Son İletiler

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 6 7 8 ... 10
21
İyi günler ben Kırşehir Merkez Çadırlı Hacı Yusufluyum köyümüze kürt kökenli diye biliniyor fakat faruk sümer bozulus diyor tdkda karacakurt diye geçiyor kimi kürt Türk karışık diyor büğdüz diyende var fakat benim kürt olmama ihmal yok çünkü e devletten baktığımda hep Türk isimleri ve fenotipim Türk fenotipi aynı zamanda babamın büyük teyzesi ise babamın dedesinin köyümüze yakın bir Türk köyünden geldiğini söylüyor hangisi doğru hangisine inanacağımızı. Bilemiyorum abi geri dönüş yaparsan sevinirim şimdiden teşekkürler senide meşgul ettik

Esenlikler, hoşgeldiniz İbrahim Reis Kılıç kardeşim.

Siz zaten sorunuzda, kökenlerinizi, yazmışsınız.
Köyünüzün asıl sahibi ve adını veren Çadırlı Oymağı, Yıva boyuna mensup büyük bir Türk Aşiret/Oymağıdır.
Zaten köyünüzün adı da Yıva boyunun büyük aşiretlerinden olan Çadırlı'dan gelmektedir.
Kürtlerin bazı Türk yurtlarına yerleştirilmeleri çok sonraları olmuş olup, tamamen zapt-u rapt altına alma amaçlı bir devlet politikasıdır.
Çadırlı aşiretinin bilinen ve kayıtlara geçmiş bir kısmı Maraş, bir kısmı da Yozgat bölgesinde iskan edilmişlerdir.

Bu tertibe göre sizin de dahil olduğunuz köyünüzün ve ailenizin şeceresi şu şekildedir.

Oğuzlar > Üçoklar > Denizhanoğulları > Yıva Boyu > Çadırlı Oymağı > (Aile/Sülale adınız ekleyebilirsiniz)

Aşağıdaki otağ başlıklarından bu konulara dair, ayrıntılı, gerekli bilgilere ulaşabilirsiniz.

Oğuz Boylarına Mensup Toplulukların Yaşadıkları Yerler

ANADOLUDA YERLEŞEN TÜRK BOYLARI VE YERLEŞTİKLERİ BÖLGELER

TARİHTE TÜRK BOYLARI

Kürtlesmis Türkmenler?

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!



22
Elbette ki bizim ülkemizin de, diğer bir çok ülke gibi; ekonomik, sosyal, siyasi ve hukuki vb. çokça, sorunları var.
Bunların bir kısmı çabucak çözülebilecekken, özellikle kronik hâle getirilerek, siyasî olarak ekmeği yeniliyor. Tıpkı başörtüsü gibi.
Hatırlarsanız başörtüsünün 30 yıldan fazla ekmeğini yediler ve nihayetinde o kanaldan geliştirdikleri mağduriyet edebiyatıyla iktidarı bile ele geçirdiler.

Türkiye'de, öncelik sırası ve duyarlılık düzeyi değişken olmak kaydıyla; sosyal, ekonomik, inanç, adâlet, eşitlik, doğa, kadın, çocuk, insan ve hayvan hakları gibi sorunlar var. Ve hatta, kayıt ve şartla, etnik kimlik sorunlarının varlığını da kabul edebiliriz.
Ama asıl meselenin bunlar olmadığını biliyoruz.
Bunlar; alenen dile getirmeye cesaret edemedikleri, asıl karın ağrılarını gizlemek için öne sürülen, gargara babından, argümanlar.
Birde bu söylemlerin arkasına; eşitlik, demokrasi, fikir ve inanç özgürlüğü gibi masum tamlamalar takınca asıl niyet ve balığı avlayacak zoka gizlenmiş oluyor
Bunların bir tek gizli karın ağrıları var: Türklük!
Ortaya sürülen bütün sorunların altında yatan yegane amaç; Türk milletinin elinden devletini ve vatanını almaktır.
Sorun; şu sorunu, bu sorunu değil, sorun; doğrudan doğruya, TÜRK SORUNUDUR.
Kutlu Türk Başbuğ'u Atatürk'e olan büyük öfkenin nedeni de budur.
Gâzi Başbuğ Atatürk; yüzyıllar boyu vergi ve asker kaynağı olarak görülen ve yönetim tarafından raiyye, yani hayvan sürüsü, sağmal inek, yük eşeği gözüyle görülen, padişahın kullarım dediği, dönme ve devşirme saray soytarılarının idraksiz olarak aşağıladığı bir millete: Muhterem Efendiler! Büyük Türk Milleti! diye hitap ederek; yönetimi, dönme ve devşirmelerden alıp, bu büyük millete tevdi etmiştir.
Siyasal İslâmcılığın da, yeni Osmanlıcılığın da ortak paydası, buna dayalı kuyruk acısının tetiklediği, Türk düşmanlığıdır.
Siyasal İslâmcılığın sivil orduları durumundaki; tekke, zaviye, vakıf, dernek, tarikat ve cemaatlerin, kahır ekseriyetinin gayrı Türk unsurlardan teşekkül edilmesi, asla, tesadüfi değildir.
Türkiye’deki bütün etnik ve siyasal dinci yapılar, söz konusu Türk düşmanlığı olunca, kendi aralarındaki kan ve nâmus davalarını bile bir kenara koyup, Türk düşmanlığı ortak paydasında, can ciğer kuzu sarması oluyorlar.
Yüz yıl önce, o mavi gözlü Bozkurt, bunların ciğerini bildiği için, Tanrı vergisi o büyük dehâsıyla, öylesine güçlü kaleler kurmuş ve Türk milletini ve Türk devletini öylesine koruma altına almış ki, içten ve dıştan, yerli ve küresel Türk düşmanı ne kadar şer yapı varsa hep birlikte saldırıyorlar ama bu kaleyi aşamıyorlar.
Bütün öfke, bütün kin, bütün hırçınlık, bütün laf kalabalığı, bütün gündem kirliliği hep bunun içindir.

Maalesef ülkemizde, dini maske yaparak, gizlenmiş etnik gerekçelerle, Türk düşmanlığı yapan, kanı ve vicdanı kirli, ciddi bir kesim var. Bundan daha elim ve vahim olanı; bu sahte dincilere ve yeni Osmanlıcılara, dini ve milli hassasiyet(!) gereği kanıp, destek vererek, kendi özüne ihanet edebilen, mankurtlaşmış ve vicdanları kirletilmiş bir kesimin varlığıdır.
Sözün özü Türk; Türk gibi düşünmek, Türk gibi yaşamak, Türk gibi hareket etmek zorundadır.
Türk'ün Türk gibi olması, aynı zamanda, Türklüğün mukadderatıdır.

Cennetmekan Elçibey'in; Sen Türk olduğunu unutsan da düşmanların, bunu, asla unutmaz! sözü, ne kadar büyük acılarla, edinilmiş bir tecrübenin ifadesidir.

Uluğ Bilge Atsız Beğ'in dediği gibi;
Yüzde yüz Türk olduğumuz gün cihan bizimdir!

Sözümüzü Yüce Kitabımızdan bir ayetle bitirmiş olalım.
Gevşemeyin, üzülmeyin. İnanıyorsanız üstün olan sizsiniz!

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
23
30 Aralık 2022

Ne seni, ne de sana kıyanları;

UNUTMADIK!
UNUTMAYACAĞIZ!
UNUTTURMAYACAĞIZ!


Şehadetinin 2. yılında; Türk Milliyetçiliğinin sembol ismi, Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı, akademisyen, Türk oğlu Türk, Doç. Dr. Sinan Ateş'in âziz hatırasına; rahmet, minnet ve saygıyla...
Kutlu ruhu şad, durağı; Uçmak Olsun!

TÜRK IRKI SAĞOLSUN

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
24
GÜNCEL / Ynt: YENİYIL KUTLU OLSUN!
« Son İleti Gönderen: Üçoklu Börü Kam 30 Aralık 2024 »
Katolik Noel'i; 26 Aralık.
Ortodoks Noel'i; 6 Ocak
Mekke'nin Fethi; 11 Ocak.


Bunların hangisinin, 31 Aralık-1 Ocak'la, yani yılbaşıyla, alakası var?

Yılbaşı, adı üstünde, yeni bir takvim yılının, başlangıcını ifade eden, gündür.

Bir takvim yılının bitişi ve yeni bir takvim yılının başlangıcı olan yılbaşını kutlamak, başka bir din veya kültürün taklidi olmadığı gibi, Türk toplumunun yaşayış ve düşünüş biçimine olumsuz etkisi olan bir uygulama da değildir.

Dini ve mânevi değerleri tahrik ederek; toplumun; akıl ve zekasıyla alay edercesine, insanların; itikadını, yaşam biçimini, umutlarını ve sevinçlerini ifsat etmek, dini duyarlılıklatan öte, ahlâki bir sorundur.

Din; ileri sürülen iddialar değil, yaşanılan hayattır.

Herkes, başkalarının yaşam tarzını dizayn etmeye uğraşmak yerine, kendi ahlâkını düzeltmelidir.

Geldiğimiz yer itibariyle, Türk toplumunun, dini değil, ahlâki sorunları vardır.

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
25
Katolik Noel'i; 26 Aralık.
Ortodoks Noel'i; 6 Ocak
Mekke'nin Fethi; 11 Ocak.


Bunların hangisinin, 31 Aralık-1 Ocak'la, yani yılbaşıyla, alakası var?

Yılbaşı, adı üstünde, yeni bir takvim yılının, başlangıcını ifade eden, gündür.

Bir takvim yılının bitişi ve yeni bir takvim yılının başlangıcı olan yılbaşını kutlamak, başka bir din veya kültürün taklidi olmadığı gibi, Türk toplumunun yaşayış ve düşünüş biçimine olumsuz etkisi olan bir uygulama da değildir.

Dini ve mânevi değerleri tahrik ederek; toplumun; akıl ve zekasıyla alay edercesine, insanların; itikadını, yaşam biçimini, umutlarını ve sevinçlerini ifsat etmek, dini duyarlılıklatan öte, ahlâki bir sorundur.

Din; ileri sürülen iddialar değil, yaşanılan hayattır.

Herkes, başkalarının yaşam tarzını dizayn etmeye uğraşmak yerine, kendi ahlâkını düzeltmelidir.

Geldiğimiz yer itibariyle, Türk toplumunun, dini değil, ahlâki sorunları vardır.

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
26
GÜNCEL / Ynt: YENİYIL KUTLU OLSUN!
« Son İleti Gönderen: Üçoklu Börü Kam 30 Aralık 2024 »
2025 Miladi yılı, Altaylardan, Macaristan'a kadar bütün Türk Budunu'nuna; uğurlu, kutlu ve bengü olsun.
Miladi 2025 yılının; Türk Milletine ve iyi insanlara, sağlık ve esenlik içerisinde; huzur, mutluluk, bolluk, bereket ve barış getirmesini dilerim.

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
27
Eklemeyi unutmuşum İsmsil uçakcının oğuz boyları adlı kitapında ise Dalkılıç aşiretinden geçiyorda birde (cumeler)hocalar sülalesindenim
28
Eklemeyi unutmuşum İsmsil uçakcının oğuz boyları adlı kitapında ise Dalkılıç aşiretinden geçiyorda soyum birde hocalar sülalesindenim
29
İyi günler ben Kırşehir Merkez Çadırlı Hacı Yusufluyum köyümüze kürt kökenli diye biliniyor fakat faruk sümer bozulus diyor tdkda karacakurt diye geçiyor kimi kürt Türk karışık diyor büğdüz diyende var fakat benim kürt olmama ihmal yok çünkü e devletten baktığımda hep Türk isimleri ve fenotipim Türk fenotipi aynı zamanda babamın büyük teyzesi ise babamın dedesinin köyümüze yakın bir Türk köyünden geldiğini söylüyor hangisi doğru hangisine inanacağımızı. Bilemiyorum abi geri dönüş yaparsan sevinirim şimdiden teşekkürler senide meşgul ettik
30
Yıl: 734 (Günümüzden 1290 sene önce.) Türk Bilge Kağan diyor ki:

Aç milleti doyurdum, çıplak milleti giydirdim. Fakir milleti zengin kıldım.

Sene: 2024 (Türk Bilge Kağan'dan 1290 yıl sonra ki manzara):

Toplumun refahını çalıp, fakirliği erdem(!) diye yutturan, sahtekârlara inanıp, yaşadıkları yoksulluğu, cennetin kapısını aralayan, onurlu(!) fakirlik olarak gören, ahmaklar sürüsü var oldukça, bu düzen, hep böyle gidecektir.

Yoksulluğu önleyemiyorlar. Ama, yönetmenin, formülünü bulmuşlar!

Etteki protein, kuru fasulyede de varmış!?
Fakir hayat, en sağlıklı hayatmış!?

iktidara yalakalık yapmak isterken çukurlaşan, Oytun Erbaş adlı prof. bozuntusunun, asgari ücreti savunurken sergilediği tavır bu.

Gerçek olan şu ki:

İtin anlattığı hikayede, Bozkurt, düşman bilinir.

Kök Teñğri Türk'e; Kut ve Utku Versin!
Sayfa: 1 2 [3] 4 5 6 7 8 ... 10