Son İletiler

Sayfa: [1] 2 3 4 5 6 ... 10
1
GÜNCEL / Ynt: Kutsal vatan, yağmalanıyor
« Son İleti Gönderen: Üçoklu Börü Kam 08 Kasım 2024 »
Beyaz adam annesi olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alıp satılacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar.
Onun bu ihtirasıdır ki toprakları çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecektir.
Beyaz adamın kurduğu kentlerde, bir çiçeğin taç yapraklarının açarken çıkardığı tatlı sesler, bir kelebeğin kanat çırpışları duyulamaz.
Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenilemeyen bir şey olduğunu anlayacak!


Kızılderili Hunkpapa Sioux Kabilesi Şefi Seatle

Milyonlarca dolar vergi borcu silinen AKP beslemesi Çalık gurubu ve ortağı olan Kanada'lı şirketin Erzincan İliç'de altın araması yaparken oluşturduğu siyanür ve asit denizini, geçtiğimiz yıl, büyük bir öngörüyle Türkiye'nin Çernobili olarak tanımlayan ve ivedilikle, önlem alınması gerektiğini, aksi halde çok büyük doğa felaketine sebebiyet vereceğini söyleyen, gerçek Türk aydını ve Türk milliyetçisi, Sayın Ümit Özdağ'ın sözlerine; ilimden, akıldan, medeniyetten, yaratılış kanunlarından, yani Adetulllah ve Sünnetullah'tan bihaber, neidigü belirsiz; emperyalist projelerin taşeronu, muhteris siyasetçiler ile sapkın cemaat ve tarikatçıların sözleri kadar itibar edilmeyen bir ülkenin; batması, çökmesi, istiklâl ve istikbâlini yitirmesi müstahaktır.

İşgal altındaki 3. Dünya ülkelerinde bile, Türkiye'deki kadar, doğa katliamı yapılmamıştır.

Ey Türk Milleti!
O, ölümcül, Oğuz uykusundan ne zaman uyanacaksın?


Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
2
GÜNCEL / Ynt: Bahçeli : Yeni Kürt Açılımı
« Son İleti Gönderen: Üçoklu Börü Kam 08 Kasım 2024 »

Üzülerek söylemek isterim ki; -şahsi görüşüm- Ülkü Ocakları, çay ocaklarına, hatta çakal ocaklarına dönüştü.

Tam isabet, değerli turania_25 Kardeşim.
Tam çakal ocakları yaptılar.
Türk Milliyetçiliğin varlık sebebi olan her türlü kutlu değeri; çiğneyip, kirletip, itibarsızlaştırmakla kalmadılar bir de üstüne, uğruna ölümleri göze alıp, binlerce şehidin hayatına mal olan davayı, ayaklar altına aldılar.
Hangi taşı kaldırsan, hangi kirli ilişkiyi kurcalasan, hangi yasadışı işi, gün yüzüne çıkartsan, altından bunlar çıkıyor.
Yuh olsun, yazıklar olsun!
Bunlar; Türlüğün derin vicdanı, tarih ve aziz dava şehitleri önünde hesap veremeyeceklerdir.

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
3
Sen çok yaşa, can Azerbaycan!
Senin; tasan tasamız, sevincin sevincimizdir.


8 Kasım 2020

Can Azerbaycan'ın, 8 Kasım Zafer Günü; Altay Dağlarından Macaristan'a kadar, Türk Budunu'na; uğurlu, Kut'lu ve bengü olsun!

Türk Budunu'na bu; utku, kut ve kıvancı armağan eden, bütün kahramanlara; şükran ve saygılar, aziz şehitlerimize, sonsuz, rahmetler olsun!

MİNNETTARIZ!

Yüreklerde, aynı Ülkü,
Tañrı korusun, Türk'ü.
Bu utku, hiç bitmeyecek...


Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
4
Türkiye’de güçlü bir orta sınıf yok.
Onun yerine kalabalık bir, istihdam dışı, yoksul ve eğitim düzeyi düşük, daha doğrusu, özellikle yoksul ve cahil bırakılmış, bir tabaka var.

Marksistlerin deyimiyle, lümpen proleter bir sınıf, siyasete, ağırlığını koyuyor.
Bu, son 20 yılda, sistematik olarak, yapıldı.
Burada kritik olan, seçmenin; özgürlük, hukuka saygı, temiz siyaset mi, yoksa; kendisinin veya yakınlarının kayrılması, kolay kazançlar elde etmesi ve kamusal yararlar mı talep edeceğidir?

Orta sınıfın talebi; özgürlük, haklar ve hukuk devletidir.
Yoksul kesimde hukukun kendilerine de lâzım olacağına dair ve hukuksuzluklardan olumsuz olarak etkilendikleri, özellikle yolsuzluklardan şikâyetçi olduklarını gösteren kanıt da yok.
Çünkü içinde yaşadıkları ortam, zaten, hukukun dışında.

Karşımızda gecekonduda oturan, kayıt dışı ekonomide çalışan; elektrik, gaz, su, telefon, internet vb. hizmetleri ödeme gücü olmadığı için bunları, bedava temin etmeye çalışan, çok kalabalık bir kitle var.
Bu kitlenin; hukuk devleti, adalet, düzgün imar, trafik, enerji vb. yasaları talep etmek gibi bir düşüncesi ve isteği de yok!

Öte yandan, hukuk devletinde yaşamak pahalı da.
Çünkü kullandığınız; elektriğin, suyun, telefonun, internetin, gazın vb. faturasını ödeyecek, trafik kurallarına uyacak, imara uygun ev yapacaksınız.
Bu giderleri karşılayabilmek için iyi bir eğitim almanız ve profesyonel meslek sahibi olarak iyi bir gelirinizin olması gerekiyor.

Görünen o ki, geldiğimiz noktada, siyasal İslamcıların, yoksul ve cahil bırakma projesi başarılı olmuştur.

Bunun yapılmasındaki temel neden; yoksul bırak ki itaat ettirmen, cahil bırak ki kandırman kolay olsun!

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
5
GÜNCEL / Ynt: Bahçeli : Yeni Kürt Açılımı
« Son İleti Gönderen: turania_25 07 Kasım 2024 »
Malûmdur bir çoğumuz, Ülkü Ocaklarından geliyoruz.

Her ne kadar orayla ilgimiz kalmasa ve hatta kendimizi ülkücü olarak tarif etmesek bile, doğal olarak, o camiaya ait bir çok; tanıdık, arkadaş ve dostlarımız var.

Bunlarla, sosyal medya üzerinden, yaptığımız görüşmelerde aslında Devlet Bahçeli'nin; siyasî taktik yaptığını, siyasetin başka, davanın başka şeyler olduğunu, liderin mutlaka, bizim bilmediğimiz şeyler bildiğini, vb. argümanlar ileri sürüyorlar.

Yani MHP ve Ülkü Ocakları cephesinde:

- Liderin yanlışı benim doğrumdan daha doğrudur.

- Bizim bilmediğimiz ve akıl erdiremediğimiz bir bildiği vardır.

- Fikirde hür emirde robotuz

-  Dava-lider-teşkikat eleştirilemez.

- Görev istenmez, büyükler tarafından verilir vb. vb.


Şeklinde biat ve itaat kültürü, hem de gelişerek, devam ediyor.

Ben de kendilerine, lisan-ı münasiple; elli yıldır bu martavalları dinlediğimizi, liderin de insan olmaktan kaynaklanan; zaafları, hataları, eksikleri olabileceğini, davanın hain ilan edileninin, sözüm ona, yuvada kalanından, misliyle, fazla olduğunu, eğri okun doğru hedefe varamayacağını, kirli bardaktan temiz su içilmediğini, Türk milliyetçiliğinin saldırgan ve direnişçi damarının köreltilmek istendiğini ve muhafazan Allah bir iç savaş veya harici işgal durumunda, karşıt güçlere karşı bir saldırı ve direniş cephesi oluşturamayacağımızı, en yakın ve canlı örneğinin, Irak'ta, Saddam olduğunu söylemekteyim.
 
Buna rağmen; tamam sen haklısın, doğru da söylüyorsun ama bize bir şey olmaz(!), diye itiraz ediyorlar.

Yani hamaset edebiyatı kol geziyor.

Yani diyorlar ki siz; siyaset cambazlığından, isbirlikçilikten, menfaat sağlamaktan anlamazsınız.

Görüntüyü tamam edin; özün, esasın kıymeti yok.

Zaten millette şekle bakıyor!


Evet yukarıdaki tarif ve diyalog; milliyetçimsiliğin portresini çiziyor.
 
Sorun ve tehlike;
- Türk düşmanlarından çok Türkümsülerdedir.

Sorun ve tehlike;
- Milliyetçilik karşıtlarından çok milliyetçimsilerdedir.

Sorun ve tehlike;
- Müslümanlık düşmanlarından çok müslümanımsılardadır.

Yani kurdun yavrusuna öğüt verirken, köpeği gösterip, asıl tehlike çoban değil, bu bize benzeyip bizden olmayandan gelir, dediği gibi, bize en büyük zararı veren ve hatta ölümcül uçurumlarla yüz yüze getiren, bize benzeyip, bizden olmayanlardır.

Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla.
Çağrıbey




Cümlelerin tamamına imza imza atmamak elde değil.

Üzülerek söylemek isterim ki; -şahsi görüşüm- Ülkü Ocakları, çay ocaklarına, hatta çakal ocaklarına dönüştü.
6
TÜRK - TURAN DÜNYASI / Ynt: Turan'a Doğru...
« Son İleti Gönderen: turania_25 07 Kasım 2024 »


Haddim olmayarak, bendenizin tasarladığı Turan Bayrağı.

Her şeyden önce buna da şükür diyerek söze giriş yapmak isterim.
Zira, sözüm meclisten dışarı, bizim memlekette, itin buladığı helvadan kemik çıkar, diye bir söz var.
Binali Yıldırım'ın, Türkiye'yi temsilen, aksakal olduğu Turan Birliğinden ancak böyle bir sonuç çıkar.
Konuya dönersek.
Tasarlanan bayrakta gereksiz bir kaç tekrar var.
Sekiz köşeli yıldız, hem hilalin içinde ve hem de dış çerçeve olarak iki defa kullanılmış.
Ayrıca, bizim sekiz köşeli yıldız olarak adlandırdığımız sembol, gerçekte, güneşi temsil etmektedir.
Yani, Türkiye ve diğer bir çok Türk cumhuriyetinin bayraklarında yer alan, hilal ve yıldız gerçekte hilal ve güneştir.
Bu nedenle Turan Bayrağının içerisinde yer alan güneş sembolü de tekrara düşmek demektir.

Hilal de ayın ilk göründü zamandaki gibi bıçkı ağzı şeklindedir.
Şimdiki bayrağımızdaki hilal gibi değildir.
Zaten ayın ilk halindeki, bıçkı ağzı şeklinde olan hilalin adı da Türk Hilali'dir.

Sanırım, birliği meydana getiren devletlerin, gönlünü almak babından, böyle bir şey tasarlandı.
Yani her kilimden bir desen.
Gerçek olan şudur ki; bayrak, amblem, flama vb. bir millet, topluluk veya kuruluşu temsil eden semboller olabildiğince; yalın, basit ve çizimi kolay olmalıdır.
Bu hususta, Osmanlı Arması diye ortalıkta dolaşan, söylentiye göre İngilizlerin tasarladığı, arma türünün; en zor, karmaşık, beceriksiz ve kötü örneğidir.

Sürç-ü lisan etmişsek, affola...

Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla.
Çağrıbey



Çağrıbey andamız, ağabeyimiz; (yaş olarak büyük olduğunuz varsayımıyla)

Tasarımınız çok güzel ve anlamlı olmuş, emeğinize ve yüreğinize sağlık...

Hilal içinde bulunan sekiz köşeli yıldızın, Azerbaycan bayrağını temsilen eklendiğiniz, diğer dıştaki sekizgen şeklin ise, Selçuklu'nun kullandığı motif olarak biliyorum, dolayısıyla farklı sekizgen olduğu kanısındayım. Yanılıyor yada yanlış bilgi aktarıyorsam, doğrusunu bilemek ve öğrenmek isterim. Selamletle...
7
GÜNCEL / Ynt: Bahçeli : Yeni Kürt Açılımı
« Son İleti Gönderen: Çağrıbey 07 Kasım 2024 »
Malûmdur bir çoğumuz, Ülkü Ocaklarından geliyoruz.

Her ne kadar orayla ilgimiz kalmasa ve hatta kendimizi ülkücü olarak tarif etmesek bile, doğal olarak, o camiaya ait bir çok; tanıdık, arkadaş ve dostlarımız var.

Bunlarla, sosyal medya üzerinden, yaptığımız görüşmelerde aslında Devlet Bahçeli'nin; siyasî taktik yaptığını, siyasetin başka, davanın başka şeyler olduğunu, liderin mutlaka, bizim bilmediğimiz şeyler bildiğini, vb. argümanlar ileri sürüyorlar.

Yani MHP ve Ülkü Ocakları cephesinde:

- Liderin yanlışı benim doğrumdan daha doğrudur.

- Bizim bilmediğimiz ve akıl erdiremediğimiz bir bildiği vardır.

- Fikirde hür emirde robotuz

-  Dava-lider-teşkikat eleştirilemez.

- Görev istenmez, büyükler tarafından verilir vb. vb.


Şeklinde biat ve itaat kültürü, hem de gelişerek, devam ediyor.

Ben de kendilerine, lisan-ı münasiple; elli yıldır bu martavalları dinlediğimizi, liderin de insan olmaktan kaynaklanan; zaafları, hataları, eksikleri olabileceğini, davanın hain ilan edileninin, sözüm ona, yuvada kalanından, misliyle, fazla olduğunu, eğri okun doğru hedefe varamayacağını, kirli bardaktan temiz su içilmediğini, Türk milliyetçiliğinin saldırgan ve direnişçi damarının köreltilmek istendiğini ve muhafazan Allah bir iç savaş veya harici işgal durumunda, karşıt güçlere karşı bir saldırı ve direniş cephesi oluşturamayacağımızı, en yakın ve canlı örneğinin, Irak'ta, Saddam olduğunu söylemekteyim.
 
Buna rağmen; tamam sen haklısın, doğru da söylüyorsun ama bize bir şey olmaz(!), diye itiraz ediyorlar.

Yani hamaset edebiyatı kol geziyor.

Yani diyorlar ki siz; siyaset cambazlığından, isbirlikçilikten, menfaat sağlamaktan anlamazsınız.

Görüntüyü tamam edin; özün, esasın kıymeti yok.

Zaten millette şekle bakıyor!


Evet yukarıdaki tarif ve diyalog; milliyetçimsiliğin portresini çiziyor.
 
Sorun ve tehlike;
- Türk düşmanlarından çok Türkümsülerdedir.

Sorun ve tehlike;
- Milliyetçilik karşıtlarından çok milliyetçimsilerdedir.

Sorun ve tehlike;
- Müslümanlık düşmanlarından çok müslümanımsılardadır.

Yani kurdun yavrusuna öğüt verirken, köpeği gösterip, asıl tehlike çoban değil, bu bize benzeyip bizden olmayandan gelir, dediği gibi, bize en büyük zararı veren ve hatta ölümcül uçurumlarla yüz yüze getiren, bize benzeyip, bizden olmayanlardır.

Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla.
Çağrıbey


8
TÜRK - TURAN DÜNYASI / Ynt: Turan'a Doğru...
« Son İleti Gönderen: turania_25 07 Kasım 2024 »
Bir güzel gelişme daha...

Türk Devletleri Teşkilatı'nın yeni bayrağı ile;

- Ortak Tarih Kitabı

- Ortak Alfabe

- Pasaportsuz gidiş-geliş

- Ortak Noter...

Adım adım Turan'a...

Umutlarımızın gerçekleştiğini görmeyi diliyorum.
Gelişmeler güzel.
En azından, hiç yoktan iyi.
İnşallah kesintiye uğramaz

Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla.
Çağrıbey


Çağrıbey ağabey; umudumuz tabi ki iktidar, siyaset yada farklı bir ortamdan değildir. Umudumuz, muhakkak ki Türk Milleti'dir. Yoksa bu siyasetle, Binali cinali yıldırımlardan, bir pirinç yada arpa tanesi kadar ne din adına ne devlet adına ne ülke adına hiç mi hiç bir halt olmaz demem ama 'olamaz' derim. Liyakatsiz, beceriksiz, karaktersiz vs. olanlarla bu iş zaten ters teper. O konuda tabi ki hemfikiriz. Dediğimiz gibi, tek umudumuz, bilinçli Türk Gençliği, Türk Milleti...
9
TÜRK - TURAN DÜNYASI / Ynt: Turan'a Doğru...
« Son İleti Gönderen: Çağrıbey 07 Kasım 2024 »
Bir güzel gelişme daha...

Türk Devletleri Teşkilatı'nın yeni bayrağı ile;

- Ortak Tarih Kitabı

- Ortak Alfabe

- Pasaportsuz gidiş-geliş

- Ortak Noter...

Adım adım Turan'a...

Umutlarımızın gerçekleştiğini görmeyi diliyorum.
Gelişmeler güzel.
En azından, hiç yoktan iyi.
İnşallah kesintiye uğramaz

Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla.
Çağrıbey
10
TÜRK - TURAN DÜNYASI / Ynt: Turan'a Doğru...
« Son İleti Gönderen: Çağrıbey 07 Kasım 2024 »


Haddim olmayarak, bendenizin tasarladığı Turan Bayrağı.

Her şeyden önce buna da şükür diyerek söze giriş yapmak isterim.
Zira, sözüm meclisten dışarı, bizim memlekette, itin buladığı helvadan kemik çıkar, diye bir söz var.
Binali Yıldırım'ın, Türkiye'yi temsilen, aksakal olduğu Turan Birliğinden ancak böyle bir sonuç çıkar.
Konuya dönersek.
Tasarlanan bayrakta gereksiz bir kaç tekrar var.
Sekiz köşeli yıldız, hem hilalin içinde ve hem de dış çerçeve olarak iki defa kullanılmış.
Ayrıca, bizim sekiz köşeli yıldız olarak adlandırdığımız sembol, gerçekte, güneşi temsil etmektedir.
Yani, Türkiye ve diğer bir çok Türk cumhuriyetinin bayraklarında yer alan, hilal ve yıldız gerçekte hilal ve güneştir.
Bu nedenle Turan Bayrağının içerisinde yer alan güneş sembolü de tekrara düşmek demektir.

Hilal de ayın ilk göründü zamandaki gibi bıçkı ağzı şeklindedir.
Şimdiki bayrağımızdaki hilal gibi değildir.
Zaten ayın ilk halindeki, bıçkı ağzı şeklinde olan hilalin adı da Türk Hilali'dir.

Sanırım, birliği meydana getiren devletlerin, gönlünü almak babından, böyle bir şey tasarlandı.
Yani her kilimden bir desen.
Gerçek olan şudur ki; bayrak, amblem, flama vb. bir millet, topluluk veya kuruluşu temsil eden semboller olabildiğince; yalın, basit ve çizimi kolay olmalıdır.
Bu hususta, Osmanlı Arması diye ortalıkta dolaşan, söylentiye göre İngilizlerin tasarladığı, arma türünün; en zor, karmaşık, beceriksiz ve kötü örneğidir.

Sürç-ü lisan etmişsek, affola...

Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla.
Çağrıbey

Sayfa: [1] 2 3 4 5 6 ... 10