Gönderen Konu: 19/6/2006 - pkk`nın yeni kalesi Azerbaycan  (Okunma sayısı 3955 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Turk_aze

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 233
1990`lı yılların başında Azerbaycan`ın bağımsızlığına göz tanığı olan gazetecilerdenim. O zaman Türkiye`den milliyetçi gençler bir millet iki devlet olarak gördüğü Azerbaycan`a savaşmaya gittiler.

Çoğu Karabağ`da hayatını kaybetti. O dönemdeki Ermenileri çileden çıkartan "Bozkurtlar" adlı gruba ait çok özel kamera kayıtları olan tek gazeteciyim. Bunlara Aliyev`in kalesi Nahçıvan`da, Ermeni katliamcılara karşı savaşan Türkler dahildir.

Şimdi gün geçmiyor ki Azerbaycan`dan Türkiye ve Türkler aleyhine faaliyetlerin haberi gelmesin.

Bir taraftan öğrenci yurtlarını ele geçirenler, Atatürk düşmanlığı ile öğrencilerin beynini yıkarken, PKK`lılar da en az Almanya`daki kadar rahat propaganda yapar hale geldiler.

Bu durum yönetime pek çok kez rapor edildiyse de, tam gaz devam ediyor. Bir dostum iş için sürekli Azerbaycan`a gidip geliyor. Son olarak bazı şeyler anlattı ki bunları sizinle paylaşmak istedim.

Azerbaycan`daki nüfus kağıtları ve pasaportlardaki "Azeri" ibaresine dikkat çeken dostum söze şöyle başladı.

"Bir millet iki devlet deniliyor ama Ahıska Türkleri`nin belgelerine "Türk" kendilerininkine  "Azeri" yazıyorlar. Nüfus kağıdında "Türk" yazanlar polis bile yapılmıyor. Ahıska Türkleri 100 senedir burada yaşıyor... "

Bakü`nün en önemli caddelerinden Targovi`nin pkk`lılar tarafında açıkça ele geçirildiğini belirten dostum şöyle devam ediyor.

"`Apteka, eczane demek. Eczanelere bakarsanız `Apo Tek` şeklinde tabelalar asılı olduğunu görürsünüz. Kargo işinden döviz büfelerine kadar paralı ne kadar iş varsa PKK`lıların elinde. Gidin bir döviz büfesini görün. Apo`nun resimleri bilgisayarların maus pedinde bile var. Bakanlıklarda çok sayıda Laçinli, Karabağlı Kürt var ve pkk bu nedenle her yerde cirit atıyor."

Azerbaycan`daki öğrenci yurtlarını ele geçiren ve dış güçlerin desteklediği bazı kişilerin Türkiye`den gelen öğrencilere 50 dolar karşılığında yatak verdiklerini ve bu öğrencilere Atatürk düşmanlığını aşıladıklarını belirten arkadaşım "Bazı öğrencileri döndürmeyi başardık" diye konuşuyor. Türkiye pek çok kez bu olayları ve ismi Azerbaycan makamlarına rapor etmiş ama yönetim görmezden geliyor.

Peki Türkiye ne yapıyor? Bakü`deki Türk büyükelçiliği şikayet için gelenleri kapıdan içeri sokmuyormuş.

Öğrencilerimiz değil konsolos ile görüşmek daha kapıdan  "Çok yoğunlar sizi dinleyecek kimse yok" denilerek korumalar tarafından geri çevriliyormuş.
Türk dünyası ve bu ülkenin sahipleri de uyumaya devam etsin…

Vedat YENERER
[email protected]


------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



Bir süredir bölgede giderek artan Kürtçülük faaliyetlerinin, Azerbaycan’ın başkenti Bakü'de bulunan Bakü Ronahi Kürt Kültür Merkezi, Azerbaycan Kürt Medeniyet Merkezi, Azerbaycan Bilim ve Eğitim Komisyonu, merkezi RF/Moskova'da bulunan Kürt Diasporası Medeni ve Kültürel İlişkiler Cemiyeti’nin Bakü Temsilciliği ve Nahçıvan Kürt Diaspora Başkanlığı adlı oluşumlar vasıtasıyla ve belli bir plan dahilinde sürdürüldüğü biliniyor.


Bunlardan, “Kürt Diasporası Medeni ve Kültürel İlişkiler Cemiyeti” Bakü Temsilciliği, Temmuz 2005 ayı ilk haftası içerisinde kurulurken, temsilcilikte görev alan Kürt kökenliler tarafından, Bakü ve Nahçıvan'da Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları bölgeler ile Iraklı Kürt aşiretlerin yaşadığı Kuzey Irak olarak adlandırılan bölge ziyaret edilerek, tanışma, tanıtım ve ilişki geliştirilmesi çalışmaları yapılıyor.


Neden K.Irak’taki Kürt aşiretler ile tanışma ve ilişki kurma girişiminde bulunuluyor? Bunu anlamak zor olmasa gerek. Çünkü, bilindiği gibi Azerbaycan’da bulunan bazı Kürt asıllı organizasyonların K.Irak ile yakından ilgilendikleri ve zaman zaman karşılıklı olarak fikir alış-verişinde bulundukları biliniyor. Bu nedenle, bu ziyaretin amacının da; seçimler öncesi fikir veya talimat alış-verişi olabileceği şeklinde değerlendiriliyor. Söz konusu Kürtçü oluşumlar içerisinde yer alan kişiler ve bazı Kürt kökenli milletvekilleri tarafından, seçimlere ilişkin olarak, geçtiğimiz Haziran ayı itibariyle, gerek Azerbaycan ve gerekse Nahçıvan’da yoğun propaganda çalışmaları yapılırken, birbirleriyle koordineli olarak yapılan ve Kürt nüfusun çoğunlukta bulunduğu bölgelerde gerçekleştirilen propagandalarda özetle; “Nahçıvan ve Azerbaycan'da çok sayıda Kürt asıllı vatandaşın yaşadığı, parlamentolarda Kürt asıllı milletvekili sayısının artması halinde Kürtlerin sorunlarının çözümü için her türlü çabanın gösterilebileceği, bu itibarla Kürt adayların belirlenerek desteklenmesi gerektiği” hususları ısrarla işleniyor.


Olabildiğince çok sayıda Kürt kökenlinin parlamentolara girmesinin sağlanması amacıyla sürdürülen propaganda çalışmalarında ele alınan hususların bazıları ise oldukça dikkat çekici özellik taşıyor.


Kürt nüfusun ağırlıkta bulunduğu Nahçıvan/Derekent, Didivar, Büyükdüz ve Şehit Memed köylerinde yöre halkı ile gerçekleştirilen görüşmelerde;

“Azerbaycan ve Nahçıvan'ın tarih boyunca Kürtlerin egemenliği altında bulunduğu, Kahraman Ermeni ordusunun (!), Y.Karabağ'daki Kürtlerin topraklarını Azerilerin elinden aldığı, artık Kürtlerin kendi topraklarına dönmesi gerektiği”


hususları dile getirilerek, PKK/KONGRA-GEL terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'a hitaben hazırlanan bir yazı da propaganda amaçlı olarak okunuyor. Yapılan bir başka propaganda amaçlı açıklamada da;

“Muhalefetin Kürt halkını yok saydığı, Azerbaycan'da PKK/KONGRA-GEL üyelerinin değil, Kürt halkının bulunduğu, Laçin, Kelbecer, Kubadlı, Zengilan ve Füzuli'de yaşayan insanların büyük çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu ve gerçekte Ermeni mezaliminden kaçanların Kürtler olduğu, Azerbaycan'da 500.000'den fazla Kürt yaşadığı Kürtlerin haklarının korunması için Milli Meclis seçimlerine iştirak edilerek meclise girilmesinin sağlanması gerektiği”


hususları dillendiriliyor. Birbiriyle çelişen iki ayrı açıklama, gerçekten çok ilginç ve oldukça dikkat çekici görünüyor. Aralarındaki tek ortak mesaj ise; amaç olarak gösterilen “Parlamentoya olabildiğince girilmesi” hususu. Bir tarafta, Ermenistan ile yakınlaşma ve Abdullah Öcalan nezdinde PKK/KONGRA-GEL yanlılığı ve sempatisi söz konusuyken, diğer tarafta, Azerbaycan’daki Kürtlerin PKK/KONGRA-GEL’den ayrı düşünülmesi gerektiği ile Ermenilerin Azerilerden ziyade Kürtlere yönelik mezaliminden söz ediliyor.


Azerbaycan ve Nahçıvan’daki bazı malum Kürt unsurların siyasi ve mafyasal anlamdaki faaliyetlerin, terör örgütü PKK/KONGRE-GEL doğrultusunda sürdürülegeldiği bilindiğine göre, yapılan ikinci açıklamanın bir nevi “günah çıkartmak” amacıyla gerçekleştirilmiş olabileceği akla geliyor. Mafyasal anlamdaki faaliyetlere değinmişken, geçtiğimiz Haziran ayı içerisinde meydana gelen bir suikast olayı ile ilgili olarak halk arasında yapılan konuşmalardan bahsetmek gerekiyor.

Azerbaycan eski Milli Tehlikesizlik Nazırı, hali hazırda Azerbaycan'ın Özbekistan/ Taşkent Büyükelçisi Namık Abbasov'a, Taşkent ve Andican arasında aracı ile seyir halinde iken, başka bir araç tarafından yolda sıkıştırılmak suretiyle suikast girişiminde bulunuluyor. Halk, bu suikast girişimini, “Namık Abbasov'un Milli Tehlikesizlik Nazırı iken Azerbaycan'da mevcut Kürt oluşumları sürekli baskı altında tutmuş olması ve PKK/ KONGRA-GEL örgütünün faaliyetlerine kesinlikle izin vermemiş olması nedeniyle, malum Kürt asıllı eski Koruma Müdürü’nün talimatıyla, onun himayesinde olan Kürtler tarafından gerçekleştirildiği” şeklinde yorumluyor.


Ali Akgül
BozkırınSesi








Çevrimdışı vgoztepe

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 10
Ynt: 19/6/2006 - pkk`nın yeni kalesi Azerbaycan
« Yanıtla #1 : 22 Temmuz 2006 »
Bilgi paylaşımın için teşekkür kandaşım.

ilteber

  • Ziyaretçi
Ynt: 19/6/2006 - pkk`nın yeni kalesi Azerbaycan
« Yanıtla #2 : 25 Temmuz 2006 »
Sevgili ırkdaşım bu gibi faaliyetler haydar aliyev kırması zamanında da var olmuşdurr!!!!yeni degil ki!!!!!

ilteber

  • Ziyaretçi
Ynt: 19/6/2006 - pkk`nın yeni kalesi Azerbaycan
« Yanıtla #3 : 25 Temmuz 2006 »
Tanrının izniyle Bozkurt İsa Gamber iktidara gelince bu pisliklerin hepsi temizlenecektir ama bu gidişle zor!!!!