Son İletiler

Sayfa: 1 [2] 3 4 5 6 7 ... 10
11
GÜNCEL / Ynt: Bahçeli : Yeni Kürt Açılımı
« Son İleti Gönderen: Üçoklu Börü Kam 01 Ocak 2025 »
Türkiye'de Kürt sorunu vardır diyenler kahpelik yapıyorlar.
Bu duruma ses çıkarmayanlar ise onlardan farklı değildirler.
Türkiye dışındaki Kürtler, yaşadığı ülkelerde kendilerine vatandaşlık kimliği bile alamamışken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Kürt vatandaşlarını ülkenin yönetimine ortak etmiştir.
Kurucu unsur, devletin en kritik yerlerini bile, Kürt'lere teslim etmekten rahatsızlık duymamıştır!
22 yıldır bizi yönetenlerin kaç tanesi Türk? Yönetimde, neredeyse Türk soyundan kimse yok! Olan bir kaç tanesi de vicdanı kirletilmiş mankurt.
Milletteki rahatsızlık ise, bunların hangi etnik yapıdan olduklarından önce, ülkeyi kötü yönetmelerindendir.
Ülkeyi babanızın çiftliği gibi yönetecek, her şeyi har vurup, harman savurup, milleti açlığa mahkum edecek, ondan sonra da çıkıp, beceriksizlik ve ihanetlerinizi örtbas etmek için, yeni bir ihanet projesini ortaya atarak, Türkiye'de Kürt sorunu vardır diyeceksiniz!
Bunu, kendi ürettiğiniz koyun sürüleri dışında, kimseler yemiyor, yutmuyor.
Herkes aklını başına devşirmelidir.

Elbette ki bizim ülkemizin de, diğer bir çok ülke gibi; ekonomik, sosyal, siyasi ve hukuki vb. alanlarda çokça, sorunları var.
Bunların bir kısmı çabucak çözülebilecekken, özellikle kronik hâle getirilerek, siyasî olarak ekmeği yeniliyor. Tıpkı başörtüsü gibi.
Hatırlarsanız başörtüsünün 30 yıldan fazla ekmeğini yediler ve nihayetinde o kanaldan geliştirdikleri mağduriyet edebiyatıyla iktidarı bile ele geçirdiler.
Türkiye'de, öncelik sırası ve duyarlılık düzeyi değişken olmak kaydıyla; sosyal, ekonomik, inanç, adâlet, eşitlik, doğa, kadın, çocuk, insan ve hayvan hakları gibi sorunlar var.
Ve hatta, kayıt ve şartla, etnik kimlik sorunlarının varlığını da kabul edebiliriz.
Ama asıl meselenin bunlar olmadığını biliyoruz.
Bunlar; alenen dile getirmeye cesaret edemedikleri, asıl karın ağrılarını gizlemek için öne sürülen, gargara babından, argümanlar.
Birde bu söylemlerin arkasına; eşitlik, demokrasi, fikir ve inanç özgürlüğü gibi masum tamlamalar takınca asıl niyet ve balığı avlayacak zoka gizlenmiş oluyor
Bunların bir tek gizli karın ağrıları var: Türklük!
Ortaya sürülen bütün sorunların altında yatan yegane amaç; Türk milletinin elinden devletini ve vatanını almaktır.

Sorun; şu sorunu, bu sorunu değil, sorun; doğrudan doğruya, TÜRK SORUNUDUR.

Kutlu Türk Başbuğ'u Atatürk'e olan büyük öfkenin nedeni de budur.
Gâzi Başbuğ Atatürk; yüzyıllar boyu vergi ve asker kaynağı olarak görülen ve yönetim tarafından raiyye, yani; hayvan sürüsü, sağmal inek, yük eşeği gözüyle görülen, padişahın kullarım dediği, dönme ve devşirme, saray soytarılarının idraksiz olarak aşağıladığı bir millete: Muhterem Efendiler! Büyük Türk Milleti! diye hitap ederek; yönetimi, dönme ve devşirmelerden alıp, bu büyük millete tevdi etmiştir.

Siyasal İslâmcılığın da, yeni Osmanlıcılığın da ortak paydası, buna dayalı kuyruk acısının tetiklediği, Türk düşmanlığıdır.

Siyasal İslâmcılığın sivil orduları durumundaki; tekke, zaviye, vakıf, dernek, tarikat ve cemaatlerin, kahır ekseriyetinin gayrı Türk unsurlardan teşekkül edilmesi, asla, tesadüfi değildir.

Türkiye’deki bütün etnik ve siyasal dinci yapılar, söz konusu Türk düşmanlığı olunca, kendi aralarındaki kan ve nâmus davalarını bile bir kenara koyup, Türk düşmanlığı ortak paydasında, can ciğer kuzu sarması oluyorlar.

Yüz yıl önce, o mavi gözlü Bozkurt, bunların ciğerini bildiği için, Tanrı vergisi o büyük dehâsıyla, öylesine güçlü kaleler kurmuş ve Türk milletini ve Türk devletini öylesine koruma altına almış ki, içten ve dıştan, yerli ve küresel Türk düşmanı ne kadar şer yapı varsa hep birlikte saldırıyorlar ama bu kaleyi aşamıyorlar.

Bütün öfke, bütün kin, bütün hırçınlık, bütün laf kalabalığı, bütün gündem kirliliği hep bunun içindir.

Maalesef ülkemizde, dini maske yaparak, gizlenmiş etnik gerekçelerle, Türk düşmanlığı yapan, kanı ve vicdanı kirli, ciddi bir kesim var.
Bundan daha elim ve vahim olanı; bu sahte dincilere ve yeni Osmanlıcılara, dini ve milli hassasiyet(!) gereği kanıp, destek vererek, kendi özüne ihanet edebilen, mankurtlaşmış ve vicdanları kirletilmiş bir kesimin varlığıdır.

Sözün özü Türk; Türk gibi düşünmek, Türk gibi yaşamak, Türk gibi hareket etmek zorundadır.

Türk'ün Türk gibi olması, aynı zamanda, Türklüğün mukadderatıdır.

Cennetmekan Elçibey'in; Sen Türk olduğunu unutsan da düşmanların, bunu, asla unutmaz! sözü, ne kadar büyük acılarla, edinilmiş bir tecrübenin ifadesidir.

Uluğ Bilge Atsız Beğ'in dediği gibi;
Yüzde yüz Türk olduğumuz gün cihan bizimdir!

Sözümüzü Kur'an-ı Kerimden bir ayetle bitirmiş olalım.
Gevşemeyin, üzülmeyin. İnanıyorsanız üstün olan sizsiniz!

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
12
GÜNCEL / Ynt: YENİYIL KUTLU OLSUN!
« Son İleti Gönderen: Üçoklu Börü Kam 01 Ocak 2025 »
Türk insanı, 2024 de; yoksul, mutsuz ve umutsuzdu.

Dilerim, 2025 yılı, daha kötü olmaz!

2025 yılından da pek umudum yok ama, iyilik dilemek adettendir.

Miladi 2025 yılının; milletimize ve tüm iyi insanlara; mutluluk, huzur, bolluk, bereket, sağlık ve esenlikler getirmesini dilerim.

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
13
SORU-CEVAP / Ynt: SOYAĞACIMIZ - Soyumu nasıl öğrenebilirim ?
« Son İleti Gönderen: turania_25 31 Aralık 2024 »
Şayet köyünüze ait, dağ, ova vb. coğrafi bölge adı, aile, soy lakabı, hayvanların kulağına vurulan tamga veya eşyalar üzerinde bir tamga, halı, kilim, kap, kacak, vb. üzerinde resim, sembol vb. var ise buradan hareketle boyunuzu, nokta atışı olarak, söyleyebiliriz.


Ağabey; soy lakabı olarak SEYYİDHANOĞULLARI diye geçmektedir. Buna binaen, her hangi bir bilgiye ulaşabilir miyiz?
14
Çok teşekğrler esenlikler Tanrı Türkü korusun   :prbay
15
Cok teşekkürler abi o zaman köyün kurucuları Türk sonradan gelenler kürt mü oluyor benim dedelerim hep o çadırlıda

Aynen öyle kardeşim. :prbay
16
Detaylı cevap ve isim-yazarlar için teşekkür ederim ağabey.

Ağabey mümkünse, soy ağacı konusunda; baba tarafı Erzurum-Aşkale / Küçük Geçit Köyü (eski ismi Küçük Çağdarıç), anne tarafı Erzurum-Yakutiye / Köse Mehmet Köyü (Mahallesi) olarak kayıtlı. Bilgilendirme yapabilirseniz memnun kalırım. Esenlikler ağabey...

Esenlikler, değerli turania_25 Kardeşim.
Sorunuza yanıt vermeyi, haddinden çok geciktirdim.
Bunun için helallik dilerim.
Memleketiniz olan Aşkale Türklerin, Anadolu'da ki, hemen hemen ilk yerleşim bölgelerinden bir tanesidir.
Malazgirt zaferinin hemen akabinde bölge Türk iskanına açılmıştır.
Siz de bilirsiniz köyünüz Malazgirt zaferi sıralarında Ermeni yerleşim bölgesidir.
Aşkale bölgesinde bir çok Türk Boyu Beylik ve bölgesel hakimiyetler kurmuştur.
Bunlardan en önemlisi ve dikkate şayan olanı Saltuklulardır.
Saltuklu Beyliği Anadolu'da kurulan ilk Türk devleti olup tarihi kayıtlarda bu beyliğin Malazgirt Savaşında çok önemli roller üstlendiği belirtilmektedir.
Saltuklular, nüfus olarak ağırlığı; Kınık, Çavuldur ve Çepni Boylarından müteşekkil bir beyliktir. Kınık boyu nedeniyle Selçuklu hanedanına da akrabadırlar.
Büyük beylikler, tıpkı devletler gibi siyasi ve askeri gücün yanısıra ciddi bir nüfus gücünü de gerekli kılmaktadır.
Zaten Saltukluları meydana getiren Kınık, Çavuldur ve Çepni Boyları Oğuzların Üçok kolundan olup Çepni ve Çavuldur Boyu kardeş, Kınık ise amca çocuğudur.

Elimizeki veri ve kaynaklara göre Aşkale ve çevresi, Ermenilerden alınarak Saltuklularca Türkleştirilmiş, Anadolu'daki en eski Türk yerleşim yerlerinden birisidir.
Aşkale ve çevresi, yukarıda da sözünü ettiğim gibi, Kınık, Çavuldur ve Çepni Boylarından müteşekkildir.

Bu tertibe göre sizin de dahil olduğunuz köyünüzün şeceresi şu şekillerdedir.

1- Oğuzlar > Üçoklar > Gökhanoğulları > Çavuldur Boyu > Küçük Geçitli Oymağı > (Aile/Sülale adınız ekleyebilirsiniz)

2- Oğuzlar > Üçoklar > Gökhanoğulları > Çepni Boyu > Küçük Geçitli Oymağı > (Aile/Sülale adınız ekleyebilirsiniz)

3- Oğuzlar > Üçoklar > Denizhanoğulları > Kınık Boyu > Küçük Geçitli Oymağı > (Aile/Sülale adınız ekleyebilirsiniz)

Yani bu üç boydan bir tanesindensiniz, değerli turania_25 kardeşim.

Şayet köyünüze ait, dağ, ova vb. coğrafi bölge adı, aile, soy lakabı, hayvanların kulağına vurulan tamga veya eşyalar üzerinde bir tamga, halı, kilim, kap, kacak, vb. üzerinde resim, sembol vb. var ise buradan hareketle boyunuzu, nokta atışı olarak, söyleyebiliriz.

Dilerim yardımcı olabilmişimdir ve bunca zaman beklemenize değecek bilgiler verebilmişimdir.

Sağlık ve esenlik dileklerimle...

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!



17
Cok teşekkürler abi o zaman köyün kurucuları Türk sonradan gelenler kürt mü oluyor benim dedelerim hep o çadırlıda
18
İyi günler ben Kırşehir Merkez Çadırlı Hacı Yusufluyum köyümüze kürt kökenli diye biliniyor fakat faruk sümer bozulus diyor tdkda karacakurt diye geçiyor kimi kürt Türk karışık diyor büğdüz diyende var fakat benim kürt olmama ihmal yok çünkü e devletten baktığımda hep Türk isimleri ve fenotipim Türk fenotipi aynı zamanda babamın büyük teyzesi ise babamın dedesinin köyümüze yakın bir Türk köyünden geldiğini söylüyor hangisi doğru hangisine inanacağımızı. Bilemiyorum abi geri dönüş yaparsan sevinirim şimdiden teşekkürler senide meşgul ettik

Esenlikler, hoşgeldiniz İbrahim Reis Kılıç kardeşim.

Siz zaten sorunuzda, kökenlerinizi, yazmışsınız.
Köyünüzün asıl sahibi ve adını veren Çadırlı Oymağı, Yıva boyuna mensup büyük bir Türk Aşiret/Oymağıdır.
Zaten köyünüzün adı da Yıva boyunun büyük aşiretlerinden olan Çadırlı'dan gelmektedir.
Kürtlerin bazı Türk yurtlarına yerleştirilmeleri çok sonraları olmuş olup, tamamen zapt-u rapt altına alma amaçlı bir devlet politikasıdır.
Çadırlı aşiretinin bilinen ve kayıtlara geçmiş bir kısmı Maraş, bir kısmı da Yozgat bölgesinde iskan edilmişlerdir.

Bu tertibe göre sizin de dahil olduğunuz köyünüzün ve ailenizin şeceresi şu şekildedir.

Oğuzlar > Üçoklar > Denizhanoğulları > Yıva Boyu > Çadırlı Oymağı > (Aile/Sülale adınız ekleyebilirsiniz)

Aşağıdaki otağ başlıklarından bu konulara dair, ayrıntılı, gerekli bilgilere ulaşabilirsiniz.

Oğuz Boylarına Mensup Toplulukların Yaşadıkları Yerler

ANADOLUDA YERLEŞEN TÜRK BOYLARI VE YERLEŞTİKLERİ BÖLGELER

TARİHTE TÜRK BOYLARI

Kürtlesmis Türkmenler?

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!



19
Elbette ki bizim ülkemizin de, diğer bir çok ülke gibi; ekonomik, sosyal, siyasi ve hukuki vb. çokça, sorunları var.
Bunların bir kısmı çabucak çözülebilecekken, özellikle kronik hâle getirilerek, siyasî olarak ekmeği yeniliyor. Tıpkı başörtüsü gibi.
Hatırlarsanız başörtüsünün 30 yıldan fazla ekmeğini yediler ve nihayetinde o kanaldan geliştirdikleri mağduriyet edebiyatıyla iktidarı bile ele geçirdiler.

Türkiye'de, öncelik sırası ve duyarlılık düzeyi değişken olmak kaydıyla; sosyal, ekonomik, inanç, adâlet, eşitlik, doğa, kadın, çocuk, insan ve hayvan hakları gibi sorunlar var. Ve hatta, kayıt ve şartla, etnik kimlik sorunlarının varlığını da kabul edebiliriz.
Ama asıl meselenin bunlar olmadığını biliyoruz.
Bunlar; alenen dile getirmeye cesaret edemedikleri, asıl karın ağrılarını gizlemek için öne sürülen, gargara babından, argümanlar.
Birde bu söylemlerin arkasına; eşitlik, demokrasi, fikir ve inanç özgürlüğü gibi masum tamlamalar takınca asıl niyet ve balığı avlayacak zoka gizlenmiş oluyor
Bunların bir tek gizli karın ağrıları var: Türklük!
Ortaya sürülen bütün sorunların altında yatan yegane amaç; Türk milletinin elinden devletini ve vatanını almaktır.
Sorun; şu sorunu, bu sorunu değil, sorun; doğrudan doğruya, TÜRK SORUNUDUR.
Kutlu Türk Başbuğ'u Atatürk'e olan büyük öfkenin nedeni de budur.
Gâzi Başbuğ Atatürk; yüzyıllar boyu vergi ve asker kaynağı olarak görülen ve yönetim tarafından raiyye, yani hayvan sürüsü, sağmal inek, yük eşeği gözüyle görülen, padişahın kullarım dediği, dönme ve devşirme saray soytarılarının idraksiz olarak aşağıladığı bir millete: Muhterem Efendiler! Büyük Türk Milleti! diye hitap ederek; yönetimi, dönme ve devşirmelerden alıp, bu büyük millete tevdi etmiştir.
Siyasal İslâmcılığın da, yeni Osmanlıcılığın da ortak paydası, buna dayalı kuyruk acısının tetiklediği, Türk düşmanlığıdır.
Siyasal İslâmcılığın sivil orduları durumundaki; tekke, zaviye, vakıf, dernek, tarikat ve cemaatlerin, kahır ekseriyetinin gayrı Türk unsurlardan teşekkül edilmesi, asla, tesadüfi değildir.
Türkiye’deki bütün etnik ve siyasal dinci yapılar, söz konusu Türk düşmanlığı olunca, kendi aralarındaki kan ve nâmus davalarını bile bir kenara koyup, Türk düşmanlığı ortak paydasında, can ciğer kuzu sarması oluyorlar.
Yüz yıl önce, o mavi gözlü Bozkurt, bunların ciğerini bildiği için, Tanrı vergisi o büyük dehâsıyla, öylesine güçlü kaleler kurmuş ve Türk milletini ve Türk devletini öylesine koruma altına almış ki, içten ve dıştan, yerli ve küresel Türk düşmanı ne kadar şer yapı varsa hep birlikte saldırıyorlar ama bu kaleyi aşamıyorlar.
Bütün öfke, bütün kin, bütün hırçınlık, bütün laf kalabalığı, bütün gündem kirliliği hep bunun içindir.

Maalesef ülkemizde, dini maske yaparak, gizlenmiş etnik gerekçelerle, Türk düşmanlığı yapan, kanı ve vicdanı kirli, ciddi bir kesim var. Bundan daha elim ve vahim olanı; bu sahte dincilere ve yeni Osmanlıcılara, dini ve milli hassasiyet(!) gereği kanıp, destek vererek, kendi özüne ihanet edebilen, mankurtlaşmış ve vicdanları kirletilmiş bir kesimin varlığıdır.
Sözün özü Türk; Türk gibi düşünmek, Türk gibi yaşamak, Türk gibi hareket etmek zorundadır.
Türk'ün Türk gibi olması, aynı zamanda, Türklüğün mukadderatıdır.

Cennetmekan Elçibey'in; Sen Türk olduğunu unutsan da düşmanların, bunu, asla unutmaz! sözü, ne kadar büyük acılarla, edinilmiş bir tecrübenin ifadesidir.

Uluğ Bilge Atsız Beğ'in dediği gibi;
Yüzde yüz Türk olduğumuz gün cihan bizimdir!

Sözümüzü Yüce Kitabımızdan bir ayetle bitirmiş olalım.
Gevşemeyin, üzülmeyin. İnanıyorsanız üstün olan sizsiniz!

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
20
30 Aralık 2022

Ne seni, ne de sana kıyanları;

UNUTMADIK!
UNUTMAYACAĞIZ!
UNUTTURMAYACAĞIZ!


Şehadetinin 2. yılında; Türk Milliyetçiliğinin sembol ismi, Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı, akademisyen, Türk oğlu Türk, Doç. Dr. Sinan Ateş'in âziz hatırasına; rahmet, minnet ve saygıyla...
Kutlu ruhu şad, durağı; Uçmak Olsun!

TÜRK IRKI SAĞOLSUN

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
Sayfa: 1 [2] 3 4 5 6 7 ... 10