Türkçü Turancı Otağ
GENEL KONULAR OTAĞI => GÜNCEL => Konuyu başlatan: motun yabgu - 27 Ocak 2008
-
İşte Ergenekon'un CİA bağlantısı
Ergenekon'a yönelik 8 ay yapılan takipte elde edilen belgeler, örgüte yurtdışından 5 yıl içinde 50 milyon doların transfer edildiğini ortaya koydu. Belgelerde transferlerin Türk Ortodoks Kilisesi'ne bağış adı altında yapıldığı da anlaşıldı.
Ergenekon terör örgütüne ilişkin 8 aydır yürütülen soruşturma kapsamında ele geçirilen belgeler, örgüte yurtdışından 5 yılda 50 milyon dolar geldiğini ortaya koydu. Dikkat çekmemek için Türk Ortodoks Kilisesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol'un üzerinden 'bağış' adı altında transfer edilen paraların, suikastler ve bombalı eylemler için kullanılarak kaos ortamı yaratılacağı belirlendi.
TRANSFER ERENEROL'A
Ergenekon örgütünü uzun süre takip eden polis, soruşturma için önemli belgeleri ele geçirdi. Belgeler, yurtdışından 5 yıl içinde toplam 50 milyon doların Türk Ortodoks Kilisesi'ne bağış adı altında örgüte gönderildiğini kanıtlıyor. Hrant Dink suikastı başta olmak üzere, Türkiye'nin çeşitli illerinde kaos ortamı oluşturarak darbeye zemin hazırlamak için kullanılacağı tahmin edilen paranın, dikkat çekmemek için Türk Ortodoks Kilisesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol'un üzerinden yurda sokulduğu da belgelendi.
KİLİSEDE HAFTALIK TOPLANTI
Kilisede, Ergenekon örgütünün üst düzey yöneticileri olduğu iddia edilen Veli Küçük, Zekeriya Öztürk, Fikri Karadağ ve Kemal Kerinçsiz'le haftalık olağan toplantılar yapan Sevgi Erenerol'un, çok aktif bir rol üstlendiği de belirlendi. Erenerol'un, kilisenin kimliğini kullanarak örgütün yurtdışı işlerine takip ettiği ileri sürüldü.
PKK BAĞLANTISI DA VAR
Örgütün Almanya'da bazı örgütlerle bağlantılı olduğuna dair bilgiler elde edildi. PKK'nın uyuşturucu tacirlerinden alınan haraçlarla kendine maddi kaynak sağlayan örgüt üyelerinin askeri darbe için kaos ortamı oluşturmak amacıyla PKK ve Dev Sol gibi bölücü terör örgütlerinin ileri gelenleriyle görüşmeler yaptıkları belirlendi. Emniyet Genel Müdürlüğü Eski İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu, Ergenekon örgütü ile Cumhuriyet mitingleri ve PKK'nın eylemleri arasında son yıllarda paralellik olduğunu söylemişti.
İki gün bir gece sorgulandılar
Ergenekon terör örgütünün üst yönetimini oluşturduğu iddia edilen Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz, Fikri Karadağ, Sevgi Erenerol, Hüseyin Gürüm ve Güler Kömürcü'nün savcılık ve mahkeme sorguları önceki gün başladı. Gece boyunca devam eden sorgu dün akşama saatlerinde mahkemenin tutuklama kararlarıyla son buldu. Savcı Zekeriya Öz ve Mehmet Ali Pekgüzel, Ergenekon üyelerini iki gün boyunca Hrant Dink ve Trabzon'da rahip Santoro cinayetleri ile Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastı ve ülkede kaos ortamı oluşturmaya yönelik eylem planlarına ilişkin sorular yöneltti.
Kilise BBG Evi gibi
Terörle Mücadele ekipleri Ergenekon terör örgütünü deşifre edebilmek için birbirinden ilginç yöntemler kullandı. Örgüt yönetimindeki Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz, Sevgi Erenerol, Zekeriya Öztürk ve Fikri Karadağ'ın Türk Ortodoks Kilisesi'nde düzenli toplantı yaptığını belirleyen ekipler, 2 ajanı patrikhaneye soktu ve binanın değişik yerlerine 'böcek' diye bilinen dinleme cihazları ile kameraları yerleştirerek örgütü adım adım izledi. İstanbul Polisi'nin el koydu 150 bilgisayardaki bilgilerin incelenmesinin 2 ay süreceği belirtiliyor.
CIA, MOSSAD VE BND
Örgüt üyelerinin yabancı gizli servislerle ilginç ilişkileri de tespit edildi. Kuvvai Milliye Derneği başkanlığını yapan emekli Kurmay Albay Fikri Karadağ'ın CIA ve MOSSAD ajanlarıyla telefon görüşmeleri ve e-mail trafiği belgelendi. Polis, Özer Korkmaz ve Murat Özkan'ı ise 'Alman gizli servisi BND ile bağlantı sağladıkları' gerekçesiyle gözaltına aldı. Üyelerin aralarındaki haberleşmeyi 'kapalı mail sistemiyle' yaptığı ortaya çıktı.
-
Haberi yapan arkadaşın bildiği örgüt adları bu kadarmıydı acaba?
-
osman baydemirler, ahmet Türkler, bilimum şerefsizler ellerini kollarını sallaya sallaya gezecekler; vatanseverlikten başka hiçbir suçu olmayan Sevgi Erenerol hanım hapis yatacak.
Yok öyle yağma.
yok cia'yı yok mossad'dı. yok bunlar kaos ortamı yaratmaya çalışıyorlar falan filan.
bu operasyon besbelli ki TSK'nın saygınlığına gölge düşürmek, vatanseverleri susturmak ve sindirmek için usta ellerce hazırlanmış büyük bir komplodan ibarettir. Alet olmayın.
Ben şahsım adına Sevgi Erenerol'un yanındayım. Gelişmeleri dikkatle takip eden yüzbinlerden biriyim.
-
Andalar Sevgi Erenerol kimdir;hakkinda biraz malumata ihtiyacim var.Bilgi verirseniz sevinirim.
-
Ergenekon operasyonu neden niçin yapılmıştır burada tutuklananları vatan haini ilan etmek yanlıştır bunların kime karşı mücadele ettiği önemlidir Veli Küçük paşa ve diğerlerine yok pkk yok cia bağlantıları yapmak basitçe yakıştırmalardır devlet günde apo piçine ne kadar para ödeyip masraf yapıyor ilk önce bunu araştırın,ergenekon'u eleştirenler kimin ağzıyla konuşuyor bunuda bilmek lazım.
-
İşte Ergenekon'un CİA bağlantısı
Ergenekon'a yönelik 8 ay yapılan takipte elde edilen belgeler, örgüte yurtdışından 5 yıl içinde 50 milyon doların transfer edildiğini ortaya koydu. Belgelerde transferlerin Türk Ortodoks Kilisesi'ne bağış adı altında yapıldığı da anlaşıldı.
Ergenekon terör örgütüne ilişkin 8 aydır yürütülen soruşturma kapsamında ele geçirilen belgeler, örgüte yurtdışından 5 yılda 50 milyon dolar geldiğini ortaya koydu. Dikkat çekmemek için Türk Ortodoks Kilisesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol'un üzerinden 'bağış' adı altında transfer edilen paraların, suikastler ve bombalı eylemler için kullanılarak kaos ortamı yaratılacağı belirlendi.
CIA, MOSSAD VE BND
Örgüt üyelerinin yabancı gizli servislerle ilginç ilişkileri de tespit edildi. Kuvvai Milliye Derneği başkanlığını yapan emekli Kurmay Albay Fikri Karadağ'ın CIA ve MOSSAD ajanlarıyla telefon görüşmeleri ve e-mail trafiği belgelendi. Polis, Özer Korkmaz ve Murat Özkan'ı ise 'Alman gizli servisi BND ile bağlantı sağladıkları' gerekçesiyle gözaltına aldı. Üyelerin aralarındaki haberleşmeyi 'kapalı mail sistemiyle' yaptığı ortaya çıktı.
Şimdi kandaşım; Ergenekon adı verilen teşkilat hakkında hüküm vermekte acele etmemenizi tavsiye ederim.
Türkiye'de Erdoğan Hükümeti'ni eleştiren çevreler var ve bu çevreler kendi aralarında örgütleniyorlar. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Ancak görünen o ki iktidar, kendisine muhalif olan herkesi susturmak için, bütün imkanlarını kullanıyor.
Muhalefeti susturma yöntemlerinin çinde, akp iktidarının pek sevdiği, "karalama, yanıltma ve kafa karıştırma" yöntemleri baş sırayı alıyor. Basını da satın alan hükümetin bu kampanyaları zorlanmadan gerçekleştirdiği açık. Şimdi ergenekon davasının böyle bir şey olmadığı, kötü giden ekonomiyi, türban meselesini unutturmak için planlanmadığını nereden bileceksiniz?
Ayrıca bu satırların yazarı, Veli Küçük'ü tanıma fırsatı bulmuştur. Burada kimseyi savunmuyorum. Fakat bahsedilen şahsın Azerbaycan'da direniş örgütlediği, Pkk içinde istihbarat ağı oluşturduğu, JİTEM adı verilen gizli bir istihbarat örgütünün iki kurucusundan biri olduğu, sağlam kaynaklar tarafından dile getiriliyor.
Diyelim ki, bu şahıs, böyle bir gizli teşekkülü oluşturdu, hiç bu kadar istihbarat tecrübesi bulunan bir istihbaratçı, telefonla, ya da basit bir bağkıran (Hacker) tarafından bile deşifre edilecek kapalı devre mail sistemiyle teşkilatını yönetir mi?
Güldürmesinler adamı...
Ayrıca CIA, MOSSAD, BND gibi örgütlerin de adını sıralamışsınız. Bir kere belirteyim, bu bahsettiğiniz örgütlerin her biri kendi çapında büyük başarılara imza atmıştır. MOSSAD'ı veya CİA'yi ben de sevmem... Ancak bu örgütlerin dünyayı yönettiği de açıktır. bu örgütler hiç yaş tahtaya basar mı? Hadi Veli Küçük'ü geçtik, milyarlarca dolar ödeneklerle çalışan bu örgütler, böyle acemice bir örgüt kurarlar mı?
Biraz önce yazdığım bir cümleyi tekrarlayarak yazımı bitirmek istiyorum;
Güldürmesinler adamı!..
-
Bu Egenekon teşkilatının kurucularının çoğu daha önce Vatan Sever Kuvvetler derneğinin üyesiydiler ben bu ülkede kaos ortamı olamsını istemem ama Vatan toprakları günde açık artırmayla hemde Türk düşmanlarına satılıyorsa,Türkçülük yok sayılıyorsa Atatürk ilkeleri tek tek siliniyorsa,kürt,arap hayranlığı yapılıyorsa,bunada hiç bir kurumdan ses çıkmıyorsa elbette kaos ortamı olmaz,ama bazı içten gelen refleksleri önlemeniz mümkün olmaz milleti türbanla,çete olaylarıyla başka mecralara yönlendirip hayati önem taşıyan konular unutturuluyor acaba yanılıyormuyum.
-
Özellikle kemal kerinçsizve diğerlerinin böyle bir şey yaptığına inanmıyorum hele bunları satılmış medya organlarından öğreniyorsam gerçeksede gene inanmam yok CIA bağlantıları varmışmışta zaten bir onların var tayyibin dtp nin tarikatkarın yok işte memleketin getirildiği nokta kravatlı bölücüler salına salına gezmekte hergün yeni bir fitneyle böğürmekte azınlık olmak hristiyan olmak ayrıcalıklı olmuş Türk demek suç millet demek suç bunlar her istediğini yapacak ama kendilerine hiç karışılmayacak karşı çıkilmayacak çıkan olusa vay bunlar çete bunlar derin devlet bunlar terörist etiketler hazır akp hükümeti bu ülkenin öncelikli milli güvenlik sorunudur bu güne kadar yaptıkları yapacaklarının teminatıdır
-
bu abd hükümeti istanbul un göbeğinde cumhuriyete Atamıza karşı çıkan dergileri görmüyormu. tarikatler bölücüler vatan hainleri elini kolunu sallaya sallaya geziyor ama vatan severler tutuklanıyor bu böyle gitmez arkadaşlar bu operasyon apacık akp olacak satılık hükümetin işi
-
Bu önceden planlanmış bir komplo,atı alan üsküdarı geçecekve sonra hepsi göreceksiniz serbest bırakılacaklar.
-
Ergenekon'un son MSN konuşmaları
Ergenekon Operasyonu'nda önemli ipucu sağlayan deşifre edilmiş MSN konuşmalarına yenileri ekleniyor.
01 Şubat 2008 / 12:31
Ergenekonun-son-MSN-konusmalari-
Necip Hablemitoğlu cinayetinde Ergenekon parmağı olup olmadığı araştırılırken, örgütün deşifre olmasını sağlayan Doç. Ümit Sayın’ın bilgisayarından Hablemitoğlu’nu ‘davaya ihanet etmekle suçladığı’ yeni MSN kayıtları çıktı. Sayın ile Açık İstihbarat yazarlarından Cumhur Erdin ve KTB’nin web sitesini yöneten ismi belirsiz bir kişi arasında geçen chat konuşmaları özetle şöyle:
(Sayın ‘xyz’, Erdin ‘barbaros’ rumuzunu kullanıyor)
xyz: sonuçta gizli örgütlenip, bizim düşündüğümüz bazı eylemleri yapmadan hiçbir yolu yok
xyz: yani gerekirse silahlı.
xyz: Dünyadaki en büyük güç nedir biliyor musunuz?
xyz: Gizlice ADAM ÖLDÜREBİLMEK.
xyz: yok erken ölmesi sakıncalıysa, dayarsın ilacı mezarcı (kendisine zihin kontrolü yapıldığını iddia eden eski milletvekili Hasan Mezarcı’yı kastediyor) gibi isa musa yaparsın...
SENi SATANI sakın affetme
xyz: bunları yapmak için bir parti olabilir ama partinin yanısıra gizli örgütlenme şart...
xyz: hablemit çok yönlü oynuyor ve bence mitin kadrolu elemanı.
xyz: atasagun ondan MİT’in itin tarihini yazmasını istemiş. o da arşive girince aşırı fetullahçı bir profesörü görmüş ve vazgeçmiş.
xyz: Yani nereye dokunsan batıyor abi...
xyz: düşmanlarımızı iyi bilmeliyiz ve affetmemeliyiz. bunca yıllık hayatımda bir şey öğrendim, seni satan adamları bir daha affetmeyeceksin. çünkü affedersen ikinci kez mutlaka seni satacaklardır.
xyz: bence en mantıklısı herşeyi sessiz sedasız yapacaksın.
-
Ergenekon'un son MSN konuşmaları
Ergenekon Operasyonu'nda önemli ipucu sağlayan deşifre edilmiş MSN konuşmalarına yenileri ekleniyor.
01 Şubat 2008 / 12:31
Ergenekonun-son-MSN-konusmalari-
Necip Hablemitoğlu cinayetinde Ergenekon parmağı olup olmadığı araştırılırken, örgütün deşifre olmasını sağlayan Doç. Ümit Sayın’ın bilgisayarından Hablemitoğlu’nu ‘davaya ihanet etmekle suçladığı’ yeni MSN kayıtları çıktı. Sayın ile Açık İstihbarat yazarlarından Cumhur Erdin ve KTB’nin web sitesini yöneten ismi belirsiz bir kişi arasında geçen chat konuşmaları özetle şöyle:
(Sayın ‘xyz’, Erdin ‘barbaros’ rumuzunu kullanıyor)
xyz: sonuçta gizli örgütlenip, bizim düşündüğümüz bazı eylemleri yapmadan hiçbir yolu yok
xyz: yani gerekirse silahlı.
xyz: Dünyadaki en büyük güç nedir biliyor musunuz?
xyz: Gizlice ADAM ÖLDÜREBİLMEK.
xyz: yok erken ölmesi sakıncalıysa, dayarsın ilacı mezarcı (kendisine zihin kontrolü yapıldığını iddia eden eski milletvekili Hasan Mezarcı’yı kastediyor) gibi isa musa yaparsın...
SENi SATANI sakın affetme
xyz: bunları yapmak için bir parti olabilir ama partinin yanısıra gizli örgütlenme şart...
xyz: hablemit çok yönlü oynuyor ve bence mitin kadrolu elemanı.
xyz: atasagun ondan MİT’in itin tarihini yazmasını istemiş. o da arşive girince aşırı fetullahçı bir profesörü görmüş ve vazgeçmiş.
xyz: Yani nereye dokunsan batıyor abi...
xyz: düşmanlarımızı iyi bilmeliyiz ve affetmemeliyiz. bunca yıllık hayatımda bir şey öğrendim, seni satan adamları bir daha affetmeyeceksin. çünkü affedersen ikinci kez mutlaka seni satacaklardır.
xyz: bence en mantıklısı herşeyi sessiz sedasız yapacaksın.
Bunlar peki internette veya gazetlerde nasıl yayınlanıyor.Soruşturma üzerinde yayığın yasağı yokmuydu bunlar yayınlanırken.Hiç sağlam bir konuşma kaydına benzemiyor.Bir kaç hükümet yanlısı paçavranın eseri.Geçendede Star denilen kürt aydının paçavrasında örgütün lider şeması çizilmişti.Gülerek okudum.Ya bizim gazetelerimiz CIA MOSSAD la ilişkisi var yada gerçekten ortada bir örgüt var.Şehitlerimize kelle dediği için 3 kuruşluk tazminat davasına çarptırılan RTE Kemal Kerinçsiz tarafından mahkemeye verilmişti.Bunlarda hep bir art niyet ararım.Musa nın çocuklarını yazan yazarıda diğer bir terör örgütüyle ilişkisi var diye içeri attılar.Daha ümraniyedeki bomba yüklü gecekonduya polis baskın yapmadan RTE denilen şahıs gidin ümraniyeye bakın demedimi meydanlardan.Hepsi Hükümetin tezgahı elbet göçer başlarına o tezgahlar
-
motun yabgu ırkdaşım.
kaynak vermek - kopyala yapıştır yapmak yerine düşüncelerini açık açık paylaşmaya ne dersin ?
-
Degerli Irkdaslar,
Bir seyi iyice görmek lazim bence.Akp nin Siyaseti,Nazi Almanlarinin siyasi Partisinin,Almanyayi nasil Ele gecirdiginin Siyasetiyle aynidir.Görünen O ki,Akp liler Hitlerin yöntemini iyi etüt etmisler,Harfi harfine uyguluyorlar.Aralarindaki fark,bunlarin Seriatla yönetilenBir Ümmet devleti kurmak istemeleri.
ilkin,Bir üniformalari olmasi lazimdi,var: Türban,Cüppe.
ikincisi,Düsman lazim,var:Atatürk ve Laikler
Ücüncüsü,Polis Teskilatini ele gecirmek lazim,Ellerinde:Fettullahcilar Emniyette cogunluk.
Yargiyi Ele gecirmek:Yasa cikardilar,Adamlarini dolduracaklar.
Medya:Akp den korkmakta,Cogunu ellerine aldilar zaten.
Sendikalar deseniz coktan akp nin Calgisina göre oynar oldular.
Sira geldi,Kendilerine karsit olanlari bir bahaneyle Hapislere tikmak:basladilar bile.
Cumhurbaskanligida onlarda.
Ordu derseniz Sessiz.kendi iceriside karisik belki.Askeri savci 8 askeri hainlikle sucladi,Mahkeme serbest birakti.Daglica olayi tam bir Muamma zaten.
Böyle giderse Gün gelecek,Kimse Akp li olmadigini disarida söyleyemecek.Akp nin kurmadigi tek sey bir Gestapo örgütü kaldi.kimbilir belki o da var!
Tanri Türkü Korusun
-
Brakisefal irkdasim,bu iddialarin,ilkini 8 sütun ikincisini star isimli pacavradan yapistirdim,bu konu abd medyasindada tartisiliyor,bizde görüldügü gibi,islamci basin disinda tartismak yasak,ergenekon magdurlarina kendilerini savunma hakki bile verilmek istenmiyor,yukarda yazili ithamlar,tek tarafli,ergenekonun sahsinda,milliyetcileri baski altina alma gayretleri var,bir kac gün önce,matt bryza isimli abdli hiyar,Türkiyede islamci tehlikesi yok ama,milliyetcilik tehlikesi var dedi,kendimizi savunmamiza bile tahammülleri yok. Benim kafama takilan,bu vatansever kurulus, 800 bin kilometre karelik ülkede örgütlenmek icin bula bula ortodox kilisesinimi buldu? Ordu neden veli kücüke sahip cikmadi? Ne demek TSK suc örgütü degildir,askerin gözünde veli kücük sucluysa,biz daha ne diyelim.Bunun mahkemesi var,yargitayi var,bekleyip görecegiz,Danistay dinlemeleri yasal bulmadi,sahsen serbest birakilacaklarindan ümitliyim,birde cia ergenekonun haberi olmadan,onlari kullanmis olamazmi? TTK
-
motun yabgu ırkdaşım.
kaynak vermek - kopyala yapıştır yapmak yerine düşüncelerini açık açık paylaşmaya ne dersin ?
Birbirinizle tartışma ortamı yaratmanın hiçbir faydası yok. Bilinmeyen konular hakkında tartışmak beyin fırtınası yaratmaktan ziyade boş laf salatasından başka bir anlam ifade etmeyecektir. Sırf adı güzel diye veya adında kendine yakın anlamlar buldunuz diye bilmediğiniz şeyleri savunuyor veya destekliyor görüntüsü çizmekte hatalıdır. Bekleyip göreceğiz. Ülkenin gidişatına yorum getirmekten başka fiili bir yaptırımı olmayan bu tip otağlarda birbirinizi destekleyici, eğitici yorumlarda bulunmanız hem sizlerin hemde Türkçülük hareketinin gelceği adına daha faydalı olacaktır.
bir kac gün önce,matt bryza isimli abdli hiyar,Türkiyede islamci tehlikesi yok ama,milliyetcilik tehlikesi var dedi,kendimizi savunmamiza bile tahammülleri yok. Benim kafama takilan,bu vatansever kurulus, 800 bin kilometre karelik ülkede örgütlenmek icin bula bula ortodox kilisesinimi buldu? Ordu neden veli kücüke sahip cikmadi? Ne demek TSK suc örgütü degildir,askerin gözünde veli kücük sucluysa,biz daha ne diyelim.Bunun mahkemesi var,yargitayi var,bekleyip görecegiz,Danistay dinlemeleri yasal bulmadi,sahsen serbest birakilacaklarindan ümitliyim,birde cia ergenekonun haberi olmadan,onlari kullanmis olabilirmi? TTK
Sorunuzun cevabını yazınızda zaten vermişsiniz. Sonunu hesaplamadan bir işe başlamayanlar ancak bu derece başarılı süpekülasyonlar yaratabilirlerdi. Bu ekonomide de böyledir, borsa dalgalanmalarından elde edilecek kar-zarar planı yapan ekonomi uzmanları vardır ve zamanı geldiğinde ekonomide dalgalanmalar yaratarak oturduğu yerden şirketine pirim yaptırırlar.
Bu yapılanmanın ifşa ediliş şeklide, uzman Ekonomist edasında devlet siyaseti belirleyenlerce hazırlanmış olması ihtimalini ortaya koyuyor. Bu devletin yüzyıllardan beri gelen sıkıntısı İslamcı hareketer olmasına rağmen, Ergenekon meselesinde konunun medya tarafından servis ediliş şekline göre ortaya çıkan tabloya bakacak olursak; İslamcı hareketlerin karşılarında her daim dimdik duran yüce kurum TSK'nın eski mensupları, islamcılara sanki nispette bulunurcasına klise mensuplarıyla Milliyetçi ve operasyonel bir yapılanma kurmuş oldukları şeklindedir. Medyanın pompaladığı bu haberler doğrumu değilmi diye tartışmak şu an için sağlıksız olacaktır diye düşünüyorum. Konu adli makamlarca zaten değerlendirilecektir. Ancak asıl önemli olan, ortaya konulmaya çalışılan bu tabloya halkımızın tepkisi ne yönde olacağıdır. Ağzından ''Allah-Kitap'' kelimelerini düşürmeyen iktidarı, alık alık seyreden bu halkın elbette bu tablo karşısındaki yorumu şu şekilde olacaktır; ''En büyük tehlike Milliyetçiliktir, islamcılık değildir.. Bak elin gavur garılarıyla bile goyun goyuna girmiş müslüman halkı gışgırtıyorlar''.Motun yabgu Andamızın bahsettiği Amerikalı'da zaten bu konuya değinmemişmiydi...........
Halkımızı bizden daha iyi tahlil eden bu üst düzey süpekülatörler her daim vardılar ve hep var olacaklardır. millet adına olumlu adımlar atmak amacı ile hareket eden insanları bile yeri geldiğinde kendi emel va arzuları doğrultusunda kullanmayı iyi beceren bu kukla oynatıcılar karşısındaki tek dayanağımız, birbirimize karşi olan güven ve inanç olacaktır. Kurumarı eleştirmek yerine, halkın daha bilinçli ve meselelere daha mantıklı düşünsel bir çerçeveden bakabilen bireyler haline büründürmekte biz Türkçülerin görevleri arasında olmalıdır.
Kalıcı olan kurumlardır, şahıslar ise geçicidir. Böyle bir durumda Ordumuz genel kurmayınından, kendi kurumsal yapısını zedeleyecek açıklamaları beklemek oldukça safiyane bir tutum olacaktır. Bu gün ordumuz bu ve benzeri konularla kendisine yönelmiş yıpratma çalışmaları karşısında sergilediği vakur duruşundan taviz vermiyorsa bu, kimsenin dümen suyunda olmadığını gösterir.
Türkçüler olarak,Atamızın emanetlerine sıkıca bağlı olduğuna inandığımız ordumuza karşı yapılan yıpratma çalışmalarına alet olmuş her kim olursa olsun lanetlemeli ve kınamalıyız.
Modern Türk ordusu, yüksek Türk kültürünün parlayan yıldızı olamaya devam edecektir.TTK
Ayrıca, adli makamlarca henüz değerlendirme aşamasında olan bu konunun tartışılmasından bir fayda gelmeyeceği gerçeğinden hareketle konun kilitlenmesini rica ediyorum...
-
Brakisefal irkdasim,bu iddialarin,ilkini 8 sütun ikincisini star isimli pacavradan yapistirdim,bu konu abd medyasindada tartisiliyor,bizde görüldügü gibi,islamci basin disinda tartismak yasak,ergenekon magdurlarina kendilerini savunma hakki bile verilmek istenmiyor,yukarda yazili ithamlar,tek tarafli,ergenekonun sahsinda,milliyetcileri baski altina alma gayretleri var,bir kac gün önce,matt bryza isimli abdli hiyar,Türkiyede islamci tehlikesi yok ama,milliyetcilik tehlikesi var dedi,kendimizi savunmamiza bile tahammülleri yok. Benim kafama takilan,bu vatansever kurulus, 800 bin kilometre karelik ülkede örgütlenmek icin bula bula ortodox kilisesinimi buldu? Ordu neden veli kücüke sahip cikmadi? Ne demek TSK suc örgütü degildir,askerin gözünde veli kücük sucluysa,biz daha ne diyelim.Bunun mahkemesi var,yargitayi var,bekleyip görecegiz,Danistay dinlemeleri yasal bulmadi,sahsen serbest birakilacaklarindan ümitliyim,birde cia ergenekonun haberi olmadan,onlari kullanmis olamazmi? TTK
aynı düşünceleri paylaşıyormuşuz.
esenlikler ırkdaşım.
-
PKK'nın Elebaşısı "Ergenekon" Üyesiydi
Bülent Orakoğlu - Zaman Gazetesi
Açik Istihbarat'in Resmi
E-Posta Grubu
AçikIstihbaratTürkiye'ye Üye Olun
www.acikistihbarat.com
08.02.2008
(Açık İstihbarat : Bülent Orakoğlu'nu bu doğru tespitini ; "Ergenekon" olarak kodlanan mevcut operasyonun, gerçek Ergenekon yapısının önünde bir sis bombası olduğu ve kurunun yanında yaşın da yakılmasından başka bir işe yarayamayacağı tespiti ile taçlandırmasını bekliyoruz)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkan Vekili Bülent Orakoğlu, terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın 'Ergenekon terör örgütü üyesi' olduğunu iddia etti.
Orakoğlu, yakında piyasaya çıkacak 'İhanet Çemberi' isimli kitabında,
"Abdullah Öcalan ABD güdümlü Ergenekon içine alınarak eğitilen kişilerden biriydi, örgütün bir üyesiydi. ABD, İngiliz ve İsrail derin devletleri ve Ergenekon işbirliği ile Türkiye'de Kürt kökenli Türk vatandaşları içinde var olan ayrılıkçı iç dinamiklerin kontrol altına alınması amacıyla Abdullah Öcalan'a ayrılıkçı bir terör örgütünün kurdurulmasına ve faaliyete geçirilmesine karar verilmişti."
iddiasına yer veriyor.
Geçtiğimiz günlerde yapılan büyük bir operasyonla deşifre olan Ergenekon'la PKK'nın eylem birliği içinde olduğu görüşünü dile getiren eski istihbaratçı,
"PKK'nın ilan ettiği ateşkesin 2003 yılının son aylarında bozularak Türkiye'nin yeniden bir terör dalgası içine sokulması, ordu içindeki gizli bir cuntanın iki ihtilal teşebbüsünün (Sarıkız ve Ayışığı) aynı tarihlere denk gelmesi, PKK ile Ergenekon terör örgütlenmesinin eylem birlikteliğinin bir sonucudur."
ifadelerini kullanıyor. Türkiye'de kaos ve istikrarsızlık ortamı oluşturulmaya çalışıldığını ileri süren Orakoğlu,
"Bunun, PKK terör örgütü kullanılarak devam ettirildiğini görüyoruz. Bu sefer, hükümet ile birlikte Genelkurmay'ın üst düzey bazı yöneticileri de hedef tahtasındadır."
diyor.
Türkiye'nin olağanüstü şartları yaşadığı 28 Şubat sürecinde Emniyet İstihbaratı'nın başında yer alan Orakoğlu, o süreçte Öcalan'la bazı askerlerin bağlantılarını ortaya çıkardıklarını söylüyor.
Bu yüzden bazı çevrelerin üstlerine geldiğini savunan Orakoğlu, şunları kaydediyor:
"28 Şubat sürecinde Emniyet İstihbarat Dairesi'nin üzerine gelinmesinin en önemli nedeni, bu dairenin Öcalan'ın askerî bağlantılarını ortaya çıkarmış olmasıydı. İstihbarat Daire Başkanlığı'nın her an bu bilgileri kamuoyu ile paylaşacağından endişe eden bu kesim, istikrarsızlık ve kaos ortamında antidemokratik uygulamalarına devam ederek, suçlarını gizlemek amacıyla, görevlerini hukuk içinde yerine getirmiş Emniyet İstihbarat Dairesi'ni haksız ve hukuksuz olarak suçladı."
PKK'nın devlet içindeki ilişkilerini araştıran isimlerin tek tek ortadan kaldırıldığını ileri süren Orakoğlu, eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis'in kaza sonucu ölmediğini, suikasta kurban gittiğini ifade ediyor.
JİTEM komutanlarından Ahmet Cem Ersever'in de aynı el tarafından ortadan kaldırıldığını düşünen Orakoğlu'nun görüşleri şöyle:
"Cem Ersever ile Bitlis Paşa arasındaki görev ilişkisinin güçlü olduğu, Bitlis Paşa'nın PKK ve destekçileri hakkında birçok gizli araştırmaları Ersever'e yaptırdığı biliniyor.
Eşref Bitlis'in şaibeli bir uçak kazasında ölmesinin ardından uçağa sabotajın Ersever tarafından yapıldığı iddiaları ortalıkta bir psikolojik harekât unsuru olarak sırıtıyor.
Bitlis'in uçağının düşmesine neden olan güç Ahmet Cem Ersever'i de öldüren güçtü
-
PKK'nın Elebaşısı "Ergenekon" Üyesiydi
Bülent Orakoğlu - Zaman Gazetesi
Açik Istihbarat'in Resmi
E-Posta Grubu
AçikIstihbaratTürkiye'ye Üye Olun
www.acikistihbarat.com
08.02.2008
(Açık İstihbarat : Bülent Orakoğlu'nu bu doğru tespitini ; "Ergenekon" olarak kodlanan mevcut operasyonun, gerçek Ergenekon yapısının önünde bir sis bombası olduğu ve kurunun yanında yaşın da yakılmasından başka bir işe yarayamayacağı tespiti ile taçlandırmasını bekliyoruz)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkan Vekili Bülent Orakoğlu, terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın 'Ergenekon terör örgütü üyesi' olduğunu iddia etti.
Orakoğlu, yakında piyasaya çıkacak 'İhanet Çemberi' isimli kitabında,
"Abdullah Öcalan ABD güdümlü Ergenekon içine alınarak eğitilen kişilerden biriydi, örgütün bir üyesiydi. ABD, İngiliz ve İsrail derin devletleri ve Ergenekon işbirliği ile Türkiye'de Kürt kökenli Türk vatandaşları içinde var olan ayrılıkçı iç dinamiklerin kontrol altına alınması amacıyla Abdullah Öcalan'a ayrılıkçı bir terör örgütünün kurdurulmasına ve faaliyete geçirilmesine karar verilmişti."
iddiasına yer veriyor.
Geçtiğimiz günlerde yapılan büyük bir operasyonla deşifre olan Ergenekon'la PKK'nın eylem birliği içinde olduğu görüşünü dile getiren eski istihbaratçı,
"PKK'nın ilan ettiği ateşkesin 2003 yılının son aylarında bozularak Türkiye'nin yeniden bir terör dalgası içine sokulması, ordu içindeki gizli bir cuntanın iki ihtilal teşebbüsünün (Sarıkız ve Ayışığı) aynı tarihlere denk gelmesi, PKK ile Ergenekon terör örgütlenmesinin eylem birlikteliğinin bir sonucudur."
ifadelerini kullanıyor. Türkiye'de kaos ve istikrarsızlık ortamı oluşturulmaya çalışıldığını ileri süren Orakoğlu,
"Bunun, PKK terör örgütü kullanılarak devam ettirildiğini görüyoruz. Bu sefer, hükümet ile birlikte Genelkurmay'ın üst düzey bazı yöneticileri de hedef tahtasındadır."
diyor.
Türkiye'nin olağanüstü şartları yaşadığı 28 Şubat sürecinde Emniyet İstihbaratı'nın başında yer alan Orakoğlu, o süreçte Öcalan'la bazı askerlerin bağlantılarını ortaya çıkardıklarını söylüyor.
Bu yüzden bazı çevrelerin üstlerine geldiğini savunan Orakoğlu, şunları kaydediyor:
"28 Şubat sürecinde Emniyet İstihbarat Dairesi'nin üzerine gelinmesinin en önemli nedeni, bu dairenin Öcalan'ın askerî bağlantılarını ortaya çıkarmış olmasıydı. İstihbarat Daire Başkanlığı'nın her an bu bilgileri kamuoyu ile paylaşacağından endişe eden bu kesim, istikrarsızlık ve kaos ortamında antidemokratik uygulamalarına devam ederek, suçlarını gizlemek amacıyla, görevlerini hukuk içinde yerine getirmiş Emniyet İstihbarat Dairesi'ni haksız ve hukuksuz olarak suçladı."
PKK'nın devlet içindeki ilişkilerini araştıran isimlerin tek tek ortadan kaldırıldığını ileri süren Orakoğlu, eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis'in kaza sonucu ölmediğini, suikasta kurban gittiğini ifade ediyor.
JİTEM komutanlarından Ahmet Cem Ersever'in de aynı el tarafından ortadan kaldırıldığını düşünen Orakoğlu'nun görüşleri şöyle:
"Cem Ersever ile Bitlis Paşa arasındaki görev ilişkisinin güçlü olduğu, Bitlis Paşa'nın PKK ve destekçileri hakkında birçok gizli araştırmaları Ersever'e yaptırdığı biliniyor.
Eşref Bitlis'in şaibeli bir uçak kazasında ölmesinin ardından uçağa sabotajın Ersever tarafından yapıldığı iddiaları ortalıkta bir psikolojik harekât unsuru olarak sırıtıyor.
Bitlis'in uçağının düşmesine neden olan güç Ahmet Cem Ersever'i de öldüren güçtü
İşte herşey açık ve net cemaat paçavraları ve onların yandaşlarının hayal ürünleri.Herşey açık ve net ırktaşlarım birileri Türk Milleyetçileri ve Türkiye üzerine çok büyük oyunlara kalkıştılar.İlk önce RTE yi ve tayfasını başa getirdiler şimdi adım adım planlarını uyguluyorlar.Vakıflar yasasınıda çıkarırlarsa vay halimize.Kimseden ses yok türban denen bez parçasınıda geçirdiler.Sözde Milleyetçileride işe kattılar yollarına devam ediyorlar.Bakalım Anayasa mahkemesinin kararı ne olacak.Doğuda bölücülerle mücadele var diyorlar bölücüler artık içimizde resmen propaganda yapıyorlar.Cemaatler 4 yanı sardı.Ama unuttukları bişey var Biz Türk Milleti olarak Acun'a Şavaşmak için gönderildik hepsinin üstünden geliriz yeterki özümüzden vazgeçmeyelim
-
Türkçü ve TUrancıyım.ama başörtüsü için bez parçası ifadesini çok ağır buluyorum.Türk İslamiyetin belkemiğidir.sadece akepe ve o zihniyet başörtüsünü bir çıkmaza sokmuştur!Liderim DevletBey 8 yıldır çözümü söylemiştir.İslamı Türklükten ayıranların yanında olamayız.yakışmaz bize.Tanrı Türkü Korusun! : :asker:
-
Türkçü ve TUrancıyım.ama başörtüsü için bez parçası ifadesini çok ağır buluyorum.
Peki Türkçüsün Turancısın Türk Töresinde baş örtüsü diye birşey gördünmü.İkincisi İslamiyettede baş örtüsünün tam anlamıyla geçmediğini biliyormusun.Vede baş örtüsünün arap milletçisi olan emevilerinin icadı olduğundan haberin varmı.Bize getirdikleri arap adetleri şimdi soruyorum Türkçülük bumu ?
-
Türkçü ve TUrancıyım.ama başörtüsü için bez parçası ifadesini çok ağır buluyorum.Türk İslamiyetin belkemiğidir.sadece akepe ve o zihniyet başörtüsünü bir çıkmaza sokmuştur!Liderim DevletBey 8 yıldır çözümü söylemiştir.İslamı Türklükten ayıranların yanında olamayız.yakışmaz bize.Tanrı Türkü Korusun! : :asker:
Mail adresin İngilize,
Liderin Devlet Bahçeli,
Türbanı savunuyorsun.
Selamsız sabahsız ilk iletinde rengini belli ettin.
Şansını çok zorlamışsın.
Üyeliğin İptal Edilmiştir!
-
Liderim DevletBey 8 yıldır çözümü söylemiştir
Senin Liderim dediğin O şahıs bırak liderliği, ancak ''Devlet'' Orman çiftliğine ''Bahçıvan'' olur. Liderlğini de odunlara, çiçeklere yapar..
Ayrıca DB adlı şahıs düşüncelerini söyleyemez sadece önüne koyulan kağıttan okur.
Adam olsaydı geçen seçimlerde istifa ederdi, lafını yemezdi. Neden istifa etmedi biliyormusun ? Çünkü; Sizin gibi suya hasret çiçeklerin süslediği bahçesini bırakmak istemedide ondan. Bu bahçıvan kılıklı konuşma özürlü zürriyetsizin peşinde dolanarakmı şanlı Türk miliyetçiliği davasını güdüyorsunuz.
Bilinki yanılıyorsunuz.
Türk milliyetçiliği gibi milyonlarca Türkü ilgilendiren şanlı davayı birtek ''DB'' denen bahcıvan kılıklı adamın şahsında algılayan sizler, Aslında bu davaya en büyük zararları veriyorsunuz. Bu otağın içi, mhp nin oyları %3'lerdeyken o partiye ve ÜGD'ye can siperane hizmet etmiş kişilerle doludur.
Düzene ayak uydurularak, takiyelerle, yalanlarla, dolanlarla ve göz boyamak için meydanlara atılan urganlarla oy toplayan, ardından meclise girerek düzenin bir KULU, düzen kapısının bir KULPU olma becerisinden başka, ne yapmış bu senin liderin, anlata bilelim.
-
Türkçü ve TUrancıyım.ama başörtüsü için bez parçası ifadesini çok ağır buluyorum.
Peki Türkçüsün Turancısın Türk Töresinde baş örtüsü diye birşey gördünmü.İkincisi İslamiyettede baş örtüsünün tam anlamıyla geçmediğini biliyormusun.Vede baş örtüsünün arap milletçisi olan emevilerinin icadı olduğundan haberin varmı.Bize getirdikleri arap adetleri şimdi soruyorum Türkçülük bumu ?
Tartışma konusu olan başörtüsü değil 'Türban' adı altında önce islam dinine sonra ülkemize sokulmaya çalışılan sıyasi üniformadır! Ve kımılerının anlamakta ve idrak etmekte güçlük çektiği durum ve sonucunda yaşanan tartışmalar.
Alp Tekin; başörtüsün geçmişi tartışılır ki bende bazı sağlam kaynaklardan..: Arap kadının sıcaklardan dolayı içlerinie iç çamaşırı giymemelerinden ve haraket ettiklerinde göğüsleri oynadığından ve bunun gizlenmesi için baştan göğüsleri kapatacak şekilde önerilen bir örtü ile ve birde sıcağa karşı arapların kullandığını okumuştum . Ve aslında gayet mantıklı ha birde Anadolu kadınının yüzyıllardan beri kullandığı ve adına başörtüsü dediğimiz örtü vardır. Bunun kültürümüze islam dini ile mi geldiği yada varolan bir şey olduğuda tartışılabilinir ama bu apayrı bir tartışma konusudur.
Ve unutulmasınki Türk insanın belli bir kısmı islam dinini kabul etmiştir. Bu nedenle bir Türk başka bir Türk'ü inancından dolayı ayırmamalı veya sorgulamamlıdır! O kendi inancıdır ve orası onu ilgilendirir! Bizler için önemli olan Türk kanı taşıması, bunun bilincinde olması ve asla unutmaması gerektiği olmalıdır.
Din gibi ince konular alışma tarzına ve yetişme ortamına göre insanda ağırlık ve baskı yaptığı için bazı insanımızın inandığı dine karşı elestirileri belki haklı bulsa bile kabullenmesi güç olacaktır. Bizler bunun bilincinde olmalı ve daha temkinli adımlar atmalıyız.
Saygılarımla...
-
Türkçü ve TUrancıyım.ama başörtüsü için bez parçası ifadesini çok ağır buluyorum.
Peki Türkçüsün Turancısın Türk Töresinde baş örtüsü diye birşey gördünmü.İkincisi İslamiyettede baş örtüsünün tam anlamıyla geçmediğini biliyormusun.Vede baş örtüsünün arap milletçisi olan emevilerinin icadı olduğundan haberin varmı.Bize getirdikleri arap adetleri şimdi soruyorum Türkçülük bumu ?
Tartışma konusu olan başörtüsü değil 'Türban' adı altında önce islam dinine sonra ülkemize sokulmaya çalışılan sıyasi üniformadır! Ve kımılerının anlamakta ve idrak etmekte güçlük çektiği durum ve sonucunda yaşanan tartışmalar.
Alp Tekin; başörtüsün geçmişi tartışılır ki bende bazı sağlam kaynaklardan..: Arap kadının sıcaklardan dolayı içlerinie iç çamaşırı giymemelerinden ve haraket ettiklerinde göğüsleri oynadığından ve bunun gizlenmesi için baştan göğüsleri kapatacak şekilde önerilen bir örtü ile ve birde sıcağa karşı arapların kullandığını okumuştum . Ve aslında gayet mantıklı ha birde Anadolu kadınının yüzyıllardan beri kullandığı ve adına başörtüsü dediğimiz örtü vardır. Bunun kültürümüze islam dini ile mi geldiği yada varolan bir şey olduğuda tartışılabilinir ama bu apayrı bir tartışma konusudur.
Ve unutulmasınki Türk insanın belli bir kısmı islam dinini kabul etmiştir. Bu nedenle bir Türk başka bir Türk'ü inancından dolayı ayırmamalı veya sorgulamamlıdır! O kendi inancıdır ve orası onu ilgilendirir! Bizler için önemli olan Türk kanı taşıması, bunun bilincinde olması ve asla unutmaması gerektiği olmalıdır.
Din gibi ince konular alışma tarzına ve yetişme ortamına göre insanda ağırlık ve baskı yaptığı için bazı insanımızın inandığı dine karşı elestirileri belki haklı bulsa bile kabullenmesi güç olacaktır. Bizler bunun bilincinde olmalı ve daha temkinli adımlar atmalıyız.
Saygılarımla...
BezAt Irkdaşım bende baş örtüsü derken türbanı kastetmiştim orada yanlış bir ifade kullanmışım.Türban bahsinde geçen benimde okuduğum emevilerden geldiğidir.Baş örtüsünü eskiden beri kullanılır evet zaten baş örtüsüne söylediğim birşey yok.Ben türbanı kastetmiştim.
-
Arap kadının sıcaklardan dolayı içlerinie iç çamaşırı giymemelerinden ve haraket ettiklerinde göğüsleri oynadığından ve bunun gizlenmesi için baştan göğüsleri kapatacak şekilde önerilen bir örtü ile ve birde sıcağa karşı arapların kullandığını okumuştum
Doğru okumuşsunuz ancak, göğüs belirginliğini örten materyal için ''iç çamaşırı'' yerine ''sütyen'' yazmalıydınız, Çünkü o tarihlerde henüz icat edilmemişti.
Zaten Örtünme ile ilgili genel tartışma meseleside bundan kaynaklanıyor. Bazı ''Alıklar'' tarihi inceleken sanki günümüz icatları varmış gibi değerlendiriyorlar, halbuki Arap yarımadası ve diğer sıcak bölgelerde insanlar ağırlıklı olarak açık renkli ve ince giysileri tercih ediyorlardı. Biz Türkler için durum farklıydı, orta asya bozkırlarında çetin doğa şartlarına karşı kalın ve kürklü giyecekleri tercih ederdik. Bu gün hala karasal iklimin hakim olduğu bu bölgede deri ve kürklü giyecekler tercih edilir.
İslam pegamberinin Örtünme istemesinin nedeni; ''Arap'' Kadınlarının açıkta veya belirgin olan uzuvlarının, erkeklerin cinsel dürtülerini harekete geçirebilecek şekilde olmasını, engelleme maksatlıdır. Aksi halde doğal şartlardan mütevveli örtünmek durumunda olan Antartika yerlileri için Arap örtünme kaideleri pekte geçerli olmasa gerek. Kısaca Antartika, sibirya ve benzeri soğuk bölgelerin insanları ne yazık ki bazı SÜNNETLERİ uygulama şerefinden mahrumdur.
Anadolu kadınının yüzyıllardan beri kullandığı ve adına başörtüsü dediğimiz örtü vardır. Bunun kültürümüze islam dini ile mi geldiği yada varolan bir şey olduğuda tartışılabilinir ama bu apayrı bir tartışma konusudur.
Bildiğiniz gibi 100 yıl öncesine kadar toplumların neredeyse %90'ına yakını tarımsal işlerle meşkuldüler. Yakın zamanda gerçekleşen sanayi devriminden sonra tüm dünyada etkisini gösteren ''Sanayi toplumu'' anlayışı bu gün dahi Anadolu insanından neyazık ki uzak bir kavramdır. Hala büyük çoğunluğunun Tarımla uğraştığı Anadolu insanın giyim-kuşam konusundaki tercihini anlayabilmek için yakın tarihimize bakmak ve Anadolu haricindeki diğer toplumlarında yaşayışlarını irdelemek gerekir.
Dini tercihleri fark etmeksizin tüm tarım toplulukları, toprağın ve tarla işçiliğinin getirdiği kirlilikten kendilerini izole etme ihtiyacı duymuşlardır. Bu gün dahi tarımla uğraşan ve çok farklı inanışlara sahip toplumlara baktığımızda özellikle de uzun saçlı olan kadınların toz ve topraktan saçlarını izole edebilmek için çeşitli şekillerde örtüler kullandıklarını görmekteyiz. Aynı şekilde dünyanın hiç bir ülkesinde dar kumaş pantlon ve kravatla toprağı süren bir erkeklede karşılaşamazsınız. İnsanalar sosyal konumlarına göre giysi seçmek mecburiyetinde kalmışlardır. Kimi zaman doğanın kimi zamanda geçim kaynaklarının işlenmesi adına çeşitli kıyafetler giymekteyiz. Bu gerçek Budist uzak doğu ve hırıstiyan avrupa içinde geçerlidir. Hırıstiyan insanların yaşadığı Rus köylerinde kadınların tozdan korunmak için doğal olarak başlarını örttüklerini ve çalı çırpıdan rahatsız olmamak için uzun etekler giydiğine şahsen tanık oldum. Hatta dünyanın bir çok ülkesinde gıda sektöründe çalışan mutfak personeli için, erkeklerde dahil olmak süretiyle, saçlarını izole etmeleri yani örtmeleri zorunluluğu vardır.
Kısacası başı örtmek veya vucudun belirli uzuvlarını kapamak Dinle diyanetle alakalı olmaktan ziyade kişilerin yaşadıkları coğrafya ve sosyo kültürel konumuyla ilgilidir. Bu gün eğer müslümanların haç ibadeti için gittikleri Mekke şehri, Arab yarımadasında değilde Sibirya'da olsaydı peygamber sünneti olarak giyilen ''İhram'' yerine soğuktan izole olabilek için Kürklere bürünmek gerekecekti.
Bu kadar basit bir gerçeği dahi görmezlikten gelerek, insanların doğal ihtiyaçlarını karşılama adına yaptıkları birtakım şeyleri ilahileştirmek veya doğa şartlarına göre değişkenlik arzetmesi gereken giyim-kuşam konusunda, uhrevi bir takım gizemler aramak, ancak örümcekleşmiş beyinlerin marifeti olabilir.
Ve son söz olarak Başbuğumuzun şu vecizesini hatırlatmak isterim
''Hayatta en hakiki mürşit ilimdir''. Türk Orduları Baş Kumandanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
-
Başı kapatmak, özellikle Ortadoğu ve Orta Asya halklarında, coğrafyanın getirdiği bir zorunluluk olup, kadın-erkek herkes tarafından uygulanan bir günlük hayat ögesiydi. Hattâ bir süre sonra statü simgesi durumuna da gelmiştir (Dede Korkut hikâyelerine yada Şehnâme'ye bakarsanız, başı açık bırakmanın hakaret anlamına geldiğini görürsünüz). Örneğin Türkistan'da bozkır bölgelerinde yaşayan Türk erkekleri de çölde hareket ederken yüzlerini kapatırlardı. Kısacası, HanTengri soydaşımın da dediği gibi, örtünme doğa koşulları nedeniyle ortaya çıkmış bir şeydir, dinle bir ilgisi yoktur.
-
Baş örtüsüyle ilgili düşüncelerinize katılmakla birlikte Otağda din konularının tartışılmaması daha faydalı olur diye düşünüyorum.İran uzaya el attı nükleer enerjisini bitirme aşamasına geldi biz hala 50 cm lik bezi tartışıyoruz...
-
Baş örtüsüyle ilgili düşüncelerinize katılmakla birlikte Otağda din konularının tartışılmaması daha faydalı olur diye düşünüyorum.İran uzaya el attı nükleer enerjisini bitirme aşamasına geldi biz hala 50 cm lik bezi tartışıyoruz...
O 50 santimlik bez için ne yiğitler harcandı KILIÇARSLAN ;)
Din konularına fazla girmiyoruz ama türban meselesi ve paralelindeki dini konularda da görüş belirtmekte sakınca yoktur.
-
ilteris6 haklısınız ancak bazı yerlerde Türkçülük adına o kadar çok tartışılıyor ki bu din konusu pek çok çevreler neredeyse bizi din düşmanı zannedecek...
-
ilteris6 haklısınız ancak bazı yerlerde Türkçülük adına o kadar çok tartışılıyor ki bu din konusu pek çok çevreler neredeyse bizi din düşmanı zannedecek..
O bazı yerleri fazlana kafana takma. Onların amacı reklam.. :)
Biz mensubu olduğumuz milletin davasını güdüyoruz yani TÜRKÇÜLÜK davasını. Milletimizin büyük çoğunluğu inançlı kimselerden oluşmaktadır. Bu sadece Anadolu coğrafyasında değil Orta Asya'daki soydaşlarımız içinde geçerlidir. Hal böyleyken birileri gibi marjinal çıkışlar yaparak yandaş toplama hevesiyle elinde baltalarla dine saldıran bir yapımız elbetteki yok.
Bizim derdimiz İslamla değil, siyasal islamcılarladır,Türban ve benzeri konulardaki tavrlarımızın nedeni; Ümmetçilik afyonuyla uyutulmuş beyinlerin Titreyerek kendisine dönmesini sağlamaktır.
Hülasa; herkes dini tercihlerinde özgürdür ve bu otağ, sözde değil özde LAİK bir otağdır..
-
ilteriş12 açıklamanız için teşekkürler.
Esenlikler...
-
ilteris6 haklısınız ancak bazı yerlerde Türkçülük adına o kadar çok tartışılıyor ki bu din konusu pek çok çevreler neredeyse bizi din düşmanı zannedecek...
Kandaşım o bazı yerler ile bizim bir ilgimiz yoktır.
Bizim Otağımızda dinlere, inançlara saldırı yoktur.Bizi bu güne kadar din düşmanı zanneden birisini de görmedim.Siz metin olun,İlterişçiler olarak bu konuda çok hassasız.Ama ümmetçilerin ve tüm siyasal İslamcı yobazların da kafasına her daim inen bir balyozuz.Bunu da kimse unutmasın.
Esen kalın.
Selam ile.
-
Biz din düsmani degiliz, asil din düsmani, ondan,cikar saglayip nemalananlardir.Bizi din düsmani zannedecekler diye,susalimmi? Gürcünün soydasi,bir secimden önce,MSP ye oy vermeyenin,kildigi namaz,kabul olmaz demisti.Hirsizliktan hüküm giymis erbakanin,partisi kurulmadan önceki kilinan namazlar,haybeyemi kilindi?Adam kendisini,parti baskanligi disinda,allah yerinede koyup,kimin namazinin,kabul olup,olmayacaginada karar veriyor.Bunlarmi müslüman? Böyle bir zihniyetin,iktidara getirdigi hükümet,mesrumu? TTK
-
ilteriş12 gayet mantikli yapilmis aciklamalarin icin tesekkur ederim.
Fakat dedigin gibi bazi din tüccarları neleri ilahileştireceklerini şaşırdıkları için bugün bizler oturup sacmalıklarını yorumlar olduk.
Türbanı bir dini gerek olarak görmediğim için tartışılması veya konuşulmasıda din kapsamı altında yapılmış olan sohbete giremez.
-
Tam kin ve nefret üzerine yapılmış bir operasyan adı "ERGENEKON" gözaltına alınanların çoğu emekli subay ,astsubay, avukat, vakıflar yasasını yıllar öncesinden dile getirip söyliyen vatan perver Sevgi hanım. Sızmadık işgal etmedik kurum bırakmayan akp ve fettullah cemati nasıl intikam alır ordudan işte böyle operasyon adı ergene kon Türk milleti için değer taşıyan bir isim.
CIA ve MOSSAD yardımları varmış desteklemişler nurculara dünyanın yardımını yapıyorlar neden gazeteler yazmıyor yada yazamıyor terör örgütü pkk adamlarını kim eğitiyor işte haritalar ifadeler cia ve mossad desteklemiyormu bunları.
cia ve mossad destek verdiği insanlara akp hiç birşey yapamaz
-
akp nin artık ekonomik olarak yaptığı tek bir şey vardı oda özelleştirme artık deniz bitti devletin elinde petkim, thy, halk bank, zıraat bank, milli piyango idaresi kaldı Satacak kurum bırakmadılar süreci çok iyi takip ediyorlar üstüne üstük birde seçim kazandılar ama ekononik olarak ülke iyi durumda değil sat sat bitiyor ülkeye meşkuliyet lazım ilk önce ergekon operasyonu 30 gün götürdü sıra türbana geldi ama ekonomiden bahseden yok hükümette
-
Bu operasyonlar yüzünden artık Ergenekon adını da kullanamayacağız, çünkü insanlar daha da kötü gözle bakacaklar.