Gönderen Konu: ALTaY SaYaN TÜRKELİ  (Okunma sayısı 4137 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Yabgu Tungahan

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 33
ALTaY SaYaN TÜRKELİ
« : 18 Haziran 2007 »
             ALTaY SaYaN TÜRKELİ
DEĞERLİ aNDaLaRIM SİzLERE ALTaY SaYaN TÜRKELİ HaKKINDa BİLGİ vermek istiyorum.5000 yıllık Türk yurdu olan ALTaY SaYaN bölgesi günümüzde Rus yönetimi altında esareti yaşamaktadır.650000km2 yüölçümüne sahip olan bu topraklar uluğ Türkistan’ın KUzEY DOĞUSUNDA yer alır ve büyük Turanın bir parçasıdır.Rusların Parçalara ayırdığı ALTaY SaYaN bölgesi günümüzde Tuva ,Dağlık Altay ,Hakasya cumhuriyeti ve Altay eyaletinden oluşmaktadır.
Türkistan'da Sibirya'nın güneyinde, Altay-Sayan dağları ve Yenisey nehri yanında ve Altay Cumhuriyeti'nin kuzeyinde yer alan Hakasya, 62.400 km2 lik bir yüzölçümü 600bin nüfus ile Rusya Federasyonuna bağlı özerk bir cumhuriyettir.Hakasya Altay-Sayan dağlarının bir parçasıdır. Üzerinden dünyanın en büyük nehirlerinden biri olan Yenisey (Kim Suyu) ırmağı geçmektedir
Zengin ormanlar, göller, bozkır ve dağların birleştiği bölgede yer alan Hakasya, uygun tabiat şartları, yer altı kaynakları, çeşitli metaller ile bir Türk ülkesidir. Hakasya güçlü bir ekonomi ve ziraate sahiptir. Bölgede tarım, hayvancılık ve kerestecilik yapılmaktadır. Özellikle buğday, meyve ve sebzecilik önem kazanmaktadır. Koyun, at, sığır ve arıcılık önemli geçim kaynağıdır
            Ülkede zengin kömür, altın, bakır, barit, ve demir çıkarılmakta olup, ülkenin büyük bir kısmı ormanlarla kaplıdır. Madencilik, kerestecilik ve gıda sanayi önemli iş kollarıdır.Hakaslar, Güney Sibirya'da yaşayan en eski Türk halklarındandır. Hakaslar'ın ikibin yılı aşan tarihleri onların bir Kırgız grubu olduğunu göstermektedir. Bugünkü Tanrı Dağı Kırgızları da dahil bütün Kırgız Türkleri'nin bilinen ilk yurtları Yenisey Nehri civarıydı. Tanrı Dağı Kırgızlar'ının dünyaca ünlü büyük destanları Manas da bu tarihi hadiseden bahsetmektedir.
             Manas Destanı'nın anlattığına göre Tanrı Dağı Kırgızları Yenisey civarından bugünkü vatanlarına Manas Han önderliğinde göç etmişlerdir. Bu göçe katılmayıp Yenisey civarında hayatını sürdüren Kırgız Türk toplulukları ise Yenisey Kırgızları olarak hayatlarını devam ettirmişlerdir. IX-X. yüzyıl Çin kaynakları Kırgızlar'dan "Heges" ismiyle veya diğer bazı kaynaklara göre ise "Kie-kia-se" adıyla bahsediyorlardı. Sonraki yıllarda Tanrı Dağı Kırgız gruplarının Müslümanlaşması ve yaşanılan bölgeler arasındaki mesafenin uzak olması Yenisey Kırgızlar'nın ayrı bir kimlik benimsemesini ve Hakas adını kabulleriyle sonuçlandı
           Altay cumhuriyeti; Orta Asya'da Asya kıtasının coğrafî merkezinin hemen kuzeyinde ve Güney Sibirya'da yer almaktadır. Batı'da Kazakistan, kuzeyde Rusya Federasyonu, doğuda Tuva ve Hakas Türk Cumhuriyetleri, güneyde Moğolistan, Doğu Türkistan ve Kazakistan ile komşudur. Türk'ün ata yurdu sayılan bu topraklarda Türklüğe sadık öz sakinleri binlerce yıl boyunca Türklüklerini yaşatmışlardır. Bugün Rusya Federasyonuna bağlı özerk bir Cumhuriyettir.
Yüzölçümü 92.902 km2 olan Altay Cumhuriyeti'nin kuzey bölgesi dağlar ve ormanlar, güneyi ise steplerle kaplıdır. Ülkeyi kapsayan Altay dağlarının yüksekliği 4.000 m.dir ve buzullarla kaplıdır. Güneyde Beluhka (Üç Sümer) tepesi 4506 m. ile en yüksek zirvedir.
        Bunu 4173 m ile Maashei Bazhy (Mahşuoy Bajı) tepesi izlemektedir. En büyük buzul 35 km2 yer işgal eden Caan Tacı buzuludur. En önemli nehirleri Katun Nehri ile Telets Koye gölünden doğan Biga nehridir. 7 bine yakın göl bulunan Altay'da en büyük göl Telets Koye (Altın) gölü olup etrafı Taiga ormanları ve yüksek dağlarla çevrili, dünyanın en muhteşem manzaralı gölüdür.                                       
Altay Cumhuriyeti'nde karasal bir iklim hüküm sürmektedir. Soğuk ve kar yağışlı kış, sıcak ve kurak bir yaz iklimin en belirgin özelliğidir. Tarihçiler, etnologlar, sanat ve kültür tarihçileri ile dil araştırmacılarının Türkler'in Ana yurdu olarak kabul ettikleri Altay bölgesinde yapılan arkeolojik araştırmalar, Afanasyova (MÖ 2700-1700) ve Andronova (MÖ 1700-1200) kültürlerinin bilhassa ikincisinin temsilcisi olan ırk brakisefal, savaşçı Türk ırkının prototipi olduğunu göstermiştir.
       MÖ III. Yüzyıla kadar kabileler halinde yaşayan halk, MÖ II. Başlarında bölgeye Hun'ların gelmesiyle Hun idaresine girmiş, onu Köktürk'ler, Moğollar ve Çin'liler izlemiştir. Daha sonra Uygur, Kırgız, Cengiz Han, Çungarlar, Çin-Mançular idaresine giren Altay, Çin-Rus savaşları sonrası 1865 yılında Rus idaresine girmiştir. 1922 yılında Altayskaya, bölgesi olarak teşkil edilmiş, 1948 yılında ise Gorno-Nitoyskaya, şeklinde isim değiştirmiştir. SSCB'nin parçalanması ile 1991 yılında Özerk Cumhuriyet, 1992 yılında ise Federe Devlet olmuştur.       

      Çok zengin bitki örtüsüne sahip olan Altay'da ormanlar ülkenin tamamını kapsamaktadır. Ormanlarda dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan bitki türleri mevcuttur. Köknar, sedir, çam, beyaz kavak, aspen ve kuş ağaçları en fazla bulunan türlerdir.
Cumhuriyet nüfusu 200 binDİR
       Günümüzde Rusya Federasyonu içerisinde özerk bir yapısı bulunan Tuva Cumhuriyeti; 49-45°-53.46° kuzey paralelleri ve 88.49°-98.56° doğu meridyenleri içerisinde yer alır. Güneyinde Moğolistan Cumhuriyeti, Doğusunda Buryat Özerk Cumhuriyeti, Kuzeydoğusunda İrkutsk Oblastı, Kuzeyinde Krasnoyarsk Oblastı ve Hakas Özerk Cumhuriyeti, Batısında Altay Özerk Cumhuriyeti ile sınırlırdır. Ülkenin kuzeyini boydan boya çevreleyen Sayan Dağları; adeta Rusya'yla doğal bir sınır teşkil etmektedir
Ülkenin güneyinde ise Altay Dağları'nın Doğu sınırı olan Tannu-ula sıradağları bulunur.
      "Ülke topraklarının %82'si dağlık, %18'i ise ovalarla kaplıdır. En yüksek silsile 3976 metreyle Möñgün Tayga'dır". Dağlık bölgelerin büyük bölümü aynı zamanda ormanlarla kaplıdır.
Ülke nehirlerle kaplıdır. Bu nehirlerden en önemlisi Yenisey'dir. Yenisey, Tuva topraklarından doğan "Beg Hem" ve "Kaa Hem" Irmakları'nın birleşiği yerde "Ulug Hem" (Yenisey) adını alır. Bu nokta, aynı zamanda ülkenin başkenti Kızıl şehrinin bulunduğu yerdir. Ülkenin Batısında çeşitli derelerin katılmasıyla büyüyen "Hemçik" nehri de Yenisey'e kavuşur. Bu nehirlerin üzeri kış aylarında donar ve yaz aylarında yapılan nehir ulaşımı yapılamaz. Eskiden balık açısından çok zengin olan nehirler son zamanlarda yapılan şuursuz avlanma ve kirlenmeden dolayı bu özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir.
      Tuva toprakları içerisinde irili ufaklı dört yüze yakın göl vardır. Bunlar içerisinde en büyükleri; Azas, Tere-Höl, Çagatay, , Noyan-Höl'dür. Bu göllerin çoğunda balık avcılığı yapılmaktadır. Kışın nehirler gibi göller de donmaktadır
Tuva cumhuriyeti 170.500 km2 toprağı bulunan Cumhuriyetin, nüfusu 400 bin kişidir. Bunun 300 bin kişisi Tuva Türkleri 100 bin kişisi Ruslardır diğer 100 bin kişi ise çeşitli topluluklardan oluşan insanlardır. Moğolistan Cumhuriyeti sınırları içerisinde 30 bin, Çin'in Şincan Özerk Bölgesi'nde ise 5 bin kadar tuva Türkü yaşar .
     Tuvalar, diğer Sibirya Türk topluluklarında olduğu gibi iki dinlidir. Ancak diğer topluluklar daha çok Hristiyan-Şamanist olduğu halde, Tuvalar Budist-Şamanisttir. Şamanizm, Tuvalar'ın Türk tarihinden gelen ve hâlen korudukları inançlarıdır
Tuva'da resmî din olmayan, fakat halkın daha çok inanıp yaşadığı din Şamanizmdir. Şamanizm halk arasında bu adıyla değil de, eskiden "kam" olan kelimenin Tuva Türkçesi'nde "ham" şekline dönüşmüş haliyle yaşamaktadır. Şamanlar, doğuştan getirdikleri yeteneklerini "üstad" Şamanlar yanında geliştirerek yetişirler.
Şamanizmde insanın ruhunun olduğuna inanılır. Hayatında günah işleyenlerin ruhu karadır ve insan öldükten sonra bu ruh yer altına gider. Ölen iyi insanların ak ruhu göğe yükselir. Gökte derecelerine göre sıralanmış tanrıların yanında yaşar. Ölen insan herhangi bir canlı olarak tekrar dirilebilir. . Tuva'da bir geleneği de burada belirtmeliyiz: Tuva'lar eskiden ölen insanları ak bir beze sararak çevredeki en yüksek kayanın üzerine koyarlarmış. Kaya üzerine konan cesedin yanına bir müddet sonra kuzgunlar konmaya başlarmış.
     Kuzgunlar cesedi yerlerse o insanın ak ruhu olduğuna ve ruhunun göğe yükseldiğine inanılırmış. Eğer kuzgunlar cesedi yemezlerse o insanın kara ruhlu olduğuna ve ruhunun yer altına gittiğine inanılırmış. Bildiğimiz kadarıyla; Türk tarihinde ölen insanlar sevdiği eşyaları ve hatta atlarıyla birlikte mezar kazılarak gömülmekteydi. Tuva'ların yukarıda bahsettiğimiz geleneğine benzer ölü defnetme, Kızılderililerde de karşılaştığımız bir vakadır Kendi kültür ve inançlarına son derece bağlı olan Tuvalar, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği'nin çökmesinden önce de birçok vatanseveri komünist sisteme kurban vermiştir. 1930'lu yılların sonu ile 1940'lı yıllar ve 1950'li yılların başında, idarenin tamamıyla komünistlerin elinde olmasından dolayı milliyetçiler; "eski sistem yanlıları", "zenginlerin ve din adamlarının taraftarı" "halk düşmanı" gibi çeşitli suçlamalarla idam edilmişler .
Bu ağır cezalardan dolayı 1980'li yılların sonuna kadar nisbeten bastırılan milliyetçi düşünceler ve bağımsızlık hareketleri; Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği'ndeki gelişmelere parelel olarak yeniden ortaya çıkmıştır. 1989 yılının 12 Ekim'inde Tuf (Tuva'nın Ulusçu Frontuzu-Tuva'nın Milliyetçi Cephesi)'u kurmak için bir toplantı yapılır. Bu toplantıda Tuf'un programının hazırlanması, tüzüğünü planlaması ve kuruluş toplantısının yapılması kararları alınır. 18 Şubat 1990'da bu toplandı gerçekleşir. Başkanlığa daha sonra yapılacak seçimlerde milletvekili olan ve parlamento başkanlığına seçilen Kaadır-ool Biçeldey getirilir11 Mart 1990 tarihinde alınan kararla "Tuvaca" Tuva Cumhuriyeti'nin devlet dili olarak kabul edildi. Bu tarihten sonra okullarda eğitim ve öğretim dili olarak "Tuvaca" daha çok yer almaya başladı.
1993 yılında kabul edilen yeni anayasa, Rusya Federasyonu'ndan ayrılarak bağımsız bir cumhuriyet olma hakkını Tuva halkına verdi.Tuva'da %70 nüfus çoğunluğuna sahip Tuva halkının bağımsızlık yolunda ilerlemesi Putinin iktidara gelmesiyle ortadan kalkmıştır.
     aLTaY Eyaleti 260000km2 toprağıyla ve zengin kaynaklarıyla tamamen ruslaşmıştır.oysa bu topraklarda bulunan Baraba ve Kulinda bokırları Türk tarihinin şahidi ve yurdunun parçasıdır.Başkenti Barnauldur.nüfüsü 2 milyondur ,400 bin Türk soylu yaşamaktadır.
                       Saygılarımla
Gökkurt tekrar dirilmedikçe
Tanrı dağlarında gezmedikçe
Kanlı İtil ırmağından su içmedikçe
Bozkurt Ulusuna tekrar yol göstermedikçe
Dokuz tuğ'lu Türk Başbuğ'u,Hakan'ı
Ötüken Ormanında tekrar oturmadıkça
Akdoğanların yurdu Köğmen dağları aşılmadıkça
Uluğ Altaylardaki Demir dağ delinmedikçe
Türk oğlu Türk kızı öleceksin
                                    Yabgu Tungahan