
Hurâfelerden beslenen, siyasal dinci, varoş fanatizmi; devleti ve tüm kamusal düzeni adım adım ele geçirdi.
Bu, kendi cephesinde, bir
özgürleşme hareketi değil, biriktirilmiş eziklik psikolojisinin siyasi güçle birleşerek rövanşa dönüştüğü, trajik ve yozlaşmış bir karşı duruş ve
tersine tekamül hamlesidir.
Bu hamle ne psikokültürel, ne sosyokültürel anlamda bir üstünlük ve hegemonya kurma ne de, psikoekonomik ve sosyoekonomik anlamda bir sermaye dönüşümüdür.
Buna
kültür mutasyonu demek daha doğru olacaktır.
Zira bu hamle var olan değerleri; anlamak, özümsemek ve bunun akabinde kendi inanç potasında eriterek dönüştürmek yerine, g
eçmişe duyulan öfke ve hınçla, her şeyi çürütmeye azmetmiş, bilinçten mahrum, bir içgüdüdür.
Devleti ve tüm kamusal düzeni adım adım ele geçiren siyasal dinci, varoş fanatizminin nihai hedef tarifi:
Kafir TC'yi yıkacağız!Özgürlük ve güç anlayışının tarifi ise;
Artık doktor bile dövebiliyoruz!Siyasal İslâmcıların komşumuz İran'da 1979'lu yıllarda uygulamaya başlayıp, toplumu, 40-50 yıllık zaman diliminde dönüştürdüğü süreci Türkiye son yirmi yıldır yaşıyor ve ne acıdır ki gidiş aynı doğrultuda ve tam gaz ilerlemektedir.
Bu bir BOP projesidir ve maalesef BOP, tıkır tıkır işliyor.BOP'un 21. Yüzyılın SEVR'i olduğunu anlamadığımız ve ona göre mücadele yöntemleri geliştirmediğimiz müddetçe, bu gidişatı durdurmak mümkün olmayacaktır.
Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!