Çanakkale, dünyanın o günkü süper devletlerinin tüm güçleriyle, günün teknolojisinin en gelişmiş silahları ve imkânlarıyla saldırdığı, Türk askerlerinin ise vatan için neler yapılabileceği konusunda tüm dünyaya parmak ısırttığı ,herbiri birbirinden şanlı destanları yazarkende Türkiyenin en seçkin, okumuş,yetişmiş ve toplumumuzun şiddetle ihtiyaç duyduğu tüm bir neslimizi, vatan uğruna vatan topraklarına gömdüğümüz bir coğrafya parçamız?.
Yeni mühendis çıkan, gönüllü olarak Çanakkaleye giden ve orada ?bir hilâl uğruna, tertemiz alnından vurularak? vatan topraklarıyla bütünleşen? bir kahramanın, şehadetinden öne nişanlısına yazdığı ve gönderemediği bir mektubu okumuştum?..
O büyük kahraman,mektubunun bir yerinde, nisanlısına hitaben şöyle diyordu:
?buralara gelmeden önce, dünyada senin sevginin üstüne hiç bir sevginin olamayacağını düşünürdüm..Ne olur bana darılma..Kucağımda gülümseyerek,şehadet getirerek ruhunu teslim eden arkadaşlarım benim halet-i ruhiyemi öyle bir hale getirdiki,artık benim için üzerime çamur olarak bulaşan vatan topraklarının sevdası üzerine, dünyada hiçbir sevda olamaz?
Ne olur beni boşuna bekleme,senin mutlu olmanıve beni unutmanı istiyorum..Artık tek arzum, arkadaşlarım gibi vatanımın uğruna şehit olmak?
Bu pırıl pırıl genç, sayısız kahramandan sadece bir tanesi?..
Bugün vatanımızda bayrağımız hür dalgalanıyorsa,ezanlar gökyüzünü çınlatıyorsa,hür bir devletimiz varsa, 250 binden fazla vatan evladının tertemiz kanları ve o şehitleri ,gözlerini kırpmadan şehadete götüren ?Çanakkale ruhu?sayesindedir?.
Bu devleti hortumlayanlar, sırça köşklerde topluma tepeden bakanlar, şehit kanlarıyla tapulanmış vatan topraklarını sadece bir coğrafya parçası olarak gören haymatlozlar, o şehitleri şehadete götüren değerlerden habersiz kozmopolitler, dün bize Çanakkalede saldıranların tasmalarını takıp, onların adına bize ve bizi biz yapan değerlere saldıran ruhsuz ?aydınlarımız?,?bilmem neyim olurmusun? programlarıyla neslimizi zehirleyen, kişiliksiz,bencil,değerlerine düşman sürüler haline getirmeye çalışan kapitalizmin uşağı medya patronları ,koltuk uğruna vatana ihanet noktasına gelen siyasetçiler ,dün Çanakkaleyi geçemeyenlerin, bugün geçebilmek için kullandıkları yeni silahları?.
Bu güruhu, Türk milletinin kimliğinden ?Çanakkale ruhunu? sökebilmek için besliyor batı. Çünkü biliyorlarki ,Çanakkale ruhu var oldukça, dünyanın hiç bir sevdası ,Türk milletinin kalbinde vatan sevdasının üstüne çıkamayacaktır..
Kahpece oyun ve yalan propogandaların bombardımanı altındaki Türk milleti,artık kendine gelmeli,
Yeni bir ruha sahip olmalıdır?
Bu ruh ?ÇANAKKALE? ruhudur.
Vatan çamurunu ,sevgilinin ela gözlerinden daha çok seven pırıl pırıl gençlerin,
Günlerdir aç olduğu halde, eline geçen ekmek ve yoğurdu hiç yemeden ?düşman sıkıntımızı bilmesin? diyerek, düşman tarafına atanların,
Birbiriyle helalleşip, binlerce düşman askeri karşısında ricat etmeyerek saatlerce bir taburla bir orduyu durduranların,
Mustafa Kemâl?in kurşunu biten askerlerimize ?size hücumu değil, vatan için ölümü emrediyorum? komutunu alır almaz , mitralyözlerin üstüne sadece süngü ve yürekleriyle aslanlaşıp saldıranların,
Çanakkaleye gönüllü götüren gemilere ,yaşları çok küçük olduğu için gizlice binip, körpecik bedenlerini vatan için kurban eden çocuklarımızın ruhudur?.
Çanakkale zaferimizin bir yıldönümünü daha idrak ederken, artık gelişigüzel ,adeta saygısızca ve baştansavma yapılan anma törenlerini bir tarafa bırakmalı, en ince detaylarına kadar Çanakkalenin ne olduğunu yeni nesillerimize öğretmeliyiz..Bu faaliyetler en az bir hafta boyunca toplumumuzun tüm kesimlerinde canlı bir şekilde sürmelidir?..
Adeta yeni bir kimlik ve ruh arama sürecine sinsice çekilen Türk milleti için aranan ruh bulunmuştur?.
Bu ruh ?ÇANAKKALE RUHU??dur...
Ey mübarek şehitlerimiz, size karşı utanç içindeyiz...Sizin canınızı vererek vatana sokmadıklarınıza, bugün ??ne olur , gelin girin, vatanımızı bölüp parçalayın,yeterki size kuyruk olalım? diye yalvarıyoruz....
Mekânınız cennet bahçelerinin en güzelleri, Çanakkaleyi savunurken taşıdığınız ruh, Günün Ergenekonundan çıkışımıza ışık olsun?..
Hürmetlerimle