Türkçü Turancı Otağ
		TÜRKLÜK ve TÜRK DÜNYASI OTAĞI => TÜRK - TURAN DÜNYASI => Konuyu başlatan: Kök-Börü - 09 Nisan 2007
		
			
			- 
				ÜLGEN
Altay Şamanistlerinin dua ve İlahilerinden anlaşıldığına göre en büyük tanrıları ya da Tanrı'ya verdikleri ad 
Ülgendir. Güney Altaylı Şamanist Türkler Ülgen'e Kuday 
(farsça Hudâ sözünden gelir) derlerken, kuzeybatı Moğolistan'da yaşayan Soyutlar 
Kayra Kan (Kayra Han) diye adlandırırlar. Öteki Altay Türkleri Tengere Kayra Kan deyimini de kullanırlar. Ancak, kam (şaman) 
dualarından anlaşılabildiği kadarıyla Kayra Kan sözcüğü belirli bir Tanrı ya da 
ruhun adı değil, büyük ruhlar için kullanılan bir sıfattır. Ülgen adı, geç 
dönemlerde Bay Ülgen (Zengin Ulu) olarak da kullanılmıştır.
Yalnız, baştan belirtmek gerekir ki, 
Altay Türkleri'nin Ülgen'i ile Eski Türkler'in Kök Tengri'si (Gök Tanrı) 
arasında belirgin farklar vardır. Tanrı Ülgen'i, büyük devletler kurmuş ve ileri 
bir toplum düzeyine ulaşmış Türkler'in tek ve ulu yaratıcısı olan Gök Tanrı'nın, 
daha geri düzeyde kalmış ve büyük devletler kuramamış Türkler'deki az ya da çok 
değişmiş biçimi olarak düşünebiliriz. Mesela Eski Türkler'de Gök Tanrı'nın 
çocuğu yoktur; Ülgen'in ise 7 oğlu, 9 kızı olduğundan söz edilir. Belki de 
bunlar, melek türünden yaratıklar olup halk düşüncesinde Ülgen'in kız ve 
oğulları durumuna gelmişlerdir. Kimi Türkologlara göre de, Ülgen ilk başlarda 
ikincil bir Tanrı iken, sonraları Gök Tanrı'nın yerine geçmiştir. Zaten, Gök 
Tanrı'nın yerine kullanıldığı kabul edilen Ülgen adının gerçekte Gök Tanrı olup 
olmadığı pek belirgin değildir. Şamanizm konusunda derin araştırmaları olan 
Mircea Eliade bu konuyla ilgili olarak şunları söyler   
...verilen özellikleri göğe ilişkin olmakla birlikte, bu tanrının net olarak 
ve öteden beri bir yüce gök tanrısı olmadığına inanmak için nedenler vardır. 
Bay Ülgen daha çok bir atmosfer (hava durumu) ve verimlilik/doğurganlık 
tanrısı gibi görünüyor. Çünkü eşi ve çok sayıda çocuğu vardır; sürülerin 
çoğalması ve ürünlerin bol olması onun elindedir... Evrenin yaratılışı ve 
dünyanın sonu gibi konulardaki mitlerde baş rolü hep Tengere Kayra Han 
oynar; Bay Ülgen ise burada hiç yer almaz... Bu olgu, bir atmosfer (ve 
tarımsal dinlerde verimlilik) tanrısının yavaş yavaş bir gök tanrısının 
yerini alması, dinler tarihinde oldukça sık rastlanan bir olgudur..
Ülgen sözcüğünün kökeni hakkında 
çeşitli görüşler vardır. Günümüz Kırgız ve Kazak Türkçesi'ndeki ülken 
sözcüğü;büyük, ulu; anlamlarını verir. Buryat Moğolcası'nda ise ülgen 
kelimesi yerin sıfatı olarak ülgen jixe daida; (ülgen ulu yer) olarak 
kullanılır ve aşağı yukarı ;anamız yağız yer; anlamına gelir. Buna bağlı olarak 
kimi araştırmacılar, eski şamanizmde Ülgen sözcüğünün yer ruhunun/tanrısının adı 
olduğunu öne sürmüşlerdir (?). Fakat bu sözcük Eski Türkçe'de kuvvetli bir 
olasılıkla ;büyük; ve;ulu; anlamlarını ifade diyordu. Ülgen sözcüğü, Tanrı'nın 
adı olarak yalnızca Altay Türkleri'nde korunmuştur..
Erlik'e karşıt olarak iyiliği 
simgeleyen Ülgen Ay, Güneş ve yıldızlardan çok daha ötelerde yaşar. Ülgen'in 
bulunduğu yere uzanan yol zorludur ve engellerle doludur. Bu zorlu yolu ancak 
bir kam (şaman) aşabilir. O'nun katına giden yolda dokuz ya da yedi engel 
(buudak) bulunur. Ülgen'in katına giden bu yol ancak erkek kamlara, o da ayin 
yaptıklarında, açıktır. Bununla birlikte erkek kam bile ancak beşinci engel olan 
Demir Kazık (Altın Kazık, Kutup Yıldızı) yıldızına değin ulaşabilir ve oradan 
geri döner.
Göğün dokuzuncu katında oturan (7 veya 
16. katta oturduğu da rivayet edilir) Ülgen Han'ın altın kapılı bir sarayı 
(örgö) ve altından bir tahtı bulunmaktadır. Eski Türkler'in Gök Tanrısı gibi 
Ülgen'in de yapılmış belli bir tasviri yoktur; ama Ülgen insan biçimli olarak 
düşünülür. Ülgen'in birçok sıfatı vardır. Ülgen'in sıfatları arasında şunlar 
sayılabilir: Ak Ayas (Ak Ayaz), Ayas Kan (Ayaz Han),Küngürtçi (Gürültücü [gök gürlemesi]),Küygekçi 
(Yakıcı), Yalgınçı(Yıldırımcı),Yayuçı (Yaratıcı).
Öncesiz ve sonrasız olan Ülgen,yaratıcıdır; bütün varlıkları yaratan O'dur. Ayı, Güneş'i yaratan, onlara biçim 
veren, ateşi var eden, insanlara ocaklarını tutuşturup veren, sacayaklarını 
ocaklara yerleştiren O'dur. Altay Türkleri, yedi göbek atalarının Ülgen'e saygı 
gösterdiklerini, yer yaratılalı beri O'na baş vurduklarını, taptıklarını 
söylerler. Göklerden dökülen rahmet yağmurları O'nun ağzından akan sudur. Ayı ve 
Güneş'i hareket ettiren, ak bulutları bir ülkeden bir ülkeye aşıran O'dur. Hava 
olaylarını düzenleyen, yıldızları yöneten de O'dur. Gökkuşağını, bütün insanları 
ve insanların yaşayacağı yerleri yoktan var eden O'dur..
Üç, altı, dokuz, ya da on iki yılda bir 
tören yapılarak, Ülgen'e üç yaşında ak bir kısrak kurban edilir. Mircea 
Eliade'ye göre, Ülgen'e kurban sunulması O'nun Gök Tanrı olmadığının 
belirtisidir. Çünkü, yine ona göre, başlangıç dönemleri dışında Gök Tanrı'ya 
kurban sunulmamıştır. Ancak Eliade'nin göz ardı ettiği noktalar vardır: Hunlar 
ve GökTürkler, Gök Tanrı'ya inanırlardı ve ona periyodik olarak kanlı kurbanlar 
sunarlardı. Hun ile GökTürkler'in çağları da Türkler'in başlangıç dönemi 
değildir...
ÜLGEN'İN OĞULLARI ve KIZLARI
Ülgen'in yedi (bir rivayet göre de dokuz) oğlu vardır. Bunlar sırasıyla şunlardır:
Buura Kan (Pura Kan)
Yaşıl Kan
Burça Kan
Karakuş (kartal)
Baktı Kan (Paktı Kan)
Er Kanım
Bunlar göklerde bulunurlar; Ülgen'in 
gövdesinden ayrılmışlardır. Ülgen'in oğulları da kendisi gibi iyi birer ruhtur. 
Onların adına yapılan tören ve ayinler, Ülgen'e yapılanlardan farksızdır. Ancak, 
bu ruhlar için töz ya da yalama yapılmaz. 
Ülgen'in oğulları gökte bulunurlar. Altaylılar'dan her oymak, bunlardan birini 
kendi boyunun koruyucusu sayar.
Ülgen'in kızları özel ad taşımazlar. 
Ülgen'in sayıları dokuzu bulan kızları, Akkızlar ya da Kıyanlar denilen esin (=ilham) perileridir; ayin sırasında kamın ay 
gibi kulağına kişi olup söylerler, kam'a esin verirler. Bu kızları simgeleyen 
kukla biçimli tasvirler, manyak adı verilen kam giysisinin üzerine yerleştirilir.
ÜLGEN'İN YARDIMCI RUHLARI;
Yayık:İnsanlarla Ülgen arasında aracılık yapar. İnsanları kötü ruhlardan korur. "Ayaz 
Kan'dan, Ay ve Güneş'ten bir parçadır. Ayin sırasında kam göklere, Ülgen katına 
kurbanın canını götürürken Yayık'ın korumasında gider. Yayık, kam dualarında 
şöyle tarif edilir:
Ülgen beyding yarlıkçısı,Ülgen beyin buyrukçusu,Kızı bulut kuyuluu ,Kızıl Bulut sırmalı Kuba 
yalgın kamçıluu,Boz alev kamçılı Kızıngıluu tizginlüü ,Gökkuşağı dizginli
Tengerede til alışkan Ak Yayık,Gökten haber alan Ak Yayık...
Suyla:İnsanları korur ve yerde bulunur. Gözleri otuz günlük uzaklıktan görür ve at 
gözlerine benzer. Ay ile Güneş'in kırıntılarından yaratılmıştır. Görevi, 
insanların yaşamında olacak değişiklikleri bildirmek, insanları göz altında 
bulundurmaktır. Ayin sırasında kam göklere ya da yer altına giderken Suyla, 
kam'a yolda saldıracak kötü ruhları kovar, Yayık ile birlikte kurbanın canını 
göklere götürür. Ayin sırasında Suyla için saçı olarak (rakı) kullanılır.
Karlık:Suyla'nın en yakın arkadaşıdır. Suyla ile birlikte görünür ve onunkine benzer 
görevleri vardır. Onun adına, duman çıkması için çadırın tepesindeki açıklıktan 
ocaktaki ateş üzerine su serpilir.
Utkuçı:Göklerde bulunur, yeryüzüne inmez. Görevi, Ülgen'e kurban sunmak üzere 
göklere çıkan kamı Demir Kazık (Altın Kazık, Kutup Yıldızı) yanında karşılamak 
ve Suyla ile görüşüp kamın isteklerini Ülgen'e bildirmektir. Sunulan kurbanı da 
alarak altın tahtında oturan Ülgen'e takdim eder. Unvanı,Ülgen beğin elçisi; 
dir (Ülgen biiding elçisi).
Kızagan:Ülgen'in hizmetinde bulunan ruhlardan biri.Mergen:Ülgen'in hizmetinde bulunan ruhlardan biri.
			 
			
			- 
				
Güney Altaylı Şamanist Türkler Ülgen'e Kuday (farsça Hudâ sözünden gelir) derlerken...
"Tanrı" anlamına gelen:
Hudâ / Hüda (Farsça) = Kuday (Türkçe) = God (İngilizce) eş kökenlidir!
God (İng.) = Gott (Alm.) = Huta (Sanskritçe)