Gönderen Konu: Gerçek Atsız ve Kutlu Yolu  (Okunma sayısı 3784 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Başbuğ Türk Han

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 8
Gerçek Atsız ve Kutlu Yolu
« : 03 Ocak 2016 »
Gerçek Atsız kimdir? Atsız'ı anlamak dediğimiz tabir buradan başlar. Gerçek Atsız "kaderci, doğa dışı inançlara kapalı, kutsal denilen tüm değerler üstünde Türklük bilincini bulundurmuş" bir idol, bir fikir adamıdır. Diğer sentezcilerin attığı iftiralar gibi sığ bir kafatasçı değil Türkiye'nin en önde gelen tarihçi ve edebiyatçısı idi. Atsız'ın ömrünün son demlerinde Müslüman olduğunu dahi söyleyerek onun ulu fikirlerini kendi bünyeleri ile kirletmek isteyen güruhlar vardır. Atsız Ata'ya göre insan denilen canlıyı yaratan bir Tanrı elbette vardı fakat bu Tanrı ulu inancımız olan Gök Tanrı inancıda olan Tanrı idi. İslam inancındaki gibi "kader" olgusunu önümüze seren ve doğa dışı "mucize" olarak nitelenen şehir efsanesinden ileri gidememiş olguları reddetmiştir. Körü körüne bir olguya inanmak Atsız'ın karakterine tersti. İnsanın araştırarak birşeyler elde etmesi yüce Tanrı tarafından olan verilmiş beyni kullanarak doğruyu ve yanlışı ayırt etmek Atsız Ata'nın hayatını oluşturan araştırmacı kişiliğini oluşturmuş bir kavramdı. Kendisi tarihi, edebi ve biyolojik konularda son derecd bilgili idi. Günümüz Türkçülerinin okuma ve araştırma kaynağı internet denilen mankurtlaştırma aracından ibaret. Atsız Beğ'in yolundan gidiyoruz demek ile o yolda tam mana ile ilerlemek farklıdır. Atsız Ata tonla dil öğrenmiş, çeşitli kaynaklar araştırmış, ütopik bir Türke dönüşten ziyade gerçekçi bir dönüşüm istemiştir. Asla Orta Asya'ya dönerek çadırlarda yaşayalım, kımız içelim, kılıç ile cenk tutalım dememiştir. Bu gerçek dışı ve imkansız hayaller onun kişiliği ile uyuşmamaktadır. Ona göre Türk ve Türkçü, Türk'e dönerken olağanca modern ve modernize altında mankurtlaşarak çağın modernize yuvası olarak görülen Batı kültürünü benimsememektir. Atsız'ı birkaç söz ve birkaç roman ile tanımak ona hakarettir. Gerçek Atsız'ın yolundan gitmek için onun bozkurt iradesini, bilgisini, modernliğini benimsemek ve benimsedikten sonra üzerine birşeyler koymak zorundayız. Onun en büyük farkı Acun üzerindeki temelsiz ırkçılık kavramından Türk Irkçılığını ayırarak mantıklı ve gerçek temeller üzerine oturtmasıdır. Atsız'ın yolu dediğimiz "kutlu ülküde" ilerlemek istiyor isek düşmanlarımızı harpte mağlup etmek kadar kalemlerininde bileğini bükmek zorundayız. Tam, sağlam ve gerçek idealler üzerinde fikir ve ülkümüzü yükseltmeliyiz. Atsız bizim için temel üzerine koyacaklarımız eserimiz olacaktır. Kader ve teslimiyet Türk ve Türkçülüğe yakışmayan, doğa dışı olgular bu ülküye birşey katmayan ve katmayacak olgulardır. Tüm kutsal değerleri reddedip kanına sarılan Atsız'ı diğer olguların içine fikirlerinin anlattıklarını ve amaçlarını bozmak hem Atsız'ın hatırasına hem kanına ihanettir. Özetle; Atsız'ın yolundan gitmek isteniyor ise öncelikle fikrimiz daha sonra ülkümüz ve karakterimiz davaya ve Türke yakışır olmalıdır. Boş hayallere kapılmak çağ dışı olan bozkırda at tepip, otağ kurmak gibi ütopya sayılacak hayaller yerine fikren, bedenen ve karakter olarak güçlü nesiller yaratmak bizi onun yoluna itecektir. Bu yol Turan, bu yol Türk, bu yol kan bağı, bu yol Türkçülük, bu yol Atsız'ın ta kendisidir.
TANRI TÜRKÜ KORUSUN.
TÜRK ve TÜRKÇÜLÜK aleyhinde bulunanları ezeceğiz...