Gönderen Konu: şerefsiz CAN DÜNDAR  (Okunma sayısı 5083 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

yalin-turk

  • Ziyaretçi
şerefsiz CAN DÜNDAR
« : 21 Ağustos 2006 »
Başta ırkdaşlarım bununla ilgili bir konu önceden yazılmışmı diye baktım sitede ama bulamadım varsa kusura bakmayın uzun zamandır vatanımdan ayrıydım takip edemedim ve başka bi sitede gezerken küçüklümden beri nekadar şerefsiz ve adi biri olduğunu tahmin ettiğim kişilksiz hainlerden CAN DÜNDAR ile ilgili bi yazı buldum ve hislerimi onaylattım :)vede özsitemle paylaşmak istedim
tşşkürler saygı ve sevgi karşılıkldır.


CAN DÜNDAR
 


Türk düşmanlığı ve kürt aşıklığı (kürdofillik) tescillenmiş, kartel gazetelerinin birinde suya sabuna dokunmadan solculuk oynattırılan ve tüm Türkçü gruplar tarafından ortak nefret edilen bir ucube olmayı başarmış kişilerden en vitrinci olanıdır.

Bu ucube hakkında yazıp çizmek istediğimiz çok şeyler vardı, ancak bekletiyorduk. Zira bu ucube başlı başına bir yazı konusu olacak kadar azılı bir Türklük düşmanı. Türklüğün altının oyuculuğunu üstlenmiş, kürtlüğün ülkeye hakim olmasının özlemiyle yanıp tutuşan ve bu uğurda sinsice çalışan bir gazeteci karikatürü, insan eskizi.

Vitrinciliği çok sever, köşesine koyduğu o şımarıkça sırıtan resminde Türkler için alaycı kürtler için sevecen bir ifade vardır. Sahte bir sevgi kelebeğidir, zira tüm insanlara değil sadece kendi cenahından olanlar ve özellikle de kürtlere sevgi besler. Onlara açıktır, köşesinde kürtçe “Seni Seviyorum” balıkları atar. Tanıyabileceğiniz en sinsi kişilerdendir.Türk milliyetçilerinden nefret eder. Zaten ucubenin o ucube köşesinin ismi de “Ada”dır. Mahir Çayan adlı eşkiyanın bunun gibi eziklerin lügatına soktuğu kelimelerden birisidir. Oğlunun ismi de Ada’dır. Yoldaşı, pardon gazete kartellerinde solculuk oynadığı arkadaşı Zülfü de bu isimde bir şarkı yapmıştır. Bazen yanlarına kör amcalarını da alarak “ölüm orucunda” olan teröristler ile devlet arasında “arabuluculuk” yapmaya giderler. Hep tribünlere oynarlar. Ama bu tribünler bizim tribünler değildir.

Bu kürdofil ve cenahı hakkında yazacak o kadar çok şey var ki, birini yazınca aklıma diğeri geliyor. Parmaklarıma engel olamıyorum. Ancak bunun zamanı var. Biz Türkçüler ne bazı “Müslüman”lığı kimseye kaptırmayan yobazlar gibi iftira atarız, ne de artık misyonunu tamamlamış bazı kurum, kuruluş ve partiler gibi boş “deklarasyonlar” yayınlarız. Bizim yazdıklarımız, konuştuklarımız hayatın içinden gelen gözlemlerdir. Türkçe bakıştır, Türkçe düşünüştür.

Bu Can Dündar adlı histerik kürdofili tüm çelişkileri, taraflılıkları, manipülasyonları ve en önemlisi kimin adına çalıştığı, hangi akıntıya kürek çektiği, bulunduğu gemiye nasıl delikler açmaya çalıştığını anlatarak gözler önüne sereceğiz.

Bu yazıyı bize yazdıran nedir?

Şu?

Bu?

Öylesine?

Tipine gıcık oluşumuz mu? Kürdofilliğini hatırlamamız mı? Onu rahatsız etmek istememiz mi?

Hepsi ve hiçbiri!

Öfke…

Ve nefret…

Bakın 12 Ağustos 2006 tarihinde “adacığında” çiziktirdiği yazısında ne diyor?

“Pazar günü Gümüşhane'nin Şiran kırsalında PKK jandarmaya ateş açtı. 3 asker şehit oldu, 8'i yaralandı.
Ayrıntıları, o gün orada olan bir yakınımdan dinledim:
PKK uzunca bir süredir köylere inip köylülerden yiyecek alıyormuş. Köylüler ihbar etmeye korkuyormuş. Son saldırı da güpegündüz olmuş.
"Yöreden destek olmasa bu kadar rahat pusu kuramazlardı" dedi yakınım...
Bu destek yüzünden farklı mezhepten köyler arasında husumet doğmuş.
Yakınım, isyan içinde gözyaşı döküyordu:
"Şehitlerin kanlarını gördüm yerde... O destek verenleri boğmak istedim. Ordu neden bitirmiyor bu işi?”

Yazının başlığı Toroğlu’nun son günlerdeki açıklamaları doğrultusunda gelişen televole muhabbetçikleri. Ancak yazının girişi bu şekilde. Biraz önce bu yaratığın çok sinsi olduğunu yazmıştık. Buna profesyonel anlamda “dezenformasyon” deniyor.

Dikkat edin yazıda hiç “kürt” ibaresine rastlanmıyor. Teröristlere yöreden destek verildiğini vurguluyor.

Oysa ki, bölge insanı (Bayburt-Gümüşhane, Erzurum, Giresun) vakti zamanında da bu teröristlerle karşılaşmışlardı. Ellerinde beylik silahları ile dedeler, av tüfekleri ile gençler, bir sürek avı şeklinde dağdan inen bu hayvanları avlamaya çıkmışlardır. Hatta hatırlayanlarınız olacaktır, gittikleri bir köyde köyün kadınları tarafında kovalanmışlardı.

Ama burada kürdofilimizin vermek istediği mesaj şudur :

“Bakın Türk insanı bile korkudan da olsa teröristlere destek vermek zorunda kalabiliyor. Hatta bu destek sayesinde askerler şehit edilebiliyor”

Mesajına devam ediyor kürdofil :

“Köyler arasında mezhepsel husumetler doğmuş. Yani insanlar alevi-sünni diye kamplaşmaya başlamışlar, dolayısıyla teröristlere destek veren taraf da bunlardan birisidir.”

Bakın, hala kürt adı yok. Oysa ki biz Türk insanını da bölge insanını da çok iyi tanıyoruz. Yukarıda değindiğimiz gibi o kişiler ki ellerine kazma kürek alıp dağda terörist aramış insanlardır. İşin aslı orada bulunan kürtlerin hatta kürt milislerinin pusuculara lojistik destek sağlamış olmasıdır. Hem de bilinçli bir şekilde. Ne yazık ki oralarda da kürt köyleri mevcuttur. Dahası oraya güneyden yerleşmiş ve orada kalmış kürt mezraları mevcuttur.

İşin aslı budur, kürdün kürde yardımıdır. Her alanda olduğu gibi Türk’ün ekmeğine kan doğrama adına gerçekleştirdikleri hayvani dayanışmadır. Ve bu yardımlar da “korkudan” değil, gönüllüdür. Bunu artık sağır sultan bile duydu. Ahmaklar bile anladılar.

Ama kürdofilimiz her zaman seve seve kullandığı “kürt” kelimesini bu giriş paragrafında kullanmıyor. Kıt beyniyle bilinçaltı mesajları vermeye çalışıyor. Bu durumda mezhepsel tahriğe meyilli kişiler kendi mezheplerinin karşıtına bu destekçi sıfatını yükleyeceklerdir. E zaten Gümüşhane’nin Türk olduğu ve orada kürt olmadığı biliniyor, e o zaman ne duruyorsunuz? Kapışın Türkler!

Bir de yazısını okuyanlara şöyle düşündürtecek ya:

“Gümüşhaneli alevi ve Sünniler arasında düşmanlık başlamış, bu mezhebe bağlı köylerden biri pkk’lılara askerlerimize pusu kurması için yardım etmiş.”

İstediğin, amacın buydu değil mi kürdofil?

Ulaştığını sanıyorsun değil mi?

Daha yapmak istediğin çok şey var değil mi?

Bu ülkede Türkler ile Türkçüler her daim varolacak ve bizler yaşadıkça sen ve senin gibiler kahrolacaksınız kartel medyası maymuncukları...

İstiklal mahkemeleri sizler için çalışacak.

Göktuğ


12 Ağustos 2006

TAMAMEN ALINTIDIR...

Çevrimdışı oguzturan

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 31
Ynt: şerefsiz CAN DÜNDAR
« Yanıtla #1 : 21 Ağustos 2006 »
     Soysuzun tabiatı ne ise; onun gerekliliğini yapmıştır.
NE MUTLU TÜRK BABADAN VE TÜRK ANADAN, YÜZDE YÜZ TÜRK DOĞANA !