Türkçü Turancı Otağ

TÜRKLÜK ve TÜRK DÜNYASI OTAĞI => TÜRK - TURAN DÜNYASI => Konuyu başlatan: Atçeken Beği - 22 Kasım 2007

Başlık: Vatanına ve Milletine Hayırlı Bir Evlattı O
Gönderen: Atçeken Beği - 22 Kasım 2007
  O'da doğduğunda evinde bayram havası olmuştu.O'nunda kulağına ezan okunduktan sonra ''Vatana millete hayırlı evlat olasın'' diye fısıldanmıştı.

  Büyüdü,vatanı işgal edildi.Yılmadı,yıkılmadı alnı açık, başı dik çıktı dağlara vatanı için.Çarpıştı ölümüne.Vatanından kıymetli değildi ya canı!Sonra işgalcilerin zalim ellerine düştü.Boynuna bir kağıt astılar ''PANTÜRKİST'' diye.Göstermelik mahkemede hücre cezasına çarptırıldı. 22 sene hücrelerde acı çekti.Kaldığı hücrede sadece oturabiliyor,yemeğini yiyebiliyor ve abdestini bozabiliyordu.Günde sadece bir mısır ekmeği yeme hakkı vardı.O bir gün yedi,bir gün oruç tuttu.Üstündeki giyecekleri artık küflenmiş ve pul pul olmuş,dökülmüştü.O hücrede yaşayanın aklî dengesini kaybetmesi işten bile değildi, ama o kaybetmedi.Çıktığında bağırsakları yer değiştirmişti.Böbreğinin birinide kaybetmişti.Koskoca 22 yılın ardından,girdiği günki kadar delikanlıydı,vatanı için şimdi daha büyük bir aşkla yanıp tutuşuyordu.Mücadelesine devam etti.Bu sefer kendi vatanında değil,kardeş vatanında davasını gütmeye karar verdi.

  O'nu en çok bezdiren,kardeş vatanındakilerin davaya ilgisiz kalmalarıydı.Karar verdi,kardeşin sesini kardeşe duyuracak,yardım isteyecekti ve bunu boyun eğmeden,kafa tutarcasına yapacaktı.Bir akşam kardeş vatanın bütün evlatları O'nun ismini duydu.Şöyle diyordu dikdörtgen kutu: Kendisini ... Konsolosluğuna kelepçeleyen 70'lik delikanlı,bütün yurda davasını duyurdu...Bundan sonra kardeş vatanın bir dedesi oldu.Ak sakallı,elinden bayrağı düşmeyen,davasının adamı,tam bir Türk evladı...

  Bir isteği daha vardı,Hacc'a gitmek istiyordu.Gitti.94 yaşındaydı giderken.Mutluydu,bütün ömrünü,haklı vatan davası uğruna harcamıştı.Bu isteğini yerine getirirken,can vereceği hiç aklına gelmezdi.O nazlı bayrağını vatanının semalarında görmeden ölmeyi istemiyordu.Tek davasıda buydu zaten.Ölüm her insanı yakaladığı gibi O'nu da yakaladı ve yakasını bırakmadı.Gittiği Hacc topraklarında Azrail'e son nefesini teslim etti.Koskoca bir vatanın direniş sembolü olarak uçtu,gitti.
.
  O kulağına fısıldanan ''Vatana millete hayırlı evlat ol'' lafını hiç unutmadı.Bu iki sözcük uğruna yaşadı.Peki ya biz?

  Mekanın Cennet olsun Barat Hacı.Gökbayrağı senin gözlerin görnedi belki, ama bizim gözlerimiz hep senin için Gökbayrağa bakar oldu.
Başlık: Ynt: Vatanına ve Milletine Hayırlı Bir Evlattı O
Gönderen: Temir Yalıg - 22 Kasım 2007
Doğu Türkistan'ın şerefli kahramanı Barat Hacı'nın mekanı Tanrı Dağı olsun.O,inandı ve inandığı değerler uğruna,TÜRKLÜK uğruna Hakkın rahmetine kavuştu.İzindeyiz Barat Hacı.Yattığın yerde rahat ol.

SENİ UNUTMAYACAĞIZ..

(http://istiklalgazetesi.com.tr/9istiklal/barat%20Haci.jpg)
Başlık: Ynt: Vatanına ve Milletine Hayırlı Bir Evlattı O
Gönderen: TiginNoyan - 22 Kasım 2007
Dedemizin mekânı cennet, yaşamı bize örnek olsun.
Başlık: Ynt: Vatanına ve Milletine Hayırlı Bir Evlattı O
Gönderen: tungatonyukuk - 22 Kasım 2007
Tanrı dan Rahmet Ruhu şad Mekanı Cennet Olsun...
Başlık: Ynt: Vatanına ve Milletine Hayırlı Bir Evlattı O
Gönderen: Sn.Kartaltürk - 22 Kasım 2007
Ulu Dedemizin mekanı cennet,  Ruhu şad olsun !
Başlık: Ynt: Vatanına ve Milletine Hayırlı Bir Evlattı O
Gönderen: Çağrıbey - 22 Kasım 2007
Büyük Türkçü şair Mehmet Emin YURDAKUL'un şu mısraları:

Onun ulu milletinin koyun güden çobanı,
Başka ırkın elmas taçlı hakanından uludur...


işte gerçek Türk ve Türk yiğitliği budur!..

Ne Mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana...

Saygılarımla.

Çağrıbey
Başlık: Ynt: Vatanına ve Milletine Hayırlı Bir Evlattı O
Gönderen: TÜRK-KAN - 22 Kasım 2007
Barat Hacı ( 16 Ekim 1910 - 00 Şubat 2003 )
Barat Hacı 16 Ekim 1910 yılında Doğu Türkistan'ın Kaşgar şehrinde dünyaya geldi.Berat gecesinde doğduğu için adını Barat koydu babası.

1931 senesinde Doğu Türkistan'ın Kumul şehrinde Mançur-Çin istilacı hakimiyetine karşı Hoca Niyaz önderliğinde mücadele haberini duyan Barat Hacı,birkaç arkadaşıyla birlikte bu mücadeleye katıldı.Barat Hacı ayaklanmada etkin rol oynadı ve arkadaşlarıyla birlikte birçok bölgeyi kurtardılar.

1932 senesinde,Hoca Niyaz'ın Kaşgar çıkartmasıyla beraber kendi evine Mücahit olarak döndü.1933 senesinde kurulan Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti'nin ilanına kadar Kaşgar civarındaki bir çok ilçe ve köydeki çarpışmalara katıldı.

1937 senesinde Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti'nin yıkılmasıyla Barat Hacı'nın da hapishane hayatı başladı.İlk zindan deneyimi 1937-1942 arasında oldu.Çıktıktan sonra tekrar mücadele saflarına döndü.Barat Hacı'nın Doğu Türkistan'ın güney bölgelerindeki mücadeledeki azmi ve fedakarane tavrı Milliyetçi Çin'in yöneticilerini korkuya dşürdü ve tekrardan takibe başladılar.

1945'te kurulan Doğu Türkistan Cumhuriyeti'nin ilanına kadar birkaç defa ölüm tehlikesi atlatan Barat Hacı,kendi komutanlığında bir kaç bölgeyi işgalden kurtardı.

1952'ye kadar Doğu Türkistan ordusunda Binbaşı rütbesiyle görev aldıktan sonra,Kızıl Çin'in politikasına aldanan Doğu Türkistanlıların ordularını dağıtmaları üzerine Barat Hacı 1960'a kadar mücadeleyi ferdi olarak sürdürdü.

Bu sırada Doğu Türkistan Cumhuriyeti'nin üst düzey yöneticileri,Çinlilerce teker teker idam edilmeğe başlandı.Daha alt görevlerde olanlar ise hapse atılmaya başlandı.Bu şekilde Barat Hacı'nın da ikinci hapis hayatı başlamış oldu.

1960'tan 1981'e kadar tam 21 sene Pantürkizm suçundan Çin Zindanlarında,hücrede kaldı Barat Hacı.80 santimetre eninde bir metre uzunluğunda karanlık beton bir hücrede,elleri ve ayakları prangalarla bağlanarak, bir gün yiyip bir gün oruç tutarak 21 yıl direndi Barat Hacı.

1981 senesinde hapisten çıktığında 38 kiloya kadar düşmüştü.Barat Hacı hapisten çıktıktan sonra 1985'e kadar gözetim altında tutulmuş,1993'te Türkiye'ye gelmişti.

Doğu Türkistan'da halen devam eden Çin Zulmünü tüm dünyaya haykırmak için zaman zaman Türkiye'de düzenlenen yığılışlara uzun ak sakalı,başında dopbasıyla,bir elinde Al Bayrak diğerinde Gök Bayrak olduğu halde,gençlerin önünde en ateşi mücahid olarak katıldı.Kendisini Çin konsolosluğunun kapısına kilitlediği zaman defalarca ekrana yansıdı.

93 yıllık ömrünün bebeklik ve çocukluk dönemi de dahil tamamını zulüm,işkence,gözyaşı ile cephede ve hücrede geçiren Barat Hacı,hac farizasını ifa edip ismi gibi hacı olduktan sonra Şubat 2003'te Mekke'de vefat etti.


 http://www.gokbayrak.com/turkistan.asp?inc=kisid&numara=17

 Türklük için son nefesine kadar mücadele eden, Tanrıdağı'na vararak Kürşad'ın, Osman Batur'un yanlarına giden Doğu Türkistan Türklüğü'nün bütün kahramanlarını ve Barat Hacı'yı da rahmetle anıyoruz.

 Onların gözleri açık gittiklerini düşünüyorum. Bugün Doğu Türkistan'lı soydaşlarımızı en çok üzen şeyin ne olduğuna gelelim.

 Kızıl Çin'in zulümleri, işkenceleri, ya da esaret değildir. Bunlar elbet bir gün bitecek ve Doğu türkistan hürriyetine kavuşacaktır. Kardeş, anavatan belledikleri Ay Yıldızlı bayrağı görünce gözyaşlarını tutamadıkları Türkiye'nin tutumu da değildir. Çünkü onlar da Türkiye'yi Türklerin yönetmediğini çok iyi bilmektedirler.

 Asıl Acı olan; Türkiye'de kendisine Türk Milliyetçisi diyen, lafta Turan Davasını kimseye bırakmayan, Türk katili çinli sarı sıçana madalya takıp,  Kızıl Çin ile imzalanan devlet protokolü gereği; Doğu Türkistan'ımızın Gök Bayrağının asılmasını yasaklayıp, onları terörist kürt ...leriyle aynı kefeye koyan; bunu da İlmi siyaset, Devlet Yönetimi, Koalisyon Uyumuyla açıklayacak kadar yüzsüzleşip, küçülen; alçak, haysiyet öksüzü hainler ve bu şahsı, politikalarını her ortamda kapıkulu askerliğini yapıp partizanca savunanlardır.
Başlık: BARAT HACI
Gönderen: TÜRK-KAN - 19 Şubat 2015
Doğu Türkistan'ın nice değerli kahramanlarından olan BARAT HACI büyüğümüzü saygı ve rahmet ile anıyoruz.