TÜRKLÜK ve TÜRK DÜNYASI OTAĞI > TÜRK - TURAN DÜNYASI

Atatürk Diyor Ki

(1/6) > >>

seda:
Atatürk Diyor Ki





Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir. 1906

Ben askerligin herşeyden ziyade sanatkarlıgını severim. 1912

Savaş için düşmanı ordugahımızda beklemektense, onu uzaktan karşılamak ye dir. 1914

Tarih bir milletin kanını, varlıgını hiçbir zaman inkar edemez. 1919

Bütün ümidim gençliktedir. 1919

Bizim görüşümüz -ki halkçılıktır-kuvvetin, kudretin, egemenligin, yönetimin dogrudan dogruya halka verilmesidir, halkın elinde bulundurulmasıdır. 1920

Adalet gücü bagımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlıgı kabul olunamaz. 1920

Büyük Türk ordusu! Dünyanın hiçbir ordusunda yüregi seninkinden daha temiz ve daha saglam bir askere rastgelinmemiştir. 1921

Hürriyet ve istiklal benim karakterimdir. 1921

Hiçbir zafer amaç degildir. Zafer, ancak kendisinden daha büyük bir amacı elde etmek için belli başlı bir vasıtadır. 1921

Millete efendilik yoktur. Hizmet vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur. 1921

Basın milletin müşterek sesidir. Başlıbaşına bir kuvvet, bir okul, bir öncüdür. 1922

Tam ba ımsızlık, ancak ekonomik bagımsızlıkla mümkündür. 1922

Yarım hazırlıkla, yarım tedbirle taarruz, hiç taarruz etmemekten daha fenadır. 1922

Bayrak bir milletin bagımsızlık alametidir. Düşmanın da olsa hürmet etmek lazımdır. 1922

Egitim işlerinde behemahal muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin hakiki kurtuluşu ancak bu surette olur. 1922

Her çiftçi ailesinin geçinecegi ve çalışacagı topraga sahip olması mutlaka lazımdır. Vatanın saglam temeli ve bayındır hale getirilmesi bu esastadır. 1922

"Zamanın degişmesi ile hükümlerin degişmesi inkar olunamaz" kaidesi adalet sistemimizin temel taşıdır. 1922

Türkiye' nin gerçek efendisi, hakiki üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstehak olan köylüdür. 1922

Okulun verecegi ilim ve irfan sayesindedir ki Türk Milleti, Türk Sanatı, Ekonomisi, Türk Şiir ve Edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir. 1922

Okul, genç beyinlere insalıga saygıyı, millet ve ülkeye sevgiyi, bagımsızlık onurunu ögretir. 1922

Biz barış istiyoruz dedi imiz zaman tam bagımsızlık dedigimizi herkesin anlaması gerekir. 1923

Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir. 1923

Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner. 1923

Memleket mutlaka modern medeni ve yeni olacaktır. Bizim için bu hayat davasıdır. 1923

Yeni Türkiye Devleti temellerini süngüyle degil, süngünün de dayandıgı ekonomi ile kuracaktır. Yeni Türkiye Devleti cihangir bir devlet olmayacaktır. Fakat yeni Türkiye Devleti bir ekonomi devleti olacaktır. 1923

Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki teknigin gerektirdigi şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur. 1923

Devrim yasası, eldeki yasaların üstündedir. Bizi öldürmedikçe, bizim kafalarımızdaki akımı bogmadıkça, başladıgımız devrim ve yenilik bir an bile durmayacaktır. Bizden sonraki dönemlerde de böyle olacaktır. 1923

Büyük başarılar, degerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir. 1923

Toplumdaki başarısızlıgın sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdigimiz ihmal ve kusurdan dogmaktadır. 1923

Kadınlarımız erkeklerden daha çok aydın, daha çok verimli, daha çok bilgili olmak zorundadırlar. 1923

Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak! 1923

Bizim dinimiz, ulusumuza, degersiz, miskin ve aşagı olmayı salık vermez. Tersine Allah da, Peygamber de insanların ve ulusların onur ve şereflerini korumalarını buyuruyor. 1923

Kılıç ve saban; bu iki fatihten birincisi, ikincisine daima maglup oldu. 1923

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. 1923

Bu memleket dünyanın beklemedigi, asla umut etmedigi ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu. Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşigidir. Beşik doganın rüzgarıyla sallandı; beşigin içindeki çocuk doganın ya murlarıyla yıkandı, o çocuk doganın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu sonra onlara alıştı; Onların oglu oldu. Birgün o doga çocugu, Doga oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu... Türk budur. YIldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.

Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir. 1924

Bütün dünya bilsin ki, benim için bir yandaşlık vardır: Cumhuriyet yandaşlıgı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlıgı. Bu noktada yeni Türkiye toplulugunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum. 1924

Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir. 1924

Türk milletinin istidatı ve kati kararı medeniyet yolunda durmadan, yılmadan ilerlemektir. 1924

Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir. 1924

Yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü ögretmenler toplulugundan ve onların yetiştirecekleri ögretmenlerden alacaktır. 1924

Ögretmenler! Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister. Yeni nesli bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir. 1924

Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak ögretmenlerdir. 1925

Zafer "Zafer benimdir" diyebilenindir. Başarı "Başaraca ım" diye başlayanın ve "Başardım" diyebilenindir. 1925

Her fert istedi ini düşünmek, istedigine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre malik olmak, seçtigi dinin icaplarını yapmak ve yapmamak hak ve hürriyetlerine maliktir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz. 1925

Tüketici yaşamak iyi degildir. Üretici olalım. 1925

Yaptıgımız ve yapmakta oldugumuz inkilapların amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çagımıza uygun ve bütün mana ve biçimiyle uygar bir toplum haline degiştirmektir. 1925

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca, hürriyet ve istiklale sembol olmuş bir milletiz. 1927

Gençligi yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Gelecegin aydınlıgına onlarla kavuşacaksınız. 1927

Bombasırtı olayı (14 Mayıs 1915) çok önemli ve Dünya savaş tarihinde eşine rastlanması mümkün olmayan bir olaydır. Karşılıklı siperler arası 8 metre, yani ölüm kesin. Birinci siperdekilerin hepsi kurtulmamacasına düşüyor. İkinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerlerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soguk kanlılıkla biliyormusunuz? Bomba, şarapnel, kurşun ya muru altında öleni görüyor, üç dakikaya kadar ölecegini biliyor ve en ufak bir cekinme bile göstermiyor. Sarsılma yok. Okuma bilenler Kur' an-ı Kerim okuyor ve cennete gitmeye hazırlanıyor. Bilmeyenlerse Kelime-i şahadet getiriyor ve ezan oku***** yürüyorlar. Sıcak cehennem gibi kaynıyor. İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren dünyanın hiçbir askerinde bulunmayan tebrige deger bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale savaşlarını kazandıran bu yüksek ruhtur.

ALP-ER-TUNGA:
MUSTAFA KEMAL'LER TÜKENMEZ


Tükenir elbet
Gökte yıldızlar denizde kum tükenir
Bu vatan bu topraklar cömert
Kutsal bir ateşim ki ben sönmez
İnanın Mustafa Kemal'ler tükenmez ..


 
Ben de etten kemiktendim elbet
Ben de bir gün göçecektim elbet
İki Mustafa Kemal var iyi bilin
Ben işte o ikincisi sonsuzlukta
Ruh gibi bir şey görünmez
İnanın Mustafa Kemal'ler tükenmez ..


 
Hep kardeşliğe bolluğa giden yolda
Bilimin yapıcılığın aydınlığında
Güzel düşünceler soyut fikirlerde ben
Evrensel yepyeni buluşlarda
Geriliği kovmuşum ben dönmez
İnanın Mustafa Kemal'ler tükenmez ..



Başın mı dertte beni hatırla
Duy beni en sıkıldığın an
Baştan sona her şeyiyle bu vatan
Sakın ağlamasın kasımlarda
Fatihler, Kanuniler ölmez
İnanın Mustafa Kemaller tükenmez ...

HALİM YAĞCIOĞLU

TanriKutMete:
BAŞBUĞDAN;

?   Bugün vasıl olduğumuz netice, asırlardan beri çekilen milli musibetlerin intibâhı ve bu azîz vatanın, her köşesini sulayan kanların bedelidir.
Bu neticeyi Türk Gençliğine emanet ediyorum...

?   Ord. Prof. Dr. Fuat KÖPRÜLÜ'nün, Atatürk'e Türkiyat Enstitüsü'nün ambleminin nasıl olması gerektiğini sorduğu zaman, Atatürk;
"Fuat Beğ!
Karlı TANRI DAĞLARI'nın önünde elinde meşale tutan bir BOZKURT olsun, bu meşale genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ilminin ifadesi olsun. ERGENEKON'dan çıkmamızda kılavuz olan BOZKURT, TÜRKLÜĞÜN Anadolu topraklarındaki yeni devletinin kuruluşunu ifade etsin."

?   1930 yılında Kırklareli Türk Ocağı'ndaki konuşması :
"... Bizim devlet hayatımızda bilindiği gibi Osmanlı siyaseti, gayri mütecanis unsurlardan ve maddelerden meydana gelmişti. Bunlardan bir harita yapmak mümkün olmadığı için OSMANLI SİYASETİ YERİNE YENİ BİR SİYASET ÇIKTI. O SİYASET, MİLLİ SİYASET, TÜRKÇÜLÜK SİYASETİDİR. "

?   Bu mukaddes yurdun öz varisi Türkiye Cumhuriyeti'nin yılmaz harisi, o büyük, yüksek, ASİL TÜRK KAVMİNİN bugünkü genç ve dinç çocuklarıdır; biziz!

?   Asya'nın göbeğinden tamamen kaynayan Türkler soyundan ırkdaşlar buraya gelerek memleketi, hayat-ı sabıka ve asliyesine teslim ettiler. Memleket en nihayet yine sahib-i aslilerinin elinde tekerrür etti.

?   Türkler demokrat, hür ve mesul vatandaşlardır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucuları ve sahipleri bizzat kendileridir.

?   TÜRKİYE'DE TÜRK'TEN BAŞKA BİR ŞEY DÜŞÜNMEMEK!
Ancak bu davranışladır ki her türlü esenlik ve mutluluk ereklerine ulaşabiliriz.

?   TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR; İŞTE MİLLİYETPERVERLERİN PRENSİBİ BUDUR!!!

?   ATATÜRK'ün 10 Kasım 1938'de ölümü üzerine 11 Kasım 1938 yılında Cumhuriyet Gazetesi'nin attığı manşet :
" O FITRATIN BAŞKUMANDAN OLMAK İÇİN YARATTIĞI DAHİ BİR ŞEFTİ; BÜTÜN ASKERLİK HAYATINDA, HİÇ YENİLMEZ ve DAİMA MUZAFFER BİR BAŞBUĞ OLMUŞTUR ! "
Cumhuriyet Gazetesi 11 Kasım 1938
Kafasını ve vicdanını en son terakki şuleleriyle güneşlendirmeye kara vermiş olan, bugünün Türk çocukları, biliyor ve bilirecektir ki; onlar dört yüz çadırlı bir aşiretten değil, onbinlerce yıllık, arî, medeni, yüksek bir ırktan gelen, yüksek kabiliyetli bir millettir.

?   Türkiye'nin her köşesine ihtilâl ve inkılâb, HAKİKİ TÜRKLÜĞE kavuşma mücadelesi olmuştur.

?   Amerikalı General Mc Arthur'la 1933 yılında Ankara'da yaptığı görüşme esnasında:
ALLAH NASİP EDER ÖMRÜM VEFA EDERSE MUSUL, KERKÜK VE ADALARI GERİ ALACAĞIM. SELANİKTE DAHİL BATI TRAKYA'YI TÜRKİYE HUDUTLARI İÇİNE KATACAĞIM !

?   Sivas Kongresi , ( 8 Eylül  1919 )  Atatürk'ün yakınları bile gelir  ve kaynaklarımızın  yetersiz  ve kısırlığı  nedeniyle  bir başka  ülkenin  yardımı,  güdümü  olmadan,  düşmanla  başa  çıkamayacağını  ileri  sürüyorlar  ve  güdümün  bir  başka  deyimiyle  "mandanın"  bağımlılık  sayılmayacağını  söylüyorlar.  Konu  gündüz  oturumunda  tartışılıyor,  karara bağlanamıyor, gece toplantısı sonrası Mustafa Kemal'in odasında aynı konu görüşülüyor, Sivas kongresinde Askerî Tıp öğrencileri adına Hikmet adındaki bir genç Mustafa Kemal Paşa'ya şöyle diyor;

"Paşam temsilcisi bulunduğum tıbbıyeliler beni buraya bağımsızlık davamızı başarmak yolundaki çalışmalara katılmak üzere gönderdiler. Güdüm'ü kabul edemem. Eğer edecek olan varsa, bunlar kim olursa olsun, şiddetle reddeder ve kınarız. Diyelim güdüm düşüncesini siz kabul ederseniz, sizi de redederek, Mustafa Kemal'i vatan kurtarıcısı değil vatan batırıcı olarak adlandırır ve lanetleriz."

Gencin bu sözleri herkesi duygulandırıyor, Mustafa Kemal Paşa şunları söylüyor:

" ARKADAŞLAR GENÇLİĞE BAKIN, TÜRK ULUSAL YAPISINDAKİ SOYLU KANIN İFADESİNE DİKKAT EDİN...

(...) Evlat için rahat olsun. Gençlikle övünüyorum ve gençliğe güveniyorum. Biz azınlıkta kalsakta güdümü kabul etmeyiz. Parolamız tekdir ve değişmez;

YA İSTİKLÂL , YA ÖLÜM! "

?   Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmedi bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine sahne oldu. Bu sahne en aşağı, 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgârıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk, tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; Bir gün o tabiat çocuğu, tabiat oldu; şimşek , yıldırım, güneş oldu; Türk oldu.

TÜRK BUDUR: YILDIRIMDIR, KASIRGADIR, DÜNYAYI AYDINLATAN GÜNEŞTİR.

?   10 Kasım 1938, ATATÜRK'ün ölümüyle ilgili Ulus Gazetesi Manşeti:

ATATÜRK BAŞKUMANDAN:

BAŞBUĞLAR YETİŞTİRİLMEZLER, ONLAR BAŞBUĞ HASLETLERİYLE DOĞARLAR!

?   Ulus Gazetesi Başyazarı Falih Rıfkı Atay'ın 11 Kasım 1938 Ulus Gazetesi'ndeki birinci sayfadaki yazısı:

En mesut Türkler, ATATÜRK yaşarken ölmüş olanlardır. Ömrümüzün ve Türk Tarihinin en acı yasını tutmak talihsizliği bize düştü. Halk En Büyük Türk Kahramanı;
ORDU EN BÜYÜK TÜRK BAŞBUĞUNU, Tarih, En Büyük Türk'ü ve asrımız En Büyük İnsanını kaybetti.

?   Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı Nadir Nadi'nin birinci sayfadaki yazısı:

... Biz, Türk Gençliği, Ata'sının bıraktığı mirasa, O'nun Cumhuriyetine, O'nun İnkilâblarına, O'nun kudretli ve kuvvetli rejimine daima sadık; toprağına kanımızı, istiklâline canımızı vermeğe, şerefimiz, gençliğimiz, namusumuz ve TÜRKLÜĞÜMÜZ adına, yüce abidenin önünde söz verip and içiyoruz!...

EBEDÎ BAŞBUĞUMUZ her biri asırlar değerinde olan o büyük eserlerini yalnız Türk Gençliği'ne emanet etmemiş miydi?... Türk Gençliği, Kemal ATATÜRK'ün yarattığı eserlerin şüphesiz en büyüğüdür!

[Hun Türk]:
Kandaşlarım teşekkürler.. Başlığı sabitliyorum ve Güzel sözler bölümüne taşıyorum.

Esenlikler...

ALP-ER-TUNGA:
İSABET OLUR SOYDAŞ Huntürk.Net

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

Tam sürüme git