12 Eylül 1980 ile ilgili duyduklarıma göre değil ,yaşadıklarıma göre yazarım.12 Eylül öncesi ülkenin içinde bulunduğu durum gerçekten içler acısıydı.Ya sağcı olmak zorundaydın, ya da solcu.12 Eylül beklenen bir darbeydi ve olmak zorundaydı.Ama sonuçları asla amacına hizmet etmemiştir.Gerçek tehlikenin karşısındaki bütün rakipleri saf dışı bırakarak, ona arka çıkarak daha da büyümesine neden olunmuştur.Nil Hanım beyfendinin "Bugün o günleri yaşamadan ,hatırlamadan yorum yapmak çok kolay." sözü benim içindi,üzerinize alınmayın.Bu sözü söyleyen Acun-34 bey eminim kutuluş savaşı,malazgirt savaşı gibi konularda konuşmayacaktır.Zira ben 80 li yılları yaşamadığım için konuşmam abes ise kurtuluş savaşını yaşamayan acun beyinde bu konuda konuşması abes olur.Malazgirt harbini ise Türkiyede kimsecikler konuşmamalıdır...Hayır...Kurtuluş savaşından malazgirte,malazgirtten çin-hindistan seferlerine kadar tüm Türk tarihi üzerine her Türk gencinin konuşmaya hakkı vardır vede konuşmalıdır.Yaşadıklarınıza ve yaşınıza saygım sonsuzdur ancak lütfen biraz insaflı davranın.Yaşamadığım için neden konuşma hakkımda olmasın?
Yapılan darbe sonucu ogünler kurtarılmış, kısa vadeli planlar yapılmış Türkiye için geçerli olan tehlikeler ileri bir tarihe ertelenmiştir.
12 Eylül günü kan durdurulmuştu.Yeni gençlerin sağ ya da sola bulaşmaması için akıllarına din gelmiş olmalı.Gençler dine yönelirse akıllarına başka şey gelmez diye düşündüler.Kısaca sorunlara kesin çözümler üretmek yerine ,sorunlara farklı boyutlar kazandırılarak ,tehlike dahada büyütülerek ötelendi.
Evren'in konuşmalarından örnek;Tanrısı bir, Kuran'ı bir, peygamberi bir, aynı sesleniş ve yakarışla namaz kılanları birbirinden koparmaya imkan yoktur."(age. 15 Ocak 1981, Konya konuşmasından )
Sanırım Evren'in en büyük hatası Atamızı taklit etmeğe çalışmaktı.
12 Eylül sehpalarında uçmağa varan aziz şehitlerimizi, rahmet ve şükranla yad ederiz.
Mekanları uçmak olsun.
Türk ırkı sağolsun!!!
Kenan Evren'in denge ve eşitlik(!) namına: " bir sağdan, bir soldan astırıyorum, asmayıp da besleyelim mi? " sözleri hala kulaklarımda çınlıyor.
12 Eylül'ün her türlü kıyım ve işkencelerinden nasibini almış birisi olarak, söyleyeceğim şey şudur:
İhtilal yönetimi Türk Milliyetçilerini esir kamplarından geri kalmayan yerlerde tuttu, dövdü, çarmıhlara gerip insan vicdanın kaldıramayacağı işkenceler yaptı, yarı aç yaşattı, hürriyetini gasbetti, kötü yaşam koşulları nedeniyle, onlarca Türk evladının yaşamlarını yitirmesine neden oldu, denge ve eşitlik(!) namına: " bir sağdan, bir soldan astırıyorum, asmayıp da besleyelim mi? " diyerek civanlara kıydı...
Olsun, bu bizim memleketimizdi.
Memleketin zindanları bile kutsaldı...
Güneşler, dar ağaçlarının üzerine doğmuştu...
Varsın doğsun, zaten vatana kurban değilmiydik?
Dövüyorlar, hakaret ediyorlar, esir muamelesi yapıyorlardı...
Varsın olsun; devletimizdi, babamızdı; belli ki babamız bizi, terbiye etmek istiyordu.
…………
…………..........
Hepsine eyvallahtı...
Lakin; iş bundan ibaret ve bizim bildiğimiz gibi, değildi.
Ellerimize kalın iddianameler tutuşturulup "anayasal düzeni değiştirip, devleti yıkmaya,......" suçlarına muhatap bırakmışlardı.
İşte bu olmamıştı. Böyle bir şey olamazdı, olmamalıydı!!!
Evet olmamalıydı!..
Ama, olmuştu…
Bir Türk evladı uğruna öldüğü devleti yıkmakla, nasıl suçlanabilirdi?
İşte bu acı gerçek Türk Milliyetçilerini yıkmış ve o zaman ölmüşlerdi....
Her şeye rağmen Türklük ve Türk vatanı var olsun...
Bu memleketin zindanları, idam sehpaları, mezarları bile kutsaldır…
Türk ırkı sağolsun!!!
TTK.
Üçoklu Börü Kam Ağabeğ, 13 yıl önce özetlediğin gibi. Bunu somut anlayabilecek kadar bizim yaşımız yetmez. Senin yanında bize söz hakkı bile düşmez.
Türk Irkı Sağolsun!
13 yıl önce bugün yaptığım bir paylaşım.
Hâlâ aynı duygu ve düşüncedeyim.
1970’li yıllarda CIA’nın Türkiye şefi olan Paul Henze TSK da Amerikancı olarak bilinen generallerle yakın ilişki içindeydi.
CHP li Kasım Gülek ve şu günlerde fetöcü olduğu iddiasıyla hakkında takibat devam eden meşhur istihbaratçı Enver Altay'lıyla çok sıkı ilişkisi vardı.
Çok ilginçtir CHP li Kasım Gülek'in cenaze namazını Fetö elebaşısı kıldırmıștır. Bunu da bir bilgi notu olarak yazmış olalım.
Paul Henze'nin 12 Eylül darbesinin yapıldığı gün, ABD Başkanı Jimmy Carter'a giderek;
"Our boys did it" ‘Bizim çocuklar başardı’’ dediği bir döneme damgasını vuran ve Kenan Evren ve cuntacıların neye hizmet ettiklerini ortaya koyan en güçlü delildir.
Zaten darbeyi yapan cuntacılar, darbe bildirilerinde “NATO dâhil bütün ittifaklarımıza ve taahhütlerimize sadığız” diye kendilerine destek veren dış güçlere bağlılık sözünü en baştan vermişlerdi.
12 Eylül darbesinin yegane amacı; her türlü emperyalizme dur demek azim ve kararlılığında olan ve hem taban ve hem de siyasi olarak kadrolașan ve yükselen Türk Milliyetçiliğini engellemektir.
12 Eylül'ü anlamak için bunları bilmek ve unutmamak gerekir.
Ne mutlu Türk doğup Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla...
Çağrıbey.
Varlığımız, Türk varlığına armağan olsun. :prbay