Çağrıbey kandaşım; peki ama şu durumda ne yapacağız? Devlete baş mı kaldıracağız, hükümeti protesto etmek için sokaklara mı ineceğiz?
Müsterih kelimesine takılıp kaldınız, (diğer bir arkadaş da bu kelime üzerinden yazmıştı) ama çözüm olarak ne yapmalıyız sizce?

Bir insanın kaderi, dağdaki patika gibidir.
Bazen çıkar, bazen iner, bazen de, dibi görünmeyen, bir uçurumun başına gelir durur.
İnsan tek başına, böyle yolda yürüyemez.
Ama birleşenler, birbirlerine omuz verenler, her engeli aşar!
Tıpkı Kurtlar gibi!

Türklüğün gür ve bilge sesi, dünya edebiyatına büyük eserler katmış olan, Cengiz AYTMATOV'u, sonsuzluğa yürüyüşünün 15. senesinde, saygı ve minnetle yad ederim.
Ruhu şad, mekanı cennet olsun!

Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşana!
Saygılarımla...
Çağrıbey

İnsan her şeyi anlatamaz.
Zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez!

10 Haziran 2008

Uçmağa varışının 15. Yılında, Türklüğün büyük evladı, Uluğ Bilge Cengiz Aytmatov'u; sevgi, saygı, özlem, rahmet ve minnetle anarım.

Kutlu ruhu şad, durağı; Uçmak olsun!

Verdiği ölümsüz eserleri ve Türkçü düşünüş ve yaşayışıyla, Türk Milletinin sinesinde, sonsuza kadar yaşacaktır!

TÜRK IRKI SAĞOLSUN!

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!

SATIN

Satın!
Ne varsa, ev, bağ, bahçe
Ne kaldıysa atanızdan, dedenizden, ananızdan, babanızdan...
Satın!
Ne olsa tek bir alın teriniz yok,
Bir damla kanınız dökülmedi bu topraklara....

Bırakmasalardı değil mi?
Neden bırakmışlar ki?
Boğazdaki yalı Yunan Hristo'nun olsaydı,
Silivri'deki çiftlik Fransız Piyer'in,
Adana'daki pamuk tarlası Ermeni Yervant'ın olsa fena mı?
İngiliz Margaret hala;
 dikseydi bayrağını Manavgat'ın en yüksek noktasına?
Ne var ki canım bunda?

Satın!
Boşuna ölmüşler Kuvayi Milliyeciler!
Ölmeselermiş Müdafai Vatancılar!
Ne var ki kardeşçe yaşamak varken savaşmaya?
Ne olacak ki bir avuç topraktan?
Satın lan satın!
Ölen sizin atanız değildi, satın!
Irzına geçilen sizin neneleriniz değildi, Satın!
Hasan Kale'sinde top mermisi ile
 kolu parçalanıp kandan giden Şehit İbrahim,
Kop Dağında vücudunda 87 şarapnel parçasıyla yatan
Ambarcık köyünden Memet,
Sizin neyiniz olurdu ki?
Satın!
Ne varsa, ev, tarla, bağ, bahçe,
Verin Araba, İngilize, Almana, Fransıza....
Unutmayın hatırları kalır Ruslarla Ukraynalıların
Satın ne varsa!

Şırnak Gabar'da mayına basıp,
Cenazesi (ne kaldıysa cenaze namına)
Bir kutuya toplanıp, bir kutuyla toprağa verilen
Müstecip onbaşının hatrı mı kalır,
Satın!

Yavrum anasız yaşar, vatansız yaşayamaz diyen,
Üç aylık bebesini bırakıp Moskofa cenge koşan,
Nene Hatun'da kimmiş ya hu? Lafı mı olur?
Satın!
Kalmasın ne bir metre toprak, ne de dalda bir yaprak!

Henüz on yedi yaşında, bıyığı bile terlememiş
Üç harbin gazisi Sahra Sıhhiye Çavuşu
Bardaklı Veli Oğlu Ömer.... Kim ola ki?
Balkan harbinde çıktığı seferinden,
Yirmi sekiz yaşında döndüğünde
Lüleburgaz'da, Çanakkale'de, Galiçya'da
Sakarya ve dahi Dumlupınar'da
Düşman kurşunundan ölmeyen,
Yedi sene yatalak kalan Çavuş Ömer,
Hatır olmaz yeminle, ne varsa
Ne varsa satın işte!

Arap iyi para veriyormuş,
Dolar cinsinden hem de!
Alanya'ya gireceğiz İngiliz vizesiyle,
Fethiye'nin içi dışı Alman olmuş, ne hoş!
Biz ülke olarak girmemişken Evropa Birliğine,
Dünya bize girmiş, doları, dinarı, avrosuyla!
Satın!

Neye lazım tarla tapan, bağ bahçe?
Neneden kalmış üç beş dönüm,
Dededen kalmış bir ev, kırık dökük,
Satın lan satın!
Babalarınızın mezarını,
Analarınızın yattığı kabirleri,
Satın ne varsa,
Ne de olsa iyi para!

Dursun Önkuzu, Erdal Eren,
Enayiymiş, ölmeselermiş....
Tam bağımsız Türkiye!
diye bağıranlara aldırmayın,
Ülkücülük, halkçılık da neymiş?
Altayları aşıp Turana koşanlar,
Boş hayalleri ile avunsunlar
Vatan bile kalmayacak bu gidişle,
Ne Turanı, ne Türkistanı?
Satın!

Vatan size emanet edilmedi, ne de olsa!
Vatanın toprağının kutsallığı enayi işi,
Ayfon telefonlar, nayk, adidas pabuçlar daha gerçek,
Arabın parası çok, ingilizin sterlini pek gözel!
Satın bakalım, satın ne varsa!....
Kalmayınca satacak ne bir toprak, ne ev, ne de tarla
Merak ediyorum gerçekten, neyinizi satacaksınız?
Ne kalmış olacak size ait satılacak?

3 Haziran 2023
Kudret Harmanda

Doğduğum köyde bile insanlar atadan, dededen kalma ne varsa (Tarla, ev, arsa, bağ, bahçe) üç kuruşa kim olduklarını bile bilmedikleri kişilere satıyorlar. Korkarım yarın öldüğümüzde gömülecek mezar yerlerini bile bulamayacağız.