Karl Marks'ın lümpen proletarya kuramını, Türkiyeli Marksist sol, sanayii işçisi yerine gecekondu arabeskiyle oluşturup, oradan devşireceği, kaybedecek hiç bir şeyi olmayan, kitlelerle devrim yapabileceğini düşünüyordu.
Türkiyeli Marksist sol gettolar oluşturmakta, nispeten başarılı oldu da sayılır. Ama, belki konjonktür uygun olmadığından, meyvesini devşiremedi.
Siyasal İslamcılar daha başarılı oldular.
En oportünist yanı 23 yıldır iktidarlarını sürdürüyor ve iktidar olmanın nimetlerinden, hadsiz hudutsuzca, yararlanıyorlar.
Kimi milyar dolarlık servetlere sahip olarak, kimisi de makarna ve kömüre şükrederek.
Sonuçta hepsi memnun ve hallerine şükrediyor.
Türkiyeli Marksist sol mu daha tehlikeli, siyasal İslamcılar mı diye sorulsa, kişisel olarak ben bunu, Türkiyeli Marksist solun her türlü düşmanlığına maruz kalmış olmama rağmen, siyasal İslamcılar diye yanıtlarım.
Maalesef siyasal İslamcılık gerçeğini, tam olarak, anlayabilmiş değiliz.
Tıpkı, onca olup-bitene rağmen, hala, fetöcülüğün gerçek yüzünü ve yapısını anlamadığımız gibi.
Hep kabukta ve ambalajda kalıyoruz.
Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla.
Çağrıbey