MEVAŞİ
Eski dönemde merkezden, küçük bir ilçede ki Kaymakamlığa bir yazı gelir. "İlçenizdeki mevaşi sayısını acil bildirin."
Kaymakam "mevaşi" ne demek anlamaz etrafındakilere sorar. Kimi ağaç der kimi aşevi ama tatminkâr bir açıklama yapan olmaz. Kelime Arapça olduğu için Müftüye sormaya karar verirler ve sorarlar.
Müftü "Mevaşi devletten maaş alan kişi demektir ilçede ne kadar devletten maaşlı varsa onun sayısını soruyorlar" der. Bunun üstüne başta Kaymakam olmak üzere rütbe ve kıdem sırasına göre tüm devlet çalışanlarını yazıp gönderirler. Aradan zaman geçer orada çalışanlardan birinin aklına gelir Türkçenin en güvenilir sözlüğü olan "Kamus-i Türki"ye, mevaşi nin ne anlama geldiğine bakar. Bir de ne görsün??
Mevaşi; "Geviş getiren hayvanlar" demekmiş.
Gülmece gibi bir durum ama olaya gerçek boyutundan bakıldığında, gülmece değil de kahredici bir gerçek vardır.
(670-740) yıllarında Türk yurtlarını talan eden Arap ordularının İslam dinini kabul ettirme dayatması ile başlayan Türk dili ve Türk kimliği katliamı 1400 yıl boyunca güzel Türkçemizi Arapça, Farsça Kelimelerle bozmaya çalışılması ve Türk kimliğinin aşağılanması ile devam etti.
Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk imdada yetişti de modern ve laik Türkiye Cumhuriyetinin ana dili Türkçe oldu bu sayede Türkçenin katledilmesinin önüne geçildi.
Bizler de; "Kamus-i Türki", ‘’Divanü Lügatit Türk’’ gibi kaynak eserlerimizi güncelleyerek güzel Türkçemizi koruyalım.
Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!..
Ne Mutlu Türküm Diyene!..
Adil ÖZTÜRK