Gönderen Konu: ATATÜRK'ÜN BURSA NUTKU  (Okunma sayısı 11338 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı TeknikTürk

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 215
Ynt: ATATÜRK'ÜN BURSA NUTKU
« Yanıtla #10 : 28 Haziran 2006 »
Yazı Atatürke ait olabilirde olmayabilirde.Ancak şu anki Türk gençliği için gerekli ve rehber edinilebilecek bir yazıdır.İleride Türkiye Cumhuriyeti Türklüğün layık olduğu yere yükselmesini sağlar,Türk Devletini ve milletini Atatürkçülük/Türkülük çatısı altında birleştirir ve mermer kadar sağlam hale getirir,Türklük Atatürkün dediği gibi dünya medeniyetleri üzerine güneş gibi doğar işte o zaman bu yazı zararlı olabilir,ama şu an oldukça gerekli gibi gözüküyor.

Kök-Börü

  • Ziyaretçi
Ynt: ATATÜRK'ÜN BURSA NUTKU
« Yanıtla #11 : 14 Şubat 2007 »
Yazı AtaTürke ait olabilirde olmayabilirde.Ancak şu anki Türk gençliği için gerekli ve rehber edinilebilecek bir yazıdır.İleride Türkiye Cumhuriyeti Türklüğün layık olduğu yere yükselmesini sağlar,Türk Devletini ve milletini Atatürkçülük/Türkülük çatısı altında birleştirir ve mermer kadar sağlam hale getirir,Türklük Atatürkün dediği gibi dünya medeniyetleri üzerine güneş gibi doğar işte o zaman bu yazı zararlı olabilir,ama şu an oldukça gerekli gibi gözüküyor.


Bursa nutuğu AtaTürke ait değildir...


Okuyunuz ve Marksit Leninist manipulasyona gelmeyiniz
...

Bunu öne sürenler;Sahte Atatürkçü olup,Atatürkün yanında Vatan Haini Deniz Gezmişin resmini asıp,Atatürkçü geçinen kızıl komünistlerdir..

Sahte Nutuk  1947 senesinde hazırlanmıştır..Gazeteci Rıza Ruşen Yücer "Atatürk'e Ait Birkaç Fıkra ve Hakikat"adlı kitabında bu sözümona!!! Nutuğu hazırlayıp piyasaya sürmüştür..

CHP'nin uygulamalarına karşı çıkan Demokrat Parti, 1949 yılında İzmir'deki bir parti toplantısında bu sözde nutku gündeme getirdi ve böylece bir anda meşhur oldu. 1958 yılında ise iş tersine döndü ve CHP bu nutku Demokrat Parti'ye karşı siyasi amaçla kullanmaya başladı; 19 Mayıs 1958 tarihinde de Ulus Gazetesi'nde yayınlandı fakat üslubu değiştirilmişti ve "Devrimci Genç" başlığı taşıyordu.

Atatürk'e ait olduğu iddia edilen bu sahte nutuk 1960'lı yıllardan başlayarak, komünist/sosyalist kesimin devletin polisi ve askeriyle çatışmaya girmesini haklı göstermek amacıyla kullanılmıştır. Kızıllar "Atatürk Bursa Nutku'nda böyle demişti, biz de O'nun dediğini yapıyoruz" bahanesiyle polise ve askere saldırmışlar; yani Atatürk'ün ulu adını kendi amaçları  yani mevcut anayasal düzeni yıkarak komünist rejim kurmak doğrultusunda kullanmaya çalışmışlardır.

Atatürk'ün düşünce yapısını kavramış olan her Türk genci O'nun "devletin kolluk kuvvetlerini ve adalet sistemini hiçe sayıp taşla sopayla silahla saldırın" diye bir nasihatta bulunmayacağını idrak edebilir. Açıkça terörizm olarak adlandırılabilecek bu olayı kürtlerden ve komünistlerden başka yapan yok zaten. Her hafta çeşitli illerde  eylem düzenleyip,ellerinde taşlar ve sopalarla devletin güvenlik güçlerine  saldırıyorlar. Yaptıkları işi haklı göstermek için de ne söylüyorlar ? "Atatürk Bursa Nutku'nda böyle demişti"...
----------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sahte Nutuğu bir kere daha okursanız,şimdi çok daha çabuk amacı kavrayacaksınız;

"Atatürk'ün Bursa Nutku!!!!!:

Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunlarin geregine, dogruluguna herkesten çok inanmistir. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemistir. Bunlari güçsüz düsürecek en küçük ya da en büyük bir kipirti ve bir davranis duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardir, jandarmasi vardir, ordusu vardir, adalet örgütü vardir” demeyecektir. Elle, tasla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapitini koruyacaktir.

Polis gelecek, asil suçlulari birakip, suçlu diye onu yakalayacaktir. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi degildir” diye düsünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktir. Mahkeme onu yargilayacaktir. Yine düsünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek”.

Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karsi çikislarda bulunmakla birlikte bana, basbakana ve meclise telgraflar yagdirip, haksiz ve suçsuz oldugu için saliverilmesine çalisilmasini, kayrilmasini istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin geregini yaptim. Araya girisimde ve eylemimde hakliyim. Eger buraya haksiz olarak gelmissem, bu haksizligi ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”.

Iste benim anladigim Türk Genci ve Türk Gençligi! "

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------


Vatan hainlerinin bu söylemi yaklaşık 2 yıldır M.E.B. sitesinde de yayınlanmaktadır!!!!!!...



Düşünün şimdi biraz!