Gönderen Konu: İDİL-URAL BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ LİDERLERİNDEN SAYIN ALİ AKIŞ'I KAYBETTİK  (Okunma sayısı 4898 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı TÜRK-KAN

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2182
  • UÇMAĞA VARDI, TANRI DAĞLARINDA!
 İDİL URAL TÜRKLÜĞÜ'NÜ Hürriyeti için yıllardır mücadele veren aslen Kazan Türklerinden olan Sayın Ali Akış büyüğümüzü kaybettik. Merhum Ali Akış Beğ'in aziz ruhu şad, mekanı TANRIDAĞI olsun. Ulu Tanrı, yakınlarına ve sevenlerine sabır versin. Türkçülerin ve İdil Ural Türklüğü'nün başı sağolsun.

 TTK

http://www.cukurovasanatdergisi.net/duyurular/idil-ural-bagimsizlik-mucadelesi-liderlerinden-sayin-ali-akis-ucmaga-vardi.html

İDİL-URAL BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ LİDERLERİNDEN SAYIN ALİ AKIŞ UÇMAĞA VARDI...

Kalbini ve zihnini İdil-Ural bağımsızlık mücadelesine ve genel Türklüğe hasreden ve bu mücadelenin yaşayan önderlerinden Sayın Ali Akış  uçmağa varmıştır. Türk dünyasının başı sağ olsun.
 
HAYATI
 
ALİ AKIŞ -1918-2011


Ali Akış, muhaceretle yurdumuza gelmiş İdil-Ural aydınlarından biridir. Onun, İdil-Ural’dan Türkiye’ye gelen diğer aydınlardan farkı var. Diğerleri bilim ve kalem erbabıydı. Akış ise bir gazeteci ve cemiyet adamı olarak hem kalem ve hem de aktif faaliyetiyle millî vatan davası yolunda bir ömür yaşamıştır.
 
Akış’ın ailesi, bugünkü Rusya Federasyonu’na bağlı tarihî Altınordu-Türk ülkesi olan İdil-Ural’dan Uzak Doğu’ya, Mançurya’ya göç etmiştir. Buralarda yerleşen tüccar aileler, zamanla birer koloni oluşturmuşlardır. Akış, böyle bir ailenin çocuğu olarak 1918 yılında Haylar şehrinde dünyaya geldi. Onu doğup büyüdüğü topraklar şimdi Çin sınırları içinde yer almaktadır.
 
Bu tarihe kadar anayurtla sıkı bağları devam eden Uzak Doğu Tatar kolonisinin bu tarihten sonra İdil-Ural’la bağı kopar. Zira Rusya’da çarlık yıkılmış, komünist rejim gelmiştir. Mançurya’nın dönmeyi değil, Türkiye, Japonya ve ABD gibi hür dünya ülkelerine gitmeye karar vermişlerdir. Çoğu gibi Akış ailesi de Türkiye’ye gelmiştir. Ali Akış, Mehmetçik üniforması giyerek ve yedek subay olarak askerliğini Türkiye’de yapmıştır (1945).
 
İdil-Ural ülkesinin unutulmaz önderi, ünlü edip Ayaz İshakî, 1934 yılında Uzak Doğu’ya gelmişti. Bu sırada henüz bir lise öğrencisi olan Ali Akış, İshakî’nin tesirinde kalmış, onu sevmiş ve millî mücadele yoluna koyulmuştu. Bu sevgi, bir gün onu alıp, İshakî’nin yaşadığı Varşova’ya, onun yanına götürecekti (1938).
 
Varşova’da Sovyet yönetimine karşı hürriyet mücadelesine katkıda bulunmuştur. Türkiye’de İdil-Ural Millî Merkezi, İdil-Ural İstiklâl Komitesi, Dünya Tatar Birliği; Almanya-Münih’te Hürriyet Radyosu’nun Tatar şubesinde spiker, yorumcu ve yönetici olarak görev yaptı. 1983 yılında buradan emekli oldu. Bu tarihten itibaren konuşmalar yaparak, kitap ve makale yazarak 70 yıldan fazla emek verdiği İdil-Ural’ın istiklâli, Türklük ülküsü ve Avrasya idealine hizmet etmiştir.
 
Bu satırlarda dikkat çeken ilk husus, Akış’ın kanat açtığı coğrafya olsa gerektir. Bu coğrafya Asya’nın batısında Tataristan’dan başlıyor, Uzak Doğu’ya Mançurya (Çin) ve Japonya’ya uzanıyor. Oradan yüksek tahsil için gittiği Afrika’ya (Kahire), ve Avrupa’ya (Varşova) geçiyor. Bundan sonra Ali Akış’ı daha ziyade şu merkezlerde görüyoruz: İstanbul, Ankara, Münih…
 
İstanbul, 1940’ta Türkiye’ye ilk geldiğinde ikamet ettiği, fakülteye gittiği, memurluk ve askerlik yaptığı şehirdir. 1948’de Ankara’ya gelmiş ve bilahare NATO’nun Ankara ofisinde görev almıştır.
 
Ali Akış, 1966’da Münih’tedir. Burası, soğuk savaş döneminde Akış’ın hürriyet mücadelesine destek verdiği ve en verimli yıllarını geçirdiği şehir olması bakımından onun hayatında ayrı bir öneme sahiptir. Uzun yıllar görev yaptığı olduktan sonra da bu şehirde millî ve mesleki faaliyetine devam etmiştir.
 
Akış, 1990’lı yıllarda soğuk savaş dönemi bitince, ata yurdu Tataristan’la yüz yüze geldi. O uğursuz devirde ‘Sovyetler Birliği’nin can düşmanı’ olarak ilân edilmişti. Şimdi hemşerileriyle kucaklaşma zamanıydı. Öyle de oldu. Tataristan’a davet edildi, şeref beratı verildi. Onun adını taşıyan bir okul ve müze açıldı. Kazan basınında Ali Akış adı hürmet ve minnetle anılmaya başladı. Biri Türkiye’de diğeri Tataristan’da olmak üzere hakkında iki kitap yazıldı. Bunlar, mücadele ve gerginlikle geçen bir ömrün kemal çağında Ali Akış için birer gurur ve sevinç kaynağıydı.
 
Bir yandan vatandaşı olduğu ve Türk dünyasının çatısı olarak hemşerilerinin neler yaptığını düşünüyor. Sevinçleriyle seviniyor, kederleriyle üzülüyordu. Oralardan tahsile gelen gençlere yardım ediyor. Onlardan birinin başına bir iş gelse üzülüyor. Çaresizlik içinde kalemini alıp duygularını yazıya döküyor; bunları, kendi adını taşıyan internet sitesinde yayınlıyordu.
 
Akış, hürriyet mücadelesi bayrağını Ayaz İshakî’den devralmıştı. Bu bayrağı kime devredecek, bilmiyoruz.
O, soğuk savaşın sona ermesiyle şekil değiştiren bu mücadeleyi, özelde Tatar ve  genelde bütün Türk gençliğine emanet etmiştir.
 Kendisiyle 2006 yılında TRT televizyonu için yapılan bir röportajda, gençliğe bazı  öğütlerde bulunmuştur. Bu öğütleri vasiyet olarak da kabul edebiliriz:
1. Anadili korumak,
2. İslâm dinine bağlı kalmak,
3. Millî tarihi iyi öğrenmek ve öğretmek,
4. Millî iktisadımızı kuvvetlendirmek,
5. Devlet idealimizi canlı tutmak,
6. Türk- Tatar-İslâm sentezinden oluşan Avrasya idealinde geniş kapsamlı birlik kurmak ve dünya  barışına katkıda bulunmak.
23 EKİM 2023'DE, ELİM BİR TRAFİK KAZASI SONUCU, UÇMAĞA VARDI.
ŞİMDİ; TANRI DAĞINDA, ATALAR YURDUNDA, ATSIZ ATA MAKAMINDA, BAŞBUĞLAR OTAĞINDA, ERİNÇ İÇERİSİNDE!

Çevrimdışı Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2239
Sayın Ali Akış büyüğümüze Yüce Tanrı'dan rahmet dilerim.
Durağı Türk Uçmağı olsun.
Ailesinin, sevenlerinin ve Türk Milletinin başı sağolsun!

TTK.
Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!

Çevrimdışı Türkçü

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 53
Sağlığında anmadığımız, fikirlerini yaşatmadığımız zatlardan biri daha göçtü.
Ailesine ve tanıyanlarına baş sağlığı dilerim.
Euh'u şâd olsun...
.....
"Ölüm değil bize tasa,
Biz kartalız, hayat ökse.
Yavuz düşman kılıç çalsa
Yumruğumla çelemem mi?

Kırgız atım yağız olsa,
Yol gösteren yıldız olsa.
Bahtiyarlık bir kız olsa,
Silâh çekip alamam mı?

BAHTİYARLIK BENİM TASAM,
FAKAT O BİR ZEHİRLİ SAM,
BİRŞEY BİLE YAPAMASAM,
ERCESİNE ÖLEMEM Mİ?"

tungatonyukuk

  • Ziyaretçi
Bilge Aksakal bozkurda Tanrı'dan rahmet ailesine sabır dilerim..

Tanrı Türk'ü Korusun .