Türkçü Turancı Otağ

GENEL KONULAR OTAĞI => GÜNCEL => Konuyu başlatan: TÜRK-KAN - 27 Kasım 2007

Başlık: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: TÜRK-KAN - 27 Kasım 2007
Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir

MHP içinde bile en uçtaki milliyetçilerden olan Mehmet Gül, “Dağda ölen PKK’lılar da bizim şehidimizdir” dediğinde, yanlış duydum sanıyorum. O devam ediyor, Atatürk’ün Anzakların annelerine söylediklerini hatırlatarak; “Onlar artık bizim de evlatlarımız.

Çünkü onların anne babaları bizim vatandaşımız. Çocukları kandırılmış, dağa çıkmış... Sonunda da bedelini canıyla ödemiş. Onlar artık bizim şehitlerimiz!”

Kürt sorunu nasıl çözülür?

Gazetenizdeki söyleşide DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş diyor ki, ’Bugün Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında yeni bir Ortadoğu yaratılmak isteniyor. Bu yaşanan Ortadoğu krizidir. Aslında bizim sorunumuz yok. Bu emperyalizmin bir oyunu...‘ Çok doğru diyor. Bugüne kadar 29 Kürt isyanı oldu diyenler var. Hiçbiri Kürt isyanı değil ki! Birincisi Şeyh Bedirhan isyanı, merkezileşmeye karşı. Şeyh Ubeydullah isyanı, Batılıların tezgâhladığı bir isyan. Şeyh Sait bir Kürt isyanı deniyor. Ama Şeyh Sait kendisi Zaza. Üstelik İslam adına, şeriat adına isyan ettiğini söylüyor... Ben PKK’lıların ve DTP’lilerin bir kısmının Büyük Ortadoğu Projesi’nin ne anlama geldiğini, Ortadoğu ve İslam ülkeleri üzerinde Amerika’nın ve diğer emperyal güçlerin hangi tezgâhları kurmaya başladığını kavradıklarını görüyorum. Bu olumlu bir gelişme.

Siz 2003’te ‘Amerika artık Türkiye’yi stratejik ortak değil stratejik hedef olarak görüyor’ demiştiniz. Ya bugün?

Bakın, Amerika 17 yıldır Kuzey Irak’ı kendi istediği gibi şekillendirmeye çalışıyor. Son savaşa da 500 milyar doların üzerinde para ayırdı. Bölgede güçlü Türkiye onların menfaatlerine aykırı. PKK ise ellerindeki bir koz. Niye bu kozu bıraksınlar ki!

Ama anlaşmaya varıldı, Amerika PKK’yı bitirmek için yardım edecek deniyor...

Amerika sana bu imkanı tanır mı? Soğuk savaş bitti, müttefiklik, NATO, hepsi yeniden değerlendirmeye alındı ve Türkiye gözden çıkartılır bir ülke oldu. Amerika stratejisini ortaya koydu, sana sormadı. Sen Amerika’nın koyduğu stratejiye ortak olayım diye debelenirken, o ’Hayır, seni ihtiyacım olduğu zaman part-time değerlendiririm’ diyor. Şimdi bize ihtiyaç var, yarın yok. İran ve Suriye meselesi olmasa Türkiye’ye bu kadar da taviz vermezlerdi. Amerika’ya, ‘Kurduğun sistemi yık’ diyoruz. Yıkmayacak. Tabii elinden gelirse...

Nasıl?

Ülkemizdeki bu direnç ve birlik süper güçleri de geride bırakır. Şırnak’ta, Hakkari’de, her tarafta, bunun ipuçlarını görüyoruz. Türk milleti, Gürcüsü, Türkü, Kürdü, tümüyle artık şuna inandı; ‘Bizi bölmek istiyorlar. Bizi birbirimizden ayıracaklar.’ Bunu DTP’lilerin içinde de bazılarının anladıklarını düşünüyorum. Selahattin Demirtaş onlardan biri... Aysel Tuğluk onlardan biri... Bazıları ise anlamak istemiyor.

Kürt komşularımıza sahip çıkalım!

DTP kapatılmamalı o zaman?

O ayrı. Demokrasi açışından farklı bir bakış getirebilirsiniz. Ama hukukun üstünlüğü açısından kimse mazur görülemez. DTP, kapatılmasını istemiyorsa kapatılmayacak gibi davranacak.

DTP’nin kapatılması tam da barış derken sorunu derinleştirmez mi?

Hukuki açıdan bu şart.

Peki ne yapılmalı?

Kendi insanımıza daha çok sahip çıkacağız. Sevindirici olan bir şey var. Hiçbir yerde PKK’dan dolayı Türk ve Kürt çatışması olmadı. Zaten 700 bin Kürt ve Türk evliliği var. Herkes bütünleşmiş. Ben bu yaşananların geçeceğini düşünüyorum. Direnmemiz lazım. Kürdü, Türkü, Lazı, Hakkari’den Edirne’ye bütün millet ayağa kalktıysa bunu durdurmaya da gerek yok.

Başbakan’ın açıklamaları aftan yana...

Sonra tam öyle söylemediğini izah etti. Bakın, eve dönüş yasası bile sadece 25 kişinin teslim olmasını sağladı. İçeriden çıkan PKK’lıların büyük bölümü de Kandil’e gitti. Yani ‘af’ diyorsunuz, ‘Meclis’e gelin’ diyorsunuz. Ama Meclis’e gelmenin belli kuralları var. Siz suçluyu, terörün elebaşlığını yapmış insanı Meclis’e getiriyorsunuz. Mahkemelere giderler, cezalarını çekerler. Tabii ki hafifletici cezalar söz konusu olabilir, zaten teslim olana pişmanlık yasası uygulanıyor. Ama bebekleri bile şehit edenler, toplumu acılara boğanlar cezalarını çekmezse bütünleşme olmaz. ‘Ben artık iyi düşünüyorum, affedin!’ olmaz. Yani seni şahsi olarak benim affetmem mümkün olabilir. Ama o şehitlerin yakınları seni nasıl affedecek?

Affedilmezse barış mümkün olabilir mi?

Herkes yaptığına katlanacak. ‘Ben bunu yaptım, pişmanım, cezamı çekeceğim’ diyecek. Yani sen bütün topluma zulmetmişsin. Kürt ve Türk’ün birbiriyle bağını çözmeye çalışmışsın. Ama Allah’a çok şükür ki, bugün Hakkari’de de insanlar ellerine bayraklarını alıp sokağa çıkıyorlar... İdil’de geçen gün 250 genç, 10’u Hristiyan, tıpkı Yozgat’taki gibi halaylarla uğurlandı askere. Şehit olan askerlerimize bakarsanız yarıya yakın Doğulu. Yani Kürt, Türk demeden, Çanakkale Savaşı’nda savaşır gibi teröre karşı bir mücadele var... Üstelik de 30 bin insan ölmüş bu uğurda.

30 bin insan içinde sadece asker yok ama. Büyük bölümü de PKK’lı...

Dağda ölen PKK’lılar da öldükleri andan itibaren bizim şehidimiz. Atatürk nasıl ki Çanakkale’de savaşırken ölen Anzaklar’ın anneleri geldiği zaman, ’Artık onlar bizim de evlatlarımızdır’ diyor. Onun gibi PKK’lıların anne babaları da bizim vatandaşımız. Çocukları kandırılmış, dağa çıkmış. Sonunda da bedelini canlarıyla ödemiş. Onlar artık bizim şehitlerimiz. Biz toplum olarak Hakkari ve Edirne’yi farklı tutamayız! Onların hepsi bizim vatandaşımız. Herkes bunu yüksek sesle söylemeye başlamalı. Ve eğer komşusu Kürtse onu daha çok sahiplenmeli. Çünkü bizim gücümüz şehit verebilmekten geliyor. Amerika’da, 30 asker tabutta gidiyor diye ülkelerine millet ayağa kalkıyor. Biz hâlâ İdil’de bile davul zurnayla yolluyoruz çocuklarımızı askere.

Nazım’a fazla yüklenmişim

Nazım Hikmet’i eleştiren bir kitap yazdınız. ’Nazım Memleket mi?’ diye... Peki sizi etkileyen dizeleri oldu mu?

Ben Nazım Hikmet’in şair yönüyle ilgili bir şey söyleyecek durumda değilim. O farklı bir konu. Onun, ’Dört nala gelip Uzak Asya’dan... Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan... Bu memleket bizim’ diye başlayan meşhur bir şiiri var. Bir de ağaçlar, kardeşler dediği...

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür... Ve bir orman gibi kardeşçesine...

Evet, o... Hatta onun Kuvvayi Milliye Destanı çok güzel ama maddi hatalar var içinde. Bunları kitabımda da yazdım. Beni Nazım’dan çok millilik ve gayrimillilik ilgilendiriyor. Ben milli komünistleri, Mustafa Suphi de dahil olumsuz bulmuyorum. Onlar bir alternatiftir. Ama enternasyonele, yani Sovyetler’e çok fazla biat eden, Türkiye’yi ikinci, üçüncü sınıfa atan yapıya karşı olduğum için eleştirdim Nazım’ı. Yoksa ona, NATO’ya girişimiz hakkında söylediklerinden ötürü fazla yüklendiğimi düşünüyorum. Nazım Hikmet’in o dönemde bunu Sovyet ağzıyla söylemesini kabullenemiyorum.

Ne diyor NATO’yla ilgili?

Kore’ye niye gittin? Ey Mehmet, dön evine dön diye şiirleri var...

Haklı mıymış?

Şu anda haklı ama haksızlığı şurada; o dönemde Amerika bizim için tehdit değil, ama Sovyetler tehdit. Boğazları istiyorlar falan... Türkiye de mecbur kalıyor Amerika’ya. Yani ehven-i şer kabul ediliyor Amerika. Onun için de fedakarlık yapması gerekiyor Türkiye’nin; Kore’ye gidiyor. Türkiye açısından bir zaruret gibi bu... Nazım’ın Amerika’ya çatmalarının, eleştirilerinin doğru olduğunu biliyordum da bugün daha iyi anlıyorum.

Askerlerin hatası Evren mantığından kaynaklanıyor...

Artık askerler bile Kürt sorunu konusunda hata yaptık, onları yok saydık diyorlar...

Hayır, askerlerin hatası ondan kaynaklanmıyor. Askerlerin hatası Kenan Evren mantığından kaynaklanıyor. Amerika’nın eski Başkanı Carter diyor ya, ’Bizim çocuklar, iktidarı ele aldı, işe el koydu!’ Evren de öyle düşündü. Bu Amerikan mantığı... Büyük Ortadoğu Projesi’nin ön hazırlıkları bunlar. Düşünün federasyon benzeri şeyleri bugün bile savunabiliyor Kenan Evren. Ne badireler atlatmışız? Diyarbakır’da pek çok işkence yapıldı. O dönemde Kürtçeyi yasaklamanın bir anlamı var mıydı?

Diyarbakır cezaevindeki insanlar kendilerini ziyarete gelen ve tek kelime Türkçe bilmeyen anne babalarıyla bu yüzden yıllarca konuşamadılar...

Öyle. İnsanlar konuşacak. Bu bir lehçedir. Türk milletinin ona bir tepkisi yok ki! Türkiye’nin resmi dili Türkçedir. Onun dışında tabii ki herkes istediği dili konuşabilir. Ama DTP’lilerin istediği gibi Kürtçeyi eğitim dili haline getirmek, dil farklılığını kurumlaştırmak anlamına gelir. İki dilli olduğunuz zaman otomatikman iki milletli olmaya başlarsınız... Ama o dönemin basiretsiz yöneticileri adeta bugünkü zemini hazırladı.

Peki siz o dönemde de böyle mi düşünüyordunuz?

Biz de aynı işkencelerden geçtiğimiz için doğru yapılmadığını görüyorduk. ‘Onlar hain, siz vatanperversiniz’, böyle bir mantık olmaz. Yani orada devlet teröre bir ivme kazandırdı. Onlara bir koz verdi. Zaten sorun vardı, Kürtler birden kitlenme imkanı buldular. Bilinçsiz yöneticiler tarafından zulümler yapıldı. Oysa ben daha çocuk yaşta Genç Ülkücüler Teşkilatı’na girdiğimde, ’Türklerle Kürtler aynı milletin evladıdır’ diyordum. Şimdi de bu fikrimi geliştirerek sürdürüyorum...

Doğrusu aynı milletin değil, aynı ülkenin evladıdır demek olmaz mı?

Hayır. Çünkü milletleşme farklı bir olgudur. İşte Selahattin Demirtaş’ın dediği gibi, Amerika 250 yılda millet oluyor da, biz nasıl olamıyoruz? Bırakın daha önceki etnik süreçleri, Kürt-Türk ayniliğini, bin yıldır İslam inancıyla yoğrulmuşuz. Üç devlet kurmuşuz; Selçuklu, Osmanlı, Türkiye Cumhuriyeti... Üç devlette bir arada olmuşuz. Aynı savaşları, aynı mücadeleleri vermişiz. Bugün hâlâ aynı değiliz diyoruz. Demek ki, bir yanlışlık var.

Herkes hata yaptı

‘Din kardeşliği bir çimentoydu ama artık o da zayıflıyor’ demişti Abdülmelik Fırat...

Zayıflatılmak isteniyor olabilir. Ama hiç de zayıflamadığı anlaşılıyor. Hakkari’de eline Türk bayrağı almış vatandaşımız, ’Aynı Kuran’a, aynı dine, aynı Allah’a inanıyoruz. Biz ayrı değiliz!’ diyor. Demek ki yapacağımız şey, buluştuğumuz ortak noktaları geliştirmek ve bu konuda eksiklerimiz varsa gidermek olmalı.

Askerlere dönersek...

Ben de hata yaptıklarını kabul ediyorum. Ama sadece onlar değil herkes hata yaptı. Mesela Türk devleti 1990’dan itibaren Kuzey Irak’taki oluşuma katkıda bulunmadı mı? 5 bin peşmergeyi biz eğitmedik mi? PKK’yla mücadele edecek diye... Pasaportlarını biz vermedik mi? Hatta birbirleriyle kanlı bıçaklı olan Talabani ve Barzani’yi biz barıştırmadık mı? Onların milli birlik ve bütünlüğüne hizmet etmedik mi? Onlara günde 1 milyon dolarlık bir sınır ticaretiyle imkan tanımadık mı? Bu hata değil mi? Amerika’nın etkisinde kalan insanlar kanalıyla oldu bu. İçinde askerler de olabilir. Ama bütün bu gerçeklerden sonra ordumuz çok tecrübelendi. 23 yıllık bir hata var ama sonuçta o hatalardan ciddi ders almış bir Türk ordusu var. Bugün orduya Kuzey Irak’a girme müsaadesi verildi aslında. Girmeyip, hazırlık yapıyorlarsa eğer, bu hata yapma endişesinden ve işin sonucunu çok iyi hesaplamalarından kaynaklanıyor. -BİTTİ-

Röportaj: Mine Şenocaklı


 Ümmetçi Sentezci Mhp'nin ve artıklarının durumu böyle... Biz Türkçülere olmadık iftiralar atan kapıkulu itleri, milletvekiliniz ne demiş ?... Daha evvelde canlı yayında Malazgirt Savaşı'nı 50.000 kürt süvarisi sayesinde kazandığımızı zırvalamıştı.

 Türk askeri'ne kurşun sıkan, pek çok Türk'ü şehit eden eli kanlı kürt terör örgütünün leşlerine "Şehitlerimiz" diye hitap ediyor.

 Ammavelakin siz bunada bir şey uydurursunuz. Sizin teranelerinizi ezberledik artık...

 Hala gerçeklere gözlerini yuman, Mhp'yi savunan ahmaklar ! Sizde devekuşu misali toprağa soktuğunuz kafanızı, dışarı çıkarın! TÜRK Milliyetçisi iseniz TÜRK gibi davranın ! Kürdofil hainlerin kapıkulluğunu bırakın !

 
Başlık: Ynt: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: Tula - 27 Kasım 2007
Ben  şimdiye  kadar  MHP'nin   21.yy'a yakışır
            gerek ekonomik (ör: dış ticaret  açığı, sermaye piyasası sorunları, orta ölçekli girişimcilere üretim girdisinde  yaşadıkları  sorunlar)
            gerek sağlık ( ör:ülkemizde  ilaç maaliyetleri, dengesiz  istihdam, ambulans  hizmetleri)
            gerek turizm  (ör: cruise turizminde  vergi sorunları,  herşey dahil sisteminin otelcilerie  negatif  etkisi)
            gerek  eğitim
            gerek istihdam  sorunları
            ve  aklınıza  gelebilecek  en hayati konularda bile  "AKILCI"  siyaset  üretebildiğine  rastlamadım.Bir Türk ırkçısı olarak  akılcı olmam ve  sorunlara çözüm bulabilmeye  çalışmam genlerimde  yazılı. O nedenle  bu tip  hamaset  edebiyatı ile  irrasyonel  söylevler  veren  ve  Türk ırkçılığının haklı seviyesinin  altında  politikalar  geliştiren bu partiye hayatımda  oy atmadım
Başlık: Ynt: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: Kurtkaya - 27 Kasım 2007
Ben  şimdiye  kadar  MHP'nin   21.yy'a yakışır
            gerek ekonomik (ör: dış ticaret  açığı, sermaye piyasası sorunları, orta ölçekli girişimcilere üretim girdisinde  yaşadıkları  sorunlar)
            gerek sağlık ( ör:ülkemizde  ilaç maaliyetleri, dengesiz  istihdam, ambulans  hizmetleri)
            gerek turizm  (ör: cruise turizminde  vergi sorunları,  herşey dahil sisteminin otelcilerie  negatif  etkisi)
            gerek  eğitim
            gerek istihdam  sorunları
            ve  aklınıza  gelebilecek  en hayati konularda bile  "AKILCI"  siyaset  üretebildiğine  rastlamadım.Bir Türk ırkçısı olarak  akılcı olmam ve  sorunlara çözüm bulabilmeye  çalışmam genlerimde  yazılı. O nedenle  bu tip  hamaset  edebiyatı ile  irrasyonel  söylevler  veren  ve  Türk ırkçılığının haklı seviyesinin  altında  politikalar  geliştiren bu partiye hayatımda  oy atmadım


MHP Türk Milletinin genetik yapısını ve düşünce sistemlerini temelinden sarsacak şekilde kurcalamalar yapan ve başta Türk Milli varlığı olmak üzere; Türk Milliyetçiliğin geleceği bakımından büyük tehlikeler arzeden bir tutum içerisinde olup bu tutumunu resmi anlayışı haline getirmiş bir partidir.
Yukarıda ki demeci veren Mehmet Gül ise köken olarak, kürdün bir çeşidi olan, zaza olup zazaların Türk Milli kimliği içerisinde yer alması gibi bir garebetle uğraşırken komikleşen ve saçmalayan genetik ve düşünme özürlü bir şahıstır.
Verdiği örneğin dağda gebermiş pkk lı kürt soysuzla bağdaşır hiç bir tarafı olmadığı gibi, bu tutumuyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin verdiği şerefli mücadeleyi ve şehitlik anlayışını bulandırıp, bir de utanmadan bu sapkınlığına, Başbuğ Atatürk'ü alet etmektedir.
Son olarak MHP ile de yollarını ayırmış olan bu sentezci zaza; kimliksizliğini ve gündemden düşüşünü farkedip, bu tür sansasyonel çıkışlarla, kendisine yeni bir yer edinip, gündemde kalmaya çalışmaktadır.

Tanrı Yüce Türk'ünü Korusun.
Başlık: Ynt: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: tungatonyukuk - 27 Kasım 2007
Bende Kendi kendime soruyor idim bu adam neden Partiden Kovuldu..dışarı saf a bırakıldı...

Mhp Böyle adamlardan medet ummamalı.

Türkçü bir Kişinin Başa geçmesi şart!
Başlık: Ynt: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: TÜRK-KAN - 27 Kasım 2007
Bende Kendi kendime soruyor idim bu adam neden Partiden Kovuldu..dışarı saf a bırakıldı...

 Mehmet Gül, Bahçeli'ye muhalefet ettiği için partiden uzaklaştırıldı. Kürdofillikten değil !. Ki Bahçeli'nin kendisi de kırolar için "Kürt kökenli vatandaşlarımız Allah'ın kutsal emanetleridir" diye basına açıklamalarda bulunmuştu.
 
 http://www.takvim.com.tr/2005/09/16/gnb104.html

Başlık: Ynt: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: tungatonyukuk - 27 Kasım 2007
Biliyorum Ağabeğ...

Hatırlattığın İçin teşekkür ederim:)
Başlık: Ynt: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: Çağrıbey - 27 Kasım 2007
(http://www.hunturk.net/forum/rsm/darbukator-memos-1196194474.JPG) (http://www.hunturk.net)

Darbükatör zaza Memoş, olmuş bunak zaza Memoş!!!
Darbükatör zaza Memoş aleni olarak suçu ve suçluyu övmek fiilini işlemiş ve Türkiye Cumhuriyeti Kanunları önünde, hapis cezasını gerektiren, bir suçun faaili olmuştur.
Umarım ki Cumhuriyet Savcılarımız, gereğini yaparlar..!

Ne Mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana...

Saygılarımla.

Çağrıbey

Başlık: Ynt: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: kızıltamu - 28 Kasım 2007
Ne dese beğenirdikki bu adamlar kürtleri bir Türk boyu yapmaya çalıştılar onları Allahın emaneti gördüler 1980 öncesi ülkücü harekette var olan ırkçı fikirleri ümmetçiliğe çevirdiler ki o yıllar kalpak takıp cizme giyip cenazelerde Bir Bozkurt Uçmağa vardı pankartlarını yazan bir siyasi görüş bu gün tamamen araplaştı ve kürtleşti  H. Nihal ATSIZ Atanın kitapları ona iftiralar atarak ocak tarafından yasaklandı.
Öyleki Maraşta çıkan kürt Türk çatışması zamanla Alevi Sünni çatışması diye yorumlanır hale geldi ki tesadüf oradaki kürtler alevidir ama sebep o değildir.
Üzerinde ayrıntılı düşünülecek olunursa bu gelişi güzel bir akışmı yoksa birilerinin Türkçülüğün önüne geçme çabasımı tartışılır.
Başlık: Ynt: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: sari_selim - 28 Kasım 2007
Yüce önder Atatürk çanakkale savaşı sonrasında çankkalede ölen düşman askerlerinin ailelerine bir mesaj yayınlatmıştır. O mesajda çankkalede ölenlerin bizim evlatlarımız olduğunu onlar ölelerek bizim askerlerimizin yaşamasına vesile olduğunu belirtmiş. Tam metni hatırlayamadım ancak pkk hain bir örgüt, pusu kuruyor, bölücülük yapıyor, Türk toprağında hak iddia ediyor. Teröristin ölüsüne bile tahammülüm yok ne şehidi, ne kardeşi, ne evladı. Eskisi gibi leşleri yakalım.
Başlık: Ynt: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: gurturk - 28 Kasım 2007
Bu şahıs aynaya bakınca nasıl bir yüz görüyor acaba?
Başlık: Ynt: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: motun yabgu - 28 Kasım 2007
    
MHP'liler inanamadı DTP memnun
Mehmet Gül'ün “Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir” çıkışı için kim ne dedi?

28.11.2007 10:05

Organ nakli sonrası farklı çıkışlar yapan eski MHP milletvekili Mehmet Gül’ün “Dağda ölen PKK’lılar da şehidimizdir” şeklideki sözlerine partili arkadaşları inanmak istemedi!
 
Bir söyleşide, “Dağda ölen PKK’lılar da şehidimizdir” diyen bir dönemin MHP içindeki en uç milliyetçilerinden Mehmet Gül’ün sözlerine MHP ve DTP’den yorum geldi.

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır: Yanlış anlaşılmadır ya da yanlış aksettirildi. Gül’ün geçmişini biliyoruz. Onun dışında söylediği sözlere katılıyorum.

Eski Sağlık Bakanı MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş: Gül’ün karaciğeri değişti. O yaşasın. Biz onu seviyoruz. “PKK’lılar şehidimiz” sözleri yanlış. Her ne kadar kandırılmış da olsalar PKK’lıların şehit olması mümkün değil. Olur mu böyle şey?

DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş: Gül’ün sözleri ilginç. Bir zamanlar oldukça uçta olan birisinin şimdi bunları söylemesine sadece ilginç diyebiliriz. Bunlar, MHP resmi ağızlarının görüşleri değil. Gül’ün kendi görüşleridir. Bu tür düşünceleri resmi ağızların söylemesi lazım. Mehmet Gül’ün söylemesi bir şeyleri değiştirmez. Bu ifadeleri bizden öte MHP’lilerin değerlendirmesi gerekir.
                   
         Eski saglik bakani,bildigim kadariyla,it soylu,yani asagilik irk mensubu,kürt kökenli,birisi olarak,mehmet gül isimli,serefsiz oglu serefsizi kiniyorsa,gerisini siz düsünün.Mehmet gül asla Türk olamaz,kani bozuk bir devsirmedir herhalde.TTK
Başlık: Ynt: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: DEDEM KORKUT_ASYA - 28 Kasım 2007
80 öncesinde Türklük Davasına gönül veren bir çok Ülkü Devi, o zamanda içinde bulunduğu teşlilattan ihraç edilmiştir. Çünkü söylevleri mhpnin düşüncelerine ters düşmüştür. Böyle bir babanın kızıyım...
İnandığı ÜLKÜ uğruna hiç birşeyi gözü görmeden, sevdalısına koşar gibi koşmuştur kavgaların ortasına...
Çoğu zaman anlattıklarıyla soluğumuzu keser ve bizlerinde kendisi gibi olması için elinden geleni yapar.

Şuansa kendi Milliyetçi olarak gösterenler ne yapmıştır, diye sormadan edemiyeceğim...
Darbuka çalarak mı yada kıroları kardeş gösterip üstüne üstlük ŞEHİT sıfatını yükleyerek mi VATANI, MİLLETİ savunucaklar.

Hafızası zayıf insanlar ne zaman yararlarını gördük ki kardeş olacaklar ŞEHİT olacaklar?
Bu sözleri söylerken hiç mi utanmadınız. hiç mi yüzünüz kızarmadı?

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK' ün sözleriyle destek bulacağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz...

Açık olan düşman mı daha iyidir, yoksa VATANIN ekmeğinden karnını doyuran sonra yediği tabağa pisleyen İTLER Mİ???

Biz bunları insanlık sıfatına bile yakıştıramazken kendini Milliyetçi gösteren, adamın zoruna bak...
Başlık: Ynt: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: tungatonyukuk - 28 Kasım 2007
Gerçekten halen daha üzülüyorum..Bu parti böyle olmamalı...
Başlık: Ynt: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: Atçeken Beği - 28 Kasım 2007
Gerçekten halen daha üzülüyorum..Bu parti böyle olmamalı...
Peki ya nasıl olmalıdır tungatonyukuk?Üzülmekle bir şey olmuyor.Biz,bu partiden ayrılalı neredeyse 40 yıl oldu.Artık üzülme zamanı değildir.
Başlık: Ynt: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: motun yabgu - 28 Kasım 2007
MHP'li Gül'den beklenen yalanlama
Bir röportajında 'PKK’lılar da bizim şehidimizdir' dediği yazılan eski MHP Milletvekili Mehmet Gül, röportajdaki sözleri söylemediğini açıkladı.
28 Kasım 2007 / 16:53
MHPli-Gulden-beklenen-yalanlama
MHP'nin önde gelen siyasetçilerinden Mehmet Gül'ün, dünkü Vatan gazetesinde çıkan röportajında yer alan, "Dağda ölen PKK’lılar da bizim şehidimizdir” sözleri gündeme bomba gibi düştü. Mehmet Gül'le konuşan Mine Şenocaklı da, röportaja bu sözleri duyunca 'yanlış duydum sandım' diye giriş yapmıştı. Sözleri kamuoyunda geniş yankı uyandıran ve MHP teşkilatlarında büyük tepki oluşturan, sözleri hakkında görüştüğümüz Mehmet Gül, Haber7.com'a yaptığı açıklamada, PKK'lılara şehit demediğini, kendisiyle röportaj yapan Mine Şenocaklı'nın sözlerini çarpıttığını söyledi.

SÖZLERİMİ ÇARPITTI
Söylediklerinin yanlış anlaşılmanın ötesinde, tamamen çarpıtma olduğunu ifade eden Mehmet Gül, "Ben böyle bir söz sarfetmedim. PKK'nın bölgede 30 bin insanımızı şehit ettiğini ve bunların arasında da bölgede yaşayan birçok insanımızın da olduğunu söyledim. 'PKK'lılar da bizim şehidimizdir' demedim. Benim bahsettiğim insanlar, bölgede yaşayan masum vatandaşalrımız. PKK, kadın, çocuk demeden binlerce masum insanı katletti. Benim şehitten kastım bu insanlardı. Fakat gazeteci arkadaş manşete flaş birşey taşımak için benim sözlerimi ya yanlış anlamış ya da çarpıtmış. Röportajın girişinde benden bu sözleri duyunca şaşırdığını yazmış. Madem şaşırmıştı da neden tekrar sormadı? Orhan Pamuk'la ilgili de ben bir satır konuştum. O, on yerde farklı farklı kullanmış" şeklinde konuştu.

ARADIM BANA DÖNMEDİLER
Röportajın yayınlanmasından sonra,hemen gazeteyi aradığını belirten Gül, " Mine hanım yerinde yokmuş. Ulaşamadım. Yazı İşleri Müdürü Barbaros beyle görüştüm. beni arayacakalreını söylediler ama daha arayan falan olmadı." dedi.

ŞEHİTLERİMİZE İHANET ETMEM
Kendisine gelen tepkilerle de cevap veren Gül şunları söyledi: "Ben sözlerime sahip çıkan ve ne söylediğini bilen birisiyim. Bu başıma gelen ilk değil. Fakat bana tepki gösteren arkadaşlar benim böyle bir söz söyleyemeceğimi bilmeliydi. Yılların Mehmet Gül'ü böyle b saçma sapan bir laf eder mi? Ben geçmişimi nasıl silerim? Mücadelemi nasıl yok sayarım? PKK'lılara şehit diyerek verdiğimiz binlerce şehide ve şehitlik makamına ihanet etmiş olacağımı ben iyi biliyorum."
Başlık: Ynt: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: [Hun Türk] - 28 Kasım 2007
Gerçekten halen daha üzülüyorum..Bu parti böyle olmamalı...

Üzülmeyeceksin, geçmişte isyan bayrağı açanın kafasını kopartıp, bugün bunu yapamıyorsak bazı şeyleri de kendimizde aramak gerek. Bunun gibi soysuz kürdofil çokça çıkacaktır.
Başlık: Ynt: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: Mete Saltuk - 28 Kasım 2007
Gerçekten halen daha üzülüyorum..Bu parti böyle olmamalı...

Değerli tungatonyukuk Kardeşim;

Geçenlerde (bir konu ararken, hangi site olduğunu bilmiyorum) bir siteye girdim. MHP'ye yakın bir siteydi. Forum bölümünde 'kürtlerden ülkücü olur mu?' diye bir konu tartışılıyordu. Garip olan bu değil. Gelen mesajlarda 80'li yıllarda yaşanmış(!) kürt ülkücülerin yaptığı kahramanlıklar anlatılıyordu. Hatta kürdün bir tanesi ülküdaşıma değmesin diyerek, gelen kurşunun önüne atmış kendini, bizim forumda yazan arkadaş kurtulmuş(!). Belki seni daha fazla üzecek bunlar ama bilmeni istedim. Saygılarımla
Başlık: Ynt: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: DEDEM KORKUT_ASYA - 29 Kasım 2007
Mehmet Gülün kendi kaleminden

PKK'lıdan şehit olur mu ?
 
Bilindiği gibi organ nakli ameliyatı oldum ve nekahat dönemi hâlâ devam etmektedir. Ama çok şükür sağlığım son derece olumlu bir seyir takip etmektedir. Vatan gazetesinden bir muhabir beni arayıp, organ nakli ile ilgili röportaj yapmak istediğini söylediğinde, hocaların izin vermesi gerektiğini ifade ettim. O ise Münci Bey’le görüştüğünü ve bir mahsuru olmadığını söyledi. Ben de organ nakline katkısı olabileceği düşüncesi ile teklifini kabul edip randevu verdim. Röportaj Pazartesi ve Salı olmak üzere iki gün devam etti. Birinci gün organ nakli ile ilgili bölümü verdiler. Onda bile Orhan Pamuk’u zorlama ile manşet yaptılar. Ama iyi bir röportaj çıktı. Aslında benim girmek istemediğim siyasi konulara ’sizi yakalamışken bunlara girmemek olmaz’diyerek söze başladı. Ben de evime gelen bir misafire saygıdan dolayı peki dedim ve sohbete devam ettik. Esasında kendi hastalığı ile hayata geri dönmenin eşiğindeki bir insanı, bu anlamda karmaşık konularla meşgul etmek doğru da değildi. Her neyse, röportajda yine ben inandığım şeyleri, bildiğim şeyleri ifade etmeye çalıştım. Daha sonra fotoğraflar çekilirken, terasta da çekmek istediler. Bu arada röportaj sohbete dönüştü ve ben PKK’dan bahsederken 30 bin insanımızı şehit etti dedim. Yani burada PKK’nın katil bir örgüt olduğunu, terör örgütü olduğunu belirtim. O ise hemen karşı cevap olarak ’onların içinde PKK’lılar da var’ dedi. Ben ise, o ayrı bir şey ama bu 30 bin kişinin içerisinde bölgedeki güvenlik güçlerine çok ciddi destek veren köy korucuları da var, masum ve suçsuz yere katledilen bölge insanı da var, beşikteki bebekler de var, bölgeye gönderilen devlet görevlileri, öğretmenler, doktorlar da var. Bunların hepsi de bizim şehidimizdir dedim. PKK’lılar içinse, içlerinde kandırılmış, aldatılmış, tehditle dağa çıkarılmış 13-14 yaşlarındaki çocukların bile bulunduğu bir gerçektir, bunlar da sonuçta bizim açımızdan bir kayıptır, dedim. Belki bunlar zorla PKK’lı yapılmasa idi, ülkeye faydalı ve bir çok hizmet gösterebilirlerdi anlamında bunu söyledim. Sonuçta bunların bölgede milletine, devletine, ülkesine bağlı aileleri var, onlar da istemediler çocuklarının PKK’ya katılmasını, dolayısıyla onlar da bizim kayıplarımızdır dedikten sonra, Atatürk’ün ülkemizi işgale gelen, bizi yok etmek için elinden geleni yapan Anzak askerleri ile ilgili, Anzaklı analara hitaben söylediği sözü hatırlattım. Yani artık sizin evlatlarınız, bizim topraklarımızda yatmaktadır ve artık onlar, bizim de evlatlarımızdır mealindeki son derece önemli beyanını hatırlattım. Yani öldükten sonra bu insanlara artık, sadece ölü muamelesi yapılabilir. Artık onlar, Allah’la karşı karşıyadır, gömüldüğü andan itibaren onlar da bizimdir, anlamında bir ifadeydi bu. Şimdi; benim sözlerimin başlangıcı 30 bin kişinin katli ile ilgili olduğuna göre, suçlular ordusunu, katiller sürüsünü, şehit kabul etmem ne benim inancıma, ne fikirlerime, ne de şimdiye kadarki çizgime uygundur. Benim bu sözü sarfedeceğimi düşünmek bile ,benim için hakarettir. Sürç-i lisan ettiğimi bile kabul edemem. Röportajın iki bölümü de okunduğu zaman, benim böyle bir şey söyleyemeyeceğim zaten anlaşılıyor. Başlıkla dikkati çekmek için ’Dağdaki PKK’lılar da şehittir’ifadesini oraya koymak, gazeteciliğin geldiği noktayı göstermesi açısından da çok önemlidir. Maalesef tiraj ve reyting, insafsız bir yarışın sonunda alınan ödül gibi gözükmektedir. Hasta ve bu hastalığından topluma mesajlar vermek isteyen bir insan bile istismar edilebilmekte, onun yıllardır verdiği mücadele hesaba katılmadan bir anda her şeyi silmek ve sıfırlamak istenmektedir. Pek çok arkadaşımız aradı. Tabii ki hiç kimse, bu çarpıtmaya inanmadı. Hatta onlar bizi ’bunlar nasıl çarpıtır böyle’ diye aradılar. Bizi tanıyan ve izleyenler, Mehmet Gül’ün asla çizgisinden sapmayacağını, terör örgütünü asla şehit kabul etmeyeceğini bilirler. Bizi iyi tanımayanlar ise, sanıyorum mahcup olacaklardır. Bunu izah etmeyi bir görev bildiğim için, ilk yazıma da tatsız bir konuyla başlamış oldum. Aslında başka şeylerden bahsetmek, belki daha iyi olabilirdi. İnsanlarımızın daha bilinçli düşünmesi, birbirinin açığını aramak yerine gerçeği aramaları dileğiyle...
 


Kendi kaleminden, bir nevi özür yasını sizlerle paylaşmak istedim.
Mustafa Kemal ATATÜRK' ü ve sözlerini kullanarak destek bulabileceğini sandı ama olmadı...
Şimdiyse inkar ve yalanlama...
Başlık: Ynt: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: TÜRK-KAN - 29 Kasım 2007
‘PKK’lılar şehidimiz’ dedi!

MHP'li Mehmet Gül, ' PKK’lılar şehittir demedim' ifadesiyle söylediklerini reddetti ama... İşte teypteki kayıt

Karaciğer nakliyle hayata dönen MHP eski milletvekili Mehmet Gül’le bir söyleşi yaptım, geçtiğimiz cumartesi günü. Tam 2.5 saat sürdü.

İki gün üst üste yayınlandı

VATAN’da; “Organlarım Orhan Pamuk’a bile gitse, helal olsun!..” ve “Dağda ölen PKK’lılar da şehidimiz!” başlıklarıyla...
Mehmet Gül, dün Haber 7’ye bir basın açıklaması yapma ihtiyacını duymuş. Söylediklerinin yanlış anlamanın ötesinde, tamamen çarpıtılarak verildiğini ifade ederek, “’PKK’lılar da bizim şehidimizdir’ demedim... Bu, gazeteciliğin kötü yansıması. Benim PKK’ya şehit demem tüm geçmişimi inkar anlamına gelir. ’Türkiye, 30 bin şehit verdi’ dedim. Asla PKK’lılar şehittir demedim. Hainden şehit mi olur?” diyor.

Bunları okuyunca çok üzüldüm... ’Acaba gerçekten yanlış mı yaptım?’ diye kasetleri bir kez daha dinledim. Mehmet Gül’ün sözlerini birebir aktarıyorum. Çarpıtmış mıyım, çarpıtmamış mıyım, yorum sizin...

Soru: Ama bir yandan da düşünülürse o 30 bin ölen insanın içinde sadece askerler yok. Büyük bölümü de PKK’lılar...

Cevap: Hepsi bizim. Öldükleri andan itibaren bizim. Atatürk nasıl ki Çanakkale’de, Anzaklar geldiği zaman diyor ki, artık onlar bizim de evlatlarımızdır. Onların anne babaları da bizim vatandaşımız. Çocukları kandırılmış, gitmiş. Sonunda da bedelini canıyla ödemişler. Onlar artık bizim, bizim şehitlerimiz.
(Bu laf üzerine çok şaşırdığımı görünce, bir an duraksayıp şöyle devam ediyor;)

 Veyahut da bizim ölülerimiz. Ama sonuçta bizim evlatlarımız kandırılıp PKK’lı yapıldı...

 Bu duraksamadan sonraki ’Veyahut da bizim ölülerimiz’ cümlesini söyleşiyi kısaltırken atmışım. Çok kararsız kalmıştım, atmamalıydım. Bir hatam varsa o da bu, kabul ediyorum...

 Mehmet Gül’ün bir itirazı daha var; “Orhan Pamuk’la da ilgili ben bir satır konuştum. O, on yerde farklı farklı kullanmış” diyor. Kasetleri dinledim, baktım 8 yerde Orhan Pamuk’tan bahsetmiş, ben de tamamını kullanmışım...


http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=29.11.2007&Newsid=149276&Categoryid=9

 Röportajı yapan gazetecinin, Mehmet Gül'e bugün Vatan Gazetesi'nde yazdığı cevap...

Başlık: Ynt: Bir Mhp ve Mehmet Gül Klasiği:"Dağda ölen PKK'lılar da şehidimizdir"
Gönderen: motun yabgu - 29 Kasım 2007
Bu sözleri bir DTP'li söyleseydi
MHP eski Milletvekili Mehmet Gül'ün bir röportajda söylediği sözlerin yankıları sürüyor.
29 Kasım 2007 / 11:47
Bu-sozleri-bir-DTPli-soyleseydi-

Milliyetçi kesimin önce gelen isimlerinden eski İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı ve MHP eski Milletvekili Mehmet Gül'ün Vatan gazetesi muhabirine verdiği röportajın yankıları sürüyor.

Terörle mücadelede ölen PKK'lılar için 'Onlar da bizim şehitlerimiz' şeklindeki ifade, Gül'ün siyasi çizgisini bilenleri şoka uğrattı. Röportajın yayınlanmasının ardından, dün bir açıklama yapan Mehmet Gül, bu sözlerin kendisine ait olmadığını ve ifadelerinin çarpıtıldığını söyledi.

RÖPORTAJIN DEŞİFRESİ
Ancak bu açıklama üzerine röportajı yapan gazeteci Mine Şenocaklı, röportajın teyp kaydını bugün yayınladı. Röportajda Mehmet Gül'e ait olan ifadeler şöyle: "Hepsi bizim. Öldükleri andan itibaren bizim. Atatürk nasıl ki Çanakkale’de, Anzaklar geldiği zaman diyor ki, artık onlar bizim de evlatlarımızdır. Onların anne babaları da bizim vatandaşımız. Çocukları kandırılmış, gitmiş. Sonunda da bedelini canıyla ödemişler. Onlar artık bizim, bizim şehitlerimiz" Mehmet Gül henüz bu haber ile ilgili olarak bir açıklama yapmadı.

TCK'DA SUÇLUYU ÖVMEK SUÇ
Gül'ün terörle mücadele kapsamında askerler tarafından öldürülen PKK'lı teröristler için "Onlar da bizim şehitlerimiz"  şeklindeki sözleri, TCK'nın 'Suçu ve suçluyu övmek' suçu kapsamına giriyor mu, girmiyor mu? sorusunu da gündeme getirdi.

KERİNÇSİZ DAVA AÇMAYACAK
Konuya ilgili olarak, daha önce Hrant Dink, Orhan Pamuk, Elif Şafak ve Perihan Mağden gibi yazar ve gazeteciler hakkında suç duyurularında bulunan Büyük Hukukçular Birliği Başkanı Avukat Kemal Kerinçsiz ile görüştük.

Mehmet Gül'ün ifadelerinin suç unsuru olup oluşturmadığını ve konu ile ilgili bir suç duyurusunda bulunup bulunmayacaklarını sorduğumuz Kerinçsiz şöyle dedi:

MEHMET GÜL AĞABEYİMİZDİR
"Mehmet Gül, sevdiğimiz, saygı duyduğumuz bir ağbimizdir. Kendisi röportajın ardından bir açıklama yaparak niyetini açıkça belirtmiştir. Bu sözleri PKK'lılar için değil, bölgede öldürülen siviller için kullandığını söylemiştir. Bizim bu durumda Sayın Gül hakkında bir suç duyurusunda bulunmamız söz konusu değildir. Bu niyet okuyuculuğa girer. Önemli olan sayın Gül'ün kendi açıklamalarıdır."

Mehmet Gül'ün açıklaması için bu sözleri söyleyen Kemal Kerinçsiz, Orhan Pamuk'un bir röportajda söylediği sözler, Hrant Dink'in makalesinde geçen bir ifade ve yazar Elif Şafak'ın romanındaki bir karakterin sözleri nedeniyle  TCK'nın 301. maddelerinden yargılanmaları için dava açmıştı. Acaba, Gül'ün bu sözlerini bir DTP'li vekil söylemiş olsaydı Kemal Kerinçsiz ve Büyük Hukukçular Birliği yine aynı tavrı gösterecek miydi?