Gönderen Konu: DAĞLARI SARAN KORKU!  (Okunma sayısı 2642 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2292
DAĞLARI SARAN KORKU!
« : 24 Ocak 2022 »
DAĞLARI SARAN KORKU!

Korku salarak sindirmek, etkin bir mücadele yöntemidir.

Marksist ve bölücü terör örgütlerinin silahlı propaganda adını verdikleri terör ve tedhiş eylemleri korkutmaya, direnci kırmaya yönelik psikolojik harp yöntemlerindedir.
Bunu ve benzerleri tek  adam rejimleri de; tutuklama, gözaltı, hapis, polis takibi, gece yarısı baskınları, medya linçi şeklinde sindirici ve diğer insanlara da örnek teşkil ederek yılmalarını sağlayıcı uygulamalarla tatbik etmektedir.

Evet korkulsun isteniyor.

Ama biz korkmayacağız!

Bizi korkutmaya güç yetiremeyecekler!

Korkarak, onlara istediklerini, vermeyeceğiz.

Korkak insanların davası olmaz!

Abdürrahim Karakoç:

Korkak Müslümanın namaz kıldığı camiyi taşlayan deli cennetliktir.

Diyor.

Hiç bir nimete, bedeli ödenmeden sahip olunmaz.
Hele de hürriyet nimetine...

Hürriyet şairi Nâmık KEMÂL'in dediği gibi:

Ne efsûnkâr imişsin âh ey didâr-ı hürriyet!
Esîr-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esâretten!


Bizi esir alacak tek şey hürriyet aşkına olan tutkunluğumuzdur.

Azerbaycanın Uluğ Bilgesi Bahtiyar Vahapzade der ki:

Beni korkutan korkunun bizzat kendisidir.

Vahapzade'ye göre korku:
İnsanı özü olmaktan uzaklaştırır, vicdanları susturur, adâleti ve hakikati engeller, zulmü destekler, zulm eden güçlünün başını sıvazlar, fikri öldürür, ruhu ve dili bağlar.

Vahapzâde, korkuyu; iblise benzetir.
Vahapzade’nin yaşayarak anlattığı korku, onun ifadesiyle milletin kalbine kasten basılmıştır ve toplumsal bir korkudur.
Vahapzade bu korkuyu, bir şiirinde şu şekilde dile getirir:

Men gorhuram, sen gorhursan
O da gorhur bu da gorhur.
Biz gorhuruz
Teze fikir beynimizde gelen kimi
Tez gorhurug.
Başkasından gorhduğumuz bes deyilmiş
Özümüzden biz gorhurug!
Gorhu gorhu!
Bir gurd olub yeyir bizi içimizden,
Ne gözleyir veten bizden?
İrade yoh
Kişilik yoh.
Biz gorhurug,
Biz susurug.


Vahapzade'ye göre
Korku, beraberinde yabancılaşmayı da getirmiş ve bir zaman sonra kişi özbenliğini inkâr eder duruma düşmüştür.

Vahapzade'nin tasvir ettiği korku;
Fikri öldüren, canları susturan, ruhu boğan bir korkudur.
Eğilmeyen başları eğen gizli kuvvet, düzlüğü eğriliğe, hakikati yalana, cüreti yaltaklığa, güzeli kötüye değiştiren ve böylece insandan insanlığı iğrendiren, bir melanettir.

Bu melanetin ürünü olan insanı ise şöyle tanımlar Uluğ Bilge Vahapzade:

Cıva gibi soğuk görünce inen, sıcak görünce yükselenler, namusunu, gayretini bir tek ılık bakış kazanmak için satanlar, sonra bu alışverişin gölgesinde rahat rahat yatanlar, düz matlabı eğrisi ile yorumlayanlar, öz adını inkâr edip ünvana kara yazanlar, görünüşüyle gülüş, eliyle zehir eken, şeker sözlü bin bir yüzlü habisler, kara niyetiyle sözlerinin ak rengine bezek vuranlar, süsleyenler, iblisler, eğilerek yükselen alçaklar, yaltaklar, rüşveti benine akide edinenler, öz ana dilini özge dil sayanlar, özüne üvey özgeye yamak olanlardır.

Asla:
KORKMAYACAK!
YILMAYACAK!
YIKILMAYACAĞIZ!


Bizi yendiklerinde değil, topyekun yok ettiklerinde ancak o menfur emellerine nail olabileceklerdir.

Bu topraklarda, Mustafa Kemâl, hiç mağlup olmadı!

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!