BU KAN, ÇOK KAN KAYBETTİRECEKTİR!Türk olmayan herkesin ölümüne üzülenlerin, bir gün Türkler ölürken; nasıl sessiz kaldıklarını görecek ve beni çok daha iyi anlayacaksınız!..Uluğ Bilge ATSIZMaalesef, bunu hep görüyoruz.
Gerçek Türk Milliyetçisini nasıl anlarız?
-
Uluyorsa kurt, yalıyorsa ittir!Bu nasıl bir sessizlik, bu nasıl bir görmezden gelmek, bu nasıl bir kansızlık böyle?
Ortalıkta, Hz. Hamza'yı katletmesi için, Vahşi'yi azmettiren, Ebu Süfyan sessizliği var!
Hz. Hamza, kutlu Nebi Hz. Muhammed'in (sav) en sadık bendesi, kalkanı ve güvencesiydi.
Vahşi'yi azmettiren Ebu Süfyan'ın derdi Hamza değil, Hz. Muhammed'di (sav).
Vahşinin kim olduğu önemli değil !
Süfyan kim? Hind kim?
Ve hedef sadece Sinan Ateş mi?
Bu soruların cevabını kapısının önüne cenaze bırakılan MHP ve AKP iktidarı vermelidir.
Hem de hemen!
Eğer olay çözülmez ve milyonları ikna edecek bir açıklama ile bu cinayet aydınlanmaz ise o zaman ciddi ciddi düşünülmeli!
Ülkü Ocakları genel başkanlığı yapmış olan dağ gibi bir koçyiğit, gerçek bir Gök Yeleli Bozkurt, Doç. Dr. Sinan Ateş, Ankara'nın orta yerinde, güpegündüz katlediliyor...
Sinan Ateş; Türkçü, Atatürkçü, laik bir kişiydi.
Sinan Ateş; Tertemiz bir Müslüman, pırıl pırıl bir Kur'an mü 'miniydi.
Sinan Ateş; Haktan, hakikatten yanaydı.
Sinan Ateş; Türk Milleti için konuşuyordu.
İşte bunun içindir ki,
Sinan Ateş; Birilerini, haddinden çok, rahatsız etti!
Vatan, millet, din ve devlet, Alsancaklar hakkına
Dar günlerin erkek arslan sesiydiler... sustular!Susturdular!Bütün bunlar, siyasal İslâmcı kurguyu, devam ettirebilmek için oluyor.
Cinayetin ardından korkunç bir bilgi kirliliği oluşturuldu.
Bilgi kirliliğinin arkasına gizlemeye çalışılan büyük resim çok vahim ve korkunç.
Yıllardan beri yerleşmeye çalışan siyasal İslâmcı zihniyetin yolunu temizleme, muhtemel engelleri ortadan kaldırma ve yoluna devam etmesini güvence altına alma operasyonu olduğunu görmemiz gerekiyor.
2023 yılı, yani cumhuriyetin 100. Yılı, Türk Milletinin olumlu veya olumsuz bir mecraya evirileceği ve kader tercihlerini yapacağı zaman dilimidir.
Bilgi kirliliğiyle bu gerçek perdelenmek isteniyor.
Yıllardır dizilen ihanet halklarının sonuncuları ekleniyor.
Döndürülen ihanet çarkını içerisinde Türk çocukları ya katil, ya da maktul olarak parçalanıp, yok ediliyor.
Zâlime zâlim der ve tescil ederek, yargılayıp, itibarsızlaştırırsak zaten mazlumun öcü alınmış, adâlet tesis edilmiş ve daha da önemlisi yeni zûlümlerin önü alınmış olur.
Vicdanları karartan bir gerçek ise; mazlûm ve mağdur üzerine ağıtlar yakılırken, zâlimler alenen lanetlenmiyor.
Bu davranış da; korkaklık, yüreksizlik ve gerçeği çarpıtma psikolojisinin dışa vurumudur.
Bir diğer can yakıcı gerçek ise, Türk Milliyetçilerini görünce düşman görmüş gibi rahatsız olanlar, milliyetçiler adına ahkam kesip duruyorlar.
Yapılanlara söylenenlere bak!
Hep ülkücülüğü, Türk Milliyetçiliğini, itibarsızlaştırmak üzerine.
MHP ve Ülkü Ocakları bu sessizliğinin açıklamasını yapmak zorundadır.
Kamu vicdanı Ülkü Ocakları ve MHP'sinde bazı isimleri cinayet azmettiricisi olarak görüyor.
Önceden çoğu insan MHP'li değiliz diyordu.
Görünen o ki, artık ülkücüyüz de demeyecek, diyemeyecek.
Bu olay, MHP ve ülkücü hareket için, hem fikren ve hem de bütünlük olarak, çok ciddi bir kırılma noktasıdır.Ülkücüler, katile katil diyebilirlerse erdemli kalacak, yoksa
kubbede kalmış hoş bir sedâ olarak, itibarsız bir geleceğe, yelken açacaktır.
Ülkücüler büyük sınavdadır...
Tahminim bu olay Ülkü Ocaklarının faaliyetlerinin durdurulmasına ve geçici olarak kapatılmasına sebep olacak ve olayın tarafları ve olaya bulaşanlar adalete teslim edilecektir.
Sinan Ateş'e sıkılan bu son kurşun; Türk Milletinin sigortası ve milli refleksi olan Türk Milliyetçilerini, ülkücüleri, sıradanlaştırmak, umut olmaktan çıkarmak için atılmış büyük bir adımdır.
Senaryoyu kimler yazdıysa büyük oynuyorlar.
İçimize kin soktular,
Dinsizliği din soktular!Ne diyordu rahmetli Sinan Başkan?
Şafağın hiç sökmeyeceğini düşündüğünüz anlarda aklınıza 40 çerisiyle Çin sarayını basan Kürşat, idealleri uğruna dağlara çıkan Enver, İşgal donanmasına bakıp Geldikleri gibi giderler diyen Mustafa Kemal, 30 kişi kalsak da mücadelemiz sürecek diyen Fırat gelsin!Yani umut veriyordu, ümitvardı.
Yenilmişlik psikolojisinde değildi.
Kuvayı Milliye ruhuna sahipti.
Destanlar şairi Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu'nun dedği gibi:
Gelişleri akıl almaz efsâneler gibiydi,
Destanları kıskandırdı bu dünyadan göçleri
Ruhlarını ihlâs ile devrettiler Allah'a
Kapanırken bizde kaldı gözlerinin uçları.
Şehid, gazi, cümle ecdâd, vatân, bayrak, din, devlet...
Dâvacıdır kıyamette, alınmazsa öçleri.Hz. Ali'ye (kav) karşı Muaviye'yi tutanlar tarafından şehit edildi, masum Anadolu'nun, mustarip çocuğu, Doç. Dr. Sinan Ateş!
Bağrımıza saplanan hançer,
Şerefsiz saldırıların fahişe zulası
Katlimize ferman taş sarar sırtımıza
Bağrımızda onulmaz yara
Hani bir söz var ya:
Ateş yakından yakar insanıKatlimize ferman olanlar utansın!Değerli dava adamı, büyük Türk Milliyetçisi Doç. Dr. Sinan Ateş'in kutlu ruhu şad, durağı; Uçmak olsun!
Yetim kalmış çocuklarının, ailesinin, sevenlerinin, dava arkadaşlarının ve Türk Milletinin başısağolsun!
TÜRK IRKI SAĞOLSUN!Aziz hatırası Türk Milliyetçilerinin onurlu mücadelesinde yaşayacak, yaşatılacaktır.
Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!