Türkçü Turancı Otağ

GENEL KONULAR OTAĞI => GÜNCEL => Konuyu başlatan: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 17 Kasım 2011

Başlık: BİLİYORMUSUNUZ!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 17 Kasım 2011
"Dersim olayları mağdurları diye Avukat Hüseyin Aygün 2010 yılında devlet aleyhine 3 dava açtı. Arkasından “Dersim, Birleşmiş Milletler tarifine göre soykırımdır” dedi. Arkasından ABD’li avukatlarla birlikte Dersim’i Avrupa insan hakları mahkemesine taşıyacağız dedi. Kılıçdaroğlu ise Hüseyin Aygün’ün bu konudaki tutumunu ödüllendirdi... Partiye davet etti, üye yaptı ve milletvekili yaptı."

Başlık: Ynt: BİLİYORMUSUNUZ!
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 17 Kasım 2011
CHPliler günlerdir meclisteki abdülmeciti anmayı eleştiriyorlar, aynı hassasiyeti Hüseyin Aygün devşirmesi içinde göstermeliler.zira AKP ne kadar yeni Osmanlıcılık oynuyorsa, CHP içindeki hainlerde kürtçülük kürdistancılık yapıyor....
Başlık: Ynt: BİLİYORMUSUNUZ!
Gönderen: TARDU KAĞAN - 17 Kasım 2011
Zaten Kılıçtaroğlunun chp nin başına getirilip ,partiyi milliyetçi çizgiye çeken Baykalın harcanmasının temel amacı buydu.Chp nin Atatürk ün değilde,işe yaramaz romantik solcuların oynaş yeri olması amacı apaçık ortadadır.Her kesimde olduğu gibi Alevi sünni  karşıtlığını körüklemek isteyen akp,kılıçtaroğlunun başa gelmesini hep aba altından desteklemiştir.Alevi sünni karşıtlığının ne derece boş bir uğraşı olduğunu anlayamayan  kesime yöneliktir bu hareket.
Başlık: Ynt: BİLİYORMUSUNUZ!
Gönderen: BOZDAĞ - 17 Kasım 2011
Daha adı sanı duyulmamış anası ermeni babası kürt soylu olan kılıçdaroğlu'lu chp'den farklı bir davranış beklenemez.Baykal'ın harcanmasında rol sahibi olduğunda şüphesiz.
Başlık: Ynt: BİLİYORMUSUNUZ!
Gönderen: Böri - 17 Kasım 2011
CHP, Atatürk'ün ölümünden sonra Amerikancı-Mason-Marksist-Kürtçü çizgidedir!
Başlık: Ynt: BİLİYORMUSUNUZ!
Gönderen: Üçoklu Börü Kam - 17 Kasım 2011
CHP, Atatürk'ün ölümünden sonra Amerikancı-Mason-Marksist-Kürtçü çizgidedir!
Çok doğru tespitler.
İlaveten, Başbuğ Atatürk'ün uçmağa varmasından hemen sonra ortaya atılan Kemalizm adlı ideolojide İnönücülüğün ta kendisidir ve yegane amacı: Atatürk'ü Türk Milletinin gözünden düşürmektir.
Adı Kemalizm olarak kılıflanmış olan İnönücülük Atatürk'ü yok etmeye yönelik bir dezenformasyon çalışmasıdır. Ve bu çalışma, Sayın Böri andanın yaptığı tesbitteki çizgiye oturan; Amerikancı-Mason-Marksist-Kürtçü CHP  tarafından sistematik olarak yürütülmüştür.
Başbuğ Atatürk'ün  başlattığı, Türk aydınlanmasının omurgasını teşkil eden, Laiklik ilkesi, Kemalistlik ambalajıyla kamufle olmuş olan İnönücü CHP tarafından, amaç ve yörüngesinden saptırılarak Müslüman Türk Milletinin inanç değerlerine karşı açılan savaşta din karşıtı bir silah gibi kullanılmak suretiyle Türk Aydınlanması, yani Başbuğ Ata'mızın: "Yüksek Türk! Senin için yükselmenin hududu yoktur." parolası bozulmuştur.

Günümüzde laiklik karşıtı cemaat yapılanmalarının bu denli yoğun olmasının başta gelen, belki de en başta gelen, sebeplerinden birisi de CHP'nin Kemalistlik ambalajıyla kamufle ettiği İnönücülüğünün sergilemiş olduğu ve Türk Toplumunda dinsizlik olarak algılanmış olan uygulamalarıdır.
Etki-tepki, sebep-sonuç ilişkilerinden bakıldığında diyebiliriz ki günümüzde antilaik yapılanmayı -ki irtica beraberinde her tür etnik ayrımcılığı ve terörü de var etmektedir. İrtica ve etnik ayrımcılık birbirine paralel ve eşit olarak yürümekte, yürütülmektedir.-  var eden ortamın yegane sorumlusu: Laikliği din düşmanlığı gibi uygulayan ve Kemalistlik ambalajıyla kamufle olmuş olan: İnönücü Amerikancı-Mason-Marksist-Kürtçü CHP'dir.

TTK.
Başlık: Ynt: BİLİYORMUSUNUZ!
Gönderen: Böri - 22 Kasım 2011
AKP'yi eleştirirken, "CHP yandaşı" bir konuma düşülmemelidir!

CHP, artık Atatürkçü bir parti değildir!

"Dersim Katliamı soruşturulsun!" diyerek Atatürk'ü suçlayanlar da CHPlidir!

Türkiye'deki bütün siyasi partiler birbirinden beterdir!
______________________________________

Her AKP karşıtı için "düzgün bir insandır" diyemeyiz... Basın veya diğer siyasi partiler, AKP aleyhinde açıklama yapıyorsa pek sevinmemeliyiz! (Bu nedenle basından veya CHP'den "AKP Karşıtı" açıklamaları nedeniyle alıntı yapmayı doğru bulmuyorum... Örnek: Bekir Coşkun, Yılmaz Özdil, Emine Ü.Tarhan Bu kişiler "düzgün" şahsiyetler değil ki!)
Başlık: Ynt: BİLİYORMUSUNUZ!
Gönderen: TÜRK-KAN - 22 Kasım 2011
 Şu anki CHP yönetimi ve zihniyetinin, Başbuğ Atatürk ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Güya Ana Muhalefet Partisi olan ve AK-PKK'ya karşı sağlam durması gereken CHP; sözümona Milliyetçi geçinen diğer muhalefet partisi ile birlikte Teyyo ve saz arkadaşlarını iktidarda tutmak için elinden geleni yapmaktadır.

 Başka bir lider ve kadrolar gelsede; CHP'deki kokuşmuşluğu  ve çürümeyi engellemeyemeyeceklerdir. Çünkü parti disiplini diye bir şey kalmamış, herkes ayrı telden çalıyor. Hizip içinde hizipler, fraksiyon içinde fraksiyonlar olarak hızla bölünmekte ve küçülmektedir.

 Partideki lider ve şahıs bazlı hizipleri sıralarsak,

 1) Kemal Kılıçdaroğlu ve yancıları : Bunlar Mezhepçi, Kürtçü, Marksist-Komunist artıklarını, A.B ci Liberaller ve Sosyal Demokratları  bünyesinde barındırmaktadır. Bunlarda kendi aralarında ikiye ayrılmışlardır. .

 - Kemalciler

 - Gürselciler

 Bu iki güruh, içlerinde parti hakimiyetini ele geçirmek için çatışma ve mücadeleye başlamıştır.

 2) Baykalcılar : CHP'nin eski lideri hala yeni yönetimin ufak bir hatasını beklemekte ve partinin yeniden başına geçme düşleri kurmaktadır. Baykalı destekleyenlerin büyük çoğunluğu Atatürkçü, Ulusalcı kesim olduğu iddia edilmektedir. Bu kısmen doğrudur. Çünkü şu an Kılıçdaroğlu'nun ekibinde olup ondan fazla memnun olmayan Aşırı Solcu, Mezhepçi hatta kürtçü kişilerde; Baykal'a göz kırpmaktadırlar.

 3)Önder Savcılar: Baykal'ın sadık adamı ve can yoldaşıyken çok sinsi bir manevra ile Kılıçdaroğlu'nun CHP'ye Genel Başkan olmasını sağladı. Ancak doğal olarak hemen akabinde kendisi ve grubu, Kıılçdaroğlu ve Gürsel Tekin tarafından tasfiye edildiler. Şimdi tekrar dönmek için kan davalı oldukları Baykalcılar grubu ile işbirliği bile yapabilirler. Fikir ve İdeolojik taban olarak Baykal grubu ile aynıdırlar.

 4)Mustafa Sarıgülcüler: Şu an partideki en azınlıktaki grup Mustafa Sarıgül ve ekibidir. İdeolojik olarak Sosyal Demokrat, Liberal tandanslıdırlar. Kavgalı olduğu Baykal ile geçenlerde ateşkes yaptılar.
 

 

Başlık: Ynt: BİLİYORMUSUNUZ!
Gönderen: TÜRK-KAN - 22 Kasım 2011
 Yukarıda CHP yönetimindeki kişi bazlı hizipleri kısaca belirttik. Burada ise CHP içindeki İdeoloji ve Fikir tabanlı grupları irdeleyeceğiz.

Atatürkçü(Kemalist) & Ulusalcı Grup: CHP Tabanı içerisinde ciddi bir ağırlığı vardı. Ancak Kılıçdaroğlu'nun seçilmesiyle parti liderliğini kaptırdılar. Bu da günden güne kendi içlerinde var olan kavgayı(Baykalcılar, Önder Savcılar, İkisine de karşı olanlar vs.) körükledi ve gün geçtikçe de arttırmaktadır.

 Parti içinde bu grubu toparlayabilecek ve sözcüsü olabilecek yegane kişi Muharrem İnce olarak gözükmektedir. Ancak bu grubun kendi içinde ve dışında sergilediği; tutarsız aşırı tepkiler ve de söylemler; halk nazarında CHP'nin oy kaybetmesine sebeb olmaktadır. Atatürk'ün Laiklik ilkesiyle hiçbir benzerliği bulunmayan, aşırı mezhepçilik kokan bir anlayış ciddi bir kesimi Dindar olan Türk Milleti'nde CHP'ye olan tepkiyi arttırmakta; gelebilecek oyları da büyük çoğunlukla AK-PKK ve azda olsa MHP'ye taşımaktadır.

 Ayrıca grubun zaman zaman aşırı sol hatta komünist-marksist söylemlerde bulunması, aşırı sol gruplara ve şahıslara sahip çıkması, Atatürk Milliyetçiliği gibi yapay söylemleri öne çıkarması da; onları toplum gözünde iyice antipatik yapmaktadır.

 Ayrıyeten Başbuğ Atatürk yerine İnönü'nün dikte ettiği görüşlere sahip çıkmaktadırlar. Bu da onlarda hala etkisini sürdüren Tek parti-Milli Şef çizgisinden ve de İnönü'nün kendi eliyle yarattığı, mensup oldukları bürokratik oligarşi sınıfından kaynaklanmaktadır. 

Kürtçü, Mezhepçi & Aşırı Sol(Komünist-Marksist) Grup: Bu grup doğrudan doğruya Kılıçdaroğlu - Gürsel Tekin güdümündedir. ÖDP, EMEP, TKP, BDP kökenlillerin yanında PKK, TİKKO, DEV-SOL, DHKP-C gibi yasadışı terör örgütü sempatizanlarını barındırmaktadır. Özellikle büyük kentlerin CHP'li olan Belediyelerinin kadrolarına; seçim zamanı çalışmalarının ödülleri olarak bu militanlar yerleştirilmiştir. CHP'nin sokak gücü ve gençlik örgütlerinde bunlardan bolca bulunmaktadır. Bu grup partinin laiklik ilkesine aykırı olarak özellikle büyük kentlerin varoşlarında ciddi anlamda mezhepçilik yapmaktadır.

Sosyal Demokrat ve Liberaller
: Çoğunluğu elit olan bu kesim, lider kimse ondan yana tavır alan; Avrupa Birliği yanlısı, Mason-Rotaryen üyesi olan bir gruptur. Parti içinde azınlık olmalarına rağmen Kılıçdaroğlu'nun yönetiminde de bu kişilerden pek çok kişi vardır(Misal Binnaz Toprak vb.). Ki Kılıçdaroğlu'nun kendisi de bir süre önce kendisininde açıkladığı gibi TESEV adlı Türk, Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk Düşmanı sivil toplum örgütünün kuruclarından biridir.  İçlerinde azınlık olarak Mustafa Sarıgül ve Baykal yandaşları da bulunmaktadır.   
Başlık: Ynt: BİLİYORMUSUNUZ!
Gönderen: SON ÇERİ - 23 Kasım 2011
Baykal ve ekibi neden tasfiye edildi ? CHP gerçekten yenilendimi ? İlk olarak bu operasyonun yapılma nedeni apaçık belli oldu. Kılçdaroğlu ile CHP artık liberal bir parti durumuna girdi. Artık ABD’ye gidiliyor, Avrupada Türk düşmanları ile tokalaşıp pazarlıklar yapılıyor ve resmen  akp’yi boşverin ben size çok daha iyi hizmet ederim diyor. Bildiğiniz üzere Kılıçdaroğlunun heyeti ABD’de RABBİ denilen bir kuruluşa gitti. Bu kuruluş YAHUDİ-MASON bir kuruluş olup hedef ülkelerde yandaşlara ekonomik destek vermek ile biliniyor. Kılıçdaroğlu RABBİ denilen hainlik yuvasına dil döktükte sonra Avrupaya gitti. CHATHAM HOUSE denilen düşünce kuruluşunda konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye’yi Avrupaya şikayet etti. Benim iktidarım size daha iyi bir müttefik olur dedi. Böylece CHP’nin gitmesi ile birlikte Türkiye’de ulusalcı hiçbir parti kalmamış oldu. Yazdıklarımdanda anlaşılacağı üzere Baykal ve ekibini ulusalcı ve gitgide milleyetçi tavrı CIA ve MOSSAD ikilisini tedirgin etmiş olacak ki, çiçeği burnunda hırslı bir başkan buluverdiler hemen.Dikkat etmenizi istiyorum, Kılıçdaroğlu ilk yurt dışı ropörtajını İsrail televizyonlarına vermiş ve İsrail ile ilişkilerin çok daha iyi olacağı sözünü vermiştir. Aynı zamanda ABD ziyeretlerinde, ABD’nin yanlış tanıtıldığı, bu yüzden TÜRK halkında ABD nefreti oluştuğunu söylemiş CHP iktidarında TÜRK halkına ABD’yi sevdireceği sözünüde vermiştir. Bununla beraber seçim vaatleri arasında bulunan yerel yönetimler güçlendirilecek ve bu konu hakkında çekinceler kaldırılacak sözü tam bir fiyaskodur. Bu vaatlerin aynılarını seneler önce ayrılıkçı partiler yapıyorken, şimdi anamuhalefet partisinin yapması bittiğimizin göstergesidir. Federasyon sistemine sıcak bakan CHP, halkın bu sistem üzerindeki kötü düşüncelerinide kaldıracağını söylüyor. Anlaşıldığı üzere Türkiye SEVR koşullarına razı bırakılmaya çalışılıyor. Bu sarmalın içinden demokrasiyle çıkmamız zor gözüküyor.
Başlık: Ynt: BİLİYORMUSUNUZ!
Gönderen: Böri - 23 Kasım 2011
Baykal, 1 Mart 2003 Tezkeresini geçirtmemişti.

Baykal'a komplo bu nedenle yapılmıştır!

(Baykal'ı sürekli eleştiren CHPliler, "Gitse de kurtulsak!" diyenler umarım CHP'nin ne durumlara düşürüldüğünü görüyorlardır.)
Başlık: Ynt: BİLİYORMUSUNUZ!
Gönderen: Almıla - 23 Kasım 2011
Siyasi olarak uygulamalı deneyimim yok ama görünen, daha doğrusu görmek isteyen herkesin kolaylıkla görebileceği, bir gerçek var ki Türkiyede devlet yönetişimi demek sadece iktidar demek değildir.
Yeni Dünya Düzeni diye başlayıp BOP olarak şekillenen ve gözünü Türk-Turan coğrafyasına çeviren küresel emperyalizmin amaçlarını kolaylıkla gerçekleştirmesi ve hedefine kısa sürede ulaşabilmesi için yolu üzerindeki durakların (ülkelerin demek daha doğru olur) arıza çıkartmayacak şekilde dizayn edilmesi gerekmektedir.
Bu dizayn ediş için sadece iktidarı elde etmek ya da Ulu Başbuğumuzun "siyasi emellerini müstevlilerin emelleriyle tevhit ettiren" işbirlikçiler temin etmek kafi gelmemektedir. Yine Ulu Başbuğumuzun "vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş" diyerek dikkat çektiği ülke genelindeki bütün kurum ve kuruluşlarında dizayn edilmesi de gerekmektedir.
İşte bu cümleden olarak muhalefet partileri de iktidara uygun bir muhalefet yapacak şekilde dizany edilmek zorundadır ki bu gün CHP ve MHP, AKP nin iktidarına mütenasip bir muhalefet yapacak şekilde dizayn edilmişlerdir.
Kılıçtaroğlu ve Bahçeli; Recep Tayyip'in tamamlayıcısı durumundadırlar.
Yani demek isterim ki bu bir orkestradır. Her ne kadar çalgı aletleri farklı farklı olsada hep birlikte bir eseri icra etmektedirler.

TTKvY.
Başlık: Ynt: BİLİYORMUSUNUZ!
Gönderen: TÜRK-KAN - 27 Kasım 2011
Emin Pazarcı'nın Takvim Gaztesi'nde konu ile ilgili haberi:
http://www.takvim.com.tr/Guncel/2011/11/25/oymen-abd-operasyonu

Bu köşede dün yayınlanan Slikroad Enstitüsü'nün CHP raporu, hayli yankı yaptı. Özellikle CHP içinden yoğun telefonlar geldi...
CHP'nin eski genel başkan yardımcısı Onur Öymen, Baykal'ın gidişi ve Kılıçdaroğlu'nun gelişinin "ABD destekli bir operasyon" olduğu yönünde belgeler bulunduğunu söyledi. Öymen, "Bu rapor 2009 yılı başlarında bana da ulaştı" dedi:

- Raporun altında imzası bulunan Svante E. Cornell bizzat ziyaretime geldi.

Türkiye ile ilgili yaptıkları çalışmaları anlattı. Giderken de bu raporu bıraktı.

Cornell'in ayrılmasının ardından raporu incelediğini belirten Öymen, ardından Baykal ve Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü anlattı:

- Rapordaki kendisi ile ilgili bölümleri Baykal'a gösterdim. O günlerde raporda yer alanlar Baykal'a hayali bir çalışma gibi göründü. Rapordan Kılıçdaroğlu'na da bahsettim. Hakkında yazılanları aktardım. Tepki vermedi ve önemsemez gibi davrandı.
Baykal'ın "hayali bir çalışma" olarak gördüğü, Kılıçdaroğlu'nun ise "önemsemediği" rapordaki öngörüler, 1,5 yıl sonra aynen gerçekleşti!

***

Onur Öymen, ABD derin devletine yakın Slikroad Enstitüsü'nün 2008 yılında hazırladığı ve içinde "Baykal istifa ettirilecek, yerine
Kılıçdaroğlu gelecek" ifadesinin yer aldığı raporun, diğer belgelerle birleşince daha fazla anlam kazandığı görüşünde... Öymen, "Sadece bu kadar değil ki" dedi...

WikiLeaks belgelerinde de benzer ifadelerin bulunduğunu söyledi. İki önemli belgeyi daha gündeme getirdi:

1) Dönemin ABD Büyükelçisi'nin Washington'a yazdığı yazı.
2) ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın, Ankara'ya gönderdiği resmi yazı.

Öymen'in birer kopyalarını da verdiği belgelerden birincisinde, ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, "Baykal gitmelidir" anlamına gelen bir yazıyı Washington'a gönderiyor: "Erdoğan'ın iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'ne karşı daha prezantabl bir muhalefet lideri oluşturmak, ordu ve adli baskıdan daha etkili bir silah olacaktır.

Kendi partisinden yüzde 70'i ona karşı olmasına rağmen Baykal'a oy veriyor. Baykal'ın yakınları haricinde herkes, değişime ihtiyaç duyulduğu fikrine katılıyor."

Diğer belgede ise, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Ankara Büyükelçiliği'ne gönderdiği resmi yazıda, "Baykal yerine Kılıçdaroğlu olur mu?" sorusuna cevap arıyor. Onur Öymen'in yorumu:

- Bunlar basit ve hafife alınacak olaylar değil. ABD tarafından CHP'nin başından Baykal'ın gitmesinin istendiği açık ve net olarak ortada.

Öymen, WikiLeaks belgelerinden yola çıkarak, ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nden Washington'a 26 bin telgraf çekildiğini ve bunun 6 bininin CHP ile ilgili olduğunu da hatırlatıyor: "Bu yazışmalar incelendiğinde, ABD'nin o dönem CHP'nin başında bulunan kadrodan rahatsız olduğu açıkça ortaya çıkıyor."
Başlık: Ynt: BİLİYORMUSUNUZ!
Gönderen: bayarabdullah926 - 24 Eylül 2012
chp=mhp=akp=bdp=PKK
bunu herkes böyle bilmelidir türkiyede oy verilecek lider yoktur Türkçüymüş gibi davranan (aslında devşirme olanlar) almıştır başını gitmiştir.