Şeyh Nazım KıbrısiAdından da anlaşılacağı gibi, yavru vatan Kıbrıs'ın bağrından çıkarak kendisini İslam dünyasına(!) ve de bütün insanlığa(!) hizmet(!) etmeye adamış hâlihazırda İngiliz vatandaşı olan şahıs.
Şeyh Nazım ilk defa Kıbrıs Türklüğünün, Dr. Fazıl KÜÇÜK önderliğinde, yaşam ve bağımsızlık mücadelesi verdiği 1950-1960 yılları arasında İngilizler lehine casusluk yaptığı şüphesiyle dikkatleri üzerine çekmiştir.
Nitekim Kıbrıs Türklerinin lideri Dr. Fazıl KÜÇÜK Şeyh Nazım hakkında Türkiye istihbaratının da yardımlarıyla yaptığı tahkikatta geleceğin büyük şeyh hazretleri(!) Nazım'ın Türkler aleyhine İngilizlere casusluk yaptığı belgelenir ve "
vatana ihanet" suçuyla, Kıbrıs'tan çıkartılır.
Nazım Beyin, o zamanki adı Milli Emniyet Teşkilatı olan- şimdi MİT- kurumdaki dosyası bir hayli kalın ve faaliyetleri bir hayli kabarıktır.
Geleceğin büyük şeyhi Nazım'ın Kıbrıs'tan "
vatana ihanet" gerekçesiyle sürülmesini İngiliz Hükümeti şiddetle protesto etmek suretiyle, bir bakıma, Nazım'ın kendi nam-ı hesaplarına casusluk yaptığını teyit etmiş olurlar.
Nazım'ın "
vatana ihanet" suçuyla sınır dışı edilmesinin ardından İngiltere müstakbel şeyh efendiye(!) hemen sahip çıkarak Nazım'ı İngiliz vatandaşlığına kabul etmekle kalmayıp bir de süper lüx özel ikametgâh tahsis edip (
tıpkı Pensilvanyalı fettoş gibi) İslamlık(!) ve insanlık(!) için yapacağı hayırlı ve bereketli hizmetleri için dolgunca bir maaş ve İngiliz devleti örtülü ödeneğinden dilediği kadar kullanabileceği fon bağlarlar.
Haydi bre Nazım kim tutar seni!
Ve Kıbrıs’tan "
vatana ihanet" suçuyla sınır dışı edilen Nazım İngiliz İstihbaratı tarafından sıkı bir eğitime tabi tutularak başına sarık, sırtına cüppe geçirilerek Şeyh Nazım Kıbrisi Efendi Hazretleri adı ve kimliğiyle salınır İslam coğrafyasının bereketli iklimine....
Şeyh Nazım Kıbrisi'nin İngilizleri başta Türkiye olmak üzere İslam âlemine Müslüman dostu ve İslam hamisi gibi sevecen göstermenin yanı sıra İngiliz kraliyet ailesini "
gizli Müslüman" göstermek gibi özel bir çalışma sahası dikkati çekmektedir.
İşte Şeyh Nazım'ın incileri:
Tony Blair hafız-ı Kur'an’dır. (Yani İngiliz başbakanı Tony İslam’ın kutsal kitabı Kurân-ı Kerimi ezbere bilmektedir.)
Müstakbel İngiliz kralı
prens Charles sünnet olup, İslam’la şereflenerek Hüseyin adını aldı!!!İngiliz kraliyet ailesinin tamamı Müslüman ve erkeklerinin hepsi de sünnetlidir!!!İngiliz kraliyet ailesi İslam Peygamberinin 40. göbekten torunlarıdır!!!Vay beee!
Şu işe bakar mısınız?
İngilizler İslam peygamberinin 40. göbekten torunlarıymış???
Şeyh Nazım'ın bir iki yılda bir periyodik olarak tekrar etmek suretiyle sürekli İslam âleminin sıcak gündeminde tuttuğu bu düzmece haberlerin amacı ne olabilir?
Amaç elbette ki
Müslüman toplumlarda İngilizlere karşı deruni psikolojik, yani bilinçaltına yerleştirilmiş, köklü ve kalıcı bir sevgi, saygı ve sempati oluşturmaktır.Şeyh Nazım'ın bu çabası meyvelerini vermekte İngiliz kraliyet ailesinin Müslüman oldukları tarikat ve cemaat toplantılarının en heyecanlı sohbet konuları yapılmakla kalmayıp başta Türk basını olmak üzere bütün İslam devletlerinde manşetten ve flaş haber olarak verilmekle kalmayıp İslam adına gurur ve övünç olarak algılanırken öte yandan ürettikleri eserleri olan Şeyh Nazım’ın zırvalarını büyük bir dikkat ve ciddiyetle İslam topluluklarına pompalayan İngiliz istihbaratçı ve diplomatları ne denli iyi iş çıkarttıklarının övüncünü yaşarken aynı zamanda da Müslümanların koyunluğuyla da dalgalarını geçiyorlardı.
Tabii İngiliz kraliyet ailesini İslam’la şereflendiren(!) Şeyh Nazım Kıbrısi Hazretlerinin(!) şan ve şerefi(!) de, bütün bunlara doğru orantılı olarak, arttıkça artarak şeyhi hükümet ve devlet yöneticileri üzerinde derin etki sahibi yapmak ve tavsiyelerinin emir telakki edilmesi gibi bir mevkie yükseltmektedir.
Şeyh efendi de bulunduğu makam ve mevkisinin farkındalığıyla başlıyor inciler saçmaya, o inciler saçtıkça birileri şeyhin sözlerini "
dürr-i yekta" (eşsiz inci) bulmuş gibi kapmakta, birileri kaptıkça da şeyhin makamı daha çok yükselip sözlerinin tesir ve itibarı fazlalaştıkça fazlalaşmakta.
İşte şeyhin Türk devlet ve hükümet yetkililerine tavsiyesi:
"
TC ÖLMÜŞTÜR" Her yana ilan edin!!!
Şeyh Nazım TC'nin “
ÖLÜM BİLDİRİMİ”ni yapar yapmaz hemen peşinden önerileri sıralıyor.
Yani AKP'ye izleyeceği yol haritasını çiziyor.
-
LAİKLİĞİ İLGA ET!(kaldır)
-
OSMANLILIĞI İHYA ET! (dirilt)
-
FEDERE TÜRK-KÜRT İSLAM DEVLETİNİ KUR! TTK.
(Devamı bir sonraki iletidedir.)