Türkçü Turancı Otağ
GENEL KONULAR OTAĞI => GÜNCEL => Konuyu başlatan: Türkistan Ordusu - 13 Şubat 2012
-
Yunanistan'ın başkenti Atina, bombalanmış bir şehri andırıyor. Yaklaşık 2 saat içerisinde aralarında 4 banka şubesinin de bulunduğu 10 iş yeri tamamen yandı. İtfaiye, Atina merkezinde çıkan yangınlara müdahale etmekte zorluk çekiyor. Anarşist ve yüzü maskeli gruplar, itfaiyeye de saldırıyor.
(http://img397.yukle.tc/images/8218atens.jpg) (https://www.hunturk.net/forum/sistem.php?islem=yonlendir&url=aHR0cDovL3d3dy55dWtsZS50Yw==)
Yunanistan'da ekonomik krizin patlak verdiği 2010 yılından bu yana Atina'da en şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Yüzü maskeli ve anarşist grupların polis ile çatışması sonucu Sintagma Meydanı ve geniş bir bölge savaş alanına dönüşürken, akşam saat 20:30'den sonra ise mağazalar ateşe verilmeye başlandı.
Çok sayıda mağaza yağmalandı. Ateşe verilen 10 iş yerinden 4'ü banka şubesi. Gerginliğin, yağmalamaların, yangınların gece boyunca devam etmesi ve faturanın milyonlarca euro olması bekleniyor. Bu arada Sintagma Meydanı, parlamento ve tarihi şehir merkezini içine alan geniş bir bölge, tam anlamıyla darmadağın edildi. Kırılmadık, yakılmadık ve zarar verilmedik dükkan ve konut kalmadı.
(http://img397.yukle.tc/images/8707atina-hem-yagmalaniyor-hem-atese-veriliyor.jpg) (https://www.hunturk.net/forum/sistem.php?islem=yonlendir&url=aHR0cDovL3d3dy55dWtsZS50Yw==)
Bu arada Yunan televizyonları, AB ve IMF ile sağlanan kredi anlaşmasını mecliste görüşen milletvekillerinin, molalarda televizyonlardan parlamento dışında yaşanan gerginlikleri izledikleri aktarıldı. Kredi anlaşmasını destekleyen bazı milletvekilleri, dışarıda meydana gelen yağma ve mala zarar vermelerin ülkenin iflas etmesi durumunda yaşanacaklara iyi bir örnek teşkil ettiğini, böylece hayırcı vekilleri ikna etmeye çalıştıkları vurgulandı.vurgulandı.
CİHAN
Nereden nereye. Bugünkü Soner Yalçın başlığı aklıma geldi.
Rumlar 4-5 sene öncesine kadar Türkiye'ye 3. dünya ülkesi muamelesi yapıyorlardı... şimdi ne haldeler.
Deyim vardır: ne oldum dememeli, ne olacağım demeli.
Cuk oturuyor Rumların bu haline.
Yunanistan'da böyle parazit, cam çerçeve indiren Anarşist türü gruplar çoktur. Hatta o kadar çoktur ki, Komünist ve Anarşist olarak ikiye ayrılıp, kendi aralarındada çatıştıkları oluyormuş.
Rumları bu vahim durumdan kurtarsa kurtarsa, bir askeri darbe ve OHAL kurtarır.
Demokrasi rafa kalktı görüntülere bakarsak, hatta iç savaştan bahsedilebilir.
Tanrı Türk'ü koruyor arkadaşlar.
Türk düşmanlarının acınacak haline bir bakın!
-
Yunanlıların düştüğü durumu gördükçe aklıma ağustos böceğinin yazın gölge hoş, kışın çuval boş hikayesi geliyor. Dünyanın en tembel, haybeci ve miskin milleti yunanlılar desem abartmış olmam. Adamların isyanı aç ve açıkta kaldıklarından değil, alıştıkları lüksten ve beleş yaşamaktan vaz geçmek istemediklerinden.
-
Nereden nereye. Bugünkü Soner Yalçın başlığı aklıma geldi.
İki de bir Soner Yalçın deyip durmayın!
-
Bin beter olsun, adi palikaryalar ! Şu aralar haberlerde beni en çok sevindirenlerden biri bu kolpa rumların halleridir. Bu geri zekalılar, sabah saat 9:00'da işe gidip saat 15:00 dükkanı kapatıp zevk-ü sefaya tembelliğe dalıyorlardı. Böyle bir ülke ekonomik olarak batmazda ne olur? Neyse bunun tasası bize değil, her fırsatta bunlara yardım gönderen Türk Düşmanı A.B ülkelerine düşsün. Yunanistan'ın açtığı delik; A.B'yi bile batırır ;D
Bize karşı aldıkları S-300 füzelerini şimdi münasip bir taraflarına monte edebilirler. Ya onlarla birbirlerini öldürebilirler.
Aslında birkaç milyar dolar paraya şu an Yunanistan'ın tamamını alınabilir. ;D
-
Yunanistan beter olsun!
Kıbrıs Rum Kesimi'ni, PKK'yı, Ermenileri, Rum patrikhanesini destekliyorlar... Pontus hayalleri kuruyorlar...
____________________________________
"Türk" televizyonlarının, Yunanistan'ın iflasını çok üzüntü verici bir olaymış gibi yansıtması da manidardır!
-
Karpuz keserek yürek ferahlatmak gibi olacak ama, Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı yaptığı derin düşmanlık karşısında, şu anki durumlarına, insanın içinden, oh olsun demek geliyor.
Diğer taraftan AB ülkelerine teker teker baktığımızda bir kaç AB üyesi dışında (Almanya, Fransa, İngiltere) hemen hepsinde derin sancıların olduğu, bazılarının sancılarının ekonomik sorundan öte daha büyük problemlerden kaynaklandığı (bölünmenin eşiğine gelme) gözüküyor.
Bu durum karşısında Türkiyeyi AB ye sokmaya çalışmak demek ya Türkiye'ye enkaz temizlikçiliği yaptırmak-ki bu iyimser bir bakış açısı- ya da Türkiyeyi de derin sancılı üyelerin kaderine ortak ederek bölünmeye sürüklemektir.
Osmanlı o zamanın AB si diyebileceğimiz Avrupa Devletler Konseyine, güya Rusya'ya karşı topraklarını güvence altına almak için, girmiş ama bu giriş bizzat ortaklarının kendisini bölmesi, parçalaması ve lokma lokma yutmaları şeklinde Sevr'e kadar gelerek Türk Milleti yeni baştan var olma mücadelesi vermek zorunda kalmıştır.
Yunanlıların içerisine düştüğü kriz de, her ne kadar yunanlıların tembellik, miskinlik ve lüx yaşamları sebep gösterilse de sorun sadece bununla izah edilemez.
Kedi ve köpeklerde kendi eniklerini yeme eğilimi vardır. Bu her ne kadar yadırganacak bir durum olsa da bu olgu onların doğasında vardır. Haçlı Avrupa'da kedi ve köpekler gibi kendi çocuklarını yiyor. Çünkü haçlı batının doğası böyle. Karşılarında yiyecek kimse kalmayınca başlarlar kendilerini yemeye.
Ormanlarımız yakan, bölücülere hamilik yapan, Türklüğe karşı her fırsatta kin kusan Helen çocukları bin beter olsun!
Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla..
Çağrıbey