Türkçü Turancı Otağ

GENEL KONULAR OTAĞI => SORU-CEVAP => Konuyu başlatan: Antepli Bozkurt - 14 Haziran 2011

Başlık: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: Antepli Bozkurt - 14 Haziran 2011
HEMEN hemen çoğu insanın hatta bilinçli TÜRK'ün bilip te kulak ardı ettigi fakat zaman zaman yakındıgı bir konuyu neslimizi ve gelecegimizi%100 ilgilendiren bir sıkıntıyı gündeme getirmek istiyorum konuyu açınca bazılarınızın bilinç altında yerleşmiş olarak evet  bende aynı şeyleri yıllardır düşünüyorum diyenler olacaktır konunun başlıgı çok basit kürtlerde üreme bakın kandaşlarım 40 yıldır TÜRK nusuf azalma eğilimi gösteriyor son yıllarda bu oran dahada düştü buna karşılık kürtler bilinçli olarak artıyor hemde Türk nufusun 5 katı  Türk 1-2-3 çocuk yaparken kürt 8-10-15 KADAR guzluyor hemde geneli öyle tek tük değil birbiriyle yarış yapıyorlar onun ki niye 10 tanede benim ki 8 deyip hababan ha deyip ülkeye bela çıkarıyorlar kapkaçcı hırsız terörist mafya,v.s büyük şehirlerdeki işlenen suçlara bakın genelde kendileri .Bir muhabir  hamile bir kadına soruyor  bu kadar çocugu neden yapıyorsun diye cevab:k.rdistana asker doğuruyorum bu cevab yeterli kürt ün 10 çocuguna karşılık sen 2 çocuk yap işte bunun meyvelerini şimdi bugün manisada izmitte denizlide adanada mersinde  inegölde istanbulda  hatta bandırmada meydan okuma yakıp yıkmayla alıyorlar önceden yüzleri sarılı kişiler cizrede şırnakta gösteri yaparken şimdi istanbulun göbeginde bayragımızı indirerek halka dükkanlara araçlara saldırarak varlıklarını iyice hissettiriyorlar peki biz bunları görüyoruz da yöneticiler görmüyormu40 yıldır yöneticiler malesef gaflet delalet hatta hıyanet içindedir eğer bu konuya önlem alınmassa ilerki yılları bi düşünün peki çözümü nedir. tartışalım çözüm bulalım
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: TARDU KAĞAN - 15 Haziran 2011
Onlarca çocuk doğursalarda,tedbir alınması gereken bu konu değil.Sokaklarda hırsızlık gasp,kapkaç yapan bir zavallıdan devlete ciddi zarar gelmez.Okuyan kesime önlem alınmalıdır.Güneydoğunun geliştirilmemesi,tarımla uğraştırılması,bilim ve teknolojiden uzak tutulması gereklidir.
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: Antepli Bozkurt - 15 Haziran 2011
kardeş mesele çok boyutlu tabii  fakat bu nufus artışıyla yarın 2 kişiden biri olunca nolacak karşında aşırı ırkçı bir topluluk var 2 kişi kavga ederken ayırmak yerine sırf diğerini kürt oldugu için bir anda nerden geldiği belli olmayan  onlarca kişinin saldırısına uğrayan kişinin psikolojini düşün çok gördüm duydum  şimdi 9-10 milyonluk  nufuslarıyla ensemizde biterken ülkenin yarısı oldukarında burnumuzdan fitil fitil getirirler yok hakim güç kimdeyse azınlıkta olsa hükmeder diyorsan geçti onlar emperyalist güçlerin klasik taktigi var lazım oldugu zaman düğmeye basar halkı ayaklandırır iç savaş karışıklıktan sonra araya girer güya insanlık adına tabi coğrafyanı böler onlarla senin arana çizgi çeker.. kürtleri hertürlü teknoloji tarım  vs şeylerden uzak tuttuk nolacak o zaman. batıya göç edip  asimile mi olacaklarını düşünüyorsunuz   hemde 30 yıllık kürt milliyetçiliği şimdi şu anda tavan yapmışken tavanıda deliyor bu günlerde   hapisten ülkeyi tehdit ediyor gün veriyor neden öyle yapıyor  en büyük sebebi sizin önemli değil dediğiniz çoğaldıklarının farkındalar hatta bu oranları daha fazla gösteriyorlarki taraftarını cesaretlendirmek karşıyada psikolojik baskı uygulamak en basit bir örnek1 milyon nufusları olsaydı böyle yapabilirlermiydi elbette hayır  ağzı olan vekilleri çıkıyor meydan okuyor kürt halkı coğrafyayı kan gölüne çevirir diyor v.s örnek çok her gün duydugumuz benzer şeyler bunlar  akışın yönü değişmesse   yarın görürüz gümbürtüyü
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: ULUKAY - 28 Ağustos 2011
Yürürlükte olan bu düzenle hiç bir şey yapılmaz .Önce Türkçü devrim sonra istersen at istersen sat istersen yak istersen göm .Yönetemediğin bir devleti sanki yönetiyormuş gibi önlem lerden bahsetmek ne işe yarar ki .Bir aralar ben de çok kafa yordum buna ama anladımki alacağım önlemlerin hepsi ırkçı otoriter devlet yapılanması istiyor ?
Demokrasi denen pislik öğretisi varken hiç bir şey yapamazsın .
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: ULUKAY - 28 Ağustos 2011
hakim güç kimdeyse azınlıkta olsa hükmeder diyorsan geçti onlar emperyalist güçlerin klasik taktigi var lazım oldugu zaman düğmeye basar halkı ayaklandırır iç savaş karışıklıktan sonra araya girer güya insanlık adına tabi coğrafyanı böler onlarla senin arana çizgi çeker..


Zaten  şu an o planlıyor .
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: Antepli Bozkurt - 28 Ağustos 2011
Birinci yazının sonunda dediğim gibi yöneticiler hiyanet içinde:Kime hiyanet ediyorlar.Türk'e ve ülkesine onların 40-50 yıldır kaygıları olmadıki şimdi olsun.Bizimde dilegimiz gayretimiz TÜRKÇÜ İNSANLARIN YÖNETİMİ ALMASI YOKSA ihanetlerin ardı arkası kesilmez.Geçen haberlerde gündem oldu  somaliden çocukları evlat edinmek için Ülkemizden bayağı başvuru olmuş.Bakan F. şahin gerekli düzenlemeleri yapıp evlat edindirmeyi faaliyete geçirecegiz diyordu."Bir zencimiz eksikti oda tamam olur".Hümanizim çığlığı atanları kazıkla tanıştırmak isterim.zencilere kapıyı açarsan gelişlerinin ardı arkası kesilmez pisliklerinide bereber getirirler.İstanbul beyoğluna yolu düşen olduysa baksın zenci pisliklerine ne haltlar karıştırıyorlar.
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: OnTurk209 - 28 Ağustos 2011
"Demokrasi denen pislik öğretisi varken hiç bir şey yapamazsın ."


Sanırım konu ne olursa olsun bu cümleyi kurmak zorunda kalacağız. Ama demokrasi denen lanet düzen öyle rayına oturmuş ki direk ona saldırarak bir şey elde etmek mümkün değil. Tümden gelmek yerine, biraz daha zahmetli yol olan tümevarımı kullanmalıyız. Antepli Bozkurt andamın dediğineyse ben katılıyorum. Türk ve kürt tarafının bu hızla devam etmesi durumunda gelecekte Anadolu'nun nüfus yapısının hak iddia etmemizi engellemesi işten bile değildir.
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: ULUKAY - 29 Ağustos 2011
Zahmetli yol dediğinden anladığım Türkçü devrimi parti kurarak siyaset yaparak iktidar olarak yapmak sanırım .Bunu yapacak zamanın kalmadığını iddia ediyorum .Gerçeği kabul etmek erdemdir.Ulu önderin bizim için başlattığı yolu tamamlayamadık.Onun istediğini veremedik.Çünki yaratıcı ve gerisini getirici olmadık.Klişe sözlerle avunduk. Düşman sinsi çalışırken biz nasıl olsa bize dokunamazlar deyip uyuduk .Biz bu ülkeyi yönetemedik .Elin oğlu yıllar süren bu gafletimize son darbeyi vurdu .Gemi batıyor sandıkla kurtulamaz .Kaç kandaşım ırkdaşım öldü ve her gün ölmekde ölmeyi ve arkasından boynu bükük bir tazrla söylenen vatan sağ olsun lafını söylemeyi marifet ve hüner saydırdılar bu millete.Haluki  ölmek değil öldürmek marifettir.Antepli kandaşım başımıza büyük işler açacak olan suriye göçlerinden sonra soluk bile vermeden yapılan zenci göçlerini de eklemekle can alıcı bir noktaya daha değinmiş.
Bu ülkeye düzenleyecekleri komplo 'yu uygulamalarına az kaldı .Bu ülkede Türk olmayanların sayısını arttırmalarının tek nedeni var o da çok yakında bizi damat Ferid'in eliyle bir savaşa sokup ordumuzu ekonomimizi ve milletimizi yıprattıktan sonra eş zamanlı olarak bir iç savaş ve kargaşa çıkarmak .İşte şu an bu savaşta bize karşı kullanacakları toplulukların sayısını arttırıyorlar .
Türk kimle uğraşacağını şaşırsın istiyorlar .Hepsine yeteriz ! Yeterki mankurtlar ve korkaklar  siperlemizde ayak altında it eniği gibi dolaşmasın .
Şu an olan biten Büyük ortadoğu projesi için yıllardır yapılan strateji nin sondan bir kaç maddesini yerine getirmelerinden başka bir şey değil .
Son maddeyi işte buraya yazıyorum Anadoluda Türklerin yok edilmesi .
Uyu ! uyu  uyu mankurtlar uyuyun boğazlarınızı kesecekler .Ama siz bunu hak ettiniz.
Bırakalım mankurtların boyunlarını vursunlar o gün biz dağlara çekilecek ölürsek Türkçe öleceğiz.Kalırsak  Türkce öldüreceğiz ve biz her şeye rağmen yaşayacağız .
Bu mankurt sürülerinden bir çoğu savaşmayacak bile hatda onlarla bir olup bizlerin üstlerine yürüyecekler.Ama olsun sayımız az kut'umuz çok bizim .
Zaten bir tas çorbaya ,bir torba kömüre ırkını satan soysuzdan ne beklenir.
Bu işler şayet olursa ki olacak bu milleti tekrar dirilten lider kimse onun getirdiği düzen söker çok seslilik denen şeytan öğretisine izin verilmeyecek .
Ulu önerimizin amacı Türk ırkı nın Osmanlı'nın getirdiği bağnazlıktan ve Araplaşmadan kurtulabilmesi idi batılı medeniyetler seviyesine çıkabilmesi için getirmek zorunda kaldığı bu yönetim biçimi ile düşmanlar tarafından Türk ırkı tuzaklanmak istenmiştir ve başarılı olunmuştur. Hangi yönetim biçimi olursa olsun yönetici kadrosuna Türk düşmanı yahut etnik dölü yahut hain  yahut iş bilmez dingil geçerse ulus çöker .
Bir devlet yönetimi ele alan
Gafil
Dalaletçi
Hıyanetçi
tarafından çöker .
Kaanlık sistemide buna dahil.Ama o en azından geliştirilmiş bir vaizyetde uygulanırs etnilerin veya hainlerin yönetime sızmasına engel olacak düzeydedir.Ulusal konseyle desteklenmiş tek reis li bir cumhuriyet olabilir.Bu bizans kahpeliğine dönmüş cılkı çıkmış çok particilik yüzünden ne hale geldi Türk'ün istiklali .Yeter artık yaptıkları !
Bu işten sıyırırsak eğer buna bir daha izin verilmeyecek .
Ulu Önder getirmek zorunda olduğu bu düzenin çok gitmeyeceğini biliyordu ama getirmeliydi doğrusu bu idi o doğrusunu yaptı .
Onun olacakları bildiğini Gençliğe hitabesinde  ve bir çok sözlerinde görebiliriz .
Onun gibi yüce bir Bilge baş yolcu nun gelecekte olacakları görmesi gayet kolaydır.Bunun için kehanet sahibi olmasına da gerek yoktur. Yeni yönetim biçiminin kendisinden sonra nasıl dejenere edilip ne gibi sonuçlar getireceğini çok iyi biliyordu .

Nasıl gökte bir Tanrı varsa yerde bir Kaan olmalıdır .Ve o kişi her kim olacaksa üstüne anırmaya kalkan her çatlak ses için dar ağacı kuracaktır.

Önümüze dikilen bu melanet planının getireceği çetin  savaş da
Kazanamazsak Tanrı dağı kazanırsak Turan bize yurt olsun .
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: ULUKAY - 29 Ağustos 2011
O zencilerde bilsinki bu topraklara gelenler burda kalır .Ya üstünde ya altında .Ama onlara ve diğer hepsine toprak üstünde tahammülümüz yok bizim. 
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: OnTurk209 - 29 Ağustos 2011
Evet genel olarak kastettiğim Türkçülüğün hakim ve egemen düşünce olması için yapılacakları kısa ve orta zamanın yanında uzak zamanlı olarak da planlamak. Keşke kısa süreli, devrim niteliğinde eylemlerle bunu yapmak mümkün olsa. Öyle bir şeyi yeryüzünde Türk milletinden daha iyi başaracak başka bir millet tanımıyorum. Fakat şimdiye kadar hep bu yol kullanılmış, her zaman da belli bir mesafe kat edildikten sonra tıkanılmış. Demek ki daha farklı yollar da düşünmek lazım. Pek vaktimizin kalmadığı doğrudur, ama eylemleri kalıcı kılacak uzun vadeli planlar olmadıkça yapılacakların pek başarılı olacağını sanmıyorum. Vaktimizin kalmadığı gerçeği gibi bu da bir gerçektir. Ülkeyi yönetmesini beceremiyorsak, demek ki yönetmeyi ve yöneticiliği öğrenmemiz lazım. Aynı soydan insanların farklı düşünceler yüzünden birbirine kıyım yapmasından rahatsızsak (doğal olarak) demek ki bütünleştirici ve birleştirici olmayı öğrenmemiz lazım... Bunlar birer klişe laf olmadan gerçekten gönüllere yerleşirse, her şey Türklüğün ve Türkçülüğün istediği doğrultuda olur.
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: ULUKAY - 30 Ağustos 2011
Türk ırkı zaten bir bütündür .Tanrı halkıdır.Uludur seçkindir.Türkün gölgesine basan ayak bile kökünden  kesilmeli .Türkçü devrimden sonra etnikler elimine edilmeli ve  düşmanın ektiği  fikir tohumları temizlenmeli vaktince iş görülmeli şimdi fikriyat çalışmaları zamanı ama vakti gelince tereddütsüz katı kılıç kullanılacak .Eğer harb ise harb olacak ne olursa olsun ve sadece sadece Türkçülük, Türk ırkçılığı , Tek ulusluk fikriyatı altında birleşeceğiz.
Türkiye Tek ulus devletidir.  Biz el ile gün ile yaşamayı sevmiyoruz bzim yaşadığımız yerde bizden başkasına yer yok.Etnikler zarar veriyorlar zara vermeseler di bile sokağa çıktığımızda pis suratlarını görmek istemiyoruz.Tanrı bize fırsat verecek ve içimizdeki mantarları bakterileri elbet temizleyecektir.Ümmetçilik ve osmanlıcılık hortlatılmak isteniyorsa bizde Saka 'yı Hun 'u hortlatacağız.Onlar bizi kendi istedikleri gibi yontmak için yeni akımlar çıkaracaksa madem düşmanlığı böyle arttrıcaksa bizde onların post modern soysuzlaştırma eylemine karşı mazideki duruş ve karekterlerimizi hortlatacağız.
Şu anki halimizi yok etmeye çalışan karşısında kendi atalarının barbar dediği çetin töreli gözünü budaktan esirgemeyen ve hiç bir kınayanın kınamasından çekinmeyen  Türkü bulacaktır.
Türk ati de rezil olmak istemiyorsan mazindeki ruh'una dönmelisin .
Bizde elbetde projeler üzerinde çalışmalıyız .İşgalden (2013) kurtulup hızla teşkilatlanıp bu projeyi uygulamaya başlayacağız.A.E.T 2016(Anadoluyu etnikten Temizleme)
Turanın ilanı  2019 .Dünya imparatorluğu 2023 .Kuantum fiziğinde devrim enerji sorununa son ve Uzay araçları motorlarında devrim foton tepkili motor (Muriyat süresinde bahsedilen ) .projelerimizden bazıları .
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: ULUKAY - 30 Ağustos 2011
Ve Türk kişisi  şunları sakın unutmaki yanlış saflara düşüp helak olmayasın .

Sizi yücelere taşıyacak Kaan Tanrı eridir.
Tanrısının  emri için size önderlik  edecek .
Bütün dertlerinizi çözecek .Öyleki Türk olmaktan büyük kıvanç büyük rahat büyük sevinç duyacaksınız.
Onu şurdan tanıyacaksınız .Onun alameti şu dur .
Siz onu sandıkla başınıza getirmeyeceksiniz ama o size bir sandık getirecek .
Tanrı yollarında yürü ve merak etme Kaan ve ekibi seni bulacak .
Ama karşırsan yağının uşaklığına ve albızlara Kaan ve ekibi seni imha edecek .
Türkün önünde duran her şey imha edilecek .
Bu Yüce Tanrı Rabbin   buyruğudur .Ve  o bir şeye  emrederse onu durduracak yoktur .


Son savaşda görüşmek üzere site sakinleri
Hoşçakalın .
Esenlikler ...
 

Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: Antepli Bozkurt - 01 Eylül 2011
Tespitlerinizi ve serzenişlerinizi Yüregimizde hissediyoruz andalar en büyük sıkıntımız sizinde dediğiniz gibi mankurtlar sürüsü bunları meydana getirenlerde Türk kanı taşımayan yada satılmış idarecilerdir.Arap için gösteri yapıp para gönderen çırpınan halk,uygur Türk'üne yapılan daha acı zülümleri,işkenceleri görmezden geliyor mankurt'un Türklügünü geçtik bu mu insanlık! müslümanlık EY Mankurtlar.
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: KaraTekin - 21 Ocak 2013
Degerli Antepli Bozkurt kandasim cok önemli bir meseleye isaret etmis.
Bu konunun daha iyi anlasilabilmesi icin söyle bir girizgah yaparsak mesele daha iyi anlasilacaktir. 90´li yillarda Turgut Özal k.rtlerin geneline hitaben, " ne isiniz var dogudaki kurak topraklarda, bati´ya gelin is yapin ticaret yapin, cocuklarinizi okutun" demisti. Zaten dikkat edilirse istila boyutuna varan kürt göcleri bu tarihlerden sonra baslamistir yogunluklu olarak. Yine Abdullah Öcalan´in, " silahina sarilamayan k.rt karisina sarilsin" diye bir talimati vardir. Hakeza k.rtcülerin fikir babasi olan Musa Anter´in, " kürt enayimi ki, Türkler zengin ve bereketli topraklarda oturacak kürtlerde corak topraklarda oturacaklar. Zamani gelince Mersin´de bizim olacak, Antalya´da bizim olacak, Istanbul´da bizim olacak, Izmir´de bizim olacak, Ankara´da bizim olacak.." diyerek asil hedeflerinin ne oldugunu taa o zamanlardan acik acik söylemislerdir.
Yine pkk terörü bahane edilerek yillardir kürt nüfusunun sürekli olarak Bati´ya pompalanmasida Türk topraklarinin istilasi ile ilgili bir durumdur bana göre. pkk terörünün neden yillardir bitirilemedigi (bitirilmek istenmedigi) sorununun bir baska cevabida yine bu k.rt istilasi ile ilgili bir durumdur diyorum. Tüm bunlar bir araya getirildiginde oynanan oyun daha iyi anlasilacaktir sanirim.

Sayet simdiden bazi önlemler alinmaz ise en gec 2050´li yillara dogru k.rtlerin bugünkü asiri nüfus artislari göz önüne alinarak Türk nüfus ile k.rt nüfusunun esitlenecegi söyleniyor.

Bu hain senaryonun önüne gecilebilmesi icin neler yapilabilir sorusuna gelecek olursak öncelikli olarak milli suurun Türklerde tesis edilmesi lazimdir. Milli suuru yok edilmis milletin bireyleri icin vatan kavrami tarlasindan, bahcesinden ibarettir sadece. Bu tesis edilmedikce korkarim ki kisa vade de degisen pek birsey olmayacaktir. Olurda her zaman oldugu gibi yumurta kapiya dayaninca olur, onda da yine cok büyük bedeller öderiz, yine milyonlarca Türk´ün kani oluk oluk akar, yine ülkemiz harap olur...
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: Antepli Bozkurt - 23 Ocak 2013
Kara Tekin Kandaşım çok önemli konuyu tekrar güncellediğin için çok teşekkür ederim. Sayın B.bakan 3 çocuk yapın diye ısrar ediyor B.bakanın eline hiç rapor  tutuşturup bilgi vermezlermi? kürt nufus hızla çoğalıp tehdit unsuru olmaya devam ederken Türk nufus azalıyor diye! en azından bilmemesi imkansız! o halde kürt nufusun fazla oldugu yerlerde neden bir sürü teşvik parası veriyorsunuz? o kadar samimi objektifseniz nufusun azaldığı illere bu konuda iyileştirme yapın mantıklı adaletli olan bu değilmi? yok olurmu? açılım saçılım  olduğu zamanda kürt kardeşlerini ürkütmemek için bölgesel özellikle Batı illerine teşvikten destekden bahsedermi? sayın B.bakanımız küserler sonra !!!

Dünyanın bütün ülkeleri böyle başıboş üremeye üstelik canına toprağına kasdeden bir etnik guruba karşı  önlem  tedbirini alır, bizde son 40 yıldır mesele bilindiği halde önlem alınmamış göz ardı edilmiştir son 10 yıldır hükümetde işe tuz biber ekmiştir gelinen noktada tehlike çanları çalmaya başlamıştır bu sorun elbetteki hükümetler yönetimler eliyle çözülür yoksa vatandaş mamet ağa ne yapsın.

Madem yönetimler sorunu çözmek yerine es geçiyor yada ihanet derecesinde teşvik ediyor o zaman şu aşamada mümkün olduğunca Milleti bu konuda bilinçlendirmek, kendimizde buna canlı örnek olmamız lazım, bir çocuk yapan iki, iki yapan üç, üç yapan dört, dört yapan beş ve yukarı TÜRKÜN VE VATANIMIZIN GELECEĞİ İÇİN "BİR TANE" FAZLA ÇOCUK YAPMASI LAZIM.

Burada önemli olan nokta Kara Tekin andamızın işaret ettiği gibi Milletimize  Türklük bilincini yerleştirmek,  hızla yaklaşan tehlikeyi yüreklerine aşılamakdan geçer.

Sloganımız şu: EY!TÜRK! VATANIN VE NESİLLERİNİN GELECEĞİ İÇİN! BİR ÇOCUK FAZLA YAP!
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: motun yabgu - 23 Ocak 2013
It soyundan türeyip itce konusan vatandaslarimizin üremesini kabul edilebilir seviyeye düsürmemizi onlarla yarisa girerek sagliyacagimizi sanmiyorum. Hic cocugum yok diyen kürtün on tane iti üc tane karisi var . Itlere rahmet okutacak bu performansi istesekte saglamamiz mümkün degil . Haydi diyelim bir iki cocuk fazla yaptik 15 20 civarinda iti olan kürtle dengeyi nasil sagliyacagiz ? Aile ici carpik (Ensest) iliskiden türeyen yüzde 25´i saymiyorum . Hükümet bu asiri üremeyi frenlemesi gereken yerde "pozitif ayrimcilik" yapiyoruz diyerek üremelerine siyasi ekonomik her alanda destek veriyor . Bunuda tabi partisinin icindeki it soyundan gelen hillet vekillerine sirin görünüp iktidarinin devamini saglama almak icin yapiyor. Isbirligi Türkiyeyi yikmak istiyen sömürgeci devletlerle sinirli degil, icimizdeki etniklerle taktire sayan (!) bir dayanisma icinde süratle yüce milletimizin kuyusunu kazmaya devam ediyorlar. Bu sistematik ihanetlerin önünün daha fazla cocuk yaparak alinacagina inanmiyorum .Daha mantikli kesin sonuc alacak careler üretmeliyiz . Kara Tekin andam bilir . Almanyada okullarda iki kardesin birbiri ile Türkce konusmasina müsade etmezler . Bizde ise iktidar kürtce tv kanali actigi kürtceyi secmeli ders yaptigi ile övünür . Kördogan gecende kendi agziyla söylüyordu . " ben merkele birakin Türkce egitimi Türkce secmeli dersi bile kabul ettiremedim" Belliki herkesi kendisi gibi hain zannediyor . Almanlar Türkleri eritmek icin yapmasi gereken ne ise onu yapiyorlar . Bizi yönetenlerde Türkiyenin yikilmasi gerekeni ...
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: Antepli Bozkurt - 23 Ocak 2013
 Dünyada belkide orantısız üreme konusunda ender ülkelerden biriyiz, kanayan ve  büyüyen bir yaramız var bunu tedavi edecek yönetimlerdir tedavi şekilleri çoktur burda yazılmasını uygun görmediğimiz yöntemleri vardır, bu güne kadar kimse soruna çözüm konusunda el atmamıştır tarihi tam hatırlamıyorum (95 yılı olabilir) Hükümete gizli rapor şeklinde sunuyorlar aynı konuyu, bir süre sonra ifşa ederek yüzlerine gözlerine bulaştırıyorlar ondan sonra bir sürü spükülasyon tantana çıktı. bu işler saf Türk kanı taşıyan bilinçli insanlar tarafından çok özel çalışmayla yapılır.

Motun Andam: Ben yarışalım demiyorum 3 çocuk ve daha fazlası zaten bir ülkenin "ayakta kalması dinamik olması" için  lazım olan bir gerçektir.

Bunun dışında  madem yönetimler ihanet içinde (bunu görmezlikten gelmek başlıbaşına ihanettir)  Biz birey olarak ne yapabiliriz ? yapacağımız şey ancak "mümkün" olduğunca çocuk sayımızı artırmak. "yapabilen" 10-12 tanede yapsın, bu konu geçtiğinde bazıları asalım keselim yakalım diyorlar:git yak, kes, as, nasıl yapacaksın? kuru söylemler kendini kandırmakdan başka bişey değil.

Basit bir örnek vereyim  Bizim zamanımızda Askerde kürtlerin sayısı hayli göze çarpıyordu yıllar önce, şimdi iyice  belirginleşmiş yarın daha fazla olacak diğer zaman içinde böyle giderse çoğunluk olacak görünen köy kılavuz istemez. bu örneği sosyal hayatın her kademesinde görebiliriz.

kürtler Türklerin en az 3 katı artıyor bu artışa direnen iller var  Elazığ, Maraş, Antep bu illerde özellikle köylerde çocuk oranları yüksek, önceki yıllarda Karadeniz bölgesinde de yüksek olmasına rağmen son yıllarda belirgin bir azalma var.

Sorun yine dönüp dolaşıp "Yönetim" kademesinin Milliyetçi Vatansever Bilinçli insanlardan oluşmamasından  kaynaklanıyor. gerisi havanda su dövmek gibi.

Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: TÜRKİYEM - 28 Ocak 2013
TÜRKİYENİN 2012 NUFUSU AÇIKLANDI:

2012 yılında nüfus 75 milyon 627 bin 384 kişi oldu.

Nüfus 2012 yılında 2011'e göre 903 bin 115 kişi arttı. Nüfus artış hızı binde 13,5'ten binde 12'ye geriledi. İstanbul'un nüfusu 13 milyon 854 bin 740 kişi oldu.

http://www.haber365.com/Haber/Turkiyenin_Nufusu_Aciklandi/
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: TÜRKİYEM - 30 Ocak 2013
BaşbakanTayyip Erdoğan'ın üç çocuk çağrısına rağmen nüfus artış hızı azalınca hükümet, çocuğa teşvik formülünü devreye sokmaya karar verdi.

Türkiye'de ilk defa yaş ortalamasının 30'u geçtiğini belirten Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, çocuk yapanlara özel vergisel teşvikler üzerinde çalışacaklarını açıkladı.

Gelişmiş ülkelerin uzunca süredir çocuğa çok ciddi destekler verdiğini hatırlatan Yılmaz, "500 euronun üzerinde destek veren ülkeler var. Onu da düşünmemiz gerekiyor. Çocuk yapana teşvik üzerinde çalışmamız gerekiyor.'' dedi.

Hürriyet'in haberine göre; Şu andaki sistemde de kısmen teşvik olduğunu belirten Bakan Yılmaz, ''Asgari ücrette evliyseniz belli sayıda çocuğunuz varsa vergi ödemiyorsunuz. Memurlarımızda çocukla ilgili bir miktar birşey var. Uzun vadede daha farklı şeyler tartışmalıyız. Avrupa'daki gibi daha güçlü bir sistemi tartışmalıyız" diye konuştu.

Hürriyet


Kaynak : http://www.haber3.com/cocuk-yapana-ozel-tesvikler-geliyor-haberi-1756878h.htm#ixzz2JSL4q4DL

Teşvikleri nufusun azaldığı illere yapmaları gerekmezmi? kıronun 10 çocuğunun üstüne teşvik, çocuk parası v.s. verip! 12-15 i yapmasına sebebiyet vermek ihanet değilde nedir?
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: Antepli Bozkurt - 08 Şubat 2013
(http://b1302.hizliresim.com/16/8/jx7qf.jpg)



Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, Güneydoğu ve Doğu bölgelerindeki illerde çocuk sayısı ortalama 4-5’i buluyor ve birçok ilde de bu oranı aşıyor. Batı illerindeki çocuk sayısının ise azalarak 1’e doğru indiği ve nüfus artış hızının düştüğü görülüyor.

Çıkan tablodan, batı illerinde giderek daha az çocukla nüfusun yaşlandığı ve azaldığı ortaya çıkıyor. TÜİK’in Hükümetin önüne koyduğu harita, Türkiye’yi, çok çocukla nüfusu artacak iller ile az çocukla nüfusu düşecek iller arasında sanki görünmeyen bir sınırla ikiye ayrıyor. Hükümeti, durumu değiştirmeye dönük teşvikler planlamaya iten bir nedenin de bu olduğu belirtiliyor. Sözkonusu çocuk teşviklerine ilişkin paketin özellikle çalışan ve eğitimli kadınları esas alacak teşviklerden oluşacağı belirtilirken, çalışan kadınların daha çok çocuk doğurabilmesini sağlayacak şekilde kreş, gündüz bakımevi vb. olanakların ücretsiz sağlanması ve daha uzun sürelir gebelik izni ve süt iznini içerecek tedbirler üzerinde durulduğu kaydediliyor.

TÜİK’in resmi web sitesinde de yayınladığı ‘Ortanca Yaş 2012’ başlıklı haritada, illere göre nüfusu yaşlanan bölgeler açıklıkla ayırt ediliyor. Batı illerinde yaşlı nüfus fazla ve nüfus artış hızı düştüğü için bu bölgelerde nüfus giderek yaşlanacak.

GÜNEYDOĞU’DA ORTALAMA ÇOCUK SAYISI 5

TÜİK tablosuna göre ortalama hanehalkı büyüklüğü 19 ilde 3 çocuğun üstünde. Bunların tamamı Doğu ve Güneydoğu illerinden oluşuyor. Bu illerden 11’inde çocuk sayısı 5’i bulmuş durumda. Bu iller şöyle: Diyarbakır, Şanlıurfa, Bitlis Mardin, Batman, Ağrı, Muş, Van, Siirt, Hakkari, Şırnak. Bu illerdeki ortanca yaş ise 18.5 ile 21.7 arasında bulunuyor. Bu, batı illerinde geçerli olan ve 34.5 ile 37.5 yaş arasında tespit edilen ortanca yaş düzeyine göre çok daha fazla olan genç nüfusu işaret ediyor.

BAKANLAR HAREKETE GEÇTİ

Hükümetten son dönemde “3 çocuk yetmez, nüfusun yaşlanmasını önlemk için daha fazla çocuk” açıklamalarının gelmesi, devletin resmi istatistik kurumu TÜİK’in sözkonusu çalışmayı tamamlayıp açıklamasıyla aynı zamana denk düştü. Önce ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın, ardından da TÜİK’in bağlı olduğu Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın açıklamaları kamuoyunda büyük yankı buldu. Bakan Babacan ve Bakan Yılmaz da “Uzun vadede bu işin, (nüfus artış hızındaki yavaşlama) nereye gideceğini iyi görmeliyiz ve buna dönük yeni birtakım teşvik unsurlarını tartışmalıyız. Teşvik üzerinde çalışacağız. Avrupa’daki gibi daha güçlü bir sistemi getirmeliyiz. Başbakanın ‘3 çocuk talebi’ haklı bir söylem” demişti. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da Türkiye’nin nüfus artış hızının eski seviyesine dönebilmesi konusunda Başbakan’ın, ilgili tüm bakanların birlikte çalışma yapması talimatı verdiğini açıklamıştı. Babacan “Çalışmalarımıza Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Kalkınma Bakanı ve Maliye Bakanı’mızı da alacağız, bir süre kapanıp bunu çalışacağız. Çok akılcı tedbirler uygulanması gerekiyor” demişti.

http://www.haber365.com/Haber/3_Cocugun_Nedeni_Bu_Harita_mi/
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: KökTürk - 14 Şubat 2013
apo denen itbaşı "dağda silaha sarılamıyorsan yatakta karına sarıl" diyerek bunlara nüfus silahını aşılamaya çalışmış bir ittir.

Bu köpek soyu da bölünerek çoğalan canlılara taş çıkartırcasına çoğalmaya devam ediyor.

Bunun önüne geçmek şartken, hala bunlara çocuk başına para vermeye devam ediyor devlet.
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 14 Şubat 2013
Bunun önüne geçmek şartken, hala bunlara çocuk başına para vermeye devam ediyor devlet.
Siyasi iktidar ve Türk düşmanlarının özellikle Türk Milliyetçilerini tuzağa düşürmek için kullandığı ökse otuna sende yakalanmışsın KökTürk andam. ;)

BANA VİCDANSIZ BİR MEDYA TEMİN ET; SANA BİLİNÇSİZ BİR HALK SUNAYIM.
NAZİ ENFORMASYON BAKANI JOSEPH GOEBBELS


Kızsak da darılsak da eleştirsek de gidecek yerimiz mi var ?  Gönül esir el mahkum.
Evet, memleketin çivisi çıkmış olabilir; aymazlık tavan yapmış olabilir, onursuzluk geçer akçe kılınmış olabilir; ancak ‘umutsuzluk’ bizim kitabımızda yazmaz; kim ki size umutsuzluğu naklediyordur, kim ki çaresizliği yol ediyordur, biliniz ki; o kişi Türk Milliyetçisi, Atatürkçü değildir! İddiası o yönde olabilir, güzel cümleler kurabilir, akılcı varsayımlarda bulunabilir ve hatta oldukça gerçekçi yorumlar sunabilir! Lakin, şunu iyi biliniz ki; tek Türk kalıncaya değin ümit vardır, çünkü tek başına bile devlet kurabilen yegane Millet ‘’Türk Milleti’dir!


TTK.
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: KökTürk - 14 Şubat 2013
Yalnızkurtkaragülle kandaşım, halkısın. İfade yanlışlığı olmuş.

Asıl demek istediğimi okuyan herkesin anladığından eminim. Esenlikler.
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 14 Şubat 2013
Asıl demek istediğimi okuyan herkesin anladığından eminim. Esenlikler.

Ona şüphem yok kardeşim, bende dikkatimi çeken bir hususa parmak bastım. (Amacım yermek değildi.) Esenlikle.

TTK.
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: TÜRKİYEM - 17 Şubat 2013
Atatürk'ten 6 Çocuk Yapan Annelere Altın Madalya

(http://b1302.hizliresim.com/16/k/k6d80.jpg)

Atatürk'ün cumhurbaşkanlığı döneminde 6 ve üzeri çocuk yapan annelere altın madalya verilmesi için kanun çıkarıldığı ortaya çıktı.


Madalya istemeyen annelere ise nakdi para verilmesi karara bağlanmış.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 3 çocuk için teşvik talimatı tartışılırken, tarihi bir gerçeğe ulaşıldı. Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı döneminde 6 Mayıs 1930 tarihinde çıkarılan Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile 6 ve üzeri çocuk yapan annelere altın madalya verilmesi karara bağlanmış. Altın madalya istemeyen annelere ise nakdi para verilmesi kanunlaştırılmış. Doğum yapan annelere mükafat verilmesi amacıyla Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti bütçesinde bir bütçe ayrılması güvenceye alınmış.

NÜFUSU ARTIRIN TALİMATI

83 yıl önce çıkarılan kanunla anneler güvence altına alındı. Kanunun 156. maddesinde şu ifadeler yer aldı: "Bu kanunun neşrinden sonra berhayat çocuğu altı veya altıdan fazlaya baliğ olan kadınlara Devletçe mükâfatı nakdiye verilmesi için her sene Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâleti bütçesinde bir faslı mahsus açılır. Arzu edenlere nakdî mükâfat yerine ihdas edilecek bir madalya verilir. Bu kanunun neşri tarihinde berhayat altı veya daha ziyade çocuğu olan kadınlara dahi bu madalya verilir."

Çanakkale ve Kurtuluş savaşlarıyla azalan Türkiye nüfusunun arttırılması amacıyla yürütülen propaganda çalışmalarının Cumhuriyetin kurulmasından yedi ay önce başladığı tarihi vesikalara yansıdı. 1 Mart 1923 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açış konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadeleri Meclis tutanaklarına şöyle geçti: "Efendiler, nüfus bir memleketin en mühim mesail-i hayatiyesindendir. (hayatî sorunlarındandır)" Ve yine 1924'teki konuşmasında: "Nüfusumuzun muhafazası (korunması) ve tezyidi (artırılması) gayesini ehemmiyetle nazarı dikkate vaz ederim. Feyyaz ve velut (üretken) olan Türk milleti, mütemadi (devamlı) ve fenni (bilimsel) tekayyüdat-ı sıhhiyeye mazhar olunca (sağlık koşullarına kavuşunca) Türk vatanını süratle dolduracak ve şenlendirecek kuvvette olduğuna kimsenin şüphesi yoktur."

KÜRTAJA AĞIR CEZA

Gazi Mustafa Kemal’in teşvikleriyle çıkarılan 1930 tarih ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu kamuya salgın hastalıklarla savaşmanın yanı sıra çocuk sayısının arttırılması amacı taşıdı. Kanunla beraber, doğumu artıracak, çocuk ölümlerini azaltacak önlemler alarak, annelerin doğum öncesi ve sonrası bakımlarını yapma görevini devlete yüklendi. Yasa ile gebeliğe engel olacak ya da çocuk düşürmeye yarayan araç ve gereçlerin dış alımı ve satımı yasaklandı. Yasanın yayın tarihinden sonra altı çocuk sahibi olanlar para ya da madalya ile ödüllendirildi.

YASAL EVLENME YAŞI

1923 ve 1946 tarihleri arasında nüfus ve aile planlaması çalışmalarının hukuki zeminini oluşturmak üzere pek çok yasal düzenleme yapıldı. 1926 tarihli Türk Ceza Kanunu, çocuk düşürme ve düşürtmeyi aynı zamanda da çocuk yapmaya engel olacak nitelikteki fiil ve hareketleri ağır ceza yaptırımlarına bağladı. Bu uygulamaların yaptırımlarını, 11 Haziran 1936 tarih ve 3038 sayılı kanun daha da ağırlaştırmış ve bunları “ırkın tümlüğünü ve sağlığı aleyhine cürümler" olarak ele alındı.

EVLENME YAŞI KADINLAR İÇİN 15’E DÜŞÜRÜLDÜ

19.3.1924 tarih ve 442 sayılı Köy Kanunu, bulaşıcı hastalıklara karşı savaş, halk ve çevre sağlığı konusunda etkin önlemler almak ve köy nüfusuna ilişkin hayati kayıtların düzenli bir şekilde tutulması zorunluluğunu getirildi. 1426 sayılı Vilayet İdaresi Kanunu ile 1580 sayılı Belediye Kanunu yerel yönetimlerle valiliklere nüfus artırmaya yönelik kamu sağlığıyla ilgili önlemler almak, ücretsiz doğumevleri kurmak, fakir vatandaşa ücretsiz ilaç dağıtmak zorunluluğunu getirildi. Göçmenlerle ilgili 2396 ve 2510 sayılı kanunlarla, yurtdışından gelen göçmenlere bir dizi yasal ve parasal kolaylıklar sağlandı. Yasal evlenme yaşı 1938 yılında çıkarılan bir yasayla (3453 sayılı yasa) erkekler için 17, kadınlar için de 15’e indirildi. Oysa asgari yaşlar 1925’te kabul edilen Medeni Kanunda 18 ve 17 olarak belirlenmişti.

27 MAYIS DARBECİLERİ KALDIRDI

Doğum yapan annelere altın madalya verilmesi 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından sona erdi. Darbenin ardından Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkilatı nüfus politikasının değiştirilmesi konusunda uzlaştı. Atatürk ve Menderes dönemindeki nüfus politikalarının değiştirilmesi ve doğurganlığın azaltmayı teşvik eden politikalara geçilmesi kararlaştırıldı. 1965 yılında çıkarılan 557 sayısı Nüfus Planlaması Kanunu ile gebeliği önleyici ilaç ve araçların ithali, dağıtımı, satışı ve bunlarla ilgili propaganda yasal güvenceye kavuşturuldu. Bu kanunla 6 çocuk ve üzerine verilen para yardımı ve altın madalya verme uygulaması sona erdi. 6 çocuk teşvikiyle 1927 yılında 13,6 milyon nüfusa sahip Türkiye 1960 yılında 27,8 milyona ulaştı. Bu tarihlerden sonra kürtajın da serbest kalmasıyla nüfus artış hızında büyük bir yavaşlama oldu.

NÜFUS 83 MiLYON OLACAKTI

1929 yılında çıkarılan kanunla 5'ten fazla çocuğa sahip olan aileler yol vergisinden muaf tutulmuş. Genç Cumhuriyetin yolları için her aileden toplanan verginin 5'ten fazla çocuğu olan ailelerden alınmaması yasayla belirlenmiş. Tüm bu teşviklerle kadın başına doğum sayısı 3'ten 1960 yılında 7'ye çıktı.

Bu dönemdekine benzer doğurganlık hızının devam etmesi halinde Türkiye nüfusunun 75 milyonda kalmayacağı hesaplandı. Nüfus uzmanları 2,23'e gerileyen kadınların doğum sayısının 5'lerde kalması halinde Cumhuriyetin 100. yılında ulaşacağı 83 milyonu 2012 yılında yakalayacağını ortaya koydu.

http://www.haber365.com/Haber/Ataturk_de_6_Cocuk_Istemis/
Başlık: Çocuk sayısı
Gönderen: izzet talha karlıbaş - 17 Ağustos 2014
Arkadaşlar günümüzde Türklerin ve Türkçülerin fazla çocuk yapmaması üzüntü vericiyken ve Türk nüfusu Kürt nüfusuna karşı eriyorken ben sizlerin kaç kardeş, anne babalarınız kaç kardeş ve kaç çocuğunuz var bunları öğrenerek forum çapında bir anket yapmak istiyorum.
Annem tarafım : 4 kardeş
Baba tarafım : 5 kardeş
Biz 2 kardeşiz ve tüm amca-hala-dayı : 2 çocukları var
Evli değilim çocuğum yok ama en az 5 yapacağım nasipse. :trbayrak
Başlık: Ynt: Çocuk sayısı
Gönderen: Antepli Bozkurt - 17 Ağustos 2014
Öncelikle hoşgeldin İzzet bey:  2011'de Otağa üye olduğumda ilk açtığım konu! sorunuzla alakalı.
Aşağıdaki linki tıklayın

https://www.hunturk.net/forum/vatan-asiklarina-bir-sorum-var-4257.html


YÖNETİCİ NOTU:
Konunun öneminden ötürü iki başlık birleştirilmiştir.
Başlık: Ynt: Çocuk sayısı
Gönderen: emir25 - 18 Ağustos 2014
Hoş geldiniz öncelikle...

Benim iki taraf da 5 kardeş...İkisi hariç hepsi evli ve 1-3 arasında değişiyor çocuk sayıları...
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: Antepli Bozkurt - 19 Ağustos 2014
   
    Bizde iki taraf'ta 8 kişi, Biz 7 kardeşiz çocuk sayıları köy hayatında fazla olurken şehir hayatında doğal olarak düşüyor, apartmanda yaşamak şehrin psikolojik ortamı köye göre çok farklı, doğudaki Türk köylerinde çocuk sayıları batıdaki Türk köylerine göre daha fazla, Ege bölgesinde  köylerde dahil oran çok düşük! Ege bölgesindeki köylerde çocuk sayısı şehirlerle nerdeyse aynı gibi istisnalar hariç! en çok çocuk yapan Türk şehirleri Erzurum-Elazığ-G.Antep-K.maraş ve kısmende Karadenizi dahil edebiliriz.
Türkiyenin belkemiği olan İç Anadolu çocuk yapma konusunda gayret göstermelidir,   çocuk konusunda kürtlerle yarışmak imkansızdır bölgede feodoal yapı itibarı ile fazla çocuk konusunda herkes birbiri ile yarış halindedir fazla çocuk güç göstergesidir onun için 10-12 çocuk sıradan bişeydir, birde 2-3 evlilikler oranı dahada artırıyor mesele sadece güç göstergesi değil,bilinçli olarak Türk nufusa galebe çalmak içinde yapanlar çok!
Bunlarla yarışmak imkansız demiştik,  basit bir örnek:adam 28 yaşında 7 çocuğu var,dönelim 28 yaşında bir Türk'e ya bekardır yada 1 çocuğu vardır, daha öncede yazdığımız gibi şu an elimizden gelen bir çocuk "fazla" yapmak, B.bakan 3 çocuk yapın diyor çok iyi biliyorki doğudaki özellikle kürt nufus 4 kat fazla çoğalıyor nufus oranı düşük olan illere çocuk teşvik parası vereceğine doğuya veriyor nasıl bir samimiyet bu!!( verilen paraların bir kısmı suriyelilere kaydı bunuda belirtelim)
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: Üçoklu Börü Kam - 20 Ağustos 2014
Vaktiyle Türkiye de Türk olmayan etnik gruplarin yerlesim listesi (liste eksiktir) (https://www.hunturk.net/forum/index.php?topic=5144.msg35945#msg35945) adlı konu başlığına eklediğim bir iletiyi bu başlık altına da eklemenin yararlı olacağını düşündüm.
TTK.

Değerli Türkçüler,
Bu başlık altına eklediğim bir iletimde de değindiğim gibi demoğrafik savaş adı verilen bir savaş türü daha vardır ki bu savaş hem psikolojik ve hemde sosyolojik etkileri nedeniyle oldukça etkilidir.
Türkler uzun yıllardan beri bir çok cepheden açılmış savaşlara karşı koymaya çalışmaktadır. Bu savaşların en etkili olanlarından birisi de nüfus, yani demoğrafik, savaştır.
Rahmetli cennetmekan Gazi Başbuğumuz Atatürk ezeli ve ebedi Türk yurdu olan Hatay'ı; hem diplomasi, hem siyaset ve hemde demoğrafik mücadele sonucunda anayurda katmıştır.
Demoğrafi üzerinden yapılan propagandalar dünya kamuoyunu çok etkilemekte ve hatta yerli kamuoyunuda etkileyip toplumda azınlığa düşme psikolojisi oluşturup bilinç altlarına mağlubiyet algılarını kodlamaktadır.

Bu gün Türkçüler, düne göre, daha çok çalışmak, okumak, üretmek, düşünmek, uyanık kalmak/olmak ve mücadele etmek zorundadır.
Düşman ne açıktan saldırıyor ne de tek cepheden.

TTK.


Alıntı
Unutmayın ki adına demografi denilen nüfusa dayalı bir savaş şekli daha vardır.
Bu liste demografik savaşı Türkler aleyhine yürütmek isteyen odaklarca hazırlanmış şüphesini taşıyorum.
Başlık: Ynt: VATAN AŞIKLARINA BİR SORUM VAR
Gönderen: Üçoklu Börü Kam - 21 Ağustos 2014
Sayın Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ'dan konuya dair gayet aydınlatıcı bir yazı:

Kürt Nüfusu, Demografik Savaş ve CIA

           PKK ile müzakere-mütareke ve kirli barış süreci çerçevesinde Kürtler’in anayasal statüsü, eyalet modeli konuları AKP Hükümeti ve müzakere ortağı PKK tarafından gündeme getirilirken kaçınılmaz olarak tartışma konusu olan hususlardan birisi de Kürtler’in Türkiye’de nüfus içindeki oranıdır. Esasen bu konunun stratejik ve sonuç alıcı boyutunu, A. Öcalan’ın İmralı Tutanakları’ndan çıkarılan konuşmalarında “2030’da Kürt nüfusu Türk nüfusunu geçecek. O zaman herşey kendiliğinden hallolacak” dediği, Tutanakların açıklanmayan bu bölümünü ele geçiren Prof. Dr. Özcan Yeniçeri tarafından açıklanmıştır.
          Abdullah Öcalan ve PKK tarafından sürdürülen “demografik savaş” diyebileceğimiz bu strateji yeni değildir. Nitekim Abdullah Öcalan 1989’da şöyle demektedir: “Kürt nüfusu ikiye katlanırken Türkler yerinde sayıyor ve önümüzdeki 2000’li yıllara doğru Kürt nüfusunun Türk nüfusunu aşması işten bile değil. Bu çok önemli. Nasıl bir dönem Türkler doğudan Rum asıllı Anadolu’ya doğru akıp halkı Rum olan devlet içinde yer aldılarsa, hem de saldırı ruhuyla bu topraklarda kendilerine yer açtılarsa, biraz daha değişik olsa da benzer bir tarzda Kürtler’in akışı var. Gene doğudan batıya.Şimdiden İstanbulları biliyorsunuz. İzmirler, Adanalar milyonlarca Kürt’e sahip. Hem de en aktif en dinamik kesimler…Türkler ise biraz rehavette! Şehir yaşamı, tüketim toplumu, gevşekliğe, tembelliğe ve savaş kabiliyetinin zayıflamasına yol açmakta.”[1]
          Nüfus artışının doğal sürecin dışına taşarak etnik bir silah olarak kullanılması hususu örgüt etkisine girmiş vatandaşlar arasında konuşulmanın ötesinde basına dahi açıklanan bir olgu hâline gelmiştir. The Economist dergisine açıklama yapan Diyarbakır ili Sarıdal köyü muhtarı iki eşli 13 çocuklu Abdülkadir Sümer “görevim, Kürt nüfusunu artırmaktır” demiştir. [2]
        Öcalan’ın “ya silaha ya da karına sarıl” şeklinde ifade ettiği Türkiye’yi işgal edilecek bir coğrafya olarak gören ve demografik savaş açan bu açıklamasını sadece PKK ile sınırlı görmek de yanlıştır. Molla Barzani’den başlayarak Irak’taki Kürtçü hareketin de ikinci hedefi Türkiye olmuştur. Molla Barzani’nin 26 Eylül 1966’da Yeni İstanbul gazetesinde manşetten verilen söyleşisinde şöyle denmektedir: “Barzani: ‘İkinci hedefimiz Türkiye’dir’dedi”
         2011’de Türkiye’yi ziyaret eden K. Iraklı resmi bir grup Ankara’da bir düşünce kuruluşunda yaptığı toplantıda “Eskiden Mersin üzerinde denize açılan bir Kürdistan istiyorduk artık vazgeçtik. Çünkü siz Türkler Anadolu’yu 1000 senede Türkleştirdiniz, Biz 100 senede Kürtleştirebiliriz” açıklaması demografik savaş anlayışının Barzani çizgisinde de hakim olduğunu göstermektedir. Bir süreden buyana PKK’da “İstanbul’u, İzmir’i size bırakmayız. Diyarbakır’ı biz yöneteceğiz, geri kalan bölümü ise birlikte yöneteceğiz” demektedir.
          Öte yandan uzun bir süreden buyana Türkiye’de Kürt nufusunun Türk nüfusundan daha fazla arttığına dair  yaygın  bir söylem vardır.Kürtçü çevreler ve bazı batılı destekçileri Kürt nüfusunu akıl dışı ölçüler içinde tırmandırırken, bazı çevreler ise Kürt nüfusunu olduğundan az göstermektedirler.
           Türkiye’de Kürt nüfus oranı ile ilgili son tartışma Tarhan Erdem ile Hasan Celal Güzel arasındaki tartışma olmuştur. Tarhan Erdem, Türkiye’de Kürt nüfusunun genel nüfusun yüzde 17.7’sini oluşturduğunu ve 13 milyon 400 bin Kürtün yaşadığını ileri sürmüştür.[3] Tarhan Erdem’e göre 18 yaş üzerindeki Kürt nüfusu ise yüzde 10.3’dür ve 7 milyon 770 bindir. Hasan Celal Güzel ise bu makaleye verdiği cevapta, Kürt nüfusunun 1965’te dil üzerinden genel nüfusun yüzde 7.07’sini oluşturduğunu ve Kürt nüfusundan yüzde 50 daha fazla arttığı göz önünde tutulsa dahi ancak 2013’de yüzde 8 ile 11 arasında olabileceğini, bununda 6 ile 9 milyon arasında bir nüfusu oluşturacağına dikkat çekmektedir.[4]
        Türkiye’deki Kürt nufusu sadece Kürtçü çevreler ve Türkiye’de izlenmemektedir. Bütün dünyada araştırmacıların ülke araştırmalarında ilk başvurdukları kaynaklardan birisi olan CIA World Factbook’ta da Türkiye’de Kürtler’in nüfus içindeki oranı yıllar içinde değişen bir grafik ile izlenmiştir. Bu çalışmanın konusu, Türkiye’deki Kürt nüfus oranına değişik açılardan gerçekleşen bakışların analizini yapıp, bu gelişmelerin çevre coğrafyalardaki yeni jeopolitik durumlar ve Türkiye’de gerçekleşen PKK açılımı ile birlikte ele alındığında hangi sonucu doğuracağını tahlil etmektir.
         CIA Kaynaklarında Kürt Nüfusun Evrimi
         CIA her yıl World Factbook isimli bir kitap yayımlayarak bütün ülkeler hakkında temel gösterge bilgileri vermektedir. Bu bilgiler arasında ülkelerdeki etnisite oranları da vardır. Her yıl güncellenen bu yayın, son yıllarda dijital ortamda birkaç ayda bir yenilenir hâle gelmiştir. Yıl bittiğinde ise o yılın son verileri ile o yılki kitap kalıcı olarak arşivlenmektedir. 1982-1989 kitapları http://www.geographic.orgsitesinden, 1990-2010 kitapları bir açık arşiv olan www.gutenberg.orgsitesinden erişilebilir. Ayrıca CIA’nın kendi sitesinden de 2000 yılından bu yana olan kitapları indirmek mümkündür. (https://www.cia.gov/library/publications/download/index.html).
         Sadece 1983 ve 1988 kitaplarına erişilememiştir.1982-2008 arasında Türkiye’de Kürt nüfusunun artışı rakamsal olarak Amerikan istihbarat örgütü CIA tarafından şu şekilde kaydedilmiştir.

(https://www.hunturk.net/forum/rsm/3190-nufus-yuzdesi-1-1408596564.jpg)

           2009 sonrasında ise nüfus miktarları CIA’nın verdiği oranlar üzerinden alt ve üst sınırlar çerçevesinde aşağıdaki gibi değerlendirilmiştir.

(https://www.hunturk.net/forum/rsm/3190-nufus-yuzdesi-2-1408596630.png)

WORLD FACTBOOK’un Oranlarında Kırılma Noktaları:

         Şimdi bu rakamlardan hareket ederek, oranlar üzerinden CIA verilerindeki kırılma noktalarını inceleyebiliriz.

(https://www.hunturk.net/forum/rsm/3190-nufus-yuzdesi-3-1408596648.png)

         Aşağıdaki tabloda ise CIA rakamlarından hareket edilerek yıllara yayarak kırılma noktalarını ve toplam nüfus ile artış oranları incelenmiştir.

(https://www.hunturk.net/forum/rsm/3190-nufus-hareketliligi-1408596750.png)


Bu kırılma noktalarına göre: 1)1991’de Türk nüfusundan Kürt nüfusuna kaydığı görülen5 puanın nüfus karşılığı 2.929.050 kişidir. 2)1993’te diğer başlıklı nüfustan Kürt nüfusuna aktarılan veya  hediye edilen3 puanın nüfus karşılığı 1.826.935 kişidir. 3)Buna göre 1990-1993 arasındaki üç yılda oran oynamalarıyla Kürt nüfusa aktarılan nüfus 4.755.985 kişidir. 4)2009’da Türk nüfusundan yüzde 5-10 puan ve Kürt nüfusundan yüzde 2 puan diğer başlıklı nüfusa aktarılmıştır. Böylece bir yıl içinde diğer başlıklı nüfus 5.376.387 - 9.216.663 rakamları arasında kişi sayısı hâline gelmiştir. Bu arada yine bu yıl toplam nüfustaki beş milyona yakın artış dikkat çekicidir. 5)Bugün 1990 oranları kullanıldığında Türkler 68.590.312, Kürtler 9.683.338 ve diğer nüfus da 2.420.835 kişi çıkmaktadır.
          Oranlardaki Kırılmalar Nasıl Yorumlanabilir
          1991’e kadar Türkiye Soğuk Savaş’ın ileri cephesidir. Türkiye’nin başını manipülasyonlarla ağrıtmamak gerekmektedir. Üstelik PKK marksist-leninist bir örgüttür. Bu sebeple etnik nüfus daha makul ve daha gerçekçi oranlarda gösterilmektedir.1991 Kırılması yaşanırken, SSCB çökmüş, Basra Körfezi Savaşı, Kürtleri ve PKK’yı  ABD açısından Orta Doğu’daki kartlardan biri haline getirmiştir. Ve Türklerden 5 puan Kürtlere aktarılmıştır.
          1993 Kırılması’ndan  ABD’nin, Kürt kartını daha esaslı kullanmaya karar verdiği anlaşılmaktadır. PKK, Kuzey Irak’ta doğan boşluğu etkili bir şekilde değerlendirmekte ve Türkiye’de terörü tırmandırmaktadır. “Diğerleri” olarak belirtilen yüzde 3, “Biz en iyisi bütün gücümüzle Kürt kartına yüklenelim” mantığı ile Kürt oranına devredilmiştir.
         2009 Kırılması ile 1993-2208 arasında “0” olan diğerleri yüzde 7-12 arasına tırmanırken, yüzde 20 olan Kürt nüfusu yüzde 18’e inerken, yüzde 80 olan Türk nüfusu ile yüzde 70-75 aralığına gerilemiştir. ABD, “Kürt kartını yeterli ölçülerde oynandığını ”Sessiz sedasız yürütülen hristiyan azınlıklara vakıf mallarının iadesi politikasının sujesini oluşturan azınlıklara “diğerleri” başlığı altında bir oran oluşturma stratejisinin yürürlüğe konulduğu anlaşılmaktadır. Bu aşamada “Türklerden de şimdi bir anda 10 puan almak olmaz, alıştıra alıştıra alalım” yaklaşımı sergilenmiştir. Bu sebeple bugüne kadar 70-75 bandında bir oran kullanılmaktadır. Önümüzdeki yıllarda bu bandı kaldırıp Türkler için yüzde 70, diğer için de yüzde 12 oranı verilmesi büyük bir ihtimaldir.
        Sonuç
        Özetle, Türkiye’nin demografik yapısının etnik niteliği önümüzdeki yıllarda birçok spekülasyona ve uluslar arası müdahalelere neden olacaktır. Oysa etnik kimlik ve milli kimlik muhakkak birbirleri ile çatışan kimlikler değildir. Değişik etnik kökenlerden gelmekle birlikte kendilerini Türk milli kimliğinin ayrılmaz bir parçası olarak görenlerin oranı hiçte küçümsenecek gibi değildir.
       Oysa etnik ırkçı zihniyet, “Ne mutlu Türküm diyene” şeklindeki demokratik ve milli kimlik anlayışını, “Bu Türk olmayanlara dayatmadır” diyerek reddederken, “Benim etnik kökenim Zaza, Kürt, Kuzey Kafkasyalı, Boşnak olabilir ancak ben Türküm” diyenlerin yaklaşımını ise “Hayır siz milli kimliğinizi seçemezsiniz, etnik kimliğiniz daha önemlidir” diyerek, Hitlerçi-ırkçı yapısını ortaya koymaktadır.   
________________________________________
[1]İki Bine Doğru, 22.10.1989
[2]The Economist,  14-21 Mart 2006
[3] Radikal, 18 Nisan 2013, Tarhan Erdem, “ Türkiye’de Kürt nüfusu”
[4] Sabah, 23 Nisan 2013, Hasan Celal Güzel, “Türkiye’de Kürt Nüfusu-2”
* Buradaki nüfus ve nüfus artış hızında yeni bir veri yerine 2006 verisi aynen kullanılmış ve güncelleme yapılmamış.