Gönderen Konu: CİHANGİR ŞAH  (Okunma sayısı 2700 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı OnTurk209

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 138
  • Ayak bastığmız en küçük taş parçasına kadar...
CİHANGİR ŞAH
« : 22 Haziran 2011 »
Cihangir Şah Babür İmparatorluğunun dördüncü hükümdârı. Ekber Şahın oğlu olup, asıl adı Selim’dir. 1569’da doğan Selim, babasının ölümü üzerine 1605’te “Nûreddîn Cihangir” unvânı ile tahta çıktı. Ancak oğlu Hüsrev, Sihleri etrâfında toplayarak Pencab’da isyân etti. Cihangir Şah, âsî kuvvetleri Cullandar Nehri kenarında bozguna uğrattı. Yakalanan oğlu Hüsrev’i Burhanpur’a sürgüne gönderdi. Hüsrev orada 1622 yılında öldü. Racput Prensliği ile yapılan savaş başarı ile netîcelendi. Ancak Safevî Hükümdârı Şah Abbâs’ın Kandehar’ı istilâsına karşı konulamadı. Cihangir Şah döneminde, Avrupalılar ve bilhassa İngilizler sık sık Bâbürlü Sarayında görüldüler. Bu münâsebetler netîcesinde, İngilizlere Surat limanında ticâret yapma hakkı verildi. Bu müsaade, iki asır sonra İngilizler’in Hindistan’a yerleşmelerine ilk zemîni hazırlaması bakımından çok mühimdir.

Cihangir Şahın saltanatının son yılları, huzursuzluk içerisinde geçti. Eşi Nurcihân ve veziri Mehabet Hanın sık sık devlet işlerine karışmaları sıhhatini bozdu. Tabiplerin isteği üzerine iklimi daha müsâit olan Lahor’a giderken, yolda 28 Ekim 1627 günü vefât etti. Cesedi Ravi Nehri kıyısındaki, Şah Dârâ denilen yerde toprağa verildi. Daha sonra mezarının üstüne büyük bir türbe yapıldı.

Cihangir Şah, bayındırlık işlerine de önem vermiştir. Agra’dan Etek’e ve Bengâl’e giden ağaçlıklı yollar ve Agra ile Lahor arasında her üç kilometrede bir işâret kuleleri ve sulu gölgelikler yaptırmıştır. Tüzük-i Cihângîrî ismi ile yazdığı hâtırâtı, kıymetli bir eserdir.

Kendisinden sonra oğlu Şihâbuddîn Muhammed, “Şah Cihân” unvânı ile tahta geçmiştir.
GEÇMİŞLERİN GECESİNDEN IŞIK ALIRIZ...