14 Kasım 1944, Ahıska Türklerinin Kızıl Cani Stalin'in keyfi emriyle elverişsiz koşullarda, öz vatanlarından zorla koparılarak sürgün edildikleri tarihtir.
Aynı zaman diliminde Kırım Türkleri, Karaçay-Malkar Türkleri de işgalci komünist rus rejiminin bu insanlıkdışı uygulamalarına uğramışlar ve öz vatanlarından sürülmüşlerdir. İçlerinde ana yurtlarına dönemeyen yalnızca Ahıska Türkleri kalmıştır. Halen bu sürgün yüzünden dünyanın dört bir yanında Ahıskalı Soydaşlarımız dağınık halde yaşamaktadır.
En azından Anavatan gördükleri Türkiye'ye dönüp vatandaşlık almak isteyenler ise kötü bir sürpriz ile karşılaşmışlardır.
İktidardaki Türklük düşmanı sapık zihniyet; suriye'nin bedevilerini, Irak'ın şeytana tapan yezidilerini, pkk'lı teröristleri ve bilumum Mezopotamya-Ortadoğu süprüntülerini; birkaç dakikada Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı yapabiliyorken her neden ve hikmet ise sıra Ahıskalı soydaşlarımıza gelince "Onlara vatandaşlık verilemez!" diye esip gürlemiştir.
İnsanlık, demokrasi, barış, hoşgörü, sevgi gibi anlam dolu sözcükleri, Büyük Türk Milleti'nin mensuplarına karşı unutanlar bunu bedelini elbet bir gün öderler.
Nasıl Ahıskalı Soydaşlarımızı süren Dünyanın süper gücü koskoca Sovyet İmparatorluğu çöktüyse sizde bir gün tepetaklak olacaksınız!. O zaman TÜRK'e kefen biçmenin bedelini çok ağır ödeyeceksiniz.
Sözün özü; 14 Kasım 1944 yılındaki hayatını kaybeden Ahıskalı soydaşlarımıza Yüce Allah'ta rahmet, geride kalanlara da sabırlar diliyoruz.
TANRI TÜRK'ünü KORUYACAKTIR!