan..
Düşünüp övün,
Yaşıyor ünün
Damarında kan
Bir alev midir?
Yaşaman:Roman
Ölümün:Şiir.
Sana yok ne taş,
Nede bir mezar.
Bu hayat savaş!
Ebedi uzar.
Eşit olduğun
Şu güneş:Tuğun
Tabutun:Vatan.
Mezarın:Cihan.
Adı yok yiğit!
Ebedi şehit!

(Uluğ Bilge ATSIZ Ata)

Omuzlar üstünde al bayrağa sarılı naaş yoksul mahallenin acılı yüreklerini titretirken,kimselerin bilmediği,tanımadığı bir çift yosun gözden  iplik iplik  yaşlar akıyordu.
Kimseler bilmezdi neden,niye?
Tekbirler,fatihalar ,dualar hep onaydı…
Vatanın ana kucağından daha müşfik bağrına  emanetti artık.
Şehidin anasına emanetleri teslim edilmişti.
21 yıllık hayatından geriye kalanlar bunlardan ibaretti.
Kartal bakışlı birkaç asker resmi, bir künye,bir ay-yıldızlı kolye ve bir de ,askerlikte yazmaya başladığı ,hatıra defteri...

Bu defterin bir sayfasında şunlar yazılıydı:
“Sevgili anneciğim;
Sana söylemeye utandım.
Ben komşu mahalleden  …….  nin kızı ……..  yi çok sevdim.
Biliyorum o da beni sevdi. Allah izin verirde sağ salim dönersem bana o kızı istersin.
Şayet bir çok arkadaşım gibi bende şehit olursam …….. ye söyle benim için ağlamasın.Sadece oğlu olursa benim adımı koysun…”

Şehidim sen rahat uyu.
Adın bir iman gibi kalplerde perçin oldu.
Yavuklu yerine sarıldığın tüfeğin kadar keskin kinimizin şiddeti sana uzanan ellerin cümlesini boğacaktır.
Ve adın yosun gözlü güzelin oğluna ad oldu…
Siz rahat uyuyun masum Anadolulun muzdarip çocukları…
Mekanınız cennet, komşunuz peygamberdir bilirim…
Yasinler,Fatihalar,dualar sizedir…
Dünya durdukça…
Bir tek Türk yaşadıkça…

TTK.

Çevrimdışı Bozkurt Yarbay

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 60
  • TÜRK IRKI SAĞOLSUN!
Sayın Kandaşım Iğdırhan AğaBeğ;
Yazınız o kadar duygu dolu ve o kadar gerçek ki okurken tüylerimiz diken diken oldu.
Emeğinize ve yüreğinize sağlık...
Esen kalınız...
TTK.

Çevrimdışı İgdirhan

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 325
Emeğinize ve yüreğinize sağlık...
Esen kalınız...
TTK.

Beğenileriniz için ,teşekkür ederim.
Şehitlerimiz için ,ne yazsak azdır.
Esenlikler dilerim..
TTK

Çevrimdışı gokturkhan

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 132
Arkadaşlarımı  şehid verdim, bazılarını tanıyamadım,hunharca ,canice şehid edilmişlerdi.Katıldığım şehid cenazelerinde ağlamak bir TÜRK e yakışmaz diye düşünür yutkunamıyacak hale gelinceye kadar kendimi sıkar, ama her iş bitip de şehidin mezarına kapanıp öpen, toprağı temizleyen,su döken,ağıtlar yakan o anaların görüntüsü bende  irade bırakmaz kendimi koyuverirdim.Şehidlerimize ve onların emanetlerine sahip çıkmak bizim en büyük görevimiz.Yılda bir kez değil daha sık onları anmak , hatta İLTERİŞ   etkinliklerine şehidlikleri ziyaretide katarsa daha iyi olacağı kanısındayım.

Çevrimdışı SabutaY

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 49
  • Türk Budunu Ulusun;Tanrı Türk'ü Korusun!!!
Irkdaşım emeğine,bileğine,yüreğine sağlık!