Eğitim sistemimiz berbat. Baskıcı ve sıkıcı. Dil, güzel sanatlar ve spora gereken önem verilmiyor. Okullarda, uygulamalı bilim yok denecek kadar az. Böyle olunca tembel ve eğitimden soğuyan jenerasyon yetiştiriyoruz. Çocuklar her yıl okulda mutlaka bir spor yapmalı, bir görsel sanatla uğraşmalı.
Siyasal İslâmcıların eğitim ve öğretim mantığı aynen şu şekilde:
Bize kabirde; matematik, coğrafya, fizik, kimya vb. sorulmayacak, dinimizin gerekleri sorulacak. Bu dünya fani, ahiret ise bakidir. Öyleyse fani dünyayı ne edelim. Baki olan ahiretimizi garanti altına alalım.Evet, maalesef, dinci kesiminin mantığı bu doğrultuda.
Ondan sonra da Yahudi’nin silahları karşısında aciz kalıp, ağlaşıyor ve dua ve beddua ile işi, Yaradan'a havale ediyorlar.
Oysaki Yahudi gücünü, Müslümanlarının ihmal ettiği ve gereksiz gördüğü; fizikten, kimyadan, tıptan, biyolojiden, astronomiden, tarihten, antropolojiden, mühendislikten, yani aklın ürünleri olan; bilimden, fenden, sanattan alıyor.
Gerçek İslâm anlayışında
fiili duayı gerçekleştirmeden, kavli duanın bir şey ifade etmeyeceği gibi muhteşem bir mantık vardı.
Müslümanlar fiili duayı, yani aklın ürünü olan ilimi, fenni terketti.
Son tahlilde, Yaratıcıya talimat vermek demek olan, kavli dua ve bedduayla başbaşa kaldı.
Muhatap oldukları zilletin, tek izahı budur.
Kur'an'daki
aklını kullanmayanların başına pislik (necaset, dışkı) yağdırırız hükmü ilahisi tecelli ediyorda, Kuran’dan bihaber Müslümanlar, bunu bile anlayamıyor.
Yüce Yaradan sonumuzu hayreylesin.
Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!