Gönderen Konu: Türk Tarihi Bir Bütündür Rozeti: Merhum Prof. Dr. Oktay Aslanapa'nın Tasarımı  (Okunma sayısı 3575 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı YALNIZKURTKARAGÜLLE

  • GÖKBÖRÜ SİNOP
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1345
  • Mekanı Uçmağda!
Alıntı yapılan: etarih.com
Türk Tarihi Bir Bütündür Rozeti: Merhum Prof. Dr. Oktay Aslanapa'nın Tasarımı

Türk Tarihi Bir Bütündür Rozeti

Bütün milletlerin tarihi bir bütündür ama, milli tarihimizin bütünlüğü yeni yeni anlaşılmaktadır. Hâlâ hanedanları ayrı devlet sayan eski telâkki, birçok eserde ve zihinde devam etmektedir.

Bu görüş aksaklığı, biraz da Türk tarihinin, başka milletlerin tarihine pek benzemiyen hususiyetinden doğmaktadır. Türkler, «Eski Dünya» dediğimiz üç kıt’a üzerinde, akıl almaz coğrafi mesafeler arasında dolaşmış bir kavimdir. Ancak tarihimizin parçalar halinde ele alınması, yalnız bu hususiyete istinâd ettirilemez. Meselâ bir Orta Asya Türk tarihi vardır ki, Asya Hunları ile başlar, Tabgaç, Avar, Göktürk, Uygur, Karahanlı, Selçuklu, Harzemşâh, Cengizli, Timurlu, Şeybâni hanedanları ile Rus - Çin istilâsı devresine kadar gelir. Bu hanedanları ayrı devletler halinde mütalaa edebilmeye imkân yoktur. Hiç bir Avrupa devletinin tarihi, böylesine bir görüş kısırlığı içinde ele alınmamıştır.

Türkiye tarihi de böyledir. Selçuklularla başlar, beylikler dediğimiz bir «fetret» devresinden sonra Osmanlılar yoluyla Cumhuriyet’e erişir. Anadolu beylikleri, Almanya İmparatorluğunu teşkil eden dukalıklar, kontluklarla karşılaştırılabilir. Türkiye devleti 1077'de kurulmuştur, devam etmektedir.

Prof. Dr. Oktay Aslanapa'nın yaptırdığı zarif plaket ve rozet, tarihimizin birliğini çok güzel ifade etmektedir. Plakette 5 büyük Türk devlet başkanının isimleri var:

Göktürk alfabesi ile yazılmış, bu hanedanın büyük hükümdarı Bilge Kağan (683 - 25.X 1.734 = 51),

Uygur alfabesi ile yazılmış fâtih Uygur hükümdarı Bögü Kağan ( -780),

kûfi karakterli Arab alfabesi ile yazılmış, Malazgirt zaferiyle Türkiye devletinin kurulmasını sağlıyan Selçuklu Sultanı Alp-Arslan (20.1.1029 - 25.X.1072 = 44),

plaketin ortasına tuğrası konan dünya tarihinde çağ değiştiren Fâtih Sultan Mehmed (30.II 1.1432 - 3.V.1481 = 49)

ve Latin alfabesinin kapital harfleri ile yazılmış, cumhuriyetimizin büyük kurucusu Atatürk (1881-10.XI.1938 = 57)

Bu suretle Teoman (Tuman) Yabgu'dan başlamasa bile, ondan 9,5 asır sonra gelen Bilge Kağan’la Atatürk arasında, mânâlı bir köprü kurulmuş. Çeşitli alfabeler, şekil değişikliğine rağmen aslında Türk kültür ve sanat tarihinin birliğine çok güzel işaret ediyor.

Bu milliyetçi teşebbüsü candan tebrik ederiz…

1969 İSTANBUL


etarih.com

Alıntı
Prof. Dr. Oktay Aslanapa (1914 - 2013)
Prof.Dr. Oktay Aslanapa, 17 Aralık 1914'de Mehmet Celâl Bey ve Esma Hacer Hanımın oğlu olarak Kütahya'da doğdu. İlk ve Orta Okulları orada okuduktan sonra, 1932'de girdiği Bursa Erkek Lisesi'nden 1934'de mezun oldu. Aynı yıl Yüksek Öğretmen Okulu imtihanını kazanarak İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ne kaydoldu. 1938'de Tarih, Felsefe ve Coğrafya Lisanslarıyla mezun oldu.

Milli Eğitim Bakanlığı imtihanını kazanarak Türk ve İslam Sanatı ihtisası yapmak üzere Almanya'ya gönderildi. Marburg/Lahn Üniversitesinde bir yıl çalıştıktan sonra savaş başlayınca yurda dönüp 1939 Ekiminden 1941 sonlarına kadar askerlik görevini yaptı. Terhis edilince Viyana'ya gönderildi. 1943 Mayısı'nda "Die Osmanischen Beitrage Zur İslamischen Baukunst" teziyle doktorasını verip döndü. Ekim ayında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde yeni kurulmuş olan Sanat Tarihi Bölümüne asistan olarak atandı. 1948'de "Osmanlılar Devrinde Kütahya Çinileri" teziyle Doçentlik imtihanını verdi.1960 yılında Profesör ve Sanat Tarihi Kürsüsü Başkanı oldu. 1963'de Türk ve İslam Sanatı Kürsüsü'nü kurdu. Bu Kürsü'nün Başkanı olarak çalışmalarını sürdürdü. 1977'de Sanat Tarihi Enstitüsü Müdürlüğüne seçildi. 1982 yılı düzenlemelerinden sonra, Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Sanat Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sanat Tarihi Araştırma Merkezi Müdürü olarak çalışmalarını sürdürmüştür. 20 Mayıs 1956'da Bayan Selma Günseli Pamukçu ile evlenmiş olan Prof. Dr. Oktay ASLANAPA'nın Ayşe Çiğdem (1957) ve Fatma Banu (1961) adında iki kızı vardır.

1960’dan beri Diyarbakır, İznik, Kalehisar, Kayseri-Keykubadiye, Konya, Van ve Bursa-Yenişehir'de Türk Sanatı ile ilgili kazılar yaptı ve sonuçlarını yayınladı. Mimari konular yanında, çini-seramik konusunda özellikle İznik ve Kalehisar kazıları ile ilgili çalışmalarını makaleler ve kitap halinde yayınladı. Halı sanatı konusunda yaptığı araştırmalarla ilgili olarak da makale ve kitaplar yayınladı. Kitap ciltleri konusundaki araştırmalarını tebliğler halinde uluslar arası toplantılara sundu ve yayınladı.

Anadolu'da uzun araştırma gezileri ve incelemelerine her kademede öğrencilerini de alarak onların çeşitli alanlarda yetişmelerini sağladı. Çok sayıda Lisans ve Doktora öğrencisi yetiştirdi ve tezlerini yönetti. Uluslararası kongre ve toplantılara tebliğlerle katıldı. Enstitü Müdürü olarak "Yıllık Seminer" toplantıları geleneğini kurdu ve "Sanat Tarihi Yıllığı" adlı derginin Edebiyat Fakültesi yayınları arasında düzenli olarak yayınlanmasına ön ayak oldu.

Alman Arkeoloji Enstitüsü, Türk Kültürü Araştırma Enstitüsü ve mesleki kuruluşlar ile vakıfların üyesidir.

Türk Kültür Tarihi ve Atatürk'ün Kültür Politikası derslerini veren Prof. Dr. Oktay ASLANAPA İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü'nde Öğretim Üyesiydi.

Prof. Dr. Oktay Aslanapa tedavi gördüğü Darülaceze'de 01.04.2013 tarihinde 99 yaşında vefat etti.
10 EYLÜL 2022'DE UÇMAĞA VARDI..!
TANRI DAĞINDA...
ATSIZ ATA OTAĞINDA, ULU ATALAR HUZURUNDA DİZ VURMAKTA!


Dört yanım soru, Tanrı'm
Hepsi en zoru Tanrı'm
Soruların zorundan
Soyumu koru Tanrı'm

Sen Tanrı değil misin, adını yargılatma
Sana Tanrı deyince, dinimi sorgulatma
Ya adam et bunları, ya beraber yaşatma
Kanı bozuk olanlar "Türk'üm" diyemesinler
Ve Türk'ün dik başını yere eğemesinler.