SOKAK HAYVANLARININ KATLİNE FERMAN VERENLER!

İki metrelik mezar çukuruna sığan insan, koskoca dünyaya sığmıyor.

Oysaki, dünyalara sahip olsa bile, doymayan açlığını, bir avuç toprak doyuruyor.

Yaradan'ın konuşamayan mü'minlerinin, sokak hayvanlarının, canına kastetmek, yaratılış yasalarına, yani Adetulllah'a/Sünnetullah'a, karşı savaş açmaktır.

Kısırlaştırarak, barınaklarda, kontrolü sağlamak varken, bu cinayet iştahası niye?

Hiç mi bir şeyin, ortası olmaz?

Kök Tenğri Türk'e Kut ve Utku Versin!

Türkiye’nin temel sorunu; sokak hayvanları değil, 13 milyonu aşkın, sığınmacı görünümlü, işgalcilerdir.

İŞGALCİYE KARŞI OLMAK IRKÇILIKSA, EVET, IRKÇIYIZ!

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!

Yeryüzünün, olmazsa olmaz, değerlerini tahrip edenlere, Allah lânet etsin!

Hz. Muhammed (sav)

Ormanları yok edip üstüne otel diken, birde üstüne sokak hayvanlarının katline ferman verenler, İslâm peygamberinin kastının ekolojik denge, yani; hayvanlar, bitkiler, ağaçlar, sular, bütün coğrafi unsurlar ve topyekun varlık olduğunu bilmiyorlarsa, Kur'an'ın -yüz çevirin- dediği cahiller sürüsü, yok bilerek yapıyorlarsa peygamber bedduasının muhatabı bedbahlardır.

Din; derin bir vecd, mütmain bir kalp, yüksek ahlâki değerler bütünüdür.

Bunlar yoksa; parlak ve cilalı sözler, din değil, edebiyattır.

İçinde özü barındırmayan şekil; değersiz ve kabuktan ibarettir

Siyasal İslâmcılık; içinde dinin özünün bulunmadığı, parlak ve cilalı sözlerden ibaret, değersiz bir şekil ve çöp mesabesinde bir kabuktur.

Kök Tenğri Türk'e Kut ve Utku Versin!

Çin'de, 2540 km otoyolun maliyeti; 2,5 milyar $.
Yani 1 km yol: 984.251-$'ye yapılıyor.

Türkiye’de ise, 426 km otoyolun bedeli; 11 milyar $.
Yani 1 km yol: 25.821.596-$'ye yapılıyor.

Yani, Türkiye’de yol yapım maliyeti, Çin'in 26 katı.

1/26. Şu farka bakar mısınız?

Bu manzarayı tarifte; deveyi havuduyla yutmak sözü bile az kalıyor.

Demek ki biz, yol yapmadan, yolumuzu bulamıyoruz!

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!

Eğitim sistemimiz berbat. Baskıcı ve sıkıcı. Dil, güzel sanatlar ve spora gereken önem verilmiyor. Okullarda, uygulamalı bilim yok denecek kadar az. Böyle olunca tembel ve eğitimden soğuyan jenerasyon yetiştiriyoruz. Çocuklar her yıl okulda mutlaka bir spor yapmalı, bir görsel sanatla uğraşmalı.

Siyasal İslâmcıların eğitim ve öğretim mantığı aynen şu şekilde:
Bize kabirde; matematik, coğrafya, fizik, kimya vb. sorulmayacak, dinimizin gerekleri sorulacak. Bu dünya fani, ahiret ise bakidir. Öyleyse fani dünyayı ne edelim. Baki olan ahiretimizi garanti altına alalım.

Evet, maalesef, dinci kesiminin mantığı bu doğrultuda.
Ondan sonra da Yahudi’nin silahları karşısında aciz kalıp, ağlaşıyor ve dua ve beddua ile işi, Yaradan'a havale ediyorlar.

Oysaki Yahudi gücünü, Müslümanlarının ihmal ettiği ve gereksiz gördüğü; fizikten, kimyadan, tıptan, biyolojiden, astronomiden, tarihten, antropolojiden, mühendislikten, yani aklın ürünleri olan; bilimden, fenden, sanattan alıyor.

Gerçek İslâm anlayışında fiili duayı gerçekleştirmeden, kavli duanın bir şey ifade etmeyeceği gibi muhteşem bir mantık vardı.

Müslümanlar fiili duayı, yani aklın ürünü olan ilimi, fenni terketti.
Son tahlilde, Yaratıcıya talimat vermek demek olan, kavli dua ve bedduayla başbaşa kaldı.

Muhatap oldukları zilletin, tek izahı budur.

Kur'an'daki aklını kullanmayanların başına pislik (necaset, dışkı) yağdırırız hükmü ilahisi tecelli ediyorda, Kuran’dan bihaber Müslümanlar, bunu bile anlayamıyor.

Yüce Yaradan sonumuzu hayreylesin.

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!